Türkiye, Almanya’daki toplu sınır dışı iddialarını yalanladı

Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Almanya'da yasal ikamet hakkı olmayan Türk vatandaşlarının toplu sınır dışı edileceği yönündeki haberleri kesin bir dille yalanladı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, Alman basınında çıkan iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek, Türkiye'nin bu tür bir uygulamaya hiçbir şekilde onay vermediğini vurguladı.

Keçeli, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Alman basınında yer alan, Almanya’da yasal ikamet hakkı bulunmayan vatandaşlarımızın Türkiye’ye geri dönüşlerine ilişkin haberler doğru değildir. Vatandaşlarımızın toplu olarak sınır dışı edilmesine ilişkin hiçbir uygulamaya onay verilmemiştir," ifadelerini kullandı. Keçeli ayrıca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Almanya Şansölyesi Olaf Scholz arasında 23 Eylül'de New York'ta yapılan görüşmede bu konunun gündeme gelmediğinin altını çizdi.

Almanya, 1960'lı yıllardan itibaren iş gücü anlaşmaları kapsamında çok sayıda Türk vatandaşını kabul etti ve bugün ülkede yaklaşık 3 milyon Türk kökenli insan yaşıyor. Bu nüfusun büyük bir kısmı, Almanya'da yasal olarak ikamet ediyor ve çalışıyor. Ancak küçük bir grup da olsa yasal statüsü olmayan, ikamet izni sorunları yaşayan kişiler bulunuyor.

Bu kişiler, çeşitli nedenlerle yasal statülerini kaybetmiş veya yenileyememiş olabiliyor. Almanya'da yaşayan Türkler, ülkenin en büyük göçmen gruplarından biri olmasına rağmen, zaman zaman uyum sorunlarıyla da karşı karşıya kalıyor.

Göçmen hakları konusunda uzmanlar, toplu sınır dışı uygulamalarının hem pratikte hem de hukuki açıdan büyük sorunlar doğurabileceğini belirtiyor. "Almanya gibi bir hukuk devletinde, her bireyin sınır dışı edilme süreci bağımsız mahkemeler tarafından incelenmek zorundadır. Toplu sınır dışı uygulamaları hukuki açıdan sorunlu olmanın yanı sıra, Almanya'nın uluslararası itibarını da zedeler" diyor.

Almanya'daki Türk kökenli vatandaşların çoğunun yasal olarak bu ülkede yaşadığını ve çalıştığını vurgulayarak, "Yasal statüsü olmayan az sayıdaki kişinin de yasal haklarını araması ve destek alması gerekiyor. Bu tür asılsız haberler, hem Almanya’daki Türk toplumu hem de Türkiye-Almanya ilişkileri açısından olumsuz sonuçlar doğurabilir" şeklinde konuşuyor.

Alman basınında çıkan iddiaların kaynağı net olarak bilinmiyor. Ancak Türkiye Dışişleri Bakanlığı'nın bu kadar hızlı ve net bir açıklama yapması, konunun iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerde yanlış anlaşılmalara yol açabileceği endişesi taşıdığını gösteriyor.

Türk yetkililer, bu tür haberlerin iki ülke arasında gereksiz bir gerginlik yaratabileceğini ve vatandaşların huzurunu kaçırabileceğini belirterek, konunun dikkatle takip edildiğini ifade etti.