Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Abd

Herkes Duysun - Abd haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Abd haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

ABD'den vergi tehdidi! "Misilleme yaparsanız gerginlik olur" Haber

ABD'den vergi tehdidi! "Misilleme yaparsanız gerginlik olur"

ABD Başkanı Donald Trump’ın duyurduğu yeni karşılıklı gümrük vergilerinin yankıları sürerken, ABD Hazine Bakanı Scott Bessent’ten konuyla ilgili açıklama geldi. Bir ABD televizyonuna konuşan Bessent, ticaret ortaklarını Trump’ın gümrük vergilerine karşı misilleme yapmamaları konusunda uyardı. "Şu anda her ülkeye tavsiyem, misilleme yapmayın" diyen Bessent, "Arkanıza yaslanın, olanları kabul edin. Bakalım nasıl olacak. Çünkü misilleme yaparsanız, gerginlik olur. Eğer misilleme yapmazsanız, bu zaten zirve noktası" değerlendirmesinde bulundu. TRUMP YENİ GÜMRÜK VERGİLERİNİ DUYURMUŞTU ABD Başkanı Donald Trump, ülkesine uygulanan yüksek gümrük vergilerine karşı yeni tarifelerin yürürlüğe konacağını duyurmuştu. "ABD’ye ithal edilen hemen hemen tüm mallara en az yüzde 10 oranında vergi uygulayacağız. Yurtdışında üretilen tüm otomobillere yüzde 25 gümrük vergisi uygulayacağız" diyen Trump, "Yakında bu vergilerden muafiyet istemek için arayacak olan tüm yabancı cumhurbaşkanlarına, başbakanlara, krallara, kraliçelere, büyükelçilere ve diğer herkese diyorum ki, kendi vergilerinizi sonlandırın, bariyerlerinizi kaldırın, para birimlerinizi manipüle etmeyin" şeklinde konuşmuştu. Trump, "ABD artık tek taraflı ekonomik teslimiyet politikasına devam edemez. Kendi halkımıza bakmak zorundayız" ifadelerini kullanmıştı.

97. Oscar Ödülleri sahiplerini buldu! Anora geceye damga vurdu!  İşte isim isim ödül kazananlar... Haber

97. Oscar Ödülleri sahiplerini buldu! Anora geceye damga vurdu! İşte isim isim ödül kazananlar...

Amerikan Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi tarafından 1929'dan bu yana verilen ve sinemanın en prestijli ödülü olarak bilinen Oscar Ödülleri dün gece sahiplerini buldu. Film dünyasının enlerinin seçildiği Oscar Ödülleri, ABD'nin Los Angeles kentinde, Hollywood Bulvarı'nda bulunan Dolby Theatre'da düzenlenirken, ilgi her zamanki gibi yoğun oldu. Bu seneki Oscar Ödül Töreni'nin sunuculuğunu ise Emmy ödüllü talk şov sunucusu ve komedyen Conan O'Brien’dı. Görkemli törende, Adrien Brody ikinci kez En İyi Erkek Oyuncu ödülünün sahibi olurken, Anora filminin başrol oyuncusu Mikey Madison, En İyi Kadın Oyuncu ödülüne layık görüldü. İşte uzun zamandır merakla beklenen törende yaşananlar ve ödül kazananlar… İŞTE 97'NCİ OSCAR ÖDÜLLERİ'NDE ÖDÜL ALANLAR: EN İYİ YÖNETMEN Sean Baker – Anora EN İYİ KADIN OYUNCU Mikey Madison – Anora EN İYİ ERKEK OYUNCU Adrien Brody – The Brutalist EN İYİ YARDIMCI KADIN OYUNCU Zoe Saldana – Emilia Pérez EN İYİ YARDIMCI ERKEK OYUNCU Kieran Culkin – A Real Pain EN İYİ ÖZGÜN SENARYO Anora EN İYİ UYARLAMA SENARYO Conclave EN İYİ SİNEMATOGRAFİ  The Brutalist YABANCI DİLDE EN İYİ FİLM I'm Still Here – Brezilya EN İYİ FİLM Anora EN İYİ KISA FİLM I'm Not a Robot EN İYİ ULUSLARARASI FİLM I'm Still Here EN İYİ BELGESEL No Other Land EN İYİ KISA BELGESEL The Only Girl in the Orchestra EN İYİ ÖZGÜN MÜZİK The Brutalist EN İYİ GÖRSEL EFEKT Dune: Part Two EN İYİ ÖZGÜN ŞARKI El Mal - Emilia Pérez MAKYAJ - SAÇ TASARIM The Substance EN İYİ ANİMASYON Flow EN İYİ KISA ANİMASYON In the Shadow of the Cypress EN İYİ KOSTÜM TASARIMI Wicked (Paul Tazewell) EN İYİ KURGU Anora EN İYİ SES KURGUSU Dune: Part Two

Çin ve ABD arasında çip savaşı devam ediyor Haber

Çin ve ABD arasında çip savaşı devam ediyor

Çin Ticaret Bakanlığından yapılan açıklamada, soruşturmanın küresel sanayi ve tedarik zincirlerinin işleyişini bozarak ABD işletmeleri ve tüketicilerinin çıkarlarına da zarar vereceği belirtildi. ABD'nin, Çin'in yerli endüstrisini devlet desteğiyle güçlendirerek küresel pazarda hakimiyet sağlamaya çalıştığı iddiasına karşı çıkılan açıklamada, Washington yönetiminin de Çip ve Bilim Yasası gibi düzenlemelerle kendi yerli çip endüstrisine ciddi miktarda sübvansiyon sağladığına dikkat çekildi. Açıklamada, ABD'li çip üreticilerinin küresel pazarın yaklaşık yüzde 50'sini elinde bulundurduğu, Çin'in ABD'ye çip ihracatının, ABD'nin Çin'e ihracatından çok daha az olduğu hatırlatıldı. ABD'ye olgulara ve çok taraflı ticaret kurallarına saygı gösterme ve yanlış uygulamalarına derhal son verme çağrısı yapılan açıklamada, Çin'in soruşturmayı yakından izleyeceği, haklarını ve çıkarlarını korumak için gereken her türlü tedbiri kararlılıkla alacağı kaydedildi. ABD SORUŞTURMA BAŞLATILACAĞINI DUYURMUŞTU ABD Ticaret Temsilciliğinden (USTR) yapılan açıklamada, Çin'in yarı iletken endüstrisini hakimiyet altına almaya yönelik eylem, politika ve uygulamalarına ilişkin soruşturma başlatıldığı duyurulmuştu. Çin'in yarı iletken endüstrisinde yerel ve küresel pazarlara hakim olmaya çalıştığı belirtilen açıklamada, ülkenin yerlileştirme ve kendi kendine yeterliliği sağlamak için kapsamlı rekabete aykırı ve piyasa dışı yöntemler kullandığı öne sürülmüştü. Açıklamada, Çin'in eylemleri, politikaları ve uygulamalarının ABD ve diğer ekonomiler üzerinde zararlı etkileri olduğuna işaret edilerek, bunların ABD'nin rekabet gücünü, tedarik zincirlerini ve ekonomik güvenliğini zayıflattığı kaydedilmişti. ABD Ticaret Yasası'nın 301. bölümü uyarınca başlatılacak soruşturmanın ilk etapta Çin'in savunma, otomotiv, tıbbi cihazlar, havacılık, telekomünikasyon, elektrik üretimi ve elektrik şebekesi gibi kritik sektörlere yönelik alt ürünlerde bileşen olarak kullanılanlar dahil olmak üzere eski tip yarı iletken üretimine odaklanacağı bildirilen açıklamada, aynı zamanda silisyum karbür alt katmanlarının üretimine dair eylem, politika ve uygulamalarının da inceleneceği aktarılmıştı. 1974 tarihli ABD Ticaret Yasası'nın 301. bölümü, ABD Başkanı'na, uluslararası bir yasayı ihlal eden bir yabancı hükümetin herhangi bir eyleminin, politikasının veya uygulamasının etkilerini bertaraf etmek üzere tarifeye dayalı ve tarifeye dayalı olmayan, misilleme dahil uygun önlemleri alma yetkisini veriyor.

ABD'den, hükümet karşıtı protestoların sürdüğü Gürcistan'a "ek yaptırım" mesajı Haber

ABD'den, hükümet karşıtı protestoların sürdüğü Gürcistan'a "ek yaptırım" mesajı

ABD Dışişleri Bakanlığından, Gürcistan'da Avrupa Birliği'ne (AB) katılım müzakerelerinin 2028'e kadar askıya alınmasına karşı düzenlenen protestolara ilişkin açıklama yapıldı. ABD'nin, Gürcistan ve halkının 32 yılı aşkın süredir ortağı olduğu belirtilen açıklamada, "ABD, Gürcü Hayali Partisinin, Gürcistan halkına, protestoculara, basın mensuplarına ve muhaliflere uyguladığı sert ve haksız şiddeti kesin bir dille kınamaktadır." ifadesi kullanıldı. Gürcü Hayali Partisine "baskıcı taktiklere" son vermesi çağrısı yapılan açıklamada, "Özellikle, kolluk kuvvetleri tarafından ciddi şekilde yaralanan kişilerin haberleri hakkında endişe duyuyoruz." değerlendirmesinde bulunuldu. ABD'nin Gürcistan halkıyla dayanışma içinde olduğu vurgulanan açıklamada, "Gürcistan halkının özgürlük ve ifade hakkını baskılayanlar dahil olmak üzere Gürcistan'daki demokratik süreci ya da kurumları zayıflatanlardan hesap sorulacaktır." ifadesi kullanıldı. Bakanlığın daha önce Gürcistan ile stratejik ilişkileri askıya aldığı hatırlatılan açıklamada, "ABD, ilave yaptırımlar da dahil olmak üzere tasarrufundaki araçları kullanmaya hazırlanıyor." bilgisi paylaşıldı. SEÇİMLER VE MUHALİFLERİN GÖSTERİLERİ Gürcistan'da 26 Ekim'de yapılan parlamento seçimlerini yüzde 53,93 oy alan iktidardaki Gürcü Hayali Partisi kazanmıştı. Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili ile muhalefet partileri, hükümeti seçimlerde hile yapmakla suçlayarak sonuçları tanımadıklarını açıklamış ve sokak eylemlerine başlamıştı. Avrupa Parlamentosu, 26 Ekim'de Gürcistan'da yapılan parlamento seçimlerinin yenilenmesi çağrısında bulunmuş, buna karşılık muhalefet ve Avrupa Birliği (AB) yanlısı eylemciler, sokaklara dökülerek gösteriler düzenlemeye başlamıştı. Başbakan İrakli Kobakhidze, 28 Kasım'da yaptığı açıklamada, bazı Avrupalı siyasetçilerin, Gürcistan'ın iç işlerine karıştığını ve AB parasıyla şantaj yaptığını belirterek, "Bütün bunları göz önünde bulundurarak AB ile müzakerelerin başlatılmasını 2028 sonuna kadar gündeme almamaya karar verdik." ifadesini kullanmıştı. Kobakhidze, ülkesinin 2030'da AB üyesi olması için çalışmalarına devam edeceklerini vurgulamıştı.

Rusya: ABD, Avrasya kıtasındaki durumu istikrarsızlaştırmaya çalışıyor Haber

Rusya: ABD, Avrasya kıtasındaki durumu istikrarsızlaştırmaya çalışıyor

Lavrov, Malta'nın ev sahipliğinde düzenlenen Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatının (AGİT) 31. Bakanlar Konseyi Toplantısı'na katıldı. Ukrayna heyeti, Bakan Lavrov'un toplantıdaki konuşması öncesinde salondan ayrıldı. Toplantıda konuşan Lavrov, AGİT’i Ukrayna konusunda eleştirerek AGİT’in, Kiev yönetiminin eylemlerine ilişkin sessiz kaldığını, bu nedenle de "faydasız" olduğunu aktardı. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova’nın, Malta’ya gelmesi için verilen vizenin iptal edildiğini örnek gösteren Lavrov, bunun "gülünç" bir karar olduğunu söyledi. Lavrov, AGİT’in Batı’nın siyasi aracına dönüştüğüne işaret ederek şöyle konuştu: "AGİT'in, görev tanımı çerçevesinde doğrudan sorulara yanıt bulma konusunda en ufak yararlı rol oynayabileceği alan kalmadı. AGİT çerçevesindeki siyasette ne işbirliğine ne de güvenliğe yer kaldı. AGİT, Avrupa Atlantik güvenlik konseptinin yardımıyla Avrupa'yı ABD'ye tabi kılma yönündeki yaklaşımın kurbanı oldu. ABD, NATO ve Avrupa ile yetinmedi, Avrupa Birliği (AB) ve AGİT’i de kendisine bağladı." ABD’nin Asya Pasifik bölgesine yönelik siyasetini değerlendiren Lavrov, "ABD’deki mevcut Joe Biden yönetimi, NATO’nun askeri altyapısını Asya Pasifik bölgesinde güçlendiriyor. Bu bölgede askeri ittifaklar oluşturuluyor, NATO’nun katılımıyla Güney Çin Denizi, Tayvan Boğazı ve Kore Yarımadası'nın etrafında askeri tatbikatlar yapılıyor. Burada, tüm Avrasya kıtasını istikrarsızlaştırmaya yönelik girişim söz konusu." diye konuştu. Bakan Lavrov, Asya Pasifik’te trajedinin yaşanmasının önlenmesi gerektiğini vurguladı. "ABD ve müttefiklerinin, Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Antlaşması'yla birçok anlaşmayı çöpe attıklarını" belirten Lavrov, bunun, NATO’un siyasi arenada ön plana çıkması için yapıldığını dile getirdi. Lavrov, "Sonuç olarak, Soğuk Savaş yeniden canlandırıldı ancak şimdi bunun sıcak aşamaya geçme riski daha yüksek." ifadelerini kullandı.

ABD'li yetkililerin, Netanyahu'yu tutuklama emri veren UCM’yi "Lahey'i İşgal Yasası"yla tehdidi tepki çekiyor Haber

ABD'li yetkililerin, Netanyahu'yu tutuklama emri veren UCM’yi "Lahey'i İşgal Yasası"yla tehdidi tepki çekiyor

Hoh, eski ABD Başkanı George Bush döneminde 2002'de çıkarılan ve UCM'nin Netanyahu ve Gallant hakkındaki tutuklama emrinin ardından yeniden tartışılmaya başlanan Lahey’i İşgal Yasası’nın amacını ve kapsamını AA muhabirine değerlendirdi. UCM’nin kararıyla birlikte 20 yılı aşkın süredir yürürlükte olan Lahey’i İşgal Yasası’nın ABD’li senatörler tarafından yeniden hatırlandığını söyleyen Hoh, yasanın UCM’ye tepki olarak çıkarıldığını belirtti. Hoh, "Lahey’i İşgal Yasası" olarak da bilinen "Amerikan Hizmet Görevlilerini Koruma Kanunu"nun ABD ya da müttefiklerinin vatandaşlarının UCM tarafından yargılanması durumunda, ABD’ye askeri güç kullanma dahil, Mahkemeye karşı tüm yetkileri kullanma imkanı sağladığını anlattı. UCM’nin tutuklama emirlerinin ardından ABD Kongresinde "Lahey’i İşgal Yasası"nın yeniden gündeme geldiğini aktaran Hoh, Kongrenin esasında bu yasayı o dönemde UCM'nin ABD’li muhtemel savaş suçlularına karşı çalışmasına engel olmak için çıkardığına işaret etti. Hoh, ABD yönetiminin İsrail’i koruma isteğinin aceleci olduğu ve aşırı boyutlara ulaştığını dile getirerek "Bu yasa özünde, UCM veya benzeri kurumlar Amerikalıları soruşturmaya kalkarsa ABD'nin bu kurumlara karşı askeri güç kullanabileceğini öngörüyor. UCM’ye karşı girişilen bu eylem, ABD'nin uluslararası hukuka inandığına dair kendi söylemlerine aykırıdır." dedi. UCM'nin Afganistan'daki ABD’li askerleri soruşturmaya başladığında, ABD'nin mahkemeye, personeline ve ailelerine yaptırım tehdidinde bulunduğunu hatırlatan Hoh, "Netanyahu ve Gallant hakkında tutuklama kararları çıkarıldığı için ABD Kongresinin UCM'ye, personeline ve ailelerine yönelik yaptırımları hayata geçirmesi an meselesi. Bu, Trump yönetimi tarafından imzalanıp desteklenecek. Biden yönetiminin de destekleyeceğine inanıyorum." diye konuştu.   İSRAİL'E VERİLEN KOŞULSUZ DESTEK Hoh'a göre, ABD'nin UCM'ye karşı tutumu ve İsrail'i koruma çabası, küresel sistemdeki hegemonyasının sonunu hızlandırıyor. Hoh, Amerikan elit kesiminin tüm katmanlarının İsrail'i on yıllardır koşulsuz desteklediğini belirterek "İsrail'in rolü, Amerikan elit kesiminin tüm katmanları için ister siyasi sınıf, ister medya sınıfı, isterse iş dünyası olsun, on yıllardır önemli olmuştur." değerlendirmesini yaptı. ABD'deki siyasilerin siyonizmin amacına uygun hareket ettiğini anlatan Hoh, "On yıllardır bunun ABD'nin çıkarına olduğu kendilerine açıkça gösterildi ve buna karşı çıkarsanız, iktidarda olamazsınız." ifadesini kullandı   İktidardaki Amerikalılar için siyonizmin ABD'nin çıkarına olduğunun sorgulanmayan bir varsayım olduğunu vurgulayan Hoh, şunları kaydetti: "İsrail lobisinin, Amerika'nın yasal rüşvet planı olarak nitelendirebileceğimiz siyasi sistemini iyi kullanma isteği ve yeteneği var. Bu nedenle Amerikan siyasi kurumları, medya kuruluşları, ordu ve endüstriler, İsrail'deki Yahudi üstünlüğü kültürüne, nesilden nesle aktarılan bu üstünlük fikrine, siyonist hedefin peşinden gitmeye ve ‘Büyük İsrail'in kurulmasına karşı çıkmıyor."   "UCM KARARI, ABD İMPARATORLUĞU'NUN SONUNU HIZLANDIRIYOR" UCM'ye yönelik baskıların, ABD’nin küresel siyasetteki konumuna yapacağı etkiye ilişkin Hoh, şöyle konuştu: "ABD'nin UCM'ye bu şekilde tepki vermesi ve müttefiklerinden de aynısını istemesi, alternatif kurumların, mekanizmaların ve ittifakların Amerikan İmparatorluğu'na karşı büyümesi ve genişlemesi için daha fazla gerekçe, geçerlilik ve neden sağlıyor. ABD içindeki karar alıcılar, ABD İmparatorluğu'nun sonunu hızlandırmak için ellerinden geleni yapıyorlar." ABD'nin, UCM politikasındaki çifte standart gösteren yaklaşımına dikkati çeken Hoh, "Vladimir Putin hakkındaki tutuklama kararlarında Amerikalı siyasiler, medya sınıfı ve askeri sınıf heyecan duydu ve kararları görmekten çok memnun oldu." dedi.   "GAZZE’DEKİ YIKIM GÖZLEM PLATFORMUNDAN İZLENİYOR" Beraberindeki gazeteciler ve din adamlarıyla birlikte 18 Kasım'da İsrail’in Gazze sınırını ziyaret ettiğini söyleyen Hoh, İsraillilerin Gazze’deki yıkımı seyretmek için bir gözlem noktası oluşturduğunu ve buranın İsrailli öğrenciler tarafından ziyaret edilmesini şaşkınlıkla izlediğini anlattı. Gazze'de yaşanan dramın İsrailliler tarafından nasıl izlendiğini aktaran Hoh, şunları kaydetti: "Platform üzerinde İsrailli askerler için anma plaketleri ve turistik gözlem için büyük metal dürbünler var. Platform Gazze çit hattından yaklaşık 600 metre uzaklıkta ve kuzey Gazze'nin yerleşim alanlarına yaklaşık 2 kilometre mesafede bulunuyor." Hoh, gözlem platformunun Sderot yerleşiminin dışında yer aldığını belirterek “Bu platform, insanların Gazze'yi bir park gibi izlemelerine imkan sağlamak için yıllar önce inşa edilmiş. İsrailliler buraya gelip Gazzelilerin nasıl abluka altına alındığını gözlemleyebiliyor." diye konuştu. Hoh, Gazze’deki binaların, evlerin, okulların, hastanelerin, camilerin tamamen yıkıldığının dürbünle görüldüğünü aktararak "Kuzey Gazze'nin güneyinde, İsrail ordusunun toprak işleme ekipmanlarının çalıştığı yerde büyük bir toz bulutu görebiliyordunuz. Gazze'yi kendilerince yeniden şekillendiriyor, binaları ve altyapıyı yok ediyorlardı." ifadesini kullandı.   "ÖĞRENCİLER SOYKIRIMI KUTLAMAYA GETİRİLİYOR" Beraberindeki Hristiyan din adamlarıyla platformu da görmeye gittiklerini belirten Hoh, şöyle devam etti: "O sırada İsrailli lise öğrencileri geldi. Gözlem platformunun tepesine ilk çıkan grup çok heyecanlıydı, yumruklarını havaya kaldırdılar ve Gazze'ye el hareketi yaptılar. Devam eden soykırımı izleyebilmek için buraya gelmelerini kutluyorlardı. Bu, iki saat uzaklıktaki okuldan gelen öğrencilerin gezisiydi." İsrail’in soykırım niyetini toplumun tamamına yaymaya çalıştığına dikkati çeken Hoh, "İsrail toplumunda, okul müfredatı ve toplumun diğer kesimleri, ister medya ister siyasi sistem olsun, Yahudi üstünlüğü fikrini, siyonizm fikrini, Filistinlileri sadece boyunduruk altına alma ve yok etme değil, aynı zamanda topraklarını alma fikrini sürdürmek üzere kurulmuş." dedi. Hoh, İsrailli öğrencilere soykırım amacının aşılanmasına ilişkin duyduğu şaşkınlığı anlatarak, "Süregelen soykırıma tanık olmaya hazırdık ama İsrailli okul çocuklarının soykırımı kutlamasına tanık olmaya hazır değildik. Özellikle bunu görmek için getirilmişlerdi. Bu, doğrudan karşılaştığımız soykırımın bir unsuruydu." ifadelerini kullandı.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Herkes Duysun En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.