Hong Kong'da 2019'da, suçluların Çin ana karası, Makao Özel İdari Bölgesi ve Tayvan'a iadesini kolaylaştıran yasa tasarısı, merkezi hükümetin bölgenin özerk hukuk sistemi üzerinde tahakkümüne yol açacağı gerekçesiyle muhalefetin tepkisine yol açmıştı. Yasa görüşülürken Mecliste yoğun tartışmalar yaşanmış, hazirandan itibaren kent sokaklarında ve üniversite kampüslerinde binlerce kişinin katıldığı büyük çaplı kitlesel gösteriler düzenlenmişti. Gösterilerin giderek yayılması üzerine yerel hükümet, temmuzda tasarının askıya alındığını açıklamış, gösterilerin kesilmemesi üzerine ise eylülde tasarının iptal edildiğini duyurmuştu. Tasarının iptaline rağmen göstericiler, hükümetin istifası talebiyle protestolarına yıl sonuna kadar devam etmişti.
Protestoların ardından Çin yönetimi, Haziran 2020'de çıkardığı Ulusal Güvenlik Yasası ile "hükümeti yıkmaya teşebbüs, vatana ihanet ve ulusal güvenliği tehlikeye atan eylemleri" suç haline getirmiş, yasa Hong Kong Meclisince onaylanarak bölgede yürürlüğe girmişti. İçeriği itibarıyla aslen demokrasi yanlısı protesto hareketini hedef alan yasanın yürürlüğe girmesiyle muhalif gazeteciler, siyasetçiler, iş insanları ve aktivistlerin "ulusal güvenlik" gerekçesiyle yargılanmalarının önü açılmıştı. Yasa kapsamında 100'den fazla muhalif hakkında soruşturma başlatılırken, demokrasi yanlısı çok sayıda sivil toplum örgütü ve medya kuruluşu kapatılmıştı.
Hong Kong polisi, Ağustos 2020'de Apple Daily ile çatı şirketi Next Digital'in ofislerine baskın düzenleyerek Jimmy Lai ile 6 gazete yöneticisini, "ulusal güvenlik yasasını ihlal ettikleri" ve "dış güçlerle işbirliği yaptıkları" gerekçesiyle gözaltına almıştı. Mal varlıkları dondurulan, yöneticileri ve editörleri gözaltına alınan gazete, Haziran 2021'de kapanmak zorunda kalmıştı. Lai, şirketle ilgili yapılan soruşturmada kira sözleşmelerinde tespit edilen usulsüzlükler nedeniyle 5 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Ulusal güvenlikle ilgili davada ise savcılık Lai için ömür boyu hapis cezası talep ediyor.