Son yıllarda Orta Doğu’da yaşanan savaş ve çatışmalara dair görsel ve video içerikler, savaşın acımasız yüzünü gözler önüne sererken, bu içeriklerin sürekli olarak izlenmesi kişilerin psikolojik sağlıklarında kalıcı izler bırakabiliyor.
“ANLIK GERÇEKLER, KALICI ETKİLER”
Savaş görüntülerine maruz kalmanın ve özellikle travmatik olayları sürekli izlemenin, insanların ruhsal sağlığını olumsuz etkilediği belirtiliyor. Uzmanlar, bu tür içeriklere maruz kalmanın anksiyete, depresyon, travma sonrası stres bozukluğu gibi rahatsızlıklara yol açabileceğini belirtiyor. Birçok insan, yaşanan acımasız savaş sahnelerine sürekli maruz kaldıkça, bu görüntülerin etkisinden kurtulmakta zorlanıyor.
Savaşın etkilerini sadece savaş bölgesindeki kişiler değil, tüm dünya hissediyor. Sosyal medya, savaşın korkunç gerçeklerini herkesin anında görmesini sağlasa da bu tür içerikler ruhsal bozuklukları tetikleyebiliyor. Uzmanlar, sosyal medya ve haber sitelerinin, izleyicilerin psikolojik dayanıklılıklarını test ettiğini ve bu süreçte çoğu zaman uygun destek sunulmadığını vurguluyor.
PSİKOLOJİK TRAVMA
İnsanların, savaşın görsel şiddetine uzun süre maruz kaldıklarında empati duygularının aşırı derecede tetiklenebileceği ve bunun da kişileri içsel bir travmaya sürükleyebileceği belirtiliyor. Uzmanlar, uzun süreli görsel şiddet maruziyetinin kişinin dünyayı daha karamsar bir yer olarak algılamasına neden olabileceğini kaydediyor. Bunun kişisel güvenlik kaygıları ve sürekli bir korku duygusu yaratabileceğini kaydeden uzmanlar, “Savaş görüntülerini sürekli izlemek, kişileri duygusal olarak tükenmeye ve izolasyona itebilir. Sosyal medyada savaşla ilgili paylaşılan haberlerin ve videoların hızlı bir şekilde yayılması, insanlar üzerinde büyük bir baskı yaratıyor. Bu durum, toplumsal travmaların artmasına ve bireysel huzursuzluğun yayılmasına neden olabiliyor.” diye ifade ediyor.
PSİKOLOJİK DESTEK VE FARKINDALIK
Savaş görüntülerinin dijital dünyada hızla yayılmasının ardından, dijital içeriklerin ruh sağlığı üzerindeki etkilerine dikkat çeken uzmanlar, insanların sürekli savaş görüntüleriyle karşı karşıya kalmalarını engellemek için sosyal medya platformları ve haber sayfalarına daha fazla sorumluluk düştüğünün altını çiziyor.