Ortaylı, Türkiye’nin dil konusundaki öncülüğünü yitirdiğini ve bu yeni alfabe önerisinin Türkçenin düzgün telaffuzuna katkıda bulunmayacağını ifade ediyor. Türkiye’de dil biliminde otorite olan isimlerin yerini Macar, Azerbaycanlı ve Kazan Tatarı uzmanların aldığını, dolayısıyla Türkiye’nin bu konuda eski etkisini kaybettiğini ekliyor. Medyada ve matbaa dilinde Türkçenin güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Ortaylı, yeni alfabe önerisinin bu bağlamda bir çözüm sunmadığını belirtiyor.
Türk dünyasının ortak alfabesi tartışmaları, dil bilimcilerden vatandaşlara kadar geniş bir yelpazede çeşitli görüşlere yol açmış durumda. İlber Ortaylı’nın eleştirileri ve vatandaşların endişeleri, yeni alfabe önerisinin uygulanabilirliğini ve Türkçenin gelecekteki durumunu yeniden değerlendirmeyi gerektiriyor. Türkçenin korunması ve geliştirilmesi adına atılacak adımların, mevcut dil sorunlarına gerçek çözümler sunacak şekilde planlanması gerektiği açıkça görülüyor.