Yeşilay sayesinde 33 yıllık alkol bağımlılığından kurtulan 61 yaşındaki Buket Coşkun, Yeşilay'da iyileştirme koçu oldu.
Yalnızca fiziksel bir hastalık değil, aynı zamanda duygusal ve zihinsel bir kırılma noktası olarak kabul edilen bağımlılık, alkol, uyuşturucu ve sigara gibi maddelerle bireylerin sağlığını ve ilişkilerini tehdit ederek özgürlüklerini elinden alıyor.
Bağımlılıkla mücadelede öncü bir kurum olan Yeşilay, alkolden kurtulmak isteyen bireylere de hayatında var olması gereken güçlü desteği sağlıyor.
Yeşilay sayesinde alkol bağımlılığından kurtulan Buket Coşkun, üniversitede fizik ve matematik okuduğunu, ardından işletme bölümünde yüksek lisans yaptığını anlattı.
İş hayatının büyük çoğunluğunu üst düzey yönetici olarak geçirdiğini belirten Coşkun, toplumun yalnızca eğitimsiz ve işsiz kişilerin bağımlı olabileceğini varsaydığını ancak bunun kariyer, kimlik ve cinsiyet ayırt etmediğini dile getirdi.
"BAĞIMLILIK TEDAVİSİ ÇOK ZOR"Coşkun, bağımlılığın kişinin yaşayabileceği en zor hastalıklardan biri olduğunu aktararak, "Psikolojiniz bozulur, psikiyatriste gidersiniz. Tansiyon hastası olursunuz, dahiliyeye gidersiniz ama bağımlıysanız hem fiziksel hem ruhsal hem de sosyal olarak bozukluklarınız vardır. Üçünün birden tedavi edilmesi gerekiyordur. Bu nedenle gerçekten bağımlılık tedavisi çok zor ve çok dayanıklılık isteyen bir hastalık. Aynı zamanda bulaşıcı ve ölümcül." diye konuştu.
Dedesinin de alkolik olduğunu, kendisine henüz 6 yaşındayken küçük bardaklarla şarap içirildiğini anlatan Coşkun, pikniklerde, yılbaşı kutlamalarında, bayramlarda aile üyelerinin içki içtiğini anlattı.
Ailelerin çocukların yanında alkol başta olmak üzere bağımlılık oluşturabilecek her maddeye karşı çok temkinli olması gerektiğini ifade eden Coşkun, şöyle devam etti:
"Kurduğumuz şirket batınca işsiz ve eşsiz kaldım, 7/24 içmeye başladım. Çünkü kafamda konuşan insanlar hiç susmuyordu ve onları susturmak için içmek en güzel yöntemdi. Çünkü 25 yıllık işimiz battı. Yani 25 yaşında bir çocuğun ölmüş gibi. O dönem ağır bir depresyon geçiriyormuşum ama köklerimde de var. Söylediğim gibi dedem alkol bağımlısıydı. Dolayısıyla genetik bir geçiş var, sosyal bir öğrenme de var ve travma da vardı. Kızım bir sabah gelip bana, 'Anne senin alkolle ilgili sorunun var. Ya benimle AMATEM'e geliyorsun ya ben seni terk ediyorum.' dedi. Ben kızımın gözünde o ciddiyeti gördüm. Beni terk edecekti ve ben alkolik değildim. Burası enteresan çünkü hiçbir bağımlı, bağımlı olduğunun farkında değildir. Bağımlı olduğunu en son kendisi fark eder. Ben 3 sene kadar AMATEM'de ayaktan tedavi gördüm."
Coşkun, bağımlılığın kabullenmeden iyileşebilecek, tedaviye girebilecek bir durum olmadığını söyledi.
AMATEM'de çalışanların bütün çevreyle bağlarını kopartmasını bağımlılara tavsiye ettiğini dile getiren Coşkun, "Düşünün, yıllarca oluşturduğun bir çevre var ama artık yoklar. Yapayalnız kalıyorsun. O dönem bana bir arkadaşım dedi ki 'Buket, YEDAM diye bir yer var. Orada hem psikolojik destek hem sosyal destek veriyorlar'. YEDAM'daki insanlara 'Ben bir alkol bağımlısıyım. Ayık bağımlıyım. AMATEM'den destek alıyorum. Benim hayattan zevk alabilmemi sağlayacak bir kurumun peşindeyim.' dedim. İşte YEDAM tam da bunu bana yaptı." ifadelerini kullandı.
Yıl boyunca YEDAM'dan hem psikoterapi hem sosyal hizmet desteği aldığını kaydeden Coşkun, iyileşme sürecinin ardından bağımlılıktan kurtulma serüveninin parçası olmaya karar verdiğini belirtti.
Coşkun, "Diğer bağımlılara gidip demek istiyorum ki 'Bir ümit var, başka bir hayat var. Ben kurtuldum, sen de kurtulabilirsin. Neler yapman gerektiğini sana anlatabilirim.' YEDAM'a başvurdum ve işe kabul edildim. Yaklaşık 2 yıldır YEDAM'da iyileşme koçu olarak görev yapıyorum. Bütün hayallerime YEDAM sayesinde ulaştım. Artık insanlara dokunabiliyorum ve 25 yıllık iş hayatımda hiç edinmediğim bir fayda sağlamanın huzurunu yaşıyorum." dedi.
Kendisini "yaralı bir şifacı" olarak tanımlayan Coşkun, "Birinin bağımlılıktan kurtulmak istediği zaman nasıl acı çektiğini, nasıl zorlandığını, neler yapması gerektiğini biliyorum ve anlatıyorum. Onlar için bir ümit oluyorum. YEDAM'a bana böyle bir olanak sağladığı için 1000 kere teşekkür ediyorum." diye konuştu.
"YAPACAĞINIZ TEK ŞEY 115'İ ARAMAK"Coşkun, bağımlılıktan kurtulmaya karar veren bağımlının yapacağı tek hareketin YEDAM'ın "115" danışma hattını aramak olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Aradığınızda telefonu açan arkadaşlar psikolog ve sizin tüm öykünüzü alacak. Ondan sonra sizi bulunduğunuz şehre göre, o semte göre yönlendirecek ve tedaviniz başlamış olacak. Yani bu işin tabii ki tıbbi tarafı da var. Benim AMATEM'den hala tıbbi destek aldığım gibi... YEDAM bunu da organize ediyor. YEDAM bir yaşam biçimi. Gerçekten gönülden ve yürekten söylüyorum, bütün bağımlılar, ne bağımlısıysa; kumar, sigara, alkol, madde, internet, oyun. Bu bağımlılıkların hepsi için 115'i arayıp yola çıkabilirsiniz."