Kamuoyunda yüksek karlı gizli fon adıyla bilinen, futbol camiasından da pek çok ismi dolandırdıkları iddia edilen 2’si tutuklu 7 sanığın yargılandığı dava devam ediyor. Mağdurları arasında spor dünyasının ünlü isimlerinin de olduğu davayla ilgili uzun süredir sessiz kalan isimlerden Fatih Terim, hukuki süreç başlatmaya karar verdi. Davada başından beri adı geçen Terim, Denizbank’a karşı maddi ve manevi tazminat davası açtı ve sorumlulardan şikayetçi oldu.
NTV'de yer alan habere göre, Terim'in avukatları Okan Demirkan ve Dr. Nevzat Kaan Karcılıoğlu tarafından yapılan yazılı açıklamada Seçil Erzan'ın adı direkt olarak geçmezken, "Müvekkilimiz Fatih Terim adına, Denizbank A.Ş. aleyhine, uğradığı maddi zararın tazmini için, İstanbul Tüketici Mahkemeleri nezdinde, maddi tazminat davası açılmıştır." ifadeleri kullanıldı.
2 Haziran 2023 tarihinde Terim'in müşteki sıfatıyla beyanını verdiğini ve kendisini zarara uğratanlar hakkında suç duyurusunda bulunduğunun belirtildiği açıklamada, "Müvekkilimiz, anılan soruşturmada şikayetçi konumundadır. Denizbank A.Ş.'nin ilgili dönemde şube müdürü olan şahsın ve diğer banka çalışanlarının kendisine verdiği mevduat bilgilerinin gerçekleri yansıtmadığının 2023 yılının Nisan ayında ortaya çıkması üzerine Müvekkilimiz, Denizbank A.Ş. bünyesinde bu olaya ilişkin sorumluluğu bulunanlardan şikayetçi olmuştur." denildi.
Açıklamada ayrıca, Fatih Terim'in tüm bu konularla ilgili gerekli açıklamayı zamanı gelince yapacağı, adli süreçlere duyduğu saygı nedeniyle herhangi bir açıklama yapmamayı özellikle tercih ettiği belirtildi.
Geçtiğimiz ay 4. kez hakim karşısına çıkan Seçil Erzan duruşmada Terim'le ilgili de konuşmuştu. Erzan, "Fatih Terim ile ilgili bir şeyler söylemediğim konuşuluyor. Hoca bir dönem özel bankacılıkta zarar etmişti, bankayı değiştirmek de istiyordu. Bana 300 bin dolar elden teslim etti ve 'ne istersen yap, sen yaparsın, değerlendir bu parayı' dedi. Sonra da 1 milyon dolar verdi. Özellikle 2022 Ocak ayından itibaren 2023 Nisan ayına kadar yatırılan tüm tutarları, bu zaman aralığındaki tüm parayı Fatih Terim'e ben verdim" şeklinde konuştu.
Özellikle Aralık ayından sonra Muslera ile başlayan ve devam eden süreçte her şeyin birbirine girdiğini belirten Erzan, "Arabam yolun ortasında durduruluyordu, bagajım açılıyordu ve paralar içinden alınıyordu. Ben hocaya şunu da söyledim, 'hocam yüklü harcamalar yaptınız, mevduatlar aldınız, eksideyiz, lütfen bu konuda para getirmeniz gerekiyor' diyordum. Hoca ekside olduğunu biliyordu, daha önceden fazla aldığı için, ilkinde getirisini az bulup fazla harcadığını biliyordu, bunun için 1 milyon doları da gönderdi. Yani 300 bin doları verdi ve 'değerlendir' dedi, beklediği kadarı olmadı ama her istediğimde bütün ödemeleri yaptı. 300 bin dolarla o an ne yaptığımı tam hatırlamıyorum, bir yatırım yapmadım. Muhtemelen bir kısmını değerlendirip diğer kısmını başkasına vermişimdir" diye konuştu.
Kimseye fon vadetmediğini ve fon olayının herkesin birbiriyle konuşmasıyla ortaya çıktığını belirten Erzan, "Fatih Terim fonu demedim, asla kabul etmiyorum. Bu Fatih Terim fonu kendilerinden çıkan bir şey oldu. Birkaç kişiye söylediğim oldu sadece zor dönemdeyken. Hatta 'Fatih Terim fonzedeleri' diye gruplar kurulmuş. Ben hocaya bir fon kuracaktım, öyle bir planım vardı ama kurulamadı. Hoca zaten parasının türediğini biliyordu" şeklinde konuştu.
Seçil Erzan’ın tutukluluk halinin devamına hükmedilen dava 24 Mayıs tarihine ertelendi.
Sanık Erzan'ın "özel belgede sahtecilik" ve "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık" suçlarından 69 yıldan 226 yıla kadar hapsi istenen ana iddianamenin ardından hazırlanan yeni iddianameyle Erzan hakkında istenen hapis cezası da yükseldi. Erzan'ın, 77 yıldan 252 yıla kadar hapsinin talep edildiği iddianamede, sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk'ün ise aynı suçlardan 3 yıl ile 85 yıl arasında hapisle cezalandırılması isteniyor.