Rutte, Brüksel'deki karargah binasında düzenlenen NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı sonrası basın toplantısında konuştu.
Bakanların dün ve bugün Ukrayna'daki savaşın seyri, Ukrayna'ya yardımların artırılması ve Rusya ile Çin'in İttifak ülkeleri hedef alan saldırılarını ele aldıklarını anlatan Rutte, "Hem Rusya hem de Çin, siber saldırılar ve enerji şantajı gibi sabotaj eylemleriyle ülkelerimizi istikrarsızlaştırmaya ve toplumlarımızı bölmeye çalışmaktadır." dedi.
Rutte, toplantıda, Rusya ve Çin'in siber faaliyetlerine karşı koymak üzere bir dizi proaktif tedbirler üzerinde mutabık kalındığını aktararak, bu tedbirler arasında "daha fazla istihbarat paylaşımı, daha fazla tatbikat, kritik altyapıların daha iyi korunması, siber savunmanın geliştirilmesi ve Rusya'nın petrol ihraç eden gemilerden oluşan gölge filosuna karşı daha sert önlemler alınması" olduğunu söyledi.
Ukrayna'nın kış boyunca desteklenmesinin önemine işaret eden Rutte, "Ukrayna sivil alanları ve kritik altyapıyı hedef alan amansız bir bombardımanla karşı karşıya ve Rusya cephe hattında kazanımlar elde ediyor, ancak bunun bedeli yüksek, bu Ukrayna'nın 2022'den bu yana en zor kışı olabilir." ifadesini kullandı.
Rutte, bu doğrultuda NATO'nun 2024 sonuna kadar Ukrayna'ya 40 milyar avroluk yardım taahhüdünü yerine getirmeyi ve Ukraynalı askerlere yönelik eğitimlerin verileceği Almanya'nın Wiesbaden kentinde yeni bir komutanlığın faaliyete geçirmeyi planladıklarını ifade etti.
Rusya, Çin, Kuzey Kore ve İran'ın artan ittifakının yarattığı risklere değinen Rutte, Rusya'nın Kuzey Kore'nin füze ve nükleer programlarına verdiği desteğin yalnızca Kore Yarımadası'na değil, ABD ve tüm küresel güvenliği tehdit edebileceği uyarısında bulundu.
Rutte, Ukrayna-Rusya arasındaki çatışmanın gidişatının kesin olarak değiştirmesi için Kiev'e yeterli desteğin sağlanması gerektiğini kaydederek, Ukrayna'nın barış müzakerelerinde "yörüngeyi değiştirecek güçlü bir konuma getirilmesi" ihtiyacından söz etti.
"Yörüngeyi değiştirmek, Ukrayna'yı güçlü bir konuma getirmek istediğimiz anlamına gelir. Böylece bir gün Ukrayna hükümeti Ruslarla bu çatışmanın nasıl sona erdirileceği konusunda görüşmelere başlayabilir. Ancak buna karar verecek olan, güçlü bir konumda bulunan Ukrayna hükümeti olmalıdır. Dolayısıyla yörüngeyi değiştirmek, cephenin batıya doğru ilerlediği yerde Ukrayna'nın güçlü bir konumda olduğundan emin olmamız gerektiği anlamına geliyor ki bu müzakerelerde Ukrayna ilerleme kaydedebilsin ve Putin'in Ukrayna'ya yönelik tam teşekküllü saldırıya başladığındaki amacını elde etmesini engelleyebilelim."
Öte yandan müzakere masasında kimin yer alacağı veya şartların ne olacağı gibi konularda "spekülasyon yapmak istemediğini" söyleyen Rutte, öncelikli şeyin müzakereler ya da Ukrayna'nın NATO üyeliği değil, "Kiev'e desteğin artırılması ve böylece bu ülkenin pozisyonunu güçlendirmesi olduğunu" kaydetti.
İttifak üyelerinin gayrisafi yurt içi hasılalarının (GSYİH) yüzde 2'sini savunmaya ayırma hedefinin yeterli olmadığını belirten Rutte, bu oranın artırılmasına yönelik tartışmaların sürdüğünü aktardı.
Rutte, "Şu kesinlikle açık ki, eğer caydırıcılığı mevcut seviyede tutmak istiyorsanız, yüzde 2 hedefi yeterli değil." dedi.
Savunma harcamalarını artırmanın aynı zamanda her ülkenin güvenliğinin yararına politik bir tercih olduğu yorumunu yapan Rutte, "Eğer tartışmaların ardından varılan nokta yüzde 2 hedefine bağlı kalacağımız yönünde olacaksa, ki bunu çok garip bulacağım ve böyle olmasını beklemiyorum, bu politikacıların seçmenlerine nedenini açıklamak zorunda oldukları kasıtlı bir seçim olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.