İstanbul'da doğup büyüyen Başbozkurt, 20 yıl önce Afrika'dan, zekası ve iletişim yeteneğiyle ünlü, papağan cinslerinin "en taklitçisi" olarak bilinen jako satın aldı.
Papağanlara merakı zamanla artan Başbozkurt, 2017'de Beykoz'da papağan üretmeye karar vererek, "Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme" (CITES) belgesi edindi.
İstanbul'da hobi amaçlı üretim izni başvurusundan sonuç alamayan Başbozkurt, ana vatanı Batı ve Orta Afrika olan jako cinsi papağanlarını alarak ailesiyle 2021'de Biga ilçesi Pekmezli köyüne yerleşti.
Gerekli izinleri alarak jako yetiştiriciliği için çiftlik kuran Başbozkurt, başka papağan türleri için de üretim izni başvurusu yaptı.
Büyütmesi zahmetli olan jakolara gözü gibi bakan Başbozkurt, her birini yavruyken halkaladığı papağanlarını satışa sunuyor.
Üretim tesisinde 10 ila 20 yaşlarında yetişkin 47 jako bulunuyor.
Başbozkurt, İstanbul'da çiftlik kurmak için uzun yıllar uğraştığını ancak sonuç alamadığını, gerekli izinleri alıp koşulları da sağlayınca Pekmezli köyündeki çiftliği kurduğunu söyledi.
Bazı hayvanların insan seslerini taklit edebildiğini ancak hiçbirinin bunu jako kadar iyi yapamadığını belirten Başbozkurt, "Kuşların konuşmaları taklit edebilmesi genetik bir özellik. Çiftliğimizdeki papağanların en büyük özelliği, anne ve babalar ne kadar iyi konuşursa yavrularının da o kadar iyi konuşması." dedi.
Çiftliğindeki papağanların uyumlarını kameradan takip ettiklerini dile getiren Başbozkurt, "Eşleşenleri ayırıp yavrulatıyoruz. Jako papağanlar 4 yaşından sonra yavruluyor. 3 yumurtadan birini anneye bırakıyoruz, diğer yavruları kuluçka makinesinde çıkarıp kuvözde büyütüyoruz. Hayvan sağlığı için özel yemlerle besliyoruz." ifadesini kullandı.
Kuşların hepsinin kendisi için çok değerli olduğunu, ticari getirisinden ziyade papağanlara sevgisinden dolayı bu işi yaptığını kaydeden Başbozkurt, İstanbul'da yetiştiricilik için bütün imkanlara sahipken onlar için Çanakkale'ye göç ettiklerini anlattı.
Halil Başbozkurt, çiftliğini büyütmek için Orman Genel Müdürlüğünden farklı kuş türleriyle ilgili izin belgelerini beklediğini belirtti.
Yurt dışından getirilen kuşların 7 gün karantinada bekletildiğini anlatan Başbozkurt, hayvanların kayıt altına alınabilmesi için bilezik ve evrakının kontrol edilmesinin de önemli olduğuna dikkati çekti.
Nesli tehlike altında olan türlerden edinmek isteyenlere faturasız, belgesiz kuşları kesinlikle almamalarını tavsiye eden Başbozkurt, aksi takdirde cezaların ağır olduğunu sözlerine ekledi.