Sanatçı Ezgi Sivrioğlu Bozkurt’un kişisel sergisi Mahfuz, Canan Durmazoğlu’nun küratörlüğünde, Nilüfer’de Karya 29 Yaşam Merkezi’nde, sanatseverlerle buluştu. Sergi, geleneksellik ve modernitenin keçe sanatında uyum içinde nasıl birleşebileceğini görmek isteyenler için eşsiz bir deneyim sunuyor.
Geleneksel keçe ile modern keçeyi harmanlayarak ele alan sanatçı Bozkurt, keçeden yapılmış birbirinden özgün eserlerini bir araya getirdi. Ressam, eserlerinde bilginin aktarımı, dönüşümü ve değişimini sorgularken, aynı zamanda bu durumun insan üzerindeki etkilerini incelediğini ifade ediyor.
“MAHFUZ, DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜMÜ MERKEZE ALIYOR”
Sanatçı geleneksel keçeyi ustasından öğrenmiş. Emekli bir resim öğretmeni olan annesi Ayşen Taştekin Doda’nın rehberliğinde sanatını sürdüren sanatçı, geleneksel keçe çalışmalarından esinlenerek yepyeni bir bakış açısıyla eserlerini üretiyor. Serginin adını Mahfuz olarak belirleyen sanatçı, saklanan ve korunan anlamına geldiğini belirtiyor ancak bu koruma sürecinde değişim ve dönüşümlerin gerçekleştiğine değiniyor.
GELENEKSEL KEÇEYE YEPYENİ BİR BAKIŞ AÇISI
Ustalarının rehberliğinde hareket eden sanatçı Bozkurt, yeni bilgi ve teknikler öğrenerek çeşitli şehirlerde keçe ustalarına yaptığı ziyarette, geleneksel keçeciliğin giderek yok olduğunu fark ettiğini ve bu durumun kendisinde hayal kırıklığı yarattığını söyledi.
Sanatçı, şu ifadeleri kullandı:
“İzmir ve Afyon bölgesindeki keçe ustalarına yaptığımız ziyaret sırasında geleneksel anlamda keçeciliğin çok eskide kaldığını ve günümüzdeki şartlara uyum sağlayamadığını gözlemledi. Eski ustaların atölyelerini ziyarette, çok iyi halde olmadıklarını fark etti. Artık çocuklarının ve torunlarının da bu işi yapmak istemediklerini anladım. Ustalarda yaşlı ve onlardan sonra mesleği sürdürebilecek bir çırakları da yok. Kısacası; keçecilik sanatının oldukça zor bir durumda olduğunu keşfettim ve işin aslı bayağı hayal kırıklığına uğradım.”
GELENEKSEL KEÇE VE MODERN SANATI BİRLEŞTİRDİ
Sanatçı, tanıştığı ustalardan biri olan Ayfer Usta’nın “Bir şeyi yenilemeden dönüştüremezsin.” tavsiyesi ve keçe sanatçısı Gülenay Yalçınkaya'nın sanata dair rehberliğinin sanat yolculuğunda bir dönüm noktası olduğunu belirtiyor. Geleneksel keçe üretimini modern sanatla harmanlayan sanatçı, bu sergisiyle kendi geliştirdiği tekniklerle yeni bir ifade biçimi ortaya koyduğunu gözler önüne serdi.
SERGİNİN TEMASI: DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM
Serginin temasını anlatan Bozkurt, bilginin aktarım sürecinde nasıl değişip dönüştüğünü sorguladığını belirtti. Doğanın bile kendi bilgisini zamanla değiştirdiğine dikkat çeken sanatçı, "Korumanın kendisi bir dönüşüm. Gelenek ve güncel arasındaki bu ince sınır, sürekli olarak yeni bir doku yaratıyor." ifadelerini kullandı.
GÜVEN VE HUZUR ODAKLI BİR SERGİ
Eserlerinde hem geleneksel keçe motiflerini hem de modern teknikleri bir araya getirdiğini belirten Bozkurt, keçe malzemesinin verdiği güven ve huzur hissini sanatına yansıttığını söyledi. Sergideki çalışmaların güven ve huzur odaklı olduğunu vurgulayan sanatçı, "Sanat, ne kadar negatif bir konuyu ele alsa da bunu pozitif bir şekilde ifade etme gücüne sahip." dedi.
ESERLERİNİN TAMAMLANDIĞINI NASIL ANLIYOR?
Bozkurt, eserlerinin tamamlanıp tamamlanmadığını sanatın verdiği deneyimle anladığını ifade etti. Bazen bir eserin tamamlanmış hissini vermediğini ve farklı bir çerçeveye yerleştirdiğinde yeniden değer kazandığını belirtti. "Bazı eserler bittiğini kendisi söylüyor." diyen sanatçı Bozkurt, sürecin tamamen kişisel bir içsel tatminle ilgili olduğunu da kaydetti.
7 ŞUBAT’A KADAR DEVAM EDECEK
Birbirinden eşsiz güzellikte eserlerin yer aldığı “Mahfuz” sergisi, Karya 29 Yaşam Merkezi’nin ev sahipliğinde gerçekleşiyor. Sanatseverler tarafından büyük bir ilgiyle karşılanan sergi, 7 Şubat’a kadar açık olacak.