Yeni yıl itibariyle gelecek olan zamların ev kiralarını da bir hayli etkileyeceği şimdiden anlaşılıyor. Ev sahipleri, artan enflasyon karşısında çareyi, çeşitli gerekçeler öne sürerek kiracıları evden çıkartmakta buluyor. Bazı ev sahipleri kiracıyı evden çıkartmak amacıyla ‘Tahliye Taahhütnamesi’ni gerekçe olarak gösterirken bazısı da ‘anne, baba veya kardeş konaklamasını’ öne sürüyor. Bu durumda, kiracıların haklarının yasalarla güvence altına alındığını kaydeden hukuk uzmanları Herkes Duysun’a önemli açıklamalarda bulundu.
“SÖZLEŞME ON YIL BOYUNCA YENİLENİR”Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Av. Deniz Aslantürk, kira sözleşmelerinin on yıl boyunca otomatik olarak yenilendiğini vurgulayarak, yasal sınırın üzerinde zam yapılamayacağına değindi. Aslantürk, “Kira sözleşmesinde kira artış oranı veya miktarı konusunda bir düzenleme varsa bu artış miktarı TÜFE’yi geçmemek koşuluyla ve beş yıl süreyle sınırlı olmak üzere geçerlidir. Eğer sözleşmede kira artış miktarı belli değilse ya da kiracı bu artış oranı belli olmasına rağmen beş yıldan fazla bir süredir konaklıyorsa bu durumda hem ev sahibinin hem de kiracının kira tespit davası dilekçe örneğini sunarak hukuk mahkemesinden talep etme hakkı vardır.” dedi.
Kira sözleşmesinde belirlenen artış miktarının TÜFE oranını geçmesi halinde geçersiz olacağını kaydeden Av. Aslantürk, “Bu durumda beş yılın sonunda açılacak olan kira bedeli tespiti davasında mahkeme, dairenin güncel rakamı üzerinden yüzde on ile yüzde yirmi arasında hakkaniyet indirimi ya da eski kiracı indirimi yapılır. Eğer kiracı, on yılını doldurmuş ise kiraya verenin gerekçesiz olarak tahliyesini isteme hakkını vardır.” şeklinde konuştu.
EV SAHİPLERİ VE KİRACILARIN HAKLARI NELERDİR?Hem ev sahiplerinin hem de kiracıların temel hakları hakkında bilgilendiren Av. Selçuk Çiftçi, ev sahiplerinin yasal sınırlar içerisinde kira bedelini belirleme özgürlükleri bulunduğunu ancak kötüye kullanılmaması gerektiği konusunda uyardı. Çiftçi, “Eğer kiracı sözleşme şartlarına uymazsa, ev sahiplerinin yasal yollara başvurabilme hakkı da vardır.” dedi.
“Kiracıların hakları da yasalarla güvence altına alınmıştır.” diyen Av. Çiftçi, örnek olarak kira sözleşmesi süresince konutta kalma güvencelerinin olduğunu ve bu süre içinde keyfi sebeplerle evden çıkarılamayacaklarını belirtti.
Ayrıca yasal sınırların üzerinde bir kira artışıyla karşılaşırlarsa buna itiraz etme haklarının olduğunu hatırlatan Çiftçi, kiracıların sorun yaşamaması için bazı önlemler almalarını söyleyerek, şunlara değindi:
“Öncelikle kira sözleşmesini dikkatle incelemeliler. Tüm maddeleri detaylı bir şekilde okuyup anlamaları, ileride yaşanabilecek sorunları önleyecektir. Yanı sıra, kira mevzuatı hakkında bilgi sahibi olmaları ve gerektiğinde hukuki destek almaları gerekiyor. Sözleşme ve ödeme belgelerinin muhafazası da kiracılar için kritik bir nokta. Sözleşmenin bir kopyasını saklamalılar ve kira ödemelerini düzenli olarak belgelemeleri yaşanacak soruna karşı önem taşıyor. “
Av. Çiftçi, bu süreçte hem ev sahiplerinin hem de kiracıların farklı zorluklar yaşadığını belirterek, konuya iki farklı açıdan değerlendirdi.
Çiftçi, sözlerini şöyle tamamladı:
“Yüksek enflasyon nedeniyle ev sahipleri gelir kaybını telafi etmeye çalışırken öte yandan kiracılar, artan kira maliyetleriyle yaşam koşullarında güçlük çekiyor ve sürekli yer değiştirme maliyetleriyle karşı karşıya kalıyor.”
Genel anlamda sorunun temelinde yüksek enflasyonun yattığına dikkat çeken Avukatlar, bu süreçte devletin kira düzenlemeleri konusunda daha net politikalar geliştirmesinin gerekliliğini ifade etti. Bu meselenin hem bireysel hem de toplumsal bir sorun olduğunu belirtirken ev sahiplerinin ve kiracıların ortak çözümler üretmesinin sağlanması gerektiğini vurguladılar.