Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ersoy değerlendirmelerinde Formula 1 tutkunlarını heyecanlandıracak açıklamalara yer verdi.
TRT'de yer alan habere göre, İstanbul F1 Sahası'nın Bakanlığa bağlı Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ait olduğunu belirten Ersoy, "Orada bir ihale süreci gerçekleşti nisan ayı içerisinde. İhale başarıyla tamamlandı. Şimdi ikinci aşamaya geçtik. Mayısın ilk haftası içerisinde yer teslimleri yapılacak. Yani mevcut kiracının, mevcut içerde bulunan kiracının yeri boşaltması ve ihaleyi kazanan yeni kiracıya devretmesi var. Sonrasında da hızlı bir şekilde 2026 itibarıyla Formula 1 yarışlarının İstanbul'a, Türkiye'ye getirilmesiyle ilgili kontratlama süreci başlayacak. Burada planlandığı şekilde süreç devam ediyor." dedi.
Antalya'da hafta sonu bir otelde yaşanan ve sosyal medyaya da yansıyan otel rezervasyonuyla ilgili olaya da değinen Ersoy, ilgili otele Bakanlık tarafından denetim yapıldığını aktardı.
Ersoy, "Yapılan inceleme sonucunda, misafir rezervasyonunun tesis tarafından konfirme edildikten sonra, milliyet farklı şeklinde haksız bir gerekçeyle 120 euro karşılığında 4 bin 778 lira ücret farkı alınması nedeniyle firmaya 54 bin 694 lira idari para cezası verildi ve firma tarafından da alınan ücret farkı misafire iade edildi." diye konuştu.
Ersoy, şunları söyledi:
Bir konuya daha değinmek istiyorum. booking.com'un faaliyetlerinin Türkiye'de Bakanlığımız tarafından engellendiği ile ilgili bir iddia vardı. Bu iddia da gerçek dışı. İşin aslını sizle paylaşayım.
Türkiye Seyahat Acenteları Birliği tarafından vergi ödemediği ve haksız rekabet yarattığı gerekçesiyle booking.com hakkında 2015 yılında bir dava açıldı. 2017 yılında mahkeme ihtiyati tedbir kararı aldı ve davaya ilişkin karar 2019 yılında çıktı. Mahkeme 'haksız rekabet var' kararıyla birlikte Booking.com'un 500 bin lira teminat yatırılması karşılığında ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verdi. Kararda şirketin vergi ödemediği ve iş yeri açmak için gerekli izinleri almadığı belirtilirken dijital ve sabit iş yeri açma yoluyla faaliyette bulunarak idari ve hukuki denetimlerden kaçındığı ifade edildi. Bu yollarla denetlenmelerini engellediğine dikkat çekildi.
Yani özetle mahkeme demiş ki, Türkiye'deki vergi mevzuatlarına, ticari kanunlara ve tüketici kanunlarına uyumlu bir şekilde çalışmayı kabul ediyorsanız çalışabilirsiniz. Aksi takdirde faaliyet de gösteremezsiniz demiş. Sonuçta bakın bakanlık tarafından yapılmış bir engelleme yok. Türkiye Seyahat Acenteları Birliği tarafından 2015 yılında açılmış bir dava, kesinleşmiş bir mahkeme var. Aynı bu şekilde mahkeme sonucuna uygun olarak, Türk vergi mevzuatı ve kanunlarına ve tüketici kanunlarına uyumlu şekilde çalışmayı kabul eden onlarca yabancı menşeli global rezervasyon motoru ülkemizde faaliyet de gösterebilmektedir."