Yalnızlık, sadece fiziksel bir mesafeyle sınırlı değil; okul, iş veya sosyal ortamlarda kalabalık haldeyken bile kendimizi yalnız hissedebiliriz. Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Dr. Anıl Altunkaya, özellikle dijital çağda büyüyen çocukların ‘kalabalık yalnızlık’ kavramından nasıl etkilendiğini ve bunun psikolojik yansımalarını detaylarıyla anlattı.
ÇOCUKLARDA YALNIZLIK DUYGUSU
Dr. Altunkaya, sosyal medya kullanımının artmasıyla birlikte ‘Kalabalık Yalnızlık’ kavramının daha da ön plana çıktığını vurgulayarak sosyal medyanın özellikle çocukların yalnızlık duygusunu nasıl tetiklediğini detaylarıyla açıkladı.
Altunkaya, çocuklarda yalnızlık duygusunu tetikleyecek olan olaylara da değindi:
“Aile içinde yeterli sevgi, ilgi ve iletişim olmadığında aile içinde çocuk kendini yalnız hissedebileceği gibi, okulda çocuk zorbalık gördüğünde, arkadaş grubundan dışlandığında veya rekabetin fazla olduğu sınıf ortamında yalnızlık hissedebilir. Çocuğun bireysel özellikleri sosyal ilişki geliştirmek için yeterli değilse kalabalık yalnızlığın içinde olması kaçınılmaz olabilir. Özgüven eksikliği, kaygı, depresyon gibi duygusal zorluklar veya dikkat eksikliği ve hiperaktivite gibi sorunlar sosyal ilişki kurmasını güçlendirebilir. Yine empati yeteneği ve duygularını ifade etme konusunda yetersiz olan çocuklar sosyal bağlar geliştirmekte güçlük yaşayabilir. Tabi çocukların ekran başında fazla vakit geçirmesi dolayısıyla gerçek hayattan kopması bu durumu açığa çıkarabilir. Aynı zamanda bulunduğu ortamda popüler olma, dış görünüm veya sosyal statü gibi şeyler ön planda tutuluyorsa o ortamda çocuklar kendini geri çekebilir ve yalnızlık yaşayabilir.”
AİLELER VE ÖĞRETMENLER NELER YAPABİLİR?
Bu durumun aşılabilmesinde ailenin ve öğretmenin önemine dikkat çeken Altunkaya, bireylerin neler yapması gerektiği hakkında önerilerde bulundu. Dr. Altunkaya, bu süreçte iletişimin kurulabileceği güvenli ortamlar oluşturma ve iletişim için mutlaka zaman ayırmanın gerekliliğini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“İlgi alanlarına uygun sosyal etkinliklere ve gruplara katılmaya teşvik etmek en önemli adımlardan biri. Kardeşler arası zorbalık veya okulda zorbalık ortamının oluşmayacağı bir ortam oluşturmaya çalışın, Çocukların güçlü yönlerini ortaya çıkararak, çabalarını takdir ederek özgüvenlerini yükseltmeye çalışın.”
PEKİ, ÇOCUKLAR NE YAPMALI?
Dr. Altunkaya, ‘Kalabalık Yalnızlık’ kavramıyla çocukların nasıl mücadele etmesi hakkında da konuştu. Çocukların, yalnızlık duygusuyla başa çıkabilmeleri için kendilerine kazandırmaları etkili olacak üç önemli özelliği de paylaştı:
Gülümseme ve göz teması: Günaydın, merhaba gibi temel iletişim başlatma kelimelerini gülümseme ve göz temasıyla çekinmeden söyleyebilmek basit ama etkili bir adım olacaktır.
İlgi alanları: Çocuklar, kendi hobilerini keşfetmeli ve ortak ilgi alanı olan kişilerle tanışabilir.
Duygularını paylaşmalı: Duygularını kendine saklamayıp, çekinmeden paylaşmayı deneyebilir. Bu konuda yalnızlık hisseden yardım arayan arkadaşlarını keşfedip onların sorununu çözmeye çalışarak güzel deneyimler kazanabilir.