Saçlarına kına yakılıp asker çorbası içen izciler, 57. Alay'ın yolunda yürüdü

Türkiye İzcilik Federasyonu tarafından düzenlenen 57. Alay Şehitlerini Anma Milli Bilinç Kampı kapsamında saçlarına kına yakılan ve asker çorbası içen 2 bin 750 izci, 57. Alay'ın 110 yıl önce yürüdüğü yolda ecdadı andı.

Tarihi Gelibolu Yarımadası'nda bulunan Eceabat ilçesi sınırlarındaki Kocadere Kamp Alanı'na 22 Nisan'da gelen izciler burada, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Türk Kızılay ve Kuveyt Türk destekleriyle kurdukları çadırlarda kaldı.

Türkiye'nin 53 ili ve 15 farklı ülkeden gelen 2 bin 750 izci ve izci lideri, 57. Alay'ın karargah olarak kullandığı alanda sabah ezanıyla uyanıp, yürüyüş hazırlıklarına başladı.

Kendileri için hazırlanan asker çorbası ve hamur kızartmalarıyla kahvaltı yapan gençlerin saçlarına kına yakıldı.

Mehter takımı eşliğinde Türk bayraklarıyla yola çıkan izciler, Conkbayırı'na ulaşıp yürüyüşü tamamlayacak.

Rota kapsamında 57. Alay'ın 110 yıl önce ilerlediği yollarda, savaşın yaşandığı cepheler de ziyaret edilecek.

"KAHRAMAN 57. ALAY'IN YOLUNDAN İLERLİYORUZ"

Türkiye İzcilik Federasyonu Başkanı Hasan Dinçer Subaşı, AA muhabirine, kampın bu yıl 22. kez düzenlendiğin söyledi.

Yürüyüşe 2 bin 750 izcinin katıldığını anlatan Subaşı, "Çanakkale Zaferi'nden tam 110 yıl sonra yine bir 25 Nisan sabahı, gençlerimiz dedelerinin çadır kurduğu yerden, şehadete yürüdüğü yerden yürümeye başlıyorlar. Yerin altında şehitleri, üstünde yiğitleri bir arada olacağız." ifadesini kullandı.

Subaşı, buraya gelen izcilerin evlerine döndükleri zaman artık birer "Çanakkale uzmanı" olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çünkü merak ediyorlar. Biz 'neden bu kadar lezzet aldık, bu faaliyetten' diyorlar. 'Niye, manevi duygularımız her zamankinden daha fazla arttı' diye düşünüyorlar. Sonra oturup Çanakkale'nin tarihi okumaya başlıyorlar. Yani isteyerek okumaya talip oluyorlar. Bir daha da unutmuyorlar. Şimdi onlar dedeleri gibi çorbalarını içip hamur kızartmalarını yiyip, saçlarını Kınalı Hasan gibi kınalayıp Conkbayırı'na doğru yürüyorlar. İzcilik bir iş yapma takısıdır. İz yapmaktır aslında. Onlar şimdi önce dedelerinin izinden gidecekler sonra bu dünyaya onlar da birer iz bırakacaklar."

Yürüyüşe Denizli'den katılan Betül Soysal da ilk kampına katılmanın mutluluğunu yaşadığını belirtti.

Tuğba Bozan da çok yüksek manevi değerler hissederek yürüyüşe başladığını dile getirdi.