Ülkemizde farklı görüşler arasında ikiye bölünme durumu bireysel silahlanma konusunda da karşımıza çıkıyor. Toplumun ciddi bir kesimi bireysel silahlanmayı bir hak ve çağın getirdiği ihtiyaç olarak değerlendirirken buna karşı çıkanlar bireysel silahlanmanın doğuracağı kontrolsüz şiddet ve asayiş olayların artmasından endişe duyuyorlar.
1993 yılından beri bireysel silahlanma konusunda ülkemizde araştırmalar yapan Umut Vakfı Türkiye'de yaklaşık 4 milyonu ruhsatlı 36 milyon ruhsatsız silah olduğunu açıkladı. Bu veriler 2023 yılındaki son çalışmalar neticesinde elde edildi.
İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre ise Türkiye’de ruhsatlı silahların dağılım oranı:
Kamu görevlilerine ait ruhsatlı silah sayısı 244 bin 184.
Emekli kamu görevlilerine ait ruhsatlı silah sayısı 198 bin 428.
Can güvenliği sebebiyle alınan ruhsatlı silah sayısı 53 bin 312.
Mesleki durum gerekçesiyle edinilen ruhsatlı silah sayısı 131 bin 841.
Toplam 627 bin 765 taşıma ruhsatlı silah bulunuyor.
Polis ve jandarma denetimi sonrasında ele geçirilen silahların istatistikleri incelendiğinde tespit edilen 1 ruhsatlı silaha karşılık 9 ruhsatsız silah olduğu görüldü. Yine aynı şekilde cinayetler sonrasında adliyeye intikal eden veriler incelendiğinde 1'e 9 oranının geçerli olduğu tespit edildi.
10 yıl önce cinayetlerde silah kullanım oranı yarı yarıya bir orandayken 2023 yılında cinayetlerde silah kullanım oranının yüzde 85 seviyesine çıktığı gözlemlendi. Bu verinin yanında her yıl yüzde 3.5 civarında hem silahla ilgili işlenen suçlarda, hem de silah sahibi olma sayısında artış olduğu görüldü.
Bireysel Silahlanma ve Savunma Hakkı (BSSAH) inisiyatifi, silahlanma ve güvenlik hakkının temel hakları olduğunu ve bunun vatandaşların doğal bir ihtiyacı olduğunu dile getiriyor. Bireysel silahlanmayı savunanlar hayatta kalmanın ve meşru savunmanın önemini net bir şekilde ifade ederek bireysel silahlanmanın yasal, Türkiye'nin yapısına özgü şekilde güvence altına alınmasını talep ediyorlar.