Günümüzde altın piyasalarında, özellikle sahte ürünler ve düşük kaliteli üretim gibi sorunlar giderek yaygınlaşıyor. World Gold Council tarafından yayımlanan bir rapora göre, dünya genelinde satılan altınların yüzde 15’inin standart dışı veya sahte olduğu görülüyor. Düşük fiyatlı ürünlerin cazibesine kapılan tüketicilerin genellikle sertifikasız veya ayar belgesi bulunmayan altınları tercih ettiğini ortaya koyuyor. Bu durum, özellikle bireysel yatırımcıların ciddi finansal kayıplar yaşamasına yol açıyor.
Güneş Kuyumculuk Yönetim Kurulu Üyesi Enes Duman ise konuyla ilgili, "Altın alırken fiyatının piyasa ortalamasından çok düşük olması genellikle bir risk işaretidir. Sahte ürünler veya düşük kaliteli altınlar, yatırımcılara kısa vadede cazip görünse de uzun vadede ciddi kayıplara yol açabiliyor. Güvenilir kuyumculardan alışveriş yapmak ve uluslararası geçerliliği olan sertifikalar talep etmek, tüketicilerin kendilerini koruması için en önemli adımlardır” dedi.
Altının sadece bir yatırım aracı olarak değil, aynı zamanda kültürel bir değer olarak da dikkat çektiğini belirten Duman,“ Türk toplumunda altın, düğünlerden sünnet törenlerine, nişanlardan bayramlara kadar birçok özel günün vazgeçilmez bir parçası olarak öne çıkıyor. Bu törenlerde altın, hem hediye hem de sosyal bağları güçlendiren bir araç olarak kabul ediliyor. Ekonomik anlamda ise altın, belirsizlik dönemlerinde güvenli liman işlevi görüyor. Özellikle enflasyonun yüksek olduğu zamanlarda, altın birikimi bireysel yatırımcılar için güçlü bir korunma aracı sayılıyor olarak öne çıkıyor” diye belirtti.
Duman, “Altın alımında doğru ürün seçimi, hem bireysel hem de kurumsal yatırımcılar için büyük bir önem taşıyor. Altın alırken sadece fiyatına odaklanmak yerine, ürünün ayar belgesi ve sertifikaları gibi teknik detaylarına dikkat edilmeli. Ayrıca, uzun vadeli yatırım düşünülüyorsa, gram altın veya külçe gibi ürünler tercih edilmeli. Ürünlerin uluslararası geçerliliği olan sertifikalarla satılması gerekiyor. Ayrıca güvenilir kuyumculardan alışveriş yapmak, sahte ürün riskini azaltıyor. Bu noktada biz de, müşterilerimizin ihtiyaçlarına ve bütçelerine uygun çözümler sunarak, güvenilir ve kaliteli hizmet veriyoruz” dedi.
2024 yılı itibarıyla altın piyasasında dijitalleşme ve yenilikçi teknolojilerin etkisinin giderek arttığının altını çizen Duman, “Mobil uygulamalar ve e-ticaret platformları üzerinden altın alımı, tüketiciler için daha erişilebilir hale geldi. Ancak, tüketiciler bizim gibi yalnızca lisanslı ve güvenilir şirketlerin dijital mağazalarını tercih etmeli. Piyasa fiyatının çok altında sunulan ürünler genellikle sahte veya eksik gramajlı olabiliyor. Müşterilerimize dijital kanallarımızda da fiziksel mağazalarımızdaki güveni ve şeffaflığı sağlamayı ilke ediniyoruz” ifadelerini kullandı.
Duman son olarak şunları söyledi:
“Dijitalleşmenin getirdiği bu yenilikler, tüketicilere zaman ve erişim avantajı sağlarken, doğru tercih yapılmadığında ciddi riskler barındırabiliyor. Bu nedenle, alışveriş yapılan platformun yetkinliği ve güvenilirliği her zaman öncelikli bir kriter olmalı. Altın, yalnızca bir ürün değil, aynı zamanda tarihin, güvenin ve kalitenin bir sembolüdür. Biz de 65 yıllık tecrübemizle müşterilerimize hem geleneksel hem de modern ihtiyaçlarına uygun çözümler sunmaya devam ediyoruz. Dijital kanallarımız ve Ar-Ge merkezimizle sektörün geleceğini şekillendiren bir yaklaşımı benimsiyoruz.”