Rosatom ve Bolivya Devlet Şirketi YLB, lityum üretiminde ortaklığı ilerletiyor

Şirketten yapılan açıklamaya göre, anlaşmanın imzalanması, pazarlanabilir lityum ürünlerinin üretimi için ülkede verimli ve sürdürülebilir sahalar oluşturma konusunda iki kuruluşun güçlerini birleştirmeyi amaçlayan Rusya ve Bolivya Lityum Programı'nın uygulanmasında önemli bir kilometre taşına işaret ediyor.

Ayrıca, uzun süredir devam eden iş ortaklığının Bolivya'nın stratejik kaynaklarının verimli bir şekilde kullanılmasına ve ulusal çıkarlara karşılıklı saygıya dayandığı ifade ediliyor.

Yeni tesisin, deniz seviyesinden 3 bin 650 metre yükseklikte ve 10,5 bin kilometrekarelik dev bir alana yayılan dünyanın en büyük lityum yatağı olan Salar de Uyuni bölgesinde kurulması planlanıyor.

Rus şirketin proje takvimine göre, üretim kapasitesinin aşamalı olarak artırılması hedefleniyor. Ayrıca 2025'in ikinci yarısında faaliyete geçecek olan tesiste yılda 14 bin ton lityum karbonat üretileceği düşünülüyor.

Salar de Uyuni'nin kaynak potansiyelinin Rusya'nın doğrudan lityum emilimi çıkarım teknolojisi kullanılarak geliştirileceği belirtiliyor. Bu teknolojinin çevresel avantajları arasında, işlem sırasında agresif kimyasalların kullanılmaması ve su akıntılarının maksimum düzeyde geri dönüştürülmesi bulunuyor, böylece ekosistemlerin korunması amaçlanıyor.

Anlaşmanın imzalanması, Rusya ile Bolivya arasındaki uzun vadeli iş birliği yolunda atılacak bir sonraki büyük adımı teşkil ettiği ifade ediliyor.

Yüksek performanslı doğrudan lityum çıkarma teknolojisine dayalı gelişmiş üretim, Bolivya'nın gelirinin artmasını sağlamakla kalmayıp aynı zamanda Potosi bölgesinin sosyal ve ekonomik kalkınmasının temeli olacak, ulaşım ve enerji altyapısının geliştirilmesini, ilgili işletmelerin kurulmasını, insan kaynaklarının eğitilmesini, Peru'nun güneydoğusu ile Batı Bolivya'da Batı ve Doğu-Andlar arasında bulunan Bolivya bölgesinin doğası ve kültürüyle ilgili zengin turizm potansiyelinin kullanılmasını sağlayacağı düşünülüyor.

İmzalanan anlaşmanın Rusya ile ticari ve sınai ilişkilerini geliştirmek isteyen ülkeler arasındaki ilişkilerin eşit iş birliği ve karşılıklı saygı temelinde geliştirilip güçlendirilmesinin somut bir örneğini temsil ettiği belirtiliyor.