İskenderun’daki 'Ses' adlı yerel gazetede çalışan, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) İskenderun temsilcisi Akın Bodur, depreme annesiyle birlikte kaldığı 5 katlı apartmanın birinci katındaki dairede yakalandı. Ev ilk sarsıntıda yerle bir oldu. 82 yaşındaki Anne Şükran Bodur yaşamını yitirdi. Gazeteci Bodur ise hayattaydı ama işi çok zordu, çünkü sol kolunun ve iki bacağının üzerine koca beton yığınları düşmüş, arada sıkışmıştı. Depremin ilk anlarıydı, enkaz altında çığlık seslerini duyuyor ve felaketin ne denli büyük olduğunu tahmin edebiliyordu.
ÇIKARMAK İMKANSIZDI
Akın Bodur, kurtulma ümidini kaybetmişti çünkü yardım ekiplerinin kente hemen ulaşmayacağını biliyordu. Kendisine yakın oturan kardeşi ve ağabeyinin de evleri yıkılmıştı. Onlar, enkaz altında kalan yakınlarını kurtardıktan sonra, hemen kardeşleri Akın Bodur'un yanına gitti. Yanlarına birkaç arkadaşlarını da almış, çekiç, tornavida, tahta gibi çevrede bulabildikleri ne varsa hepsiyle enkazı kazıp Bodur'u çıkarmaya çalışıyorlardı. Enkazda bir delik açıp Bodur'un rahat nefes almasını sağladılar. Ayaklarını kurtardılar ama sol kola ulaşınca durdular.
KARDEŞLERİ KARŞI ÇIKTI
Posta'da yer alan habere göre; Akın Bodur kendisini hayatının en zor kararını vermeye götüren o anları şöyle anlattı:
"Ne olduğunu sorduğumda, sol kolumun çok sıkıştığını söylediler. Dışarıda konuşuyorlardı ve ben duyabiliyordum. Koluma demir saplandığını, ancak arama-kurtarma ekiplerinin aletleriyle kurtulabileceğimi söylüyorlardı. Kardeşim 'Yardım çağıracağız' dediğinde yardımların gecikebildiğini bilen birisi olarak o anda bir karar verdim ve 'Bileğimi derhal kesin' diye seslendim. Kardeşim ve arkadaşları önce 'Kesinlikle olmaz' diye cevap verdi."
'KESMEZSENİZ ÖLÜRÜM'
"Ben de onlara 'Kesmezseniz burada ölürüm' diye ısrar ettim. Ambulans aramaya çalıştılar ama telefonlar çalışmadığı için ulaşmaları mümkün olmadı. 'Bakın ambulans geçmiyor. Bileğimi kesin, ben hazırım' dedim. Ardından bir hazırlık yaptılar. Sonra da küçük bir çakıyla sol bileğimi kestiler. Zaten derisi sarkar haldeydi. Sonrasını hatırlamıyorum. Öğretmen olan ağabeyim kan fışkıran bileğime üzerinden çıkardığı kazakla baskı uygulamış. Beni hastaneye götürmüşler. Bir saat bekledikten sonra ameliyata girmişim ve kolum dirsek kısmından kesilmiş."
İSTANBUL'DA TEDAVİ EDİLİYOR
Akın Bodur, ilk tedavisinin ardından Hatay Dörtyol Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Burada bacağından ameliyat edildi. Ardından önce Adana'ya sonra da ambulans uçakla İstanbul'a götürüldü. Atakent Acıbadem Hastanesi'nde yeni bir ameliyat daha geçirdi. Tedavisi devam ediyor.