Yıkılan binalarda enkaz altında kalan 42 binden fazla insan hayatını kaybederken yüz binlerce vatandaş evsiz kaldı.
Depremin en çok etkilediği illerden biri de Hatay oldu.
Hatay’da Antakya Devlet Hastanesi'nde hemşirelik yapan karı koca Emine-Ahmet Yıldırım, çocukları Zeynep ve Erbap Yıldırım ile çocuklara bakmaya gelen teyze Seher Güngör enkaz altında kaldı.
Kurtarmak için mücadele başlatıldı
Baba Mahmut Güngör, depremden sonra Hatay’daki çocuklarına ulaşamayınca hemen akrabalarıyla birlikte Hatay’a gelip onları kurtarmak için mücadele başlattı.
Ancak günlerce yapılan çalışma sonucunda damadı, torunu Zeynep ve kızı Emine’nin cansız bedenine ulaştı.
4 çocuğunu kaybetti
Diğer kızı Seher ve torun Erbap sağ olarak kurtarıldı. Seher Güngör de hastanede hayatını kaybetti.
Torun Erbap’ın ise ayağı kesildi. Aileden geriye bir tek 2 yaşındaki Erbap kaldı. Baba Güngör, damadı, iki kızı ve torununun cenazesini Adana’da Kabasakal Mezarlığında toprağa verdi.
Anne Ümmü Gülsüm Güngör ise mezarda iki kızı, torunu ve damadının mezarlarına sarılarak gözyaşlarına boğuldu.
"Beyaz kefenlere karıştın kuzum sen"
Güngör, Hatay’a yeğenlerine bakmak için depremden iki gün önce giden kızı Seher Güngör’ün mezarına sarılıp toprağa öperek şu ifadeleri kullandı:
Ben sana gelinlik giydirecektim kefen giydirdim. Beyaz kefenlerle gittin kuzum sen. Beyaz kefenlere karıştın kuzum sen. Zeynep’im küçücük Zeynep’im. Hanginize sarılayım ben hanginize. Hanginizle hasret gidereyim ben. Kuzum ciğerim Emre’m. Seher’im, Emine’m ciğerim kuzum.
"Bir torunumu kurtardık onun da ayağı kesildi"
Baba Güngör ise büyük bir acı yaşadığını ifade ederek şöyle konuştu:
Depremde eniştem, iki kızım, bir torunum öldü. Kurtaramadık, biri sağ çıktı kurtaramadık. Bir torunumu kurtardık onun da ayağı kesildi. Kızım ve damadım hemşire Antakya Devlet Hastanesi'nde, diğer kızım da iki gün önce yeğenlerine bakmak için Hatay’a gitmişti. O da orada depreme yakalandı. Bina depremde yıkılmış. Biz de Adana’dan gittik. Köylüler sağ olsun yardım ettiler ama kurtaramadık.