Uzmanı boğmaca hastalığı hakkında bilgi verdi

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümünden Uzm. Dr. Mehmet Öztürk, Erken tedavi edilmeyen çocuklarda, hastalık 3 aya kadar uzayabileceğini açıkladı.

Haber Giriş Tarihi: 24.01.2025 12:38
Haber Güncellenme Tarihi: 24.01.2025 12:38

2024'te bulaş ve hastalık sayısındaki artışın ardından boğmaca hastalığı, Türkiye'de yeniden gündeme geldi. Uzmanlar, Kovid-19 salgınının ardından boğmaca hastalığına yakalananların sayısında, Türkiye'nin yanı sıra dünya genelinde artış yaşandığını belirtiyor.

Uzm. Dr. Öztürk, özellikle çocuklarda görülen boğmaca hastalığında öksürüğün dikkate alınması gerektiğini, geçmeyen öksürük ve morarmanın tehlike olabileceğinden bahsetti.

Boğmacanın, etkeni "Bordatella Pertussis" adlı bakteri kökenli bir hastalık olduğuna değinen Öztürk, "Boğmaca, bakterinin solunum yoluyla önce boğaz ve genize, kuluçka dönemini tamamlayınca da akciğerlere yerleşmesiyle ortaya çıkan bir enfeksiyon hastalığı. Boğmaca, en sık 'süt çocuğu' dediğimiz ilk iki yaşın yanı sıra ergenlerde ve erişkinlerde de görülebiliyor." ifadelerini kullandı.

Etkin aşılama sayesinde küçük yaştaki çocuklarda boğmaca sıklığı ve şiddetinin düştüğüne değinen Öztürk, aşı etkinliğinin azaldığı okul dönemi ve ergenlikte ise hastalığın görülme oranında artışa yaşandığını kaydetti.

Öztürk, "Solunum yoluyla bulaşan bu hastalık, 7-10 günlük bir kuluçka döneminden sonra burun akıntısı, halsizlik, gözlerde yaşarma ve hafif ateş gibi belirtiler gösterir. İzleyen günlerde hastalık hızla ilerler ve ardı arkası kesilmeyen, boğulur tarzda inatçı öksürükler görülür. Küçük bebeklerde semptomlar şiddetli olup, bebeğin yaşamını kaybetmesine neden olabilir." değerlendirmesinde bulundu.

Öztürk, hastalığın şiddetli öksürük atakları döneminde, kısa süreli solunum durması, morarma, baygınlık hali ve nadir olarak havale geçirme gibi sağlık problemlerinin yaşanabildiğine dikkati çekti.

Erken tedavi ile boğmacada daha kısa sürede iyileşme sağlandığına ve hastalığın daha hafif seyrettiğine işaret eden Öztürk, "Erken tedavi edilmeyen çocuklarda, hastalık 3 aya kadar uzayabilir ve hastalığın ağrı seyretmesinin yanı sıra bulaştırıcılığı uzun sürer. 3 aydan küçük çocuklar, mümkünse hastanede yatarak tedavi edilmeli. Evde tedavi edilen çocukların şiddetli öksürük nöbetleri veya morarmaları olursa, hemen doktora başvurulması hayati önem taşıyor." ifadelerini kullandı.

"AŞI, HASTALIKTAN KORUNMAK İÇİN EN ETKİLİ YÖNTEM"

Öztürk, aşının, hastalıktan korunmak için en etkili yöntem olduğunu aktararak, şunları kaydetti:

"Boğmaca; difteri, tetanoz, çocuk felci ve hemofilüs influenzayı kapsayan beşli aşı şeklinde uygulanır. İlk dozu 2. ayda başlamak üzere 2 yaşa kadar en az 4 doz aşı yapılmalı ve 4. yaşta, hatırlatma dozu uygulanmalı. Özellikle, yeterli aşı olmayan bebek ve çocuklarımızı havasız ve kalabalık ortamlardan uzak tutmak ve maske takmak, hastalığın bulaşma riskini azaltır."

Boğmaca hastalığının sosyo-ekonomik düzeyi düşük toplumlarda daha hızlı yayıldığını belirten Öztürk, kişisel temizliğin, hijyenik ortam yaratmanın ve bağışıklığı güçlendirmenin, enfeksiyonlardan korunmada oldukça önemli olduğuna değindi.

Öztürk, aşılama oranının arttırılmasının, bu hastalığı engellemede çok önemli olduğunu vurgulayarak, "Ülkemizde 20 yıl önceye kadar uygulanan tam hücreli aşıların yan etkileri, asellüler aşıya geçildikten sonra son derece azaldı. Bu yüzden ailelerin aşı konusundaki endişeleri azaldı ve aşılama oranı arttı. Son yıllarda yükselen aşı karşıtlığı ise diğer aşılarda olduğu gibi, boğmaca aşısı yapılma oranını olumsuz etkilemekte." şeklinde görüş belirtti.