CHP Lideri Özel, DEM Parti Eş Genel Başkanları ile görüştü

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Samimiyetle ve şeffaflıkla davranılırsa Türkiye, bir ve bütün halinde, 40 yıldır çözemediği ve Türkiye'ye çok şey kaybettirmiş, hepimize çok acılar yaşatmış süreci bir toplumsal mutabakatla, toplumsal barış sürecine dönüştürebilir. Bu, Türkiye'deki herkese kazandırır." dedi.

Haber Giriş Tarihi: 29.11.2024 21:07
Haber Güncellenme Tarihi: 29.11.2024 21:07

Özel, partisinin genel merkezinde, DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan ile görüştü. Basına kapalı yaklaşık 1 buçuk saat süren görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın açıklamasında Özel, daha önce muhalefet partilerini ziyaret eden DEM Parti'nin, CHP'den de görüşme talebi olduğunu fakat bir cenazeye katıldığı için ziyaretin bugüne kaldığını söyledi.

Görüşmede ülke gündemini değerlendirdiklerini belirten Özel, ziyaret dolayısıyla konuklarına teşekkür etti.

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'i cezaevinde 28 gün sonra ziyaret ettiğini anımsatan Özel, şöyle konuştu:

"Kendisi haksız bir tutuklamayla karşı karşıya ve görevine kayyum atanmış durumda. Bunun OHAL döneminden kalmış bir uygulama olduğunu hepimiz biliyoruz. Fetullahçı Terör Örgütü'ne karşı mücadele etme iddiasıyla alınan OHAL yetkisiyle çıkarılan bir Kanun Hükmünde Kararnameye sığınılıyor. 2019-2024 arasında buradan alınan yetkiyle 49 belediyeye kayyum atanmıştı. 2024'te 7 belediyeye kayyum atanmış durumda. Esenyurt'ta seçimi yüzde 51 oyla kazandık, şimdi yüzde 82 kayyuma karşı. AK Parti'ye oy verenler de Ahmet Özer'e haksızlık yapıldığını söylüyor. Kayyum atanan hiçbir yerde durum bundan farklı değil. İlk günlerdeki hissiyatın oldukça değiştiğini, peşi sıra gelen anket değerlendirmelerinde Türkiye genelinde de kayyum uygulamasının, vatandaşın vicdanında mahkum edildiğini, hoş karşılanmadığını hep birlikte değerlendiriyoruz."

"Son derece kıymetli buluyoruz"

Mecliste 10 muhalefet partisinin geçen hafta tarihi bir adım atarak kayyum düzenlemesinin kaldırılması için kanun teklifi verdiğini belirten Özel, MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız'ın "kayyumlara karşı bir yasal düzenlemenin bu Meclis tarafından yapılması gerektiğini söylediğini" ifade ederek, "Bu da çok kıymetlidir. Bizim Sayın Feti Yıldız ile zaman zaman çok farklı düşündüğümüz oluyor ama onun da 10 muhalefet partisinin ortaya koyduğu bu iradeye, Sayın Devlet Bahçeli adına hukuki değerlendirmeler yapan bir isim olarak MHP'nin kurumsal tavrını ifade etmiş olmasını son derece kıymetli buluyoruz." ifadelerini kullandı.

Kayyum uygulamasının milletin vicdanında yerinin olmadığını dile getiren Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Mevcut durumu da yasal olarak düzeltecek çalışmayı bizce 9'unda görüşmeler başlayıp, Meclis bütçe maratonuna girmeden evvel hızla, bu bir günlük iş, ilk kez bütün partiler bir arada, önce komisyonda bunu bir günde geçirip, sürelere bütün partilerin mutabakatı varsa zaten ertesi gün görüşmelerin başlamasına cevaz veriyor İçtüzük, ki AK Parti bunu tek başına bile defalarca ihlal ediyor. Ama tüm partilerin mutabakatını, bir gün komisyonda, ertesi gün Mecliste bu maddeyi hep birlikte düzeltebiliriz. Önümüzdeki dönem kim, ne ile ilgili, ne söyleyecek olursa olsun bu Meclisin bu dönemde böyle bir antidemokratik uygulamayı oybirliği ile ortadan kaldıracak adımı atması her yönüyle güven artırıcı ve Millet Meclisi açısından özgüveni gösteren, Türkiye'ye de umut verecek bir adım olacaktır. Bu yüzden buradan Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Sayın Genel Başkanına ve grup yöneticilerine bu çağrımızı tekrar ediyoruz. Geçen hafta muhalefetin hep birlikte attığı bu adıma MHP'nin dün gösterdiği yaklaşımı çok kıymetlendiriyorum. Bu konuda AK Parti'nin tutumunu ve olumlu bir adımını bekliyoruz."

Özel, kayyum konusunda partisinin grup başkanvekillerinin AK Parti'nin grup yönetimiyle hızla görüşeceklerini, bu sorunun çözümü için AK Parti'den, MHP'den ayrışmayan bir adım beklediklerini ifade etti.

Özel, "Yargı süreci tamamlanmış olanların yerine eskiden olduğu gibi belediye meclisinden seçilir. Tamamlanmamış olanlara da eğer tutukluluk tedbiri uygulanmıyorsa bir yandan yargılaması sürer ama böyle adımlar atılmaz. Bu da dört dörtlük bir demokratikleşme adımı olur. Bugünler için de son derece güven artırıcı bir adım olur." değerlendirmesinde bulundu.

"İlk günkü tutumumuzda değişen bir şey yok"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Meclis kürsüsündeki "gündem yaratan" açıklamalarından sonra kendisinin de partisinin tutumunu tarif ettiğini dile getiren Özel, "Biz şeffaf, samimi, toplumsal mutabakata dayanan bir sürecin işletilmesini, bu sürecin işletileceği yerin mutlaka ve mutlaka TBMM olmasını, hiçbir partiyi ve toplumun hiçbir kesimini dışlamaması gerektiğini düşünüyoruz." dedi.

Bir toplumsal mutabakat inşasında toplumun en kırılgan kesimlerinin gözetilmesi gerektiğini bildiren Özel, şunları kaydetti:

"Bizim açımızdan şehit aileleri ve gazilerin 'Olmaz' dedikleri bir sürecin olmayacağını, onların da mutlaka sürece katılmalarını söylemiştim. Kendilerine yaptığımız bütün ziyaretlerde oradan 'Biz gerekirse yüreğimize taş basarız, başka şehitler gelmesin, terör bitsin diye her türlü sorumluluğu alırız. Ama bunun siyasete alet edilmesi, siyasi menfaatlere dönüştürülmesi durumunda da hakkımızı helal etmeyiz' dediler. Bu çerçeve son derece kıymetli, çok sorumlu bir çerçevedir. Bu çerçevedeki bu yaklaşımı da son derece önemsiyorum. Bir kez daha bunun altını çizmek istiyorum. Samimiyetle ve şeffaflıkla davranılırsa Türkiye, bir ve bütün halinde, 40 yıldır çözemediği ve Türkiye'ye çok şey kaybettirmiş, hepimize çok acılar yaşatmış süreci bir toplumsal mutabakatla, toplumsal barış sürecine dönüştürebilir. Bu, Türkiye'deki herkese kazandırır. Uluslararası ilişkilerde, içinde bulunduğu bölgede, coğrafyada Türkiye'yi çok sayıda riskten de kurtarır. Bu noktada ilk günkü tutumumuzda değişen hiçbir şey yoktur. Biz bu ülkede yaşayan herkesin kendini eşit hissettiği, eşit gördüğü ve bu eşitlik için de eşitçe yaşadığı bir ülke istiyoruz. Bunun için de üzerimize düşen bütün adımları atmaya hazırız."

"CHP, Kürt meselesinin çözümünde çok önemli bir rol oynayabilir"

DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan da muhalefet partilerini ziyaretleri kapsamında bugün CHP'ye geldiklerini söyledi.

CHP'nin Türkiye'nin kurucu partisi olarak çok köklü bir mirasa sahip olduğunu belirten Bakırhan, Türkiye'nin kuruluşunda Türkler, Kürtler ve diğer halkların oluşturdukları ittifakla büyük mücadeleler verildiğini kaydetti.

Bakırhan, "CHP sadece söz söyleyen, katkı sunan değil, geçmişiyle, deneyimiyle Kürt meselesinin çözümünde çok önemli bir rol oynayabilir, oynayacağına eminiz." dedi.

Belediyelere yapılan görevlendirmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakırhan, "Türkiye demokrasisi bu kayyum belasından, lekesinden yasal düzenlemeler yapılarak kurtulur. Bu ülkeyi bu ayıptan hep birlikte umarım kurtarırız." diye konuştu.

"Türkiye hepimizindir. Türkiye'nin değerleri hepimizindir. Bütün değerleri bizim için anlamlı ve önemlidir." diyen Bakırhan, şunları kaydetti:

"Acısıyla, sevinciyle ortak bir tarihimiz, ortak bir geçmişimiz var. Ortak tarihi olanların da ortak sözü, ortak çözüm önerileri olur. Ortak aklı olur. Önümüzdeki dönem, başta muhalefet partileri olarak acısıyla, iyisiyle ortak bir tarihe ve geçmişe sahip olan başta CHP olmak üzere Türkiye'nin demokratikleşmesi ve Kürt meselesinin diyalogla, müzakereyle çözülmesi için umarım iyi çalışmalar olur, bu zemini büyütürüz."

Sorular

Açıklamanın ardından Özgür Özel ve Tuncer Bakırhan, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının hakkında başlattığı soruşturmanın sorulması üzerine Özel, "Bazen aynalarla konuşmaya başlarsınız ve bu hiç hayra alamet değildir. Akın Gürlek, Akın Gürlek'e karşı kullandığım ifadelerden dolayı, Akın Gürlek'in hak ve menfaatlerini korumak üzere hakkımda kamu davası açmaya kalkmış. Akın Gürlek, Akın Gürlek'i şu anda tebrik ediyor olabilir. Öbürü öbürünün tebriğini kabul ediyor olabilir. Allah selamet versin kendisine." ifadelerini kullandı.

"Bıraksaydı, benim hakkımda zaten kendisiyle dayanışma gösterecek başka makam ve merciler soruşturma başlatabilirlerdi." dilen Özel, şöyle devam etti:

"Bu aynayla konuşma hali sağlıklı bir hal olmadığı için bana şundan soruşturma açıyor. Kendisine göreviyle ilgili hakaret ettiğimi söylüyor. Akın Gürlek'e şunu sorarlar, mahkeme mahkeme gezip, özel olarak seçilmiş ve siyaseten cezalandırması gereken kişilere, sırf sana o talimat verildi diye adalet giyotini olmak senin görevin mi? Yoyo gibi Ankara ile İstanbul arasında sarayın elverişli aparatı olarak gidip gelmek senin görevin mi? Bakan yardımcılığı görevine geçtikten sonra ve o görevin önceki karşılığı müsteşarlıkken, müsteşarların atama usullerine uygun olmayan bir şekilde geri İstanbul'a başsavcı olarak gidip adalet katletmek senin görevin mi? Sabahın köründe bir evin, bir eşin mahremine gitmek senin görevin mi? Avukatsız aramalar yapmak senin görevin mi? Dosyada gizlilik varken iktidara yakın medyaya dosya içeriklerini sızdırmak senin görevin mi? Sabahın köründe daha kendisi üzerine suçlamalar okunmamışken, kişiyi terörist ilan etmek senin görevin mi? Sonra da bu sürecin tamamını büyük bir agresyonla, büyük bir gerginlikle sürdürmek, milletvekillerine izin verilmesine bile bakanlık üzerinden müdahale etmeye çalışmak senin görevin mi? Daha önceki Cumhuriyet Başsavcısı 'Arkadaşlar taziyeden suç mu olur? Telefon etmiş diyorsunuz, bundan suç mu olur? On yıl önceki şeyden suç mu olur? Bir banka hesap hareketinden suç mu olur?’ deyip savcılara geri attığı soruşturma evrakını düştüğü yerden toparlamak, oradan bir soruşturma uydurmak, yalan yalan ifadelerle tutuklamaya sevk etmek, sonra da itiraz da bile 'Bunlarla tutuklama olmaz, ama yine de bir gizli tanık bulunmuş. O yüzden tutukluluğun devamına' denecek operasyonu yönetmek senin görevin mi? Benim hakaretim bunları yapana. 'Bunları yaptım' diyorsa açsın."

Özel, "Diğer belediyelere kayyum atanmasına yönelik bir endişe, duyum var mı?" sorusuna da "Ne İstanbul Büyükşehir Belediyesi için ne herhangi bir belediyemiz için ne de 31 Mart tarihli seçime girmek için bu devletten temiz kağıdı almış ve milletin teveccühü ile seçilmiş, hangi partiden olursa olsun bir belediye başkanı için bu ilişkilendirmeyi kabullenmemiz, beklememiz, bu konuda duyum sahibi olmamız mümkün değildir." karşılığını verdi.

Bakırhan ise "İmralı ziyaretine" ilişkin soru üzerine, Adalet Bakanlığına yaptıkları başvuruya henüz resmi yanıt gelmediğini söyledi. Olumlu bir yanıt gelmesini umduklarını dile getiren Bakırhan, "Önemli olan oraya kimin gittiği değil, oradan ne söylendiği, ne düşünüldüğüdür. Onun için bekliyoruz." dedi.