Ünlü Yazar Alişan Kapaklıkaya, İnegöl Kitap Günleri için geldiği Bursa’da samimi bir söyleşiyle okurlarının karşısına çıktı. Söyleşinin ardından Herkes Duysun’a konuşan Kapaklıkaya, kitap okumanın ve fuarların öneminden bahsetti.
Bursa’nın İnegöl ilçesinde düzenlenen kitap fuarına katılan ünlü yazar Alişan Kapaklıkaya, fuarda gerçekleştirdiği söyleşinin ardından Herkes Duysun muhabirine kitap okumanın önemine dair konuştu. Kapaklıkaya ayrıca fuarların önemindende bahsetti.
“BU FUAR ÇOK ÖNEMLİ”
Kitapların insanın ruhunu canlandırdığını vurgulayan Kapaklıkaya, “Şu anda dışarıda çok şiddetli yağmur yağıyor. Bu yağan yağmur, toprağa düştüğü zaman kurumuş toprağın içindeki bütün cevheri nasıl ortaya çıkarıyorsa, insanın ruhuna dokunan kitaplar da ruhundaki güzellikleri açığa çıkarır. İşte bu anlamda bu fuar çok önemli. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” dedi.
Çocukların, günümüzde teknolojiye olan ilgiyle birlikte kitaplardan uzaklaştığı yönündeki görüşlere katılmadığını dile getiren Kapaklıkaya, şöyle konuştu:
“Önemli olan, çocuklara doğru kitapları ulaştırmak ve onların ilgisini çekecek hikayeler yazmaktır. Biz yazarlar olarak, çocukların dünyasına dokunan, onların dilini konuşan kitaplar yazmak zorundayız.”
“ÇOCUKLARIN İLGİSİNİ ÇEKECEK KİTAPLAR YAZALIM”
Öğrencilerin kitaplara olan ilgisi azalmadığını, aksine yazarların öğrencilerin ruhuna dokunacak kitaplar yazmakta sıkıntı yaşadıklarını belirten Kapaklıkaya, “Çocuklar kendi ruhlarına dokunan, ilgilerini çeken kitapları çok keyifle okuyorlar. ‘Öğrenciler kitaptan uzaklaşıyor.’ demek yerine, ‘Biz ne yapıp çocukların ilgisini çekecek kitaplar yazabiliriz?’ sorusunun çözümlerini bulmalıyız. İşte ben, bunu yapıyorum ki kızım bana ‘Senin son kullanma tarihin var.’ demesin. Günümüzdeki çocuklarla anlaşmayı yakalayıp, çocukların okuyacağı kitaplar yazmalıyız.” ifadelerini kullandı.
“KALPTEN KALBE BİR YOL VARDIR”
Gönül almanın, inanmanın ve samimiyetin her kapıyı açacağına inandığını kaydeden Kapaklıkaya şunları söyledi:
“Benim hayatta duruşum güncel kalmak, sevgiyle dokunmak, insanların yüreklerine dokunmaktır. İnsanlar arasında, kalpten kalbe giden bir yol vardır ve o da konuşmak değil, sevgiyle ve samimiyetle yaklaşmaktır. Biz eşimize, çocuğumuza, kardeşimize inanarak ve samimiyetle yaklaştığımız zaman, o kalbi gönlü aldığımız zaman açılmayacak kalp yoktur diye düşünüyorum. Ben böyle bakıyorum.”
“GELECEĞİN GÜNEŞİNE KOŞMAYI ÖĞRENDİK”
Yaşamdaki zorluklarla nasıl başa çıktığına da değinen Kapaklıkaya, “Hayatta herkesin zorlukları oluyor. Geçmişe takılmadan geleceğe bakmak gerekiyor. Ben Allah’a inanıyorum ve ne gelirse Allah’tan geleceğine inanıyorum. Mesela, bana üç evlat verirken Allah, birini geri aldı. Vardır bir bildiği. Ona tevekkül ettim. Kızım hastayken elimden gelen her şeyi yaptım ama o kadarmış, geliş yeri burasıymış. Hayattan öğrendiğim bir şey var: Geçmişe takılmadan, geçmişin zindanından çıkıp geleceğin güneşine doğru koşmayı öğrendik.” dedi.
“BU ÜLKENİN BÜTÜN ÇİÇEKLERİNİ YEŞERTEBİLİRLER”
Öğretmenlerin ne denli kıymetli olduğuna da değinen Kapaklıkaya, “Öğretmenler, toplumun geleceği için çok önemli. Çocukların zihinlerine dokunan, onlara ilham veren öğretmenler, bu ülkenin en değerli varlıkları. Ben, öğretmenlerin ideal bir şekilde çocuklara dokunarak, kendilerini geliştirmek için çalıştıklarına inanıyorum. Yeter ki öğretmenlerin hayalleri olsun. Bu ülkenin bütün çiçeklerini yeşertebilirler diye düşünüyorum. Öğretmenlere kalbimden sevgilerimi gönderiyorum.” şeklinde duygularını ifade etti.