Önce Ekonomi’de bu hafta: Otomotivde Gelecek Vizyonu: Elektrikli Araçlar, Yapay Zeka ve 2025 Stratejileri

Herkes Duysun TV'de Gazeteci yazar Gülay Soydan Pehlevan'ın sunduğu "Önce Ekonomi" programına katılan Sage Diniz Otomotiv Genel Müdürü İpek Yalçın, otomotiv sektöründe yaşanan gelişmeleri aktardı.

“TÜRKİYE PAZARININDA YÜZDE 40’A HAKİMİZ”

Sage Diniz Otomotiv'in faaliyet alanlarını ve sektördeki yeri hakkında açıklamlar yapan Yalçın, “Otomotiv için koltuk kumaşı üretiyoruz. Diniz Holdig merkezi Bursa’da bulunan bizim dışımızda 6 tane daha otomotive hizmet veren şiketi bulunan büyük bir yapı. Sage Otomotiv de dünyada, Avrupa’da ve Uzak doğu’da fabrikaları olan dizayn satış ve rutin faaliyetleri gerçekleştiren  otomotiv kumaş koltuk üretimi konusunda lider kuruluşlardan biridir. Biz de Türkiye’de yüzde 50-50 ortaklı bir yan sanayi kuruluşuyuz. Direkt ana sanayi tarafından seçilen bir firmayız. Türkiye pazarınında yüzde 40’a hakimiz.” dedi. 

“2024 OTOMOTİV SEKTÖRÜ İÇİN ZOR GEÇTİ”

2024’ün otomotiv sektörü için oldukça zor geçtiğinin altını çizen Yalçın, “2024 otomotiv sektörü için oldukça zor geçti. Yüksek enflasyon, sabit döviz kuru politikası buna karşılık artan maliyetlerle birlikte bizde kendi tedarik zinciri ve fiyatlama stratejilerimizi yeniden gözden geçirmek zorunda kaldık. Operasyonel anlamda maliyetleri yönetebilmek adına verimliliği önceleklendirdik. Üretim sürecinde dijitalleşmeye ve yalın uygulamalarla israfı minimize etmeye çalıktık. Aynı zamanda da yerli tedarikçilere yönelerek döviz bağımlılığımızı azalmaya çalıştık. Bu dönem öyle bir dönem ki burada nakit akışını en iyi yöneten firmalar ayakta kalacaktır. Öyle görünüyor ki, 2025 yılı da bu belirsizlikler içinde geçecek.” İfadelerini kullandı.

ABD VE ÇİN ARASINDAKİ VERGİ TARTIŞMALARI OTOMOTİV SEKTÖRÜNÜ NASIL ETKİLEDİ?

Son dönemde gündemi meşgul eden ABD ve Çin arasındaki gümrük vergisi misilllemelerinin otomotiv sektörüne olan etkileri hakkında konulan Yalçın, şu ifadeleri kullandı:

“ABD’nin tüm ithalat ürünlerine karşı özellikle uzak doğu ülkelerine kaarşı uyguladığı bir gümrük tarifesi var. Bu durum hep ‘ticaret savaşı mı?’ başladı diye lanse ediliyor. Tüm bunlar bütün ülkelerin daha korumacı bir yapıya gittiğini gösteriyor. Bu durumun Türkiye’ye olan yansımaları ise, bir doğrudan bir de dolaylı olarak bakmak lazım. Doğrudan baktığımızda biz daha çok Avrupa ülkelerine ihracat yapıyoruz ve bu nedenle belki bizi kısa vadede etkileyecek bir gündem olmayabilir. Dolaylı etkiye bakarsak da bir risk geliyor. Eğer Çinli üreticiler ABD pazarına giremezlerse  Avrupa Birliği’ne doğru yönelecekler bu da bizim için ciddi bir rekabet demek. Baktığımızda, belki kısa vadede bu vergilerin bize yansıması çok büyük olmaz ama orta vadede hepimizin pozisyon almasını gerektiren bir durum ortaya çıkarabilir.”

“EKSİKLERİMİZ VAR”

Bursa başta olmak üzere Türkiye’deki otomotiv sektöründe yaşanan dijitalleşmeye de değinen Yalçın, “Otomotiv sektörü artık 4 tekerlekli makine üretmekten ibaret değil. Elektrikli araçların gelmesiyle otonomun sürüç sistemleri ve bağlantılı teknolojilerle birlikte sektör tamamen yeniden tanımlanıyor. Bizler de yan sanayi olarak bu sürecin bir parçası olamya çalışıyoruz. Eksiklerimiz var. Elektirikli araç konusunda gidilecek çok yol var. Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında yapılması gerekenler bulunuyor çünkü yavaş yavaş yaptırımlarda gelmeye başlayacak. Buralarda geç kaldığımızı görebiliyorum çünkü sürdürülebilirlik ve karbon ayak izi belili bir süre sadece magazinsel bir moda kelime olmaktan çok ileriye gidemedi. Bununla ilgili çok fazla eğitimler ve paneller düzenlendi ama kisiselleştiremedik. Geç mi kadık? Hayır, hiçbir zaman geç kalınmış durumda değiliz. Daha yapılacak şey var ve yapabiliriz. Böyle bir bilgi birikimiz de var." dedi.