Dünya Prematüre Günü dolayısıyla anlamlı bir etkinlik düzenlendi. Erken doğan bebek ve ailelerinin sesini duyurmak, onlara destek olmak ve bu konuda farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlenen etkinliğe Prematüre Bebek Ebeveyn Danışmanı ve Yazar İnci Candemir de katılım sağladı.
“TOPLUMDA DUYARLILIĞI ARTIRMAK İSTİYORUZ”Neonatoloji Uzmanı Doç. Dr. Fatih Bolat, “Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de prematüre bebekler ve aileleriyle toplumda duyarlılığı artırmak ve dayanışma içerisinde olmak, onların yaşadığı sorunları gün yüzüne çıkarmak, onlara destek olmak için yapılan bir uygulama. Bu çocuklar doğduktan sonra yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde çok ciddi sağlık sorunları yaşıyorlar. Aileleri travmalar yaşıyorlar. Bebeklerinin nasıl olacağını, yaşamlarını nasıl sürdüreceğini düşünüyorlar, bilinmezliğe giriyorlar. Biz sağlık çalışanları olarak aileler ile birlikte tıbbi sorunlarını çözmeye çalışıyoruz. Bunu mümkün olduğu kadar bir yoğun bakım ortamı şeklinde değil de ailelerle birlikte konuşarak, nasıl bir tıbbi destek sağlayacağımızı onlarla paylaşarak, bu süreci mümkün olduğu kadar sorunsuz bir şekilde geçirmeye çalışıyoruz” dedi.
Prematüre Bebek Ebeveyn Danışmanı ve Yazar İnci Candemir, “Prematüre bebekler çok mücadeleci bebekler. O yüzden, 17 Kasım Dünya Prematüre Bebek Günü'nü anmak çok önemli. Hem ailelerin mücadeleleri hem de hekim ve hemşirelerimizin özverili çalışmalarından dolayı bu günü anmak, kahramanlıklarını gün yüzüne çıkarmak, bunları hatırlamak, onlara verdiğimiz değeri dile getirmek için önemli bir gün” ifadelerini kullandı.
Prematüre bebek annesi Gamze Arzuman, “Bugün bizim için çok özel. Çünkü benim kızım 23 haftalık doğdu. 5 ay 11 günlüktü ve 600 gramdı doğduğunda. Ben 5 ay boyunca bebeğimin yanından ayrılırken bir kez bile hoşça kal demedim. ‘Sen hala benim karnımdasın, bu küvez benim karnımın içi 'Sen orada sağlıkla büyümeye devam ediyorsun' dedim ve bu bağı kurabilmiş olduğumuza inanıyorum. Eve geldikten sonra geçirdiğimiz 1 buçuk yıllık süreçte de çok güzel, çok güçlü bir bağımız oldu. Kızım sağlıklı, ben mutluyum. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” dedi.
“KENDİ EVLATLARIYMIŞ GİBİ İLGİLENDİLER”Bebeğinin 27 haftalıkken doğduğunu söyleyen Buket Şimşek, “2 ay boyunca hiç endişe etmeden, gayet pozitif bir süreç geçirdik. Tüm ekibe çok güveniyorduk. Bebeğimizi eve götürdükten sonra da destekleri hiçbir şekilde bitmedi. Hepsine teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. İkiz bebeklerinin 28 haftalıkken dünyaya geldiğini söyleyen Fatoş Şeker ise, “Yaklaşık 2 ay yenidoğan ünitesinde yoğun bakım servisinde kaldı bebeğimiz. Buradaki ekip kendi evlatlarıymış gibi ilgilendiler. Günde 2 kez görüşlerimiz oluyordu. Sonraki süreçte de her şeyden memnun kaldık” dedi.