Dünya yaban hayatı popülasyonunda kaygı verici düşüş
Dünya yaban hayatı popülasyonunda kaygı verici düşüş
Dünyada son 50 yılda yaban hayatı popülasyonlarında görülen yüzde 73 düşüşün "tehlike altındaki bir sistemi" gözler önüne serdiği bildirildi.
Haber Giriş Tarihi: 10.10.2024 09:38
Haber Güncellenme Tarihi: 10.10.2024 09:39
Kaynak:
AA
Dünya Doğayı Koruma Vakfının (WWF) iki yılda bir yayınladığı 2024 Yaşayan Gezegen Raporu'na göre, 1970-2020 döneminde izlenen yaban hayatı popülasyonlarındaki gerileme nedeniyle gezegenin bazı bölgeleri doğa kaybı ve iklim değişikliğinin birleşiminden kaynaklanan ve insanlık için ciddi tehditler oluşturan riskli bir dönüm noktasına yaklaştı.
Londra Zooloji Derneği tarafından rapor kapsamında oluşturulan Yaşayan Gezegen Endeksi'nde son 50 yılda izlenen 5 bin 495 türde yaklaşık 35 bin omurgalı popülasyonu içinde en keskin düşüş yüzde 85 ile tatlı su nüfusunda görüldü. Bunu yüzde 69 ile kara, yüzde 56 ile deniz popülasyonları izledi.
Bölge bazında ise yaban hayati popülasyonunda en sert düşüş yüzde 95 ile Latin Amerika ve Karayipler'de görüldü. Bu oran Afrika'da yüzde 76, Asya Pasifik'te yüzde 60, Kuzey Amerika'da yüzde 39 ve Orta Asya'da yüzde 35 oldu.
Rapora göre, habitat kaybı ve bozulmasıyla aşırı hasat, dünya çapındaki yaban hayatı nüfusuna yönelik ciddi tehditler oluştururken, bu tehditler arasında istilacı türler, hastalıklar ve iklim değişikliği de yer alıyor.
Yaban hayatı nüfusundaki önemli düşüşler, çevrenin sağlığı ve direncini olumsuz etkilemesinin yanı sıra doğayı felaket niteliğindeki dönüm noktalarına yaklaştırıyor.
Kuzey Afrika çam ormanlarının yok olması, Amazon yağmur ormanlarının tahribi ve mercan resiflerinin toplu ölümü gibi bölgesel dönüm noktaları, gezegen için şok etkisi yaratma riskini barındırırken, gıda güvenliği, geçim kaynakları ve ekonomileri de olumsuz yönde etkileyebilir.
WWF Baş Bilim İnsanı Rebecca Shaw, rapora ilişkin değerlendirmesinde, yaban hayatı popülasyonlarındaki keskin düşüşün açık ve acil bir uyarı olduğunu belirterek, "Bu keskin düşüşler, doğanın çözülmeye başladığını ve daha az dirençli hale geldiğini gösteriyor. Doğa tehlikeye girdiğinde, iklim değişikliğine karşı daha savunmasız hale geliyor, tehlikeli ve geri dönülmez bölgesel dönüm noktalarına daha da yaklaşıyor. Bu durum, dünyanın çok fazla yerinde gerçekleştiğinde soluduğumuz havayı, içtiğimiz suyu ve yediğimiz yiyeceği tehdit ediyor." ifadelerini kullandı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Dünya yaban hayatı popülasyonunda kaygı verici düşüş
Dünyada son 50 yılda yaban hayatı popülasyonlarında görülen yüzde 73 düşüşün "tehlike altındaki bir sistemi" gözler önüne serdiği bildirildi.
Dünya Doğayı Koruma Vakfının (WWF) iki yılda bir yayınladığı 2024 Yaşayan Gezegen Raporu'na göre, 1970-2020 döneminde izlenen yaban hayatı popülasyonlarındaki gerileme nedeniyle gezegenin bazı bölgeleri doğa kaybı ve iklim değişikliğinin birleşiminden kaynaklanan ve insanlık için ciddi tehditler oluşturan riskli bir dönüm noktasına yaklaştı.
Londra Zooloji Derneği tarafından rapor kapsamında oluşturulan Yaşayan Gezegen Endeksi'nde son 50 yılda izlenen 5 bin 495 türde yaklaşık 35 bin omurgalı popülasyonu içinde en keskin düşüş yüzde 85 ile tatlı su nüfusunda görüldü. Bunu yüzde 69 ile kara, yüzde 56 ile deniz popülasyonları izledi.
Bölge bazında ise yaban hayati popülasyonunda en sert düşüş yüzde 95 ile Latin Amerika ve Karayipler'de görüldü. Bu oran Afrika'da yüzde 76, Asya Pasifik'te yüzde 60, Kuzey Amerika'da yüzde 39 ve Orta Asya'da yüzde 35 oldu.
Rapora göre, habitat kaybı ve bozulmasıyla aşırı hasat, dünya çapındaki yaban hayatı nüfusuna yönelik ciddi tehditler oluştururken, bu tehditler arasında istilacı türler, hastalıklar ve iklim değişikliği de yer alıyor.
Yaban hayatı nüfusundaki önemli düşüşler, çevrenin sağlığı ve direncini olumsuz etkilemesinin yanı sıra doğayı felaket niteliğindeki dönüm noktalarına yaklaştırıyor.
Kuzey Afrika çam ormanlarının yok olması, Amazon yağmur ormanlarının tahribi ve mercan resiflerinin toplu ölümü gibi bölgesel dönüm noktaları, gezegen için şok etkisi yaratma riskini barındırırken, gıda güvenliği, geçim kaynakları ve ekonomileri de olumsuz yönde etkileyebilir.
WWF Baş Bilim İnsanı Rebecca Shaw, rapora ilişkin değerlendirmesinde, yaban hayatı popülasyonlarındaki keskin düşüşün açık ve acil bir uyarı olduğunu belirterek, "Bu keskin düşüşler, doğanın çözülmeye başladığını ve daha az dirençli hale geldiğini gösteriyor. Doğa tehlikeye girdiğinde, iklim değişikliğine karşı daha savunmasız hale geliyor, tehlikeli ve geri dönülmez bölgesel dönüm noktalarına daha da yaklaşıyor. Bu durum, dünyanın çok fazla yerinde gerçekleştiğinde soluduğumuz havayı, içtiğimiz suyu ve yediğimiz yiyeceği tehdit ediyor." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
En Çok Okunan Haberler
Görmeniz gereken 15 tarihi fotoğraf
Tayland’ın yüzen pazarları: Su üzerinde kültür yolculuğu
2025'te küresel ekonomiyi neler bekliyor?
Sadece erkeklerde görülen hastalıklar
Dünya üzerindeki gizemli yerler
Her sabah poğaça ve simit yemek sağlığı tehdit ediyor
Kış aylarında kilo vermeye yardımcı olan 8 besin
Tayland'ın “yüzen köyü" Ko Panyi
Yanlış makyaj ürünü enfeksiyona yol açabilir
Sosyal medyanın gizli tehlikesi: "Beyin çürümesi"
Bakan Işıkhan: Artık gökyüzüne kendi kanatları ile yükselen dünyada dengeleri değiştiren bir Türkiye var
Fıkra değil gerçek! Kaldırımda duran gencin kafasına kedi düştü
Gazzeli Lubna rengarenk boyadığı çadırda İsrail'in eğitim hakkından mahrum ettiği öğrencilere ders veriyor
Tezgahlarda hamsi ve istavrit bolluğu
Tiran Belediye Başkanı Veliaj'ın istifası talebiyle başlayan protestolar sürüyor