Ahıska Türklerinin sürgününde bir anne ile oğlunun ayrılığını konu alan "Bir Ahıska Hikayesi" adlı kısa filminin ilk gösterimi, Ahıska Türklerinin sürgün edilişinin 80. yılını anma etkinlikleri kapsamında, Kazakistan'ın Almatı şehrindeki bir sinema salonunda yapıldı.
Etkinliğe, Türkiye'nin Almatı Başkonsolosu Evren Müderrisoğlu, Türk Filmleri Haftası Koordinatörü ve Yönetmen Öner Kılıç, yazar ve yönetmen Nurgül Bayram, yapımcı ve oyuncu Esra Gezginci, Almatı ve Bişkek şehirlerinde yaşayan Ahıska Türkleri ve davetliler katıldı.
"ZENGİN TARİHİ MİRASINIZLA VE KÜLTÜRÜNÜZLE GÖNÜLLERDE TAHT KURDUNUZ"Başkonsolos Müderrisoğlu, burada yaptığı konuşmada, "Ahıska Türkleri, zengin tarihi mirasınızla ve kültürünüzle gönüllerde taht kurdunuz. Ahıska Türkleri her türlü övgüye her zaman layıksınız." ifadelerini kulandı.
Ahıska Türklerinin, yaşadıkları ülkelerdeki toplumlara olumlu katkılar sağladığını vurgulayan Müderrisoğlu, kimliklerini ve kültürlerini en yüksek düzeyde koruyarak asla asimile olmadıklarını dile getirdi.
Müderrisoğlu, Ahıska Türklerinin sadece Türkiye'de değil, dünyanın her yerinde haklarının korunma konusunun önemli olduğunu vurgulayarak "Bu çerçevede, Ahıska Türkleri kendi aralarında birliğin ve beraberliğin daim olmasını destekliyoruz." diye konuştu.
"AHISKA SÜRGÜNÜ HALA HAFIZALARIMIZDA"Etkinliğin organizatörü, yapımcı ve oyuncu, Ahıskalı Türkü olan Osmanlı, 14 Kasım 1944'te Ahıska Türklerinin hayvan vagonlarına konularak yokluğa sürüldüğünü hatırlatarak "İnsanlık tarihinin kara bir lekesi olan Ahıska sürgünü hala hafızalarımızda." dedi.
Osmanlı, sürgünde açlık, hastalık ve soğuktan yaklaşık 17 bin kişinin hayatını kaybettiğine işaret ederek sürgünden sonra Kazakistan topraklarına yerleştirilen Türklere kucak açan Kazak halkına teşekkür etti.
KISA FİLM, AYRILIĞIN YARATTIĞI TRAVMAYA ODAKLANIYORFatih Osmanlı'nın yapımcılığını üstlendiği, Ahıska Türklerinin sürgünü sırasında bir anne ile oğlunun ayrılığını konu alan 19 dakikalık "Bir Ahıska Hikayesi" adlı kısa filmde Suna Selen, Mehmet Sabri Arafatoğlu, Oğuzhan Çemi ve Aişe Osmanlı rol aldı.
Filmi izleyen Ahıska Türkü Vesi İzatov, "Bu kısa filmin konusu bir Ahıskalı anneyle oğlunun ayrılmasını ele alıyor. Ahıskalı bir kız Posof'a gelin oluyor ve ileride Enver adlı bir oğlu doğuyor. Enver'in dayısı zaman zaman yeğenini Ahıska'ya misafir olarak götürüyor, yine böyle bir misafirlik sırasında Ahıska'da sürgüne denk geliyor. Enver'in dayısı, Enver'i annesine veremiyor ve beraber sürgüne uğruyorlar. Sürgünden sonra ne Enver'den haber alınabiliyor ne de dayısından. Annesi ise yıllarca Posof tren garında oğlunu bekliyor. Fakat tren garına gelen herhangi bir tren yok üstelik o tren garı çoktan müze olarak kullanılıyor." diye konuştu.
14 KASIM 1944 AHISKA SÜRGÜNÜAhıska Türkleri, 14 Kasım 1944'te Sovyetler Birliği döneminin lideri Josef Stalin tarafından bugünkü Gürcistan sınırları içinde olan Ahıska bölgesinden Kırgızistan, Kazakistan ve Özbekistan topraklarına sürülmüştü.
Sürgün sırasında açlık ve hastalıktan 17 bin civarında kişi yaşamını yitirmişti. Ahıska Türkleri, 12 yıl boyunca Orta Asya'da sıkı yönetim rejimi altında tutulmuştu.
Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra arşivlerde, sürgünün Stalin'in Karadeniz kıyılarını Türklerden temizleme operasyonunun bir parçası olduğu ortaya çıkmıştı.
Dünya genelinde başta Türkiye olmak üzere Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan, Azerbaycan, Gürcistan, Ukrayna, Rusya Federasyonu ve ABD'de yaşayan Ahıska Türklerin sayısının 500 bin olduğu değerlendiriliyor.