7 Ekim'de Gazze'de başlayan İsrail saldırılarına ek olarak Lübnan'da da çatışmaların yaşanması Orta Doğu'daki tansiyonu oldukça yükseltti. Hizbullah güçlerine karşı istediği üstünlüğü kuramayan İsrail, ateşkes anlaşmasına razı oldu. Ancak Netanyahu ateşkes anlaşmasına rağmen Lübnan ve İran'ı tehdit etmekten geri durmadı. İsrail'in bu ateşkes adımının ardından yatan gerçek niyetini ve çatışmasızlık sürecinin devam edip etmeyeceği sorusunu Dış Politika Uzmanı Dr. Barış Adıbelli Herkes Duysun için analiz etti.
Lübnan yönetiminin ateşkes sürecinde etkisinin son derece sınırlı olduğunu ifade eden Dr. Barış Adıbelli, "Savaş Hizbullah ile oldu ancak ateşkes Lübnan Devleti ile yapıldı. Adeta dünyanın aklıyla alay ediliyor. Tamamen Netanyahu'ya zaman kazandırma hamlesi olarak görüyorum bu adımı. Dikkat edilirse ateşkesin süresi iki ay. Bu iki aylık sürede Trump yönetimine geçiş yapmak adına İsrail nispeten sakin bir ortamı kendisi için yaratmış oldu." dedi.
Netanyahu'nun İran ve Hizbullah ile ilgili yaptığı açıklamaya dikkat çeken Dr. Adıbelli, "Netanyahu, yaptığı açıklamada ateşkes sürecinde İran ve Hizbullah'ın olmadığı senaryonun ateşkesi geçersiz kılacağını ifade etti. Savaşan taraflar İran ve Hizbullah. Lübnan hükümetinin bu durumla bir ilgisi yok. Hizbullah'ın üzerinde esas gücü ve yönetme etkisi olan yer Lübnan değil İran. İran ve Hizbullah sistemin dışına itildiği sürece çatışmalar devam edecektir. Hizbullah, Husiler, Irak ve Suriye'deki Şii gruplar bu çatışmayı sürdürecektir." dedi.
Görevinin sona ermesine iki aydan az bir süre kalan Joe Biden'ı "topal ördek" olarak nitelendiren Dr. Barış Adıbelli, "Biden'ın içinde bulunduğu pozisyonda barış ya da savaş ilan etmesi veya bir cepheye asker göndermesi mümkün değil. Bu tarz adımları atabilmek için seçilmiş başkandan onay almak durumunda. Bu nedenle Biden'a inanıpta bu tarz bir ateşkes anlaşmasının kimse ciddi olarak peşine düşmez. Bu projenin ömrü iki aydır. Yeni başkan geldiğinde şüphesiz yeni bir süreç başlayacaktır. Bu ateşkese çok itibar etmemek lazım. Ben kötümser bakıyorum meseleye. Hizbullah, varoluşsal olarak İsrail'in ebedi ve ezeli düşmanıdır.İran'ın da bölgedeki vekili ve temsilcisidir. Dolayısıyla Hizbullah bu davadan vaz geçmez. Hizbullah'ı Hizbullah yapan İsrail ile olan mücadelesidir. Aksi halde Hizbullah gibi bir örgütün anlamı kalmaz." dedi.
Ateşkes adımının Netanyahu hakkında UCM'de verilen tutuklama kararına perde olduğunu ifade eden Dr. Barış Adıbelli, "UCM'nin Netanyahu hakkında verdiği tutuklama kararı ateşkes adımı nedeniyle unutulmuş durumda. Oynanan tiyatro Netanyahu lehine böyle bir duruma yol açtı.Netanyahu'nun tutuklanması adın Gallant üzerinden ilerlenebilir. Gallant'ın tutuklama kararının kaldırılıp bir nevi itirafçı statüsünde yapılan savaş ve soykırım suçlarını itiraf etmesi istenebilir. Netanyahu aleyhine Gallant'ın ifade vermesi için diğer devletler bir çalışma yapabilir. Gallant ve Netanyahu'nun birbirlerini sevmiyor olmasından bu anlamda faydalanmak mümkün. Özellikle Türkiye bu konuyu dillendirerek öncülük edebilir." dedi.