Bursa'da, Edebi Kazılar söyleşisinde Hidayet Karakuş konuk oldu
Bursa'da, Edebi Kazılar söyleşisinde Hidayet Karakuş konuk oldu
Nilüfer Belediyesi’nin Edebi Kazılar söyleşisine öğretmen, yazar ve şair Hidayet Karakuş konuk oldu. Son romanı “Bana Bir Resmini Yolla” üzerine konuşan Karakuş, “Ben diliyle, anlatımıyla, kurgusuyla, anlattığı gerçekliği ile bizim olan Türk romanını yazmaya çalıştım” dedi.
Haber Giriş Tarihi: 24.01.2025 12:01
Haber Güncellenme Tarihi: 24.01.2025 12:04
Kaynak:
İHA
Nilüfer Belediyesi’nin Edebi Kazılar söyleşileri, her ay farklı bir edebiyatçıyı okurlarla buluşturmaya devam ediyor.
Bu ay öğretmen, yazar ve şair Hidayet Karakuş, Nilüferli okurlarla buluştu. Moderatörlüğünü Nahit Kayabaşı’nın yaptığı söyleşide; Karakuş’un, Yunus Nadi Roman ödülünü alan son romanı, Cumhuriyetin kuruluş yıllarında geçen ve o yılların şartlarını anlatan, “Bana Bir Resmini Yolla” konuşuldu. Akkılıç Kütüphanesi’nde düzenlenen söyleşiye, edebiyatseverler ilgi gösterdi.
Söyleşide romanın çıkış noktasını ve yazma sürecini paylaşan Hidayet Karakuş, “Bu romanı 20-25 yıldır düşünüyorum. Yazma süreci de 2 yılı aştı. Babam askerliğini, 1931 yılında Diyarbakır’da bitirmiş. Ondan sonra, askerden arkadaşı İskilipli İsmail Kartal Amca ile 58 yıl birbirlerini görmeden mektuplaştılar. Onların mektuplaşmaları beni etkilemişti. Ama mektuplaşmalarından yola çıkarak, ben o yıllarda Cumhuriyet devrimlerinin köylere, kasabalara nasıl yansıdığını anlatmak istedim” dedi.
Romandaki mektupların tamamen kendi kurgusu olduğunu da dile getiren Karakuş, sadece dil ve anlatım bakımından o dönemi yansıtmaya çalıştığını vurguladı.
‘’CUMHURİYETE BORÇLUYUZ’’
1931-1938 yıllarını anlatan romanı için Cumhuriyet tarihini çok iyi bilmek gerektiğinin altını çizen Karakuş,“Cumhuriyetin devrimlerini, Türkiye’ye getirdiği yenilikleri, insanımıza sağladığı imkanları gözler önüne sermek gerekiyordu. Bugünkü yaşadığımız şartları , kim nerede nasıl yaşıyorsa yaşasın Cumhuriyete borçludur. Bunu romanda da anlatmaya çalıştım” diye konuştu.
‘’BİZİM ROMANIMIZI YAZDIM’’
Roman yazım tekniği hakkında da konuşan Hidayet Karakuş, “Biz romanı Batıdan aldık. Özellikle Tanzimat sonrası romanlar, Batıdan aldığımız klasik romanın yapısı içindedir. Ama yazdıkları konular anlattıkları insanlar, bizim insanlarımızdır. Ben diliyle, anlatımıyla, kurgusuyla, anlattığı gerçekliği ile bizim olan Türk romanını yazmaya çalıştım. Örneğin Yaşar Kemal’de bu vardır. Ortaya koyduğu romanların, batıdan ayrılan farklı bir yanı vardır. Ben de bizim romanımızı yazmak istedim” dedi.
Söyleşi sonunda gelen soruları da yanıtlayan Hidayet Karakuş, okuyucuları için kitaplarını da imzaladı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bursa'da, Edebi Kazılar söyleşisinde Hidayet Karakuş konuk oldu
Nilüfer Belediyesi’nin Edebi Kazılar söyleşisine öğretmen, yazar ve şair Hidayet Karakuş konuk oldu. Son romanı “Bana Bir Resmini Yolla” üzerine konuşan Karakuş, “Ben diliyle, anlatımıyla, kurgusuyla, anlattığı gerçekliği ile bizim olan Türk romanını yazmaya çalıştım” dedi.
Nilüfer Belediyesi’nin Edebi Kazılar söyleşileri, her ay farklı bir edebiyatçıyı okurlarla buluşturmaya devam ediyor.
Bu ay öğretmen, yazar ve şair Hidayet Karakuş, Nilüferli okurlarla buluştu. Moderatörlüğünü Nahit Kayabaşı’nın yaptığı söyleşide; Karakuş’un, Yunus Nadi Roman ödülünü alan son romanı, Cumhuriyetin kuruluş yıllarında geçen ve o yılların şartlarını anlatan, “Bana Bir Resmini Yolla” konuşuldu. Akkılıç Kütüphanesi’nde düzenlenen söyleşiye, edebiyatseverler ilgi gösterdi.
Söyleşide romanın çıkış noktasını ve yazma sürecini paylaşan Hidayet Karakuş, “Bu romanı 20-25 yıldır düşünüyorum. Yazma süreci de 2 yılı aştı. Babam askerliğini, 1931 yılında Diyarbakır’da bitirmiş. Ondan sonra, askerden arkadaşı İskilipli İsmail Kartal Amca ile 58 yıl birbirlerini görmeden mektuplaştılar. Onların mektuplaşmaları beni etkilemişti. Ama mektuplaşmalarından yola çıkarak, ben o yıllarda Cumhuriyet devrimlerinin köylere, kasabalara nasıl yansıdığını anlatmak istedim” dedi.
Romandaki mektupların tamamen kendi kurgusu olduğunu da dile getiren Karakuş, sadece dil ve anlatım bakımından o dönemi yansıtmaya çalıştığını vurguladı.
‘’CUMHURİYETE BORÇLUYUZ’’
1931-1938 yıllarını anlatan romanı için Cumhuriyet tarihini çok iyi bilmek gerektiğinin altını çizen Karakuş,“Cumhuriyetin devrimlerini, Türkiye’ye getirdiği yenilikleri, insanımıza sağladığı imkanları gözler önüne sermek gerekiyordu. Bugünkü yaşadığımız şartları , kim nerede nasıl yaşıyorsa yaşasın Cumhuriyete borçludur. Bunu romanda da anlatmaya çalıştım” diye konuştu.
‘’BİZİM ROMANIMIZI YAZDIM’’
Roman yazım tekniği hakkında da konuşan Hidayet Karakuş, “Biz romanı Batıdan aldık. Özellikle Tanzimat sonrası romanlar, Batıdan aldığımız klasik romanın yapısı içindedir. Ama yazdıkları konular anlattıkları insanlar, bizim insanlarımızdır. Ben diliyle, anlatımıyla, kurgusuyla, anlattığı gerçekliği ile bizim olan Türk romanını yazmaya çalıştım. Örneğin Yaşar Kemal’de bu vardır. Ortaya koyduğu romanların, batıdan ayrılan farklı bir yanı vardır. Ben de bizim romanımızı yazmak istedim” dedi.
Söyleşi sonunda gelen soruları da yanıtlayan Hidayet Karakuş, okuyucuları için kitaplarını da imzaladı.
Kaynak: İHA
En Çok Okunan Haberler
Onlarca can kaybedildi: Kartalkaya faciasının ardında kalanlar...
Türkiye'de geçen yıl en çok ziyaret edilen 10 yer
Süper Lig'in asist kralları!
Dünyanın en romantik şehirleri listelendi
Dünyadaki tehlikeli turistik yerler
Kilolu gösteren 10 moda hatası
Dünya genelinde ev almanın en zor olduğu 10 ülke açıklandı
İstanbul'da yaşam kalitesinin en yüksek olduğu semtler
Odaklanma probleminiz varsa bunları mutlaka deneyin!
Erkeklere özgü olan 6 depresyon belirtisi
Kartalkaya'daki otel yangınına ilişkin gözaltına alınan 8 zanlı adliyede
Günlerdir aranıyordu: Bursa'da firari ayı bulundu
İşverenler dikkat! İş güvenliği uzmanı bulundurmak artık zorunlu
Türk Kızılayı ve AFAD'tan Gazze'ye gidecek yardım tırları, Mısır tarafındaki Refah Sınır Kapısı'nda
İsrail kısıtlamalarının gölgesindeki Mescid-i Aksa’da cuma namazı kılındı