Kış aylarında havalarında soğumasıyla birlikte hastalıklara karşı vücut direncinin düşmesine dikkat çeken uzmanlar, vücut direncini korumak için vitaminler, meyveler ve Omega-3 gibi besin kaynaklarının tüketilmesini öneriyor.
Havaların soğumasıyla birlikte, bağışıklığı güçlendirmek ve vücudu korumak için beslenmede dikkat etmemiz gereken hususlar vardır.
Öncelikle eğer kilo verme gibi bir hedefimiz varsa kısıtlı diyetlerden uzak durmak gerekiyor.
Vücudun besin ögelerini tam olarak karşılayabileceğiniz daha besleyici programları takip etmeniz gerekir.
Bununla birlikte özellikle tabağınızın yarısı sebzelerle dolu olmalıdır.
Maydanoz, marul, roka gibi yeşil yapraklı sebzeler ve karnabahar, brokoli, pancar gibi antioksidan içeren yüksek sebzeler mutlaka diyette tüketilmesi gerekmektedir.
Bir önemli konu ise bağırsak sağlığıdır.
Uzmanlar bağırsakları bağışıklık kalesi olarak görüyor. O yüzden bağırsaklardaki yararlı bakterileri besleyen aynı zamanda probiyotik etki oluşturabilecek ev yapımı turşular, yoğurt ve sirke gibi besinlere de mutlaka yer verilmesi gerekiyor.
Kış aylarında havaların soğuması ile birlikte sporla beraber diyet yapan insanların daha az su tüketiyor ama aslında kış aylarında hem diyet için hem de vücut direncin düşmemesi için su tüketimin olması gerekmektedir.
Kış aylarında havaların soğumasıyla birlikte su tüketimlerinde ciddi azalmalar görülmektedir.
Ama vücudumuzun her zaman suya ihtiyacı vardır.
Uzmanlar günde 2-2,5 litre su tüketimini öneriyor. Bunun yanında ıhlamur, ada çayı ve kuşburnu gibi bitki çaylarıyla birlikte hem sıvı alımını hem de bağışıklığı destekleyebiliriz.
Metabolizmayı harekete geçirmeye ve hastalıklardan korunmak için kış aylarında Omega-3 yağ asitlerinin önemini uzmanlar vurgulamaktadırlar.
Bir diğer önemli konu ise Omega-3 yağ asitleridir.
Omega-3 yağ asitleri metabolizmayı çalıştırma konusunda ve hastalıklara karşı koruyucu olma konusunda ön plandadır.
Uzmanlar hafta 1-2 kez mutlaka ızgara, fırın ve buğulama şeklinde balık tüketimini öneriyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Diyet uğruna sağlınızı kaybetmeyin!
Kış aylarında havalarında soğumasıyla birlikte hastalıklara karşı vücut direncinin düşmesine dikkat çeken uzmanlar, vücut direncini korumak için vitaminler, meyveler ve Omega-3 gibi besin kaynaklarının tüketilmesini öneriyor.
Havaların soğumasıyla birlikte, bağışıklığı güçlendirmek ve vücudu korumak için beslenmede dikkat etmemiz gereken hususlar vardır.
Öncelikle eğer kilo verme gibi bir hedefimiz varsa kısıtlı diyetlerden uzak durmak gerekiyor.
Vücudun besin ögelerini tam olarak karşılayabileceğiniz daha besleyici programları takip etmeniz gerekir.
Bununla birlikte özellikle tabağınızın yarısı sebzelerle dolu olmalıdır.
Maydanoz, marul, roka gibi yeşil yapraklı sebzeler ve karnabahar, brokoli, pancar gibi antioksidan içeren yüksek sebzeler mutlaka diyette tüketilmesi gerekmektedir.
Bir önemli konu ise bağırsak sağlığıdır.
Uzmanlar bağırsakları bağışıklık kalesi olarak görüyor. O yüzden bağırsaklardaki yararlı bakterileri besleyen aynı zamanda probiyotik etki oluşturabilecek ev yapımı turşular, yoğurt ve sirke gibi besinlere de mutlaka yer verilmesi gerekiyor.
Kış aylarında havaların soğuması ile birlikte sporla beraber diyet yapan insanların daha az su tüketiyor ama aslında kış aylarında hem diyet için hem de vücut direncin düşmemesi için su tüketimin olması gerekmektedir.
Kış aylarında havaların soğumasıyla birlikte su tüketimlerinde ciddi azalmalar görülmektedir.
Ama vücudumuzun her zaman suya ihtiyacı vardır.
Uzmanlar günde 2-2,5 litre su tüketimini öneriyor. Bunun yanında ıhlamur, ada çayı ve kuşburnu gibi bitki çaylarıyla birlikte hem sıvı alımını hem de bağışıklığı destekleyebiliriz.
Metabolizmayı harekete geçirmeye ve hastalıklardan korunmak için kış aylarında Omega-3 yağ asitlerinin önemini uzmanlar vurgulamaktadırlar.
Bir diğer önemli konu ise Omega-3 yağ asitleridir.
Omega-3 yağ asitleri metabolizmayı çalıştırma konusunda ve hastalıklara karşı koruyucu olma konusunda ön plandadır.
Uzmanlar hafta 1-2 kez mutlaka ızgara, fırın ve buğulama şeklinde balık tüketimini öneriyor.
Oluşturulma Tarihi: 4 Kasım 2024, Pazartesi 10:53
Güncellenme Tarihi: 4 Kasım 2024, Pazartesi 14:25
Popüler Haberler