Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu, Irak'ın, Türkiye'nin bölgesel kalkınmasında ciddi katkıları olduğunu belirterek, "Sınır illerindeki Gaziantep, Mardin, Şırnak'taki firmalarımızın küreselleşmesi, uluslararası ticaret oyuncusu olmasının arkasında da Irak tecrübeleri yatıyor." dedi.
İş dünyasının önemli etkinlikleri arasında yer alan ve 1 milyar dolarlık iş hacmi hedefleyen Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) EXPO 2024 Uluslararası Ticaret Fuarı, Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi'nde devam ediyor.
Anadolu Ajansının (AA) global iletişim ortağı olduğu fuar kapsamında düzenlenen Türkiye-Irak İş Forumu, Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Etnik ve Dini Oluşumlardan Sorumlu Bakanı ve Irak Türkmen Cephesi Yürütme Kurulu Üyesi Aydın Maruf, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi İletişim ve Ulaştırma Bakanı Ano Cevher, MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, MÜSİAD İhracatı Geliştirme Komisyonu Başkanı Abdullah Bozatlı ve davetlilerin katılımıyla gerçekleştirildi.
Forumun açılışında konuşan Tuzcu, Türkiye'nin, Irak'ın yeniden ayağa kalkınmasında en çok katkıyı sağlayan ülke olduğunu ifade ederek, Türk firmalarının ülkenin geldiği noktaya önemli katkılar sağladığını anlattı.
Irak'ın, ciddi petrol üreticisi ülkelerden bir tanesi olduğunu ancak potansiyelinin çok azını ürettiğini vurgulayan Tuzcu, "Irak aynı zamanda dünyanın en büyük doğal gaz rezervlerine sahip ülkesi. Irak'ın tarımsal üretim kabiliyeti, turizm kabiliyeti çok yüksek. Irak, ekonomisini çeşitlendirmek noktasında da bu potansiyelin üzerinde son dönemde ciddi bir mesafe kaydetti. Birçok alanda da imalat sanayisini inşa etmeye başladı. Bu imalat sanayisindeki yatırımlarda da son dönemde Türk firmalarının gerçekten çok büyük payları var." dedi.
Tuzcu, Irak ile Türkiye arasındaki ilişkiye değinerek, şunları kaydetti:
"Irak ihracatımızda üçüncü sırada. Yaklaşık 20 milyar doların üzerinde ticaret hacmimiz var ama bir bakarsanız birinci, ikinci sıradaki ülkelerle ya da ilk beşteki ülkelerle o kadar çeşitli bir ticari ilişkimiz yok. Çünkü Irak aynı zamanda bizim için enerjide de önemli bir ortak. Irak, aynı zamanda bizim için müteahhitlik sektöründe de önemli bir ortak. Dünyadaki aldığımız müteahhitlik projelerinin yüzde 7'sini biz Irak'ta sonuçlandırdık, 35 milyar dolardan fazla."
Irak'ın lojistikte de önemli bir ülke olduğunu vurgulayan Tuzcu, "Irak inşallah Kalkınma Yolu'nun inşasından sonra Körfez ülkelerinden başta olmak üzere dünyaya ulaşım için Türk firmalarına bir yol olacak. Aynı zamanda da Türkiye de bu yol üzerinden gelen Irak firmalarını Avrupa'ya ulaştıracak bir yol olacak." dedi.
Tuzcu, Türkiye ve Irak'taki yatırımlara değinerek, Türkiye'ye en çok öğrenci gönderen ülkeler arasında Irak'ın ilk sıralarda yer aldığını söyledi.
En çok sağlık turizmi hizmeti verilen hasta sayısında yine Irak'ın ilk sıralarda yer bulunduğunu dile getiren Tuzcu, şöyle devam etti:
"En çok gayrimenkul alan ülkeler arasında da Irak ilk sıralarda yer alıyor. Irak'ın bizim bölgesel kalkınmamızda da ciddi katkıları var. Sınır illerindeki Gaziantep, Mardin, Şırnak'taki firmalarımızın küreselleşmesi, uluslararası ticaret oyuncusu olmasının arkasında da Irak tecrübeleri yatıyor. Çünkü firmalarımız Irak pazarındaki güçleriyle beraber üretim kabiliyetlerini geliştirdiler ve zaman içerisinde de küresel bir oyuncu haline geldiler."
Kalkınma Yolu Projesi'nin önemine işaret eden Tuzcu, "Bu sadece bir tren yolu, demir yolu, kara yolu projesi kesinlikle değil. Geçtiği tüm eyaletlerde bırakacağı ciddi bir üretim üssü, bu şehirlerde sanayi tesisleriyle beraber önemli bir kazanım olacak. Biz bunu çok tarihi görüyoruz. O yüzden de bu projenin bir paydaşıyız. Projenin inşallah hem rotası hem güzergahı hem de temel motifleri ortaya çıktıktan sonra Türkiye, bunun en önemli paydaşlarından bir tanesi olmayı sürdürecek. Irak'ın birçok ülkeden lojistik olarak imkanları çok fazla." diye konuştu.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi İletişim ve Ulaştırma Bakanı Cevher de Irak'ın Türkiye ile tarihe dayalı çok köklü bir ilişkiye sahip olduğunu söyleyerek, "Bu ilişkinin üzerine bir gelecek kurabiliriz ve bu gelecek parlak olacaktır. Bugün için de gelecek nesiller için de parlak olacaktır." dedi.
Kalkınma Yolu Projesi'ne değinen Cevher, "Bu proje bütün Irak'ın ve Irak halkının çıkarlarına hizmet edecektir ve bu şekilde Körfez'i Irak'a, Irak'tan Türkiye'ye, Türkiye'den Avrupa'ya bağlamış olacağız ve bu projeyi ekonomi için bir hazine haline getireceğiz. Irak-Türkiye arasındaki işbirliği hem bölgenin hem Orta Doğu'nun hem de dünyanın istikrarı için çok önemlidir." diye konuştu.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Etnik ve Dini Oluşumlardan Sorumlu Bakanı ve Irak Türkmen Cephesi Yürütme Kurulu Üyesi Maruf da Irak'ın Türkiye ile güzel ilişkileri olduğunu vurgulayarak, "Türkiye Cumhuriyeti bugün Orta Doğu'da önemli bir ülkedir. Her zaman Orta Doğu'da bütün insanlara, bütün yönüyle destek vermiş, özellikle de Irak'ta hiçbir zaman ayrım yapmadan tüm insanlarımıza, tüm etnik ve dini gruplarını, desteğini sağlamıştır." şeklinde konuştu.
MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı da ticaretin, bütün sınırları ortadan kaldıran çok önemli bir eylem olduğunu belirterek, "Batının geçmişte Avrupa Birliği projesi adı altında genişlediği ve sınırları kaldırdığı bir ortamda bize sınırlar çizdiler ve 'Bu sınırları geçemezsiniz.' dediler. Görüyorum ki artık bu sınırlar önce gönüllerde yıkıldı, sonra ticaretlerle bu çok daha genişledi." dedi.
İki ülke arasındaki ticaret rakamının 24 milyar dolar seviyesinde olduğunu hatırlatan Asmalı, şu ifadeleri kullandı:
"24 milyar dolar kötü bir ticaret rakamı değil ama bunu 30, 40, 50 milyara niye çıkarmayalım? Çünkü iki ülkenin birbirine ihtiyacı var. Bizim yetişmiş insan gücümüz var. Lojistik konumuz çok daha stratejik durumda. Çok fazla nüfusumuz var. Limanlara, denizlere yakınlığımız çok fazla. Avrupa'nın açılan kapısıyız. Dolayısıyla bu karşılıklı işbirliğini çok daha ileri seviyelere getirebiliriz. İşte bu Türkiye-Irak İş Forumu böyle bir işbirliğinin inşallah çok daha güçlenmesine vesile olur."
MÜSİAD İhracatı Geliştirme Komisyonu Başkanı Abdullah Bozatlı da orta vadede halihazırda 20 milyar doları bulan ticaretin 30 milyar dolara ulaşmasının birinci hedef olduğunu dile getirerek, Medine Pazarı anlayışına iki ülke olarak sımsıkı bağlanmak zorunda olduklarını kaydetti.