CHP Bursa İl Başkanlığı’ndan ön seçim değerlendirmesi

CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, adaletin ve demokrasinin baskı altında olduğunu dile getirerek, "Her geçen gün yeni gündemlerle, hukukun bir sopa olarak kullanıldığı bir düzen inşa edilmek isteniyor. Ancak bizler, bu ülkenin demokratları ve aydınları olarak, daha özgür ve daha huzurlu bir Türkiye için mücadelemizi sürdüreceğiz.

Demokrasi yok ediliyor ve buz buna izin vermeyeceğiz. Her gün meydanlarda, sokaklardayız. Teslim olmayacağız ve bu ülkeyi karanlıktan hep birlikte kurtaracağız," ifadelerini kullandı.

CHP olarak Cumhurbaşkanı adaylarını belirlemek için parti içinde ön seçim yapacaklarını belirten Yeşiltaş, "Bu süreçte demokrasiye, adalete sahip çıkan herkesi sandığa davet ediyoruz. Bursa’da toplam 354 sandık kurulacak. Bu sandıklardan 125’inin ilçe merkezlerinde, 59’unun gezici, birinin ise seyyar olacağını belirtti. Ayrıca her seçim bölgesinde bir 'dayanışma sandığı' olacak." dedi

CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala, yaşanan hukuksuzluğun vatandaşların seçme özgürlüğüne vurulmuş bir darbe olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:

"Ülke fotoğrafına bakın. On bir milyondan fazla kişi işsiz durumda. Ülkedeki genç nüfusun üçte birinden fazlası ne işte ne okulda. Okulda demişken, ülkede ilkokul, ortaokul, lise, üniversite diploması sahibi olanlar, o diplomaları nasıl, ne zaman ellerinden alınabilir diye bir soru işaretiyle yaşar duruma geldiler. Üstelik İmamoğlu’nun elinden alınan diplomalar gibi taşınır bir şey değil. Bugün diploma giderken, yarın neye el konulacağı belli değil."

Çocuklar ve gençler başta olmak üzere artık herkesin kendini güvensiz hissettiğini belirten Pala, "Buna hep birlikte ‘dur’ demeliyiz. Gelinen noktada, şu an üç gündür sokaklarda, meydanlarda yüz binleri, milyonları aşan insanların haklı itirazları, buna ‘dur’ demek içindir."

Meydanlarda ve sokaklarda öğrencilerin attığı sloganların vatandaşların geleceğe dair kaygıları ortadan kaldırmak için duruşmasının herkese bir mesaj verdiğini ifade eden Pala, "Bir yandan isyan eden, bir yandan bu isyanla birlikte devrim ve özgürlük çağrıları yapan gençlere kulak vermeliyiz. Gerçekten, hem gençlerin geleceğiyle ilgili hem de anne babaların çocuklarının geleceğiyle ilgili kaygıları giderek büyüyor. Bakın, özgürlüğümüz güvence altında değil. Mal varlığımız güvence altında değil. Diplomalarımız güvence altında değil. Ve demokratik bir ortamda, sizin yönetsin diye seçtiğiniz kişilerin o koltukta oturması tamamen ortadan kaldırılmış durumda. Bütün bunlara karşı büyük bir itirazı yalnızca Cumhuriyet Halk Partisi üyeleri ve CHP’ye oy verenler değil, bu ülkede haktan, hukuktan, adaletten, demokrasiden yana olan herkes birlikte haykırmak zorunda." diye konuştu.

Yarın yapılacak ön seçimde yalnızca cumhurbaşkanı aday belirlemenin ötesinde, Türkiye’de demokrasiye giden yolu açacak bir girişim olacağını dile getiren Pala, konuşmasını tamamlarken su çağrıda bulundu:

"Bu nedenle hem ön seçim sandıklarını hem de dayanışma sandıklarını çok önemsiyoruz. Bu akşam saat 20.30’da Fatih Sultan Bulvarı’nda buluşup, Hastane Alanı diye bilinen yere kadar yürüyerek ve orada toplanarak demokratik tepkimizi anayasanın bize verdiği haklar çerçevesinde göstereceğiz. Bursa’daki tüm yurttaşları bu yürüyüşe ve toplantıya katılmaya davet ediyorum."

"684 MİLYAR LİRA KAYBA YOL AÇTI"

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihinin en karanlık süreçlerinden birini yaşadığını vurgulayarak, yaşanan üç günün sonuçlarını değerlendirdi.

Sarıbal, yaşanan olayın Cumhuriyet'in en ağır faturalarından birine yol açtığını belirterek, "Bu sürecin sonuçlarına baktığımızda bile, karşıda çok ağır bir ekonomik faturanın çıktığını net bir şekilde görüyoruz. İşin 24 saat içerisinde 2 milyar dolar kayba yol açtığını, bunun Türkiye'nin dış borcu açısından 684 milyar liraya denk geldiğini görüyoruz. Yani Türkiye, son üç gün içerisinde yaşananlar nedeniyle 684 milyar TL daha fazla dış borç yükü altına girdi. Bu ne demek? Emekliye Ramazan ve Kurban Bayramı’nda toplam 41 bin TL bayram ikramiyesi verebilecek bir miktarda para demek. Şu an için bu bile yapılamıyor. Bu ülkeyi çökertmek, bu ülkeye ihanet etmek, bu ülkeye kötülük etmek için bundan daha büyük bir şey yapamazsınız herhalde." ifadelerini kullandı.

"HALKIN İRADESİ SOKAKTADIR"

Halkın iradesinin sokakta olduğuna vurgu yapan Sarıbal,
"O yüzden bize, ‘mahkemelerde hakkınızı arayın, yargıya güvenin’ diyen Recep Tayyip Erdoğan’a söylüyoruz: Senin bahsettiğin mahkemeler, teslim alınmış mahkemelerdir. Bu ülkede artık hukukun üstünlüğü değil, üstünlerin hukuku vardır. Senin yarattığın bu düzen, halkın iradesini koruyamamaktadır. Bu yüzden, senin saklamak istediğin yolsuzlukları, yandaşlarının yaptığı hukuksuzlukları gizleyen bir yargı bizim yargımız olamaz." dedi.

"Bizim yolumuz bellidir! Ve bu yol, senin saray saltanatını alaşağı edecek, halkın iradesini yeniden tesis edecek bir yoldur." diye sözlerine ekleyen Sarıbal, yarın yapılacak olan ön seçimin aslında bir referandum olduğunu ve geleceğin iktidarını belirleyecek tarihi bir adım olduğunu kaydetti:

" O yüzden, sadece Cumhuriyet Halk Partisi üyeleri değil, toplumun bütün kesimleri, sarayın ve onun yarattığı 22 yıllık zulüm, baskı, hukuksuzluk düzenine karşı itirazı olan herkes sandığa gitmelidir! Eğer 22 yıllık bu düzene karşı bir itirazınız varsa, yarın sizi sandığa davet ediyorum! Gelin, oyunuzu kullanın! Mesele sadece Ekrem İmamoğlu meselesi değildir! Mesele, demokrasi meselesidir! Mesele, bir adamın diktatörleşmesine karşı net bir tutum koyma meselesidir! Mesele, faşizme karşı açık bir itirazdır! O yüzden herkesi, ama herkesi yarın sandığa davet ediyoruz! Demokrasiye, laik hukuk devletine, kendi geleceğinize, çocuklarınızın geleceğine sahip çıkma şansınız budur." diye sözlerini tamamladı.