Herkes Duysun’da bu hafta: Türkiye’de siyaset nereye gidiyor? Hasan Öztürk’ten çarpıcı açıklamalar…

Herkes Duysun TV ekranlarında, Türkiye’deki siyasi hayatın gidişatı ve Bursa belediyelerinin son durumu ele alındı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve 99 şüpheli hakkında "suç örgütü yöneticisi olmak", "suç örgütüne üye olmak", "irtikap", "rüşvet", "nitelikli dolandırıcılık", "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek" ve "ihaleye fesat karıştırmak" suçları ile tutuklandı. İmamoğlu'nun tutukluluğna yönelik aylık incelemeye göre de tutukluluğunun devamına karar verildi.

"İMAMOĞLU BU MİLLETİN EMANETİDİR"

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması siyaseti dizayn etme olarak bulan ve bu durumun da devletin yargı organlarıyla gerçekleşmesini bir siyasi darbe girişimi olarak nitelendiren CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk, "Ekrem Bey, şu anda kaçma ve delil karartma ihtimaliyle tutuklu ve yargılanacak. Her insan üzerinde bir iddiada bulunabilir ve her insan belli konularda yargılanabilir ama bu konularda uygulanan method aslında partimizin potansiyel cumhurbaşkanı aday adayıyken yapılan bir hamledir. Bizim gördüğümüzü gören iktidarın, siyasi anlamda rakibini karalama, toplum nezdinde itibari aşağı çekmeye çalışarak 31 yıllık diplomanın da iptal edilmesi siyasete bir darbedir. Toplumumuz bunu görmüş ve ciddi anlamda da tepkisini göstermiştir. Bugünkü konu Türkiye demokrasisinin ve milletin kendi egemenliğine sahip çıkması noktasına gelmiştir. Meydana çıkan vatandaşlarımızın hepsi Cumhuriyet Halk Partili değildi. Türkiye Cumhuriyeti'nin kötü yönetimi, ekonomik anlamda batırılması, siyasi ve demokrasi anlamda müdaheleler, muhalif tüm sözlerin susturulmasıdır. Bunu en iyi hissedenler de basın mensuplarıdır. Ekrem İmamoğlu ve arkadaşları haksız yere içerdedir. O, bu milletin emaneti, bu milletin çocuğudur. Potansiyel cumhurbaşkanıdır." ifadelerini kullandı.  

TBMM Genel Kurulu'nda Gezi davasından hüküm giyen Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) milletvekilliğinin düşürülmesi işleminin yok hükmünde olduğu kararı okundu. 

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un yapması gerekeni TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca'nın yaptığını belirten Öztürk, "Numan Bey'in bugüne kadar Anayasa Mahkemesinin hüküm kararını okutmayıp Yargıtay'ın kararını okutarak seçilmiş milletin iradesi, milletvekilimiz Can Atalay haksız yere tutukludur. Anayasa Mahkemesi kararı net şekilde ortadadır. Yüksek yargıdaki anlaşmazlıklar durumunda Anayasa Mahkemesi kararlarının geçerli olduğu ülkede, bu kararı okuttu diye Anayasa'yı çiğnemiş gibi tepki gösterildi. Doğru olan Can Atalay'ın bir an önce serbest bırakılmasıdır." dedi.

AK Parti Bursa İl Başkanlığı, Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mustafa Bozbey hakkında "Görevi ve güveni kötüye kullanma sureti ile kamuyu zarara uğratma gerekçesi" sebebiyle Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.

"ALNIMIZ AK, BAŞIMIZ DİK"

Konu hakkında açıklamalarda bulunan Hasan Öztürk şu ifadelere yer verdi:

"Ak Partili arkadaşların ne yapmaya çalıştığını anlamış değilim. Bursaspor'un şampiyon olduğu günün arifesinde Genel Başkanımız Bozbey üzerinden yapılan suç duyurusunda bulunmalarına kendilerinin de inanmadıklarını düşünüyorum. Belediye kaynaklarını seçim propagandası için kullanmalarıyla ya da siyasi amaçla ilgili bir suç arıyorlarsa aynaya bakmaları gerek. Bursa'da Mustafa Başkan ve ekibi planma vizyonunu benimsiyorlar. Bursa'nın yıllarını ve geçmişini hepimiz biliyor. Kuralları olmayan ve bu kuralsızlıklarla yaşanamaz bir şehre dönüşmüştü. Dolayısıyla Belediye Başkanımız Bozbey'in bu anlamda yoğun çalışmaları sürüyor. Biz işimize bakıyoruz, alnımız açık. Millet hesap sorma yerine, şehri birlikte yönetme ve ortak akıl yürütme noktasında ele avuca gelmeyen nedenlerle iddianamelerde bulunuyorlar. Hep beraber Bursa'ya hizmet etmeye ve 31 Mart seçim sonuçlarını sindirmeye çalışalım. İktidarın başarısızlık faturasını herkes ödüyor. Burada sosyal belediyecilikle amaçlanan, kent lokantaları, kreşler, yaşlı bakım evleri onları rahatsız ediyor. Siz de yapın biz de alkışlayalım."