Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Eda Kepenekli, kış mevsiminin gelmesiyle poliklinik ve acil servislerde akut bronşiolit vakalarının sayısında belirgin bir artış gözlemlendiğini söyledi. Akut bronşiolit, genellikle yüksek ateş, öksürük, hırıltılı solunum ve solunum zorluğu gibi belirtilerle ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Kepenekli, akut bronşiolitin en yaygın sebebinin, damlacık yoluyla bulaşan Respiratuar Sinsityal Virüs (RSV) olduğunu ifade etti. RSV'nin özellikle kış aylarında yaygınlaştığını ve öksüren, aksıran, ateşi olan kişilerle temastan kaçınılması gerektiğini ve cansız yüzeylerden temasla da bulaşabileceğinden el hijyeninin de önem kazandığını dile getirdi.
Prof. Dr. Eda Kepenekli, anne ve babaların, solunum yolu enfeksiyonlarının en yoğun olduğu dönemlerde çocuklarını kalabalık ortamlardan uzak tutmalarını ve sigara dumanına maruz bırakmamalarını önerdi. Ayrıca, Prof. Dr. Kepenekli, açık havada ve güneşli günlerde çocukları gezdirmenin, bağışıklık sistemlerini güçlendirmek açısından faydalı olacağını dile getirdi. Prof. Dr. Kepenekli, mevsimine uygun taze sebze ve meyve tüketiminin doğal kaynaklardan vitamin alımını artırarak, çocukların daha sağlıklı kalmasına yardımcı olacağını ifadelerine ekledi.
Prof. Dr. Kepenekli, “Yurt dışında gebeler ve bebekler için RSV enfeksiyonundan korunma sağlayan iki farklı aşı türünün (gebelerde 32-36. Haftalarda uygulanan inaktif aşı, bebeklerde uygulanan pasif antikor) ruhsatı alındı. Bu aşıların, RSV enfeksiyonunun yayılmasını engellemeye yardımcı olabilir. Çocukları koruma adına önemli bir adım, ülkemizde de önümüzdeki aylarda erişilebilir olabilir” dedi.
Covid-19’un da küçük bebeklerde akut bronşiolit veya RSV enfeksiyonunu taklit edebileceğini belirten Prof. Dr. Kepenekli, hastaların doğru bir şekilde tanı alabilmesi için solunum örneği alarak antijen testleri veya PCR testleri yapılabileceğini söyledi.
Prof. Dr. Kepenekli, hastalığın ilerlemesi durumunda dehidrasyon (sıvı kaybı) ve hipoksiye (oksijensiz kalma) dönüşebileceğini söyledi. Bu durumda çocuğun yoğun bakım tedavisine ihtiyaç duyabileceğini ifade etti.
Prof. Dr. Kepenekli, erken dönemde yeterli oksijen alımının sağlanmaması durumunda solunum yetmezliği, solunum destek cihazlarına bağlanma ihtiyacı, diğer organların yetmezliği hatta koma dahi görülebilir dedi.
Özellikle kapalı ve kalabalık ortamlarda çocukların damlacıklara maruziyetinin arttığını, bu sebeple maske takılabileceğini, el hijyenine dikkat edilmesi gerektiğini, ortamların havalandırılmasının ve çocukların sigara dumanına maruz bırakılmasının çok önemli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kepenekli, anne ve babaların çocuklarının sağlığını korumak için bu dönemde daha dikkatli olmaları gerektiğini dile getirdi.