Zafer Partisi Karacabey İlçe Başkanı Vahit Can Demir, Muratlı Mahallesinin tarım alanları, ormanlık alanlar ve sanayi bölgeleriyle çevrili bir yerleşim yeri olduğunu ve çöplüğün buraya yapılmasının bölgenin doğal ve sosyal yapısını tahrip edeceğini söyledi. Demir, "Bu bölgeye çöplük yapmak akla, ekonomiye, ekolojiye, çevreye, kültüre, sosyal yaşama, insanların beklentilerine, şehir vizyonuna, estetiğe velhasıl hiçbir değere uygun değildir." dedi.
MURATLI’NIN PROJE SORUNU GÜNDEMDE
Zafer Parti Karacabey İlçe Başkanı Vahit Can Demir konuyu yasal bir boyuta taşıyacaklarını da ifade etti. Son günlerde mahallede şehir çöplüğü yapılması projesi ile ilgili yazılar ve söylemlerin önemli gündemlerden biri olmaya başladığını belirten Demir şu ifadeleri kullandı:
“Muratlı, konum olarak Karacabey’in doğusunda, Bursa’nın batısında ve iki yerleşim yerine göre orta noktalarda yer alan bir yerleşim birimidir. Köyün kuzeyi ormanlık; doğu, batı ve güneyi birinci derece tarım alanları ile kaplıdır. Güneydoğu sınırlarına Türkiye’nin en büyük sanayi bölgelerinden birinin (TEKNOSAB) kurulum çalışmaları devam etmektedir. Bursa-İzmir Otoyolu ve Hızlı Tren hattı köyün 1 kilometre güneyinden geçmektedir. Tarım ve hayvancılık ana geçim kaynaklarıdır. Bölge halkı yüzyıllardır aynı topraklarda yaşayan yerli halktır. Köyün elektrik, su ve kanalizasyonu 1970’li yıllarda devletin ve köyün o zamanki tüzel kişiliğinin ortaya koyduğu kaynaklarla sağlanmıştır. Bursa ve Karacabey ile bağlantıyı sağlayan yol, düşük nitelikli asfalt yoldur.”
“PROJELER HALKIN İRADESİ DIŞINDA YAPILIYOR”
Muratlı Mahallesine ilişkin projelerin halkın iradesi dışında gerçekleştirildiğini kaydeden Demir, “Bursa şehrinin batı yönünde büyümesi diğer köyleri olduğu gibi Muratlı Köyünü de çeşitli risklerle karşı karşıya bırakmış; sanayi alanı, otoyol alanı, hızlı tren vb. bölge halkının iradesi dışında gelişen projelerle topraklarına bölge halkının istem dışı el konulmuştur. Bölge halkı; köyün yaklaşık üç kilometre kuzeyinden geçen, yıllar önce bolluk ve bereket kaynağı olan Nilüfer Çayı’nın sanayi atıkları ile yok olup canlıların yaşayamadığı, sulama fonksiyonunu yerine getiremediği haline dönüşmesine müdahale edemediği gibi sonuçlarını kestiremediği rahatsız edici değişim süreçlerine de müdahale edememekte, fikrini bile beyan edememektedir.” ifadelerini kullandı.
“HİÇBİR DEĞERE UYGUN DEĞİLDİR”
Söz konusu çöplüğün, bölgenin ekolojik dengesini de bozacağını dile getiren Başkan Demir, “Bu bölge için Kent Çöplüğü demek; dayanılmaz koku, sürekli gelip giden araçlar, ses kirliliği, toz, fiziksel kirlilik, yaşam kalitesinin düşmesi, birinci derece tarım alanlarının yok olması, ormanların yok olması, bölgenin gelecekte var olabilecek nitelikli yerleşim alanı hayalinin kaybolması, ekonomik kayıp, yine topraklarına el koyma, fakirlik, bozulmuş bir ekolojik denge, mutsuz insanlar demektir. Bu bölgeye çöplük yapmak; akla, ekonomiye, ekolojiye, çevreye, kültüre, sosyal yaşama, insanların beklentilerine, şehir vizyonuna, estetiğe velhasıl hiçbir değere uygun değildir.” şeklinde konuştu.
“KISA VADELİ DEĞİL ŞEHRİN GELECEĞİ DÜŞÜNÜLMELİ”
Muratlı Mahallesi sakinlerinin, bölgeye yapılması planlanan çöplüğü istemediklerini de vurgulayan Demir, “Ülkeyi; tarımsal ekonomi, insan kaynakları, tarihi ve kültürel değerleri ile beslemiş bu topraklar ve bu insanlar çöplüğü burada istemiyor. Çöplük için; insana daha uzak, nitelikli tarım arazisi olmayan, çevreyi etkileme potansiyeli minimum seviyede olan, görsel olarak rahatsızlık yaratmayan, ekonomik değeri düşük, şehrin çok daha uzun yıllar sonra temas edebileceği, fiziksel, sağlık, ekonomik, biyolojik, ekolojik olarak düşük riskli, uygun araziler elbette istenirse bulunur. Karar vericiler hesabını kısa vadeli değil şehrin gelecek yüz yılını düşünerek yapmalıdır.” dedi.
“BÖLGE HALKI MEMNUN DEĞİL”
Karar vericilerin bölge halkının itirazlarını dikkate almaları gerektiğinin de altını çizen Zafer Partisi Karacabey İlçe Başkanı Vahit Can Demir şöyle konuştu:
“Bölge halkı; temiz, bakımlı ve güvenli yollar, yaşamaktan zevk aldığı sağlıklı ve temiz bir çevrede huzur, güven, hoşgörü, yardımlaşma ve sosyal ilişkilerin üst düzeyde olduğu sosyal yaşam, devlet tarafından desteklenerek sağlanan nitelikli üretim çıktılarının değerinde pazarlanması suretiyle ekonomik rahatlık ve nitelikli, güvenli mekanlarda ikamet edebilme arzusu ile bunu sağlayabilecek ulusal vizyon hayali kurmaktadır. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, köylüyü milletin efendisi olarak görmüş, onları dinlemiş, değer vermiş, tarımın ve tarımsal üretim ve sanayinin gelişmesi için mücadele etmiş, eğitimin köylere kadar yayılımını sağlayarak Muasır Medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma vizyonunda köylünün de önemli roller alması için kültür zeminini oluşturmuştur. Dayanağımızı bu güçlü zemine oturtarak haykırıyoruz. Artık bizleri duymak ve dinlemek zorundasınız.”