Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (SCÜ) İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sefer Darıcı, yeni kurulan Siber Güvenlik Başkanlığı'nın şifreleme mekanizmalarının kuantum bilgisayarlarla çözüldüğü bir kıyamet senaryosu olan ‘Q Günü' için hazırlık niteliğinde olduğunu belirterek, "Siber güvenlik, bizim en önemli problemlerinizden bir tanesi haline gelebilir” dedi.
Haber Giriş Tarihi: 10.01.2025 13:34
Haber Güncellenme Tarihi: 10.01.2025 13:41
Kaynak:
İHA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla yayımlanan 117'nci Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'ne göre siber güvenliğin sağlanması amacıyla politika, strateji ve hedefleri belirleyecek, siber güvenlik alanında bilinçlendirme yapacak ve siber güvenlik ekosistemi ile yerli ve milli ürün ve teknolojilerin geliştirilmesine yönelik çalışmalar yapacak olan Siber Güvenlik Başkanlığı kuruldu. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve İletişim Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Sefer Darıcı, Siber Güvenlik Başkanlığı hakkında açıklamalarda bulundu.
“EN ÖNEMLİ PROBLEMİMİZ HALİNE GELEBİLİR”
Doç. Dr. Sefer Darıcı, siber güvenliğin ülkeler için en önemli problemlerden biri haline gelebileceğini ifade ederek, ”Türkiye'de farklı kurumlar siber güvenlik noktasında iyi bir geçmişe sahip. Bununla ilgili farklı kurumlar kendi bünyelerinde farklı çalışmalar yapıyorlardı ve buna ilişkin hem önlemler hem de geleceğe ilişkin senaryolar düzeyinde çalışmalar yürütüyorlardı. Ancak bunun tek bir noktadan ve koordineli bir şekilde hareket edecek olması önem taşıyor. Çünkü ilerleyen süreçte özellikle kuantum bilgisayarların kullanılmasıyla birlikte ‘Q Günü' olarak nitelendirdiğimiz durumun tüm ülkeler için kaosun söz konusu olabileceği ve tüm devlet şifrelerinin kullanmış olduğu sistemlerin ve şifreleme mekanizmalarının kuantum bilgisayarlarla çözüldüğü bir kıyamet senaryosu da akademisyenler tarafından konuşuluyor. Siber güvenlik bizim en önemli problemlerimizden bir tanesi haline gelebilir” dedi.
‘Q Günü' gibi yani kuantum bilgisayarlar sayesinde siber saldırıların söz konusu olduğu bir güne hazırlık yapılması gerektiğini belirten Doç. Dr. Darıcı, ”Geçmişte de birçok olayda siber güvenliğin aslında nasıl önemli olduğunu görmüş olduk. Örnek verecek olursak uçaklar havalanmadı ve çeşitli güvenlik noktalarında bu problemler yaşandı. İlerleyen süreçte özellikle bütün iş ve işlemlerimizi dijital üzerinden hallettiğimiz, bütün kamusal işlemlerin birçoğunun dijital üzerinden yürütüldüğü bir yapı içerisinde bulunuyoruz. ‘Q Günü' gibi yani kuantum bilgisayarlar sayesinde çeşitli şifreleme mekanizmalarının çözülmesi ve siber saldırıların söz konusu olduğu bir güne hazırlık yapılması gerekiyor. Ayrıca Türkiye'de en önemli eksikliklerden bir tanesi kamusal düzeyde siber güvenliğin ne olduğu, ne olması gerektiği ve neler yapılması gerektiğinin bilinmesi gerekiyor. Her bir birimin ve her bir kamu kuruluşunun buna ilişkin önlemlerin neler olabileceğine yönelik bir bilgi ve anlayış geliştirmesi gerekiyor. Bu konular, savaş durumlarını içinde bulundurduğundan dolayı coğrafyamız için de çok fazla önem arz ediyor. Bu tarzdaki durumlarda bizim siber güvenliğimiz ayrı bir öneme sahip” diye konuştu.
“UYULMASI GEREKEN HUSUSLAR VAR”
Doç. Dr. Darıcı, Siber Güvenlik Daire Başkanlığı'nın gerekli önlemleri alacağını düşündüğünü söyleyerek, ”Dijital personelin konumunun tespit edilmesinden tutun çok farklı durumlara kadar siber güvenlik mekanizmaları, bunun içerisinde istihbarat bilgileriyle de ilgili kullanılabiliyor. Bu tarzdaki durumlara yönelik olarak Siber Güvenlik Daire Başkanlığı'nın gerekli önlemleri alacağını düşünüyorum. Çünkü bütün kamunun siber güvenlik açısından uyması gereken hususlar çok önemli. Özellikle bazı kurumların özel olarak çok daha farklı önlemler alması gerekiyor. Emniyet teşkilatı, jandarma teşkilatı, istihbarat personeli ve TUSAŞ gibi noktalarda çalışan personelin kişisel verileri ve diğer kurumlarla ilgili yapmış oldukları çalışmalarda verilerin saklanması ve saklandıkları yerlere de erişilememesi en önemli noktalarımızdan bir tanesidir. Yani yıllarca bir proje için çalışıp, geliştiriyorsunuz. Bu proje verilerinin siber güvenlik mekanizmanızdaki bir eksiklikten dolayı çalındığını veya bilgi istihbaratı olarak bunların kaybolduğunu düşündüğünüzde çok büyük güvenlik açığı ortaya çıkacaktır” şeklinde konuştu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Türkiye 'siber kıyamet' günü için hazırlanıyor
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (SCÜ) İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sefer Darıcı, yeni kurulan Siber Güvenlik Başkanlığı'nın şifreleme mekanizmalarının kuantum bilgisayarlarla çözüldüğü bir kıyamet senaryosu olan ‘Q Günü' için hazırlık niteliğinde olduğunu belirterek, "Siber güvenlik, bizim en önemli problemlerinizden bir tanesi haline gelebilir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla yayımlanan 117'nci Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'ne göre siber güvenliğin sağlanması amacıyla politika, strateji ve hedefleri belirleyecek, siber güvenlik alanında bilinçlendirme yapacak ve siber güvenlik ekosistemi ile yerli ve milli ürün ve teknolojilerin geliştirilmesine yönelik çalışmalar yapacak olan Siber Güvenlik Başkanlığı kuruldu. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve İletişim Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Sefer Darıcı, Siber Güvenlik Başkanlığı hakkında açıklamalarda bulundu.
“EN ÖNEMLİ PROBLEMİMİZ HALİNE GELEBİLİR”
Doç. Dr. Sefer Darıcı, siber güvenliğin ülkeler için en önemli problemlerden biri haline gelebileceğini ifade ederek, ”Türkiye'de farklı kurumlar siber güvenlik noktasında iyi bir geçmişe sahip. Bununla ilgili farklı kurumlar kendi bünyelerinde farklı çalışmalar yapıyorlardı ve buna ilişkin hem önlemler hem de geleceğe ilişkin senaryolar düzeyinde çalışmalar yürütüyorlardı. Ancak bunun tek bir noktadan ve koordineli bir şekilde hareket edecek olması önem taşıyor. Çünkü ilerleyen süreçte özellikle kuantum bilgisayarların kullanılmasıyla birlikte ‘Q Günü' olarak nitelendirdiğimiz durumun tüm ülkeler için kaosun söz konusu olabileceği ve tüm devlet şifrelerinin kullanmış olduğu sistemlerin ve şifreleme mekanizmalarının kuantum bilgisayarlarla çözüldüğü bir kıyamet senaryosu da akademisyenler tarafından konuşuluyor. Siber güvenlik bizim en önemli problemlerimizden bir tanesi haline gelebilir” dedi.
‘Q Günü' gibi yani kuantum bilgisayarlar sayesinde siber saldırıların söz konusu olduğu bir güne hazırlık yapılması gerektiğini belirten Doç. Dr. Darıcı, ”Geçmişte de birçok olayda siber güvenliğin aslında nasıl önemli olduğunu görmüş olduk. Örnek verecek olursak uçaklar havalanmadı ve çeşitli güvenlik noktalarında bu problemler yaşandı. İlerleyen süreçte özellikle bütün iş ve işlemlerimizi dijital üzerinden hallettiğimiz, bütün kamusal işlemlerin birçoğunun dijital üzerinden yürütüldüğü bir yapı içerisinde bulunuyoruz. ‘Q Günü' gibi yani kuantum bilgisayarlar sayesinde çeşitli şifreleme mekanizmalarının çözülmesi ve siber saldırıların söz konusu olduğu bir güne hazırlık yapılması gerekiyor. Ayrıca Türkiye'de en önemli eksikliklerden bir tanesi kamusal düzeyde siber güvenliğin ne olduğu, ne olması gerektiği ve neler yapılması gerektiğinin bilinmesi gerekiyor. Her bir birimin ve her bir kamu kuruluşunun buna ilişkin önlemlerin neler olabileceğine yönelik bir bilgi ve anlayış geliştirmesi gerekiyor. Bu konular, savaş durumlarını içinde bulundurduğundan dolayı coğrafyamız için de çok fazla önem arz ediyor. Bu tarzdaki durumlarda bizim siber güvenliğimiz ayrı bir öneme sahip” diye konuştu.
“UYULMASI GEREKEN HUSUSLAR VAR”
Doç. Dr. Darıcı, Siber Güvenlik Daire Başkanlığı'nın gerekli önlemleri alacağını düşündüğünü söyleyerek, ”Dijital personelin konumunun tespit edilmesinden tutun çok farklı durumlara kadar siber güvenlik mekanizmaları, bunun içerisinde istihbarat bilgileriyle de ilgili kullanılabiliyor. Bu tarzdaki durumlara yönelik olarak Siber Güvenlik Daire Başkanlığı'nın gerekli önlemleri alacağını düşünüyorum. Çünkü bütün kamunun siber güvenlik açısından uyması gereken hususlar çok önemli. Özellikle bazı kurumların özel olarak çok daha farklı önlemler alması gerekiyor. Emniyet teşkilatı, jandarma teşkilatı, istihbarat personeli ve TUSAŞ gibi noktalarda çalışan personelin kişisel verileri ve diğer kurumlarla ilgili yapmış oldukları çalışmalarda verilerin saklanması ve saklandıkları yerlere de erişilememesi en önemli noktalarımızdan bir tanesidir. Yani yıllarca bir proje için çalışıp, geliştiriyorsunuz. Bu proje verilerinin siber güvenlik mekanizmanızdaki bir eksiklikten dolayı çalındığını veya bilgi istihbaratı olarak bunların kaybolduğunu düşündüğünüzde çok büyük güvenlik açığı ortaya çıkacaktır” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
En Çok Okunan Haberler
Çocukların beslenme çantasında olması gereken 10 besin
Dünya kuruyor: İşte 2024'ün kuraklık karnesi
Dünyanın en değerli kedi cinsleri
Kızıldeniz'deki renkli su altı dünyası görüntülendi
Otomotiv sektöründe tüm zamanların rekoru kırıldı: Bakın zirvede hangisi var?
Mutlaka tüketilmesi gereken o besinin faydaları saymakla bitmiyor!
Dünyanın en ünlü alışveriş caddeleri
Vatandaşlar tarafından en çok sevilen Ferdi Tayfur şarkıları
Kulağa tuhaf gelen gerçek dışı bilgiler
Kurtlar Vadisi'nin en sevilenleri!
Suriye'nin başkenti Şam'daki Emevi Camisi'nde çıkan izdihamda 3 kişi öldü
AK Parti Denizli 8. Olağan Kongresi gerçekleşti
Dışişleri Bakanı Fidan, İstanbul'da medya kuruluşlarının temsilcileriyle buluştu
Ortalamanın üzerindeki aralık yağışları İzmir'de barajları doldurmaya yetmedi
Büyük İstanbul Otogarı 20 milyon yolcu taşıdı