Londra merkezli uluslararası enerji düşünce kuruluşu Ember, COP29'un "Enerji/Barış, Yardım ve İyileşme" tematik gününde, "Orta Asya ve Kafkaslar için Yeşil Enerji Koridorları" adlı bir rapor yayımladı.
Rapora göre, Orta Asya ve Kafkasya'daki ülkelerin yenilenebilir enerjiden sağlanacak elektriğin yaygınlaştırılması için oluşturulacak geliştirilmiş bir bölgesel işbirliğinden kazanacakları çok şey var.
Söz konusu ülkeler, büyük ölçüde fosil yakıtlara bağımlı olmasına rağmen yenilenebilir enerji konusunda bölgesel bir işbirliğiyle yeni bir dönem başlatabilir.
Bölge ülkelerinin mevcut durumda büyük bir kısmının elektrikte fosil yakıtlara bağımlı olduğuna değinilen rapora göre, Özbekistan, Azerbaycan ve Türkmenistan doğal gazdan elektrik üretimi sağlarken, Kazakistan'ın üretimi kömüre dayanıyor. Su açısından zengin olarak bilinen Tacikistan, Kırgızistan ve Gürcistan ise elektriklerinin çoğunu yenilenebilir kaynaklardan üretiyor.
Rapora göre, bölge henüz kullanılmamış büyük bir yenilenebilir enerji potansiyeline sahip.
Orta Asya ve Kafkasya, kuzeyde güçlü rüzgar potansiyeli, güneyde güneş enerjisi ve doğuda bölgenin en büyük iki nehri çevresinde hidroelektrik gibi birbirini tamamlayan bir yenilenebilir enerji profili sağlayan coğrafi çeşitlilikten faydalanıyor.
Rapora göre, Kazakistan, Özbekistan, Azerbaycan, Türkiye ve Avrupa Birliği'ni birbirine bağlaması planlanan yeşil enerji koridorları, çeşitli yenilenebilir enerji kaynaklarını bir araya getirerek sınır ötesine düşük maliyetli ve sürdürülebilir enerji sağlayabilir.
Bölgedeki hükümetlerin yenilenebilir enerji hedeflerini yükseltmeye başladığına dikkat çekilen rapora göre, Özbekistan şu anda elektriğinin yüzde 89'unu gazdan üretiyor ancak 2030'a kadar elektrik üretim kaynaklarında yüzde 40 yenilenebilir enerji payı hedefliyor.
Azerbaycan, 2023'te yüzde 20 olan yenilenebilir enerjinin kurulu güçteki payını 2030'a kadar yüzde 30'a çıkarmayı planlıyor.
Kömüre bağımlı Kazakistan ise büyük hidroelektrik santralleri hariç 2030'a kadar elektriğinin yüzde 15'ini yenilenebilir enerji kaynaklarından üretmeyi hedefliyor. Rapora göre, geniş yüzölçümüne sahip ülke, yıllık tahmini 929 teravatsaat üretim kapasitesiyle bölgedeki en yüksek kara rüzgarı potansiyeline sahip. Bu ise bölgenin elektrik talebinin üç katına eşit.
Türkmenistan'ın güneş enerjisi potansiyelinin 655 gigavat olduğu tahmin edilirken, rapora göre bu miktar bölgenin mevcut toplam kurulu gücünün 8 katına denk geliyor.
Rapora göre, bölgenin eskiyen Sovyet dönemi şebekesinin, gerekli büyük ölçekli yenilenebilir entegrasyonunu desteklemek için önemli yatırım ve daha geniş bölgesel işbirliği taahhüdü gerektiriyor.
Ember Türkiye, Orta Asya ve Kafkasya Bölge Lideri Ufuk Alparslan, konuya ilişkin "Bölgesel bir yaklaşım, Orta Asya'nın enerji dönüşümüne güç katabilir." değerlendirmesinde bulundu.
Raporun yazarı da olan Alparslan, bölge ülkelerinin yenilenebilir enerji potansiyeline dikkati çekerek, "Geliştirilmiş ara bağlantılar, rüzgar zengini kuzeyden güneşli güneye kadar bölgenin yenilenebilir potansiyelinden en iyi şekilde yararlanabilir ve bol miktarda ucuz elektrik tedarikiyle enerji güvenliğini artırmaya yardımcı olabilir." ifadesini kullandı.
Bu koridorda Türkiye'nin olası rolüne de değinen Alparslan, şunları kaydetti:
"Azerbaycan, hedeflerini artırarak ve enerji dönüşümüne yönelik bölgesel işbirliğinde öncü bir rol üstlenerek Orta Asya ve Avrupa'yı birbirine bağlayan bir yeşil enerji merkezi olma potansiyeline sahip. Türkiye, Nahçıvan üzerinden Azerbaycan ile şebeke bağlantısını geliştirerek önemli bir kara köprüsü olarak bu vizyonu daha da destekleyebilir."
Bakü'de devam eden COP29'un üçüncü gününde Azerbaycan, Kazakistan ve Özbekistan yeşil enerji geliştirme ve iletimi alanında mutabakat zaptı imzalamıştı.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Müşaviri Hikmet Hacıyev, X hesabından yaptığı paylaşımda, üç ülkenin üreteceği yeşil enerjinin Hazar Denizi boyunca iletileceğini ve projenin Karadeniz enerji kablosuna bağlanacağını bildirmişti.