ABD seçimi ardından gözler, uluslararası iklim ve ticaret politikalarına çevrildi

Daha önceki döneminde ABD'nin Paris Anlaşması'ndan çekilmesini sağlayan Trump'ın başkan seçilmesi, bu yıl Azerbaycan'ın ev sahipliğinde 11-22 Kasım'da düzenlenecek Birleşmiş Milletler iklim müzakerelerine sayılı günler kala geldi.

Haber Giriş Tarihi: 07.11.2024 11:27
Haber Güncellenme Tarihi: 07.11.2024 11:27

ABD'de Donald Trump'ın başkan seçilmesinin küresel iklim değişikliği ve finansmanı, temiz enerji dönüşümü ve ticaret politikalarına önemli yansımalarının olacağını belirten uzmanlar, politikalarda olası bir zayıflamanın ABD ekonomisine de darbe vuracağını öngörüyor.

Trump'ın seçim kampanyası sürecinde temiz enerji ve iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik açıklamaları, bu alandaki ilerlemenin baltalanabileceği yönündeki endişeleri artırdı.

Seçim kampanyası döneminde "deniz üstü rüzgar enerjisi projelerini hurdaya çıkarma" taahhüdünde bulunan ve daha önceki başkanlık döneminde ABD'nin Paris Anlaşması'ndan çekilmesini sağlayan Trump'ın başkan seçilmesinin ardından, özellikle Avrupa'daki temiz enerji şirketlerinin hisselerinde keskin düşüşler görüldü.

AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, seçim sonuçlarının netleşmesiyle, Avrupa Yenilenebilir Enerji Fiyat Endeksi dün yüzde 9,5 düşüşle kapandı.

İspanya merkezli yenilenebilir enerji şirketi EDP Renovaveis'in hisseleri yüzde 11 değer kaybetti. Dünyanın en büyük deniz üstü rüzgar enerjisi şirketi Orsted'in hisseleri yüzde 12,8 geriledi.

Danimarka merkezli rüzgar türbin şirketi Vestas'ın hisselerindeki düşüş yüzde 12,8 oldu.

Almanya merkezli yenilenebilir enerji şirketi RWE hisseleri yüzde 4,4 gerilerken, rüzgar türbinleri üreticisi Nordex'in hisseleri günü yüzde 7,5 değer kaybıyla kapattı. Merkezi Portekiz'de bulunan yenilenebilir enerji şirketi EDP'nin hisseleri yüzde 7,1 düştü.

GELECEK HAFTA BAŞLAYACAK İKLİM MÜZAKERELERİNDE TRUMP BELİRSİZLİĞİ

Trump'ın başkanlık zaferi, bu yıl Azerbaycan'ın ev sahipliğinde 11-22 Kasım'da düzenlenecek Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı'na (COP29) sayılı günler kala geldi.

Ancak Trump'ın başkanlığı Ocak 2025'te devralacak olması nedeniyle, COP29'daki iklim müzakerelerini Biden yönetimi yürütecek.

Bu yıl COP29'daki müzakerelerin ana gündeminde iklim finansmanı yer alırken, yaklaşık 200 ülkenin temsilcileri iklim değişikliğinin etkilerine karşı kırılgan durumdaki gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerin ihtiyaçlarını karşılamak için bir finansman hedefi belirlemeye çalışacak.

"ÇALKANTILI BİR DÖNEM OLABİLİR"

Uzmanlar, Trump'ın başkanlığının Avrupa başta olmak üzere küresel çapta iklim değişikliği ve finansmanı, temiz enerji dönüşümü ve ticaret politikalarına önemli yansımalarının olacağını belirtirken, politikalarda olası bir zayıflamanın ABD ekonomisine de darbe vuracağını öngörüyor.

Avrupa merkezli düşünce kuruluşu Strategic Perspectives Direktörü Neil Makaroff, ABD'deki seçim sonuçlarının ardından AA muhabiriyle paylaştığı değerlendirmesinde, Trump'ın zaferinin Avrupa çıkarlarına karşı bir tehdit olduğunu belirterek, "Trump'ın başkanlığında ABD, Çin ve muhtemelen Avrupa ile küresel ekonomide istikrarsızlığa yol açabilecek şiddetli bir ticaret savaşı başlayabilir. Bu çalkantılı dönemde Avrupa'nın ekonomik güvenliğini ancak bütüncül bir reaksiyon ve büyük bir yatırım planı koruyabilir." ifadelerini kullandı.

Yeni ABD yönetiminin etkisini sınırlamak ve ABD'den sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ithalatına bağımlılığı azaltmak için Avrupa'nın sanayisini güçlendirmesi ve karbonsuzlaşmayı stratejik hale getirmesi gerektiğini vurgulayan Makaroff, "AB ülkeleri, 'AB Malı' değer zincirlerini geliştirmek ve enerji güvenliğini arttırmak için tüm araçları sağlayan güçlü bir Temiz Sanayi Anlaşmasının arkasında birleşebilirler. ABD ticaret savaşının ve Çin'in ekonomik hakimiyetinin yarattığı çifte baskıyla yüzleşmenin tek yolu bu Temiz Sanayi Anlaşması'nda birleşmek." değerlendirmesinde bulundu.