Diyabet araştırmalarının öncü ismi Dr. Ralph A. DeFronzo, İstanbul Atlas Üniversitesi Vadi Kampüsü’nde isminin verildiği oditoryumda “Diyabetin Geleceği: İnsülin Direncinden Modern Tedavi Yaklaşımlarına” başlıklı konferansta Tip2 diyabetin kontrolü ve tedavi yaklaşımlarına ilişkin değerlendirmede bulundu.
Tip2 diyabetin kontrolü ve tedavisinde kullanılan metmorfinin kan şekeri üzerindeki etkilerine değinen Dr. Ralph A. DeFronzo, diyabet hastalarıyla yapılan çalışmalardan örnekler vererek uygulanan tedavi sonuçlarını değerlendirdi. Tip2 diyabet hastalarının sadece yüzde 15-20’sinde kardiyovasküler veya böbrek hastalığının olduğunu belirten DeFronzo, böbrek yetersizliği ve kalp yetersizliğinin birlikte olduğu ve birbirini etkilediği kardiyorenal metabolizma sendromunda kombine tedavi uygulamalarının önemini vurguladı.
ÜLKEMİZDE DİYABETLİ ORANI NEDEN YÜKSELİYOR
Ülkemizde ve dünyada diyabet artışının nedenlerinin sorulduğu Dr. DeFronzo, “Diyabetin artışının başlıca nedenleri arasında genetik yatkınlık, obezite, fiziksel aktivite eksikliği ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarının olmaması yer alır. Özellikle fast food tüketiminin artması, işlenmiş gıdaların yaygınlaşması ve şekerli içeceklerin tüketimi, insülin direncinin artmasına ve dolayısıyla diyabetin yaygınlaşmasına yol açmaktadır” diye konuştu.
ÇOCUKLAR VE GENÇLERDE DİYABET ARTIŞI
Çocuklar ve gençlerde diyabetin artışının, obezite oranlarının yükselmesi ve hareketsiz yaşam tarzıyla ilişkili olduğunu vurgulayan Dr. Ralph A. DeFronzo, “Ayrıca genetik faktörler ve çevresel etmenler (örneğin beslenme alışkanlıkları) de önemli rol oynamaktadır. Erken yaşta başlayan insülin direnci, diyabetin gelişiminde belirleyici bir faktördür” uyarısında bulundu.
SAĞLIKLI YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİKLERİ TEŞVİK EDİLMELİ
Dünya genelinde diyabetin önlenmesi için alınabilecek önlemleri değerlendiren DeFronzo, “Diyabetin önlenmesi için sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri teşvik edilmelidir. Bu, düzenli fiziksel aktivite, dengeli beslenme, kilo kontrolü ve düzenli sağlık taramaları ile sağlanabilir. Ayrıca toplumda diyabet farkındalığını artırmak ve eğitim programları düzenlemek de önemlidir” diye konuştu.
ERKEN TEŞHİS VE ÖNLEYİCİ TEDBİRLER DİYABETİN ETKİLERİNİ AZALTABİLİR
Dr. Ralph A. DeFronzo, “Diyabetin gelecekte tamamen ortadan kalkması mümkün olabilir mi?” sorusu üzerine “Diyabetin tamamen ortadan kalkması, zorlu bir hedeftir ancak erken teşhis ve önleyici tedbirlerle hastalığın etkileri azaltılabilir. Genetik faktörler nedeniyle bazı bireyler risk altında olsa da yaşam tarzı değişiklikleri ile diyabetin gelişimi önlenebilir veya geciktirilebilir” yanıtını verdi.
DİYABET İLAÇLARI DOKTOR GÖZETİMİNDE KULLANILMALIDIR Son yıllarda en çok tartışılan konuların başında gelen diyabet ilaçlarının zayıflama yöntemleri ve üzerindeki etkilerini de değerlendiren Dr. Ralph A. DeFronzo, bu ilaçların mutlaka hekim gözetiminde olması gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Diyabet ilaçları, özellikle GLP-1 agonistleri ve SGLT2 inhibitörleri, kilo kaybı üzerinde olumlu etkilere sahip olabilir. Ancak bu ilaçların kullanımı, doktor gözetiminde olmalıdır. Yan etkileri arasında gastrointestinal rahatsızlıklar, hipoglisemi ve böbrek sorunları yer alabilir. Bu ilaçların obezite tedavisinde kullanımı, dikkatli bir değerlendirme ve bireysel sağlık durumu göz önünde bulundurularak yapılmalıdır.” Dr. DeFronzo’nun diyabet alanındaki çığır açan çalışmaları, insülin direnci ve metabolik sendromun diyabet üzerindeki etkilerini anlamak için temel bilgiler veriyor. DeFronzo, bireylerin sağlık durumlarına yönelik kişiselleştirilmiş yaklaşımlar geliştirmenin kritik öneme sahip olduğunu vurguluyor. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Engin Gülal’ın plaket takdim ettiği Dr. Ralph A. DeFronzo, akademisyenlerle beraber hatıra fotoğrafı çektirdi.