"HUKUKUN VE DEMOKRASİNİN OLMADIĞI BİR ÜLKEDE SAĞLIK MÜMKÜN DEĞİL" Basın toplantısında konuşan Muhsin Güllü, demokrasi ve hukuk olmadan toplum sağlığının korunamayacağını vurguladı. Güllü, "İmamoğlu’nun İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu kararıyla diplomasının iptal edilmesi, ardından gözaltına alınması ve tutuklanması anayasal hakların güvencesiz bırakıldığının açık bir göstergesidir. Bu durum, yalnızca siyasete yönelik bir müdahale değil, aynı zamanda hukuk sisteminin bağımsızlığını yitirdiğinin de kanıtıdır" dedi.
"ÜNİVERSİTELER SİYASALLAŞTIRILMAMALI, HUKUK EGEMEN KILINMALIDIR"
Güllü, üniversitelerin akademik bağımsızlığının zedelendiğini, hukukun üstünlüğünün yok sayıldığını belirterek, “Toplumun gelişmesi için bilim üretmesi gereken üniversiteler siyasetin bir aracı haline getiriliyor. Bu durum, eğitim sistemimizin çökmesine ve hukuk devleti ilkesinin tamamen zedelenmesine neden oluyor” ifadelerini kullandı.
"BASKILAR YURTTAŞLARI SUSTURAMAZ"
İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından Türkiye'nin dört bir yanında yurttaşların anayasal protesto haklarını kullanarak sokaklara çıktığını hatırlatan Güllü, barışçıl gösterilere yapılan müdahaleleri de eleştirdi. "Güvenlik güçlerinin orantısız şiddeti, sabaha karşı yapılan ev ve yurt baskınları, gözaltılar ve kötü muamele iddiaları toplumun tüm kesimlerine yönelik sistematik bir tehdide dönüşmüştür. Ancak yurttaşlar bu baskılara boyun eğmeyecek ve haklarını savunmaya devam edecektir" dedi.
"HEKİMLİK, ZULME KARŞI SESSİZ KALMAZ"
Türk Tabipleri Birliği’nin yalnızca hekimlerin değil, toplumun sağlığını koruma görevine sahip olduğunu vurgulayan Güllü, sağlık hizmetlerinin sadece hastalıkların tedavisi ile sınırlı olmadığını belirtti. "Sağlık, güvenli, eşit, özgür ve onurlu bir yaşam sürebilme koşullarının bütünüdür. Korku, baskı ve hukuksuzluk ortamında sağlıklı bir toplumdan söz edilemez. Biz hekimler olarak toplumun huzuru ve refahı için sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz" diye konuştu.
TALEPLER NET: HUKUK, DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜK GÜVENCE ALTINA ALINMALI
Basın toplantısında Bursa Akademik Odaları ve sivil toplum kuruluşları, taleplerini şu şekilde sıraladı:
Toplanma, ifade ve protesto özgürlüğü önündeki tüm engeller kaldırılmalı.
Orantısız güç kullanımı ve hukuksuz gözaltılar son bulmalı.
Akademik ve bilimsel özgürlük korunmalı, üniversiteler siyasetten arındırılmalı.
Hekimlerin, görevlerini baskı altında kalmadan yapmaları sağlanmalı.
Siyasi otoritenin, kolluk kuvvetleri ve yargıyı muhalefeti bastırma aracı olarak kullanmasına son verilmeli.
Tüm kamu kurumları, hukukun üstünlüğü ve halk yararı temelinde yeniden düzenlenmeli.
"SUSMUYORUZ, KORKMUYORUZ, HİÇBİR YERE GİTMİYORUZ!" Basın toplantısının sonunda meslek odaları ve sendikalar, baskılara karşı mücadele edeceklerini ve halkın sağlığını koruma yükümlülüklerinden vazgeçmeyeceklerini vurguladı. "Demokrasi, hukuk ve insan hakları olmadan sağlıklı bir toplum olamaz. Bizler, meslek örgütleri ve yurttaşlar olarak baskılara karşı susmayacağız, korkmayacağız ve geri adım atmayacağız" ifadelerini kullandı.
Toplantıya dün gece Kent meydanında yaşanan olaylarda gözünden yaralanan Bursa Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Nihat Yeşiltaş'ta katıldı.
"Bursa Tabip Odası Başkanı Kadir Binbaşı: Baskılar Bizi Yıldıramaz!" KENT MEYDANI’NDAKİ GÖZALTILAR TEPKİ ÇEKTİ Bursa Tabip Odası Başkanı Kadir Binbaşı, dün gece Kent Meydanı’nda yaşanan olaylar sırasında kısa süreliğine yaka paça gözaltına alındı. Polis müdahalesi sonrası serbest bırakılan Binbaşı, yaşananlara tepki göstererek, “Türkiye’nin dört bir yanında yüzlerce, binlerce insan gözaltına alınıyor. Ne kadar hukuksuz, ne kadar haksız, ne kadar ağır olursa olsun, bu mücadele devam edecek” dedi.
CHP BURSA İL BAŞKANI NİHAT YEŞİLTAŞ: "BASKILAR BİZİ YILDIRAMAZ" Dün gece Bursa Kent Meydanı’nda yaşanan olaylarda gözünden yaralanan CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, polis müdahalesine sert tepki gösterdi. Yeşiltaş, "Ülkemizde demokrasi tamamen ortadan kalkmış durumda. Belediye başkanlarını görevden almak için davalar açılıyor, İktidar, kendi gücünü koruyabilmek için anayasa ihlallerine imza atıyor" dedi. "ORANTISIZ GÜÇ KULLANIMI KABUL EDİLEMEZ" Polisin orantısız güç kullandığını ve anayasal hakkını kullanan vatandaşlara sert müdahale ettiğini belirten Yeşiltaş, "Gösteri ve yürüyüş yapma hakkımız Anayasa'nın 34. maddesiyle güvence altına alınmış durumda. Ancak iktidar, gücünü kaybettiğini hissettikçe emniyet güçlerini halkın karşısına çıkarıyor ve anayasa suçu işliyor. Bizim polisle sorunumuz yok, onlar da bu ülkenin evlatları ve halkın güvenliğini sağlamakla görevli. Ancak kendilerine verilen talimatlarla orantısız güç kullanmaya zorlanıyorlar" ifadelerini kullandı. Yeşiltaş, gösterilerde 70 yaşındaki kadınların, 17-18 yaşındaki gençlerin gözaltına alındığını ve şiddete maruz kaldığını belirterek, "Bu tablo, tek adam rejiminin demokrasiyi tamamen ortadan kaldırmak istediğini gösteriyor" dedi.
CHP BURSA MİLLETVEKİLİ ORHAN SARIBAL: "BU FAŞİZAN DÜZEN KARŞISINDA DİK DURACAĞIZ" CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Kent Meydanı'nda yaşanan polis müdahalesine sert tepki gösterdi. Yapılan müdahalelerin hukuksuz olduğunu belirten Sarıbal, "Bu faşizan düzene karşı dik duracağız. Yapılan her haksızlığa karşı biz ayaktayız" dedi.