Suriye'de Esed rejiminin sistematik işkence merkezleri gün geçtikçe ortaya çıkıyor

Suriye'de 61 yıllık Baas yönetiminin devrilmesiyle, Esed ailesinin liderliğindeki rejimin Suriyelilere yaptığı işkence her geçen gün ortaya çıkarken, AA ekibi, Şam'daki işkence ve istihbarat merkezini görüntüledi.

Haber Giriş Tarihi: 22.12.2024 11:14
Haber Güncellenme Tarihi: 22.12.2024 11:14

Şam'ın kent merkezindeki Kfar Susa bölgesinde bakanlık ve diğer resmi binaların olduğu yerleşkede, yeraltında işkence zindanlarının bulunduğu Esed rejiminin istihbarat merkezi yer alıyor. Geçmişte Suriyelilerin kalbine korkunun salındığı bu merkezdeki Hafız Esed ile oğlu Beşşar Esed'in, tıpkı rejimleri gibi, heykel ve resimlerinin yıkıldığı, yere indirildiği dikkati çekiyor.

Dışarıdan herhangi bir devlet binası gibi görünen yapıların altında sadece Suriyelilerin değil başka milletlerden de alıkonulanların tutulduğu zindanlar bulunuyor.

Merkezde rejimin subaylarının durduğu alanda Suriyelilerin üzerinden çıkan kimlikler, sabıka fotoğrafları, tutulan kayıtlar, farklı uyruklardan kimlikler hatta Türkiye'deki Suriyeli bir sığınmacının kullandığı "İstanbul Kart" görülüyor.

Duvarda işkencede kullanıldığı düşünülen askılardaki halat hala yerinde duruyor.

TUVALETLER TECRİT HÜCRESİ HALİNE GETİRİLMİŞ

Yer altına inildiğinde Esed rejiminin esir aldığı kişileri tuttuğu kalabalık koğuşların yer aldığı bir koridor görülüyor. Koğuşlarda tutulanların taş zemin üzerinde yattığı ince battaniyeler, yemeklerinde kullandıkları kaplar, kıyafetleri, hala yerlerinde duruyor. Koğuşlarda tutulanların, kendilerine verilen yeşil sabunları kullanarak duvarlara yazdıkları, çizdikleriyle hayata tutunduğu anlaşılıyor.

Buradaki koridorun sonunda yer alan alaturka tuvaletler, tecrit hücresine dönüştürülmüş.

Suriyeli muhaliflerin aktardığına göre burada idam edilecek esirler tutuluyor. Hücreler, altından yemek bırakılan demir bir kapı, beton zeminde alaturka tuvaletin dibinde yatak diye bir battaniye, tavanda ışık gelen küçük bir delikle insanlığa aykırı koşullarda.

Duvarlardaki yazılardan Şii mezhebine mensup kişilerin de buraya atıldığı anlaşılıyor.