Bakan Fidan, Avrupa Birliği (AB) Komisyonunun Eşitlik, Hazırlıklılık ve Kriz Yönetiminden sorumlu üyesi Hadja Lahbib'i kabul etti. Bakanlık binasında gerçekleşen kabulde Bakan Fidan ve Lahbib'in baş başa görüşmesinin ardından heyetlerarası görüşme gerçekleştirildi. Görüşmenin ardından ikili basın açıklamasında bulundu. Bakan Fidan, AB Komiseri Lahbib ile Belçika Dışişleri Bakanı olarak görev yaptığı dönemden tanıştıklarını dile getirerek, özellikle Filistin konusunda yoğun mesai yaptıklarını ve Lahbib’in Filistin meselesinde olumlu katkısı olan bir siyasetçi olduğunu kaydetti.
AB’nin Türkiye’deki deprem sonrası yapmış olduğu yardımlar, destekler ve projelerle ilgili her zaman teşekkürlerin iletildiğini söyleyen Fidan, “Bu konudaki çalışmalarımız da devam edecek. AB’nin deprem sonrası yaraların sarılmasındaki ortaya koyduğu projeler ve diğer çalışmalar, bizim ana gündem maddelerimizi oluşturuyordu” ifadelerini kullandı.
“Amacımız mülteci kardeşlerimizin huzurlu ve güvenli bir şekilde evlerine dönebilmeleridir”
AB Komiseri Lahbib’in Suriye’nin başkenti Şam’a yönelik gerçekleştirdiği ziyareti değerlendiren Fidan, “AB’nin özellikle Suriye’deki insani ve kalkınmayla ilgili sorunları yönetmede ne türden yardımları olabilir diye gözlemlerini yaptılar. Biz de bugün bu konudaki kendi perspektifimizi Türkiye olarak kendileriyle paylaştık. Amacımız o ki Suriye’nin yeni dönemde yaptırımlardan kurtularak normal bir ekonomiye kavuşması, ekonomik ortamının ve yeniden kalkınmanın giderek daha iyiye gitmesi ve milyonlarca yerinden edilmiş mülteci kardeşlerimizin huzurlu ve güvenli bir şekilde evlerine dönebilmeleridir. Bu konuda kendileriyle çalışmaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.
“Suriye’de karmaşa hakim ve AB açısından Türkiye ile çalışmak büyük bir önem arz ediyor”
AB Komiseri Lahbib ise Türkiye’nin hala AB’ye aday ülke olduğunu ve AB’nin kilit bir ortağı olduğunu vurgulayarak, “Suriye’deki gelişmeler çerçevesinde birlikte çalıştık. Şam’ı ziyaret eden ilk AB Komiseri ben oldum. Burada fiili yönetimle ve sivil toplumla bir araya geldim. Aynı zamanda AB’nin yürüttüğü projeler ile ilgili gözlem yapma imkanı buldum. Faydalanıcılarla görüştüm, jeopolitik açıdan bölgede karmaşa hakim ve AB açısından Türkiye ile çalışmak büyük bir önem arz ediyor. Buradaki duruma yeterli bir müdahaleye bulunmak ve uluslararası camianın yardım çalışmalarını aktarmak bizim için önemli” dedi.
Mülteciler için güvenli, gönüllü ve insan onuruna yakışır bir geri dönüş sürecinin başlamasına yönelik isteklerinin olduğunu söyleyen Lahbib, Türkiye’nin mültecilerle ilgili attığı adımların ve sunduğu desteklerin yıllar içerisinde hayati önem taşıdığına dikkati çekti.
“Suriye’deki ve komşu ülkelerdeki mülteciler için 235 milyon avroluk bir yardım paketi oluşturuldu”
Lahbib, sözlerine şöyle devam etti:
“AB’de bu çerçevede büyük destekler sağladı ve halen bu konuda destek sağlamaya devam ediyor. Suriye’deki ve komşu ülkelerdeki mülteciler için 235 milyon avroluk bir yardım paketi oluşturuldu. Buradaki ihtiyaçlar ciddi ölçüde artmış durumda. İnsanlık krizi milyonlarca Suriyeliyi etkilemeye devam ediyor. AB bu çerçevede bu ızdırabı azaltmak için insanların temel ihtiyaçlarını karşılamak için çalışmaya devam edecek. Türkiye insani yardım koridorlarının oluşturulması açısından büyük bir role sahip. AB’nin Suriye’ye acil yardım ulaştırmasında çok önemli rol oynuyor. Bu ziyaret sırasında görüştüğüm ve görüşeceğim herkese mesajım bu yönde olacak. Kriz Yönetiminden Sorumlu Komiser olarak bu vesileyle AB’nin sivil koruma mekanizması çerçevesindeki iş birliğinin öneminin altını çizmek istiyorum. Türkiye bu mekanizma içerisinde çok kıymetli ve aktif bir ortak. Gazze’de uygulanmaya başlayan ateşkes sürecine de değinen Lahbib, uzun bir aradan sonra insani yardımın ilk kez bölgeye ulaştırıldığının altını çizdi.