Tarıma tam destek: Bursa'da Büyük Çiftçi Buluşması

Bursa Büyükşehir Belediyesi, kırsal kalkınmayı desteklemek ve üreticilerin tarımsal faaliyetlerini güçlendirmek amacıyla hayata geçirdiği "Büyük Çiftçi Buluşması" programıyla üreticilerle bir araya geldi. Programda,  Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Kayıhan Pala, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan vekili Mehmet Aydın Saldız başta olmak üzere çok sayıda katılım sağlandı.

"Kıymet çiftçilerimiz, bu toprakların asıl sahipleri sizlersiniz. Bursa’mızın bereketli topraklarına can veren, üretimiyle kentimize hayat veriyorsunuz." diyerek sözlerine başlayan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, "Çiftçi demek; emek demektir, üretim demektir… Sizlerin emeği olmazsa sofralarımız eksik, geleceğimiz kurak olur. Çiftçileri her zaman desteklemeye devam edeceğiz." dedi.

Üretmenin her geçen gün daha da zorlaştığına dikkat çeken Bozbey, "Girdi maliyetleri artarken, ürün fiyatları ise emeklerinizin karşılığını vermiyor. Tüm bu zorluklar, omuzlarınızdaki yükü her geçen gün biraz daha ağırlaştırıyor. Ancak üretmeye devam etmeliyiz. Doğayla uyum içinde, sürdürülebilir bir anlayışla üretmek zorundayız çünkü biliyoruz ki bu kentte yaşamın temeli, üretimden geçiyor. İşte tam da bu yüzden yanınızdayız. Alın teri dökenin, toprağa emek verenin daima arkasındayız. Tarım Peyzaj AŞ iş birliğinde yaptığımız her proje sizler için, çocuklarımız ve kentimizin geleceği içindir." diye konuştu.

Göreve geldikleri andan itibaren tarım için vakit kaybetmeden çalıştıklarını belirten Bozbey, Mustafakemalpaşa Ovaazatlı’da Tarım Plast Fabrikası ile damla sulama borusu üretimini başlattıklarını açıkladı. Bu tesise ilişkin ise, "Yıllık 60 bin kilometreye varan sulama borusu üretme kapasitesine sahip. Üstelik üretimimizi geri dönüşümle gerçekleştiriyoruz. Böylece doğamızı koruyor, su kaynaklarımızı verimli kullanıyoruz. Üretilen boruları da sizlere hibe ediyoruz. Aynı bölgede sıvı gübre üretim tesisimizi hayata geçirdik. Bursa’nın toprak yapısına uygun gübre üretimi yapıyoruz. Toprağımızı kimyasallardan uzak tutarak, organik maddeler ile güçlendiriyoruz." dedi.

Sürdürülebilir tarım için önce toprağı tanımanın önemine değinen Bozbey, bu yüzden mobil toprak analiz hizmetimizi başlattıklarını açıkladı. Bu sayede toprakları yerinde analiz ederek hangi ürüne ne kadar gübre gerektiğini bilimsel verilerle sunduklarını vurguladı. Bozbey, tarımın yalnızca tarlada değil, bilgiyle bilimle ve teknolojiyle yapıldığını söyleyerek, "Projelerimiz sadece teknik çözümler sunmuyor, aynı zamanda köylerimizde sosyal bir dönüşümü de hedefliyor. Bu yüzden Bursa Uludağ Üniversitesi’yle iş birliği içindeyiz. Bilgiyle üretimi buluşturuyoruz. Sevgili hemşehrilerim, fide ve fidan dağıtım programımızdan binlerce çiftçimiz yararlandı. Yaban mersininden aronya’ya, cevizden kestaneye, ahudududan çileğe kadar yapılan dağıtımlara yoğun ilgi gösterdiniz. Neden? Çünkü tek ürünle olmaz çeşitlilik güçtür." diye sözlerine ekledi.

Üreticiye kazandırmak ve tüketiciye nefes aldırmak amacında olduklarını belirten Bozbey, bu kapsamdaki projelerini sıraladı:

"Gemlik’te 100 ton zeytin aldık. Kavun ve karpuzu satın alarak halkımıza ücretsiz ulaştırdık. Siyez buğdayı tohumundan merinos yününe, arpaya kadar birçok üründe çiftçimize destek sağladık. Böylelikle hem üreticimiz kazandı, hem de tüketici nefes aldı. Kent merkezinden kırsala değil, kırsaldan kente değer taşınmasını istiyoruz. Kentte de gençlerimize, çocuklarımıza toprağın değerini anlatıyoruz. Çocuklarımıza, gençlerimize yönelik “Yeşil Kapsül” projemizi başlattık. 8 binden fazla öğrencimize ulaştık. Minik elleri toprakla buluşturduk."


"Çiftçimizin elinden tutmadan bu kent büyüyemez." diyen Bozbey, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

Tarım güçlü olmadan Bursa’mızın zenginleşmesi mümkün değildir. Sizlerden bir isteğim var. Gücünüzü birleştirin. Kooperatifleşin, örgütlenin ve birlikte daha güçlü olun. Cefakâr, emekçi çiftçi dostlarım, hep birlikte Bursa’mızın bereketli topraklarında sürdürülebilir bir tarımı mümkün kılacağız. İnanıyorum ki birlikte başaracağız."

Açılışta konuşan Tarım Peyzaj A.Ş. Genel Müdürü Sedat Akar, Bursa'nın tarımda yaşadığı sorunlara değinerek çiftçiyi pek çok alanda olumsuz etkilediğine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Akar, "Bursa tarımında yaşanan genel sorunlar, toplumun her kesimi etkilenmektedir. Bizler, Bursa Büyükşehir Belediyesi iştirak şirketi olarak bu olumsuz tabloyu değiştirmek için çiftçiye nefes aldıracak projeleri hayata geçiriyoruz. Bursa'nın bereketli topraklarının en iyi şekilde değerlendirmek için çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz." dedi.

Konuşmanın ardından, Tarım Peyzaj A.Ş'nin bir yıl boyunca tarımda yaptığı çalışmaları aktaran tanıtım videosu katılımcıların beğenisine sunuldu.

Programda konuşma yapan CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, "86 milyon insanın gıda hakkını korumaya çalışan siz değerli üreticilerimizi saygıyla selamlıyorum. Bir iklim krizinin sonuçlarını net bir şekilde görüyoruz. Çok üzgünüm. Bu bir kader değil. Bu durum başka ülkelerde yaşansa çiftçi üzülmezdi çünkü onlar devlet güvencesi altında. Ülkemizde ise üretici dostlarımızın her türlü üründe büyük bir zarar gördüğünü biliyoruz. Bizim ülkemizde ciddi bir üretim yetersizliği var." dedi.

Sarıbal, çiftçilerin yaşadığı sorunları yıllardır mecliste gündeme getirdiklerini ancak sorunlara çözüm bulmada yetersiz kaldıklarını dile getirdi. Bugün çiftçinin bu topraklarda mağdur olduğunu dile getiren Sarıbal, "Hazine ve Maliye Bakanı enflasyonun kaynağını çiftçi olarak göstermeye çalışıyor ancak enflasyonu yüzde ondan yetmişlere getirende onlar. Günün sonunda bu ülkenin kaynakları heba edilerek, bedeli bizlere ödetilmeye çalışılıyor. Girdilerin hepsi dolar ve her türlü maliyet artıyor ama çiftçinin ucuz satmasını istiyorlar. Maalesef sanayi, konutlaşma, ticaret ve tarım alanları üzerinden yapılıyor. Uygulanan tarım politikalarının tümü çiftçinin aleyhine gerçekleşiyor." şeklinde konuştu

" Bir tohum toprağa verildiği andan itibaren artık o sadece çiftçinin değil, aynı zamanda kamunundur." diyen Sarıbal, tarımın hiçbir sekilde siyasallaştırılamacağını ve tarımın sahibinin devlet olduğunu vurguladı.

Sarıbal, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

"Çiftçinin mutlaka bir sahibi olması gerekir. Çiftçinin desteği ise devlettir. Ancak tarımın iktidarı, politiği ve siyasetçisi olmaz. Bunun yerine tarımın sahibi devlet olmalıdır. O yüzden hiçbir milletvekiline hiçbir siyasiye tarım malzeme edilemez. Tarım bir haktır bir ihtiyaçtır."