Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Afganistan

Herkes Duysun - Afganistan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Afganistan haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

BM: 2024, Gazze'deki savaşın da etkisiyle insani yardım çalışanları için en ölümcül yıl oldu Haber

BM: 2024, Gazze'deki savaşın da etkisiyle insani yardım çalışanları için en ölümcül yıl oldu

OCHA'dan yapılan yazılı açıklamada, bu yıl dünya genelinde 281 yardım görevlisinin ölümünün kayıtlara geçtiği belirtilerek, "2024, Gazze'deki savaşın da etkisiyle insani yardım kuruluşları için kayıtlara geçen en ölümcül yıl oldu. Bu acı bir dönüm noktası." ifadeleri kullanıldı. Açıklamada, 2023'te de 33 ülkede 280 yardım görevlisinin öldürüldüğü hatırlatılarak, bu yılki sayının önceki "rekorları" geride bıraktığı belirtildi. Gazze'deki saldırıların başladığı 7 Ekim 2023'ten bu yana 320'den fazla insani yardım personelinin öldürülmesinin söz konusu artışta etkili olduğu vurgulanan açıklamada, "Bunların birçoğu insani yardım sağlarken görev başında öldürüldü. Öldürülenlerin geneli BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) personeliydi." ifadelerine yer verildi. Yardım çalışanlarına yönelik tehditlerin Gazze'nin ötesine uzandığı kaydedilen açıklamada, Afganistan, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Güney Sudan, Sudan, Ukrayna ve Yemen'in de aralarında bulunduğu birçok ülkede yüksek düzeyde şiddet, kaçırma, yaralanma, taciz ve keyfi gözaltı olaylarının yaşandığına işaret edildi. Açıklamada, öldürülenlerin çoğunun, sivil toplum örgütleri, BM ajansları ve Kızılhaç/Kızılay kuruluşları personeli olduğuna dikkati çekilerek, "İnsani yardım çalışanlarına yönelik şiddet, çatışma bölgelerindeki sivillere yönelik de daha geniş çaplı zarara yol açıyor. Geçen yıl, 14 silahlı çatışmada 33 binden fazla sivil ölümü kaydedildi. Bu sayıda 2022'ye göre şaşırtıcı olarak yüzde 72'lik artış yaşandı." değerlendirmesinde bulunuldu. Tehlikelere rağmen insani yardım kuruluşlarının hayati yardımları ulaştırmayı sürdürdüğü belirtilen açıklamada, geçen yıl ihtiyaç sahibi yaklaşık 144 milyon, Kasım 2024 itibarıyla ise dünya genelinde 116 milyondan fazla insana ulaşıldığı bilgisi paylaşıldı. "İNSANİ YARDIM ÇALIŞANLARI BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ BİR ORANDA ÖLDÜRÜLÜYOR" Açıklamada görüşlerine yer verilen BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Tom Fletcher, "İnsani yardım çalışanları benzeri görülmemiş bir oranda öldürülüyor. Onların cesaretleri ve insanlıkları kurşun ve bombalarla karşılanıyor." ifadelerini kullandı. Bu şiddet olaylarının acımasızca ve yardım operasyonları için yıkıcı olduğunu kaydeden Fletcher, "Ülkeler ve çatışma tarafları, insani yardım çalışanlarını korumalı, uluslararası hukuku uygulamalı ve (şiddet) sorumluları yargılamalı. Bu cezasızlık dönemine son vermeli." açıklamasında bulundu.

Pakistan'da araçlara yönelik silahlı saldırıda ölenlerin sayısı 42'ye yükseldi Haber

Pakistan'da araçlara yönelik silahlı saldırıda ölenlerin sayısı 42'ye yükseldi

Hayber Pahtunhva eyalet bakanlarından Aftab Alam yaptığı açıklamada, saldırıda 42 kişinin yaşamını yitirdiğini söyledi. Alam, olayın faillerini bulmak için yürütülen soruşturmanın devam ettiğini kaydetti. Yerel polis yetkilisi Azmat Ali de saldırının hedefindeki taşıtların, Şii Müslümanları Paraçinar kentinden eyaletin başkenti Peşaver'e taşıyan yaklaşık 200 araçlık konvoyun parçası olduğunu aktardı. Ali, son yıllarda bölgede meydana gelen en ölümcül saldırılardan biri olarak tanımladığı olayda 20 yolcunun yaralandığını, bunlardan 10'unun durumunun kritik olduğunu kaydetti. Pakistan İçişleri Bakanı Muhsin Nakvi, olayı "terör saldırısı" olarak nitelendirdi. Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif de saldırıyı kınayarak olayın sorumlularının cezasız kalmayacağını belirtti. PAKİSTAN'DA TERÖR SALDIRILARI Pakistan'da özellikle Hayber Pahtunhva ve Belucistan eyaletlerinde sıklıkla terör saldırıları yaşanıyor. İslamabad, bu saldırıların Afganistan'da konuşlu Pakistan Talibanı (TTP) tarafından planlandığını ve yönetildiğini belirtirken, Afganistan iddiaları reddediyor. Hayber Pahtunhva eyaletinin başkenti Peşaver şehrine 218 kilometre uzaklıkta olan Kurram bölgesi de sık sık aşiret ve mezhepler arası çatışmalara sahne oluyor. Kurram'ın Paraçinar ilçesi, Pakistan'da Şii nüfusun baskın olduğu birkaç yerleşim yeri arasında bulunuyor.

ABD'de Pentagon'a ait gizli belgeleri internette paylaşan askere 15 yıl hapis cezası Haber

ABD'de Pentagon'a ait gizli belgeleri internette paylaşan askere 15 yıl hapis cezası

Nisan 2023'te gözaltına alınan ve bu yılın martında kendisine yöneltilen suçlamaları kabul eden Teixeira hakkındaki karar belli oldu. Teixeira, duruşma öncesi yaptığı açıklamada, "Yol açtığım tüm zararlardan dolayı özür dilerim. Tüm sorumluluğun bende olduğunu biliyorum ve sonuçlarını kabul ediyorum." dedi. Massachusetts Bölge Hakimi Indira Talwani, 22 yaşındaki Teixeira'nın, orduya ait gizli bilgilerin yer aldığı belgeleri sızdırması nedeniyle 15 yıl hapis cezası aldığını açıkladı. Teixeira, martta savcılarla anlaşarak ABD'nin ulusal savunma bilgilerini sakladığını ve sosyal medya platformu Discord'da diğer kullanıcılarla kasıtlı olarak birkaç kez paylaştığını itiraf etmişti. OLAY Massachusetts Ulusal Hava Muhafızlarının istihbarat kanadı üyesi Jack Teixeira, ABD ordusuna ait gizli belgeleri internet ortamında yayımladığı iddiasıyla 14 Nisan 2023'te gözaltına alınmıştı. Teixeira'nın, internette sızdırdığı öne sürülen ve üzerinde ABD Genelkurmay Başkanlığının arması bulunan belgelerde, Rusya ile savaşta olan Ukrayna'nın savunmasındaki potansiyel güvenlik açıklarına ve ülkede aktif olduğu iddia edilen Birleşik Krallık özel kuvvetlerinin sayısıyla ilgili bilgilere yer verildiği kaydedilmişti. Belgeler arasında istihbaratın Rusya, İsrail, Kanada, Güney Kore, Çin ve İran nükleer programına ilişkin faaliyetleri dahil, önemli konulara ilişkin askeri ve güncel bilgilerin yer aldığı kaydedilmişti. Teixeira'nın internette paylaştığı belgelerin, ABD'nin Irak ve Afganistan'da işlediği suçları da delillendiren belgelerin yayımlandığı 2010 WikiLeaks skandalı ve eski ABD Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) çalışanı Edward Snowden'in 2013'te dijital izleme faaliyetlerini sızdırması kadar önemli olduğuna işaret edilmişti.

Zonguldak'ta korkunç olay: Cesedi kaçak maden ocağı kapatılması diye yaktılar Haber

Zonguldak'ta korkunç olay: Cesedi kaçak maden ocağı kapatılması diye yaktılar

Olay, 10 Kasım'da Zonguldak Kırat Mahallesi Koca Osman Sokak'ta meydana geldi. Yoldan geçenler, yandaki ormanda yanmış cesedi fark edip, ihbarda bulundu. Benzin dökülerek yakıldığı belirlenen ceset, otopsi için Atatürk Devlet Hastanesi'nin morguna kaldırıldı. Cesedin kaçak olarak işletilen maden ocağında çalışan 3 çocuk babası Afganistan uyruklu Vezir Mohammad Nourtani'ye ait olduğunu belirlendi. Otopside Nourtani'nin 9 Kasım'da öldüğü tespit edilirken, ailesinin 10 Kasım sabahı kayıp başvurusunda bulunduğu öğrenildi. 4 GÜN ÖNCE KAPATILDIĞI ORTAYA ÇIKTI Nourtani, 11 Kasım'da toprağa verildi. Soruşturma kapsamında Nourtani'nin çalıştığı kaçak maden ocağı sahipleri Hakan Körnöş (46), Enver Gideroğlu (34) ve Körnöş'ün kuzeni Ahmet Aydın (52), maden ocağı çalışanları S.K. (28), E.D. (22) ve kömür ticareti yapan A.Ç. (46), gözaltına alındı. Körnöş, Gideroğlu ve Aydın tutuklanırken, diğer şüpheliler adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Öte yandan kaçak ocağın jandarma tarafından 4 gün önce kapatıldığı ancak sahiplerince tekrar açıldığı belirlendi. Kaçak ocak, olayın ardından imha edilerek kapatıldı. AİLENİN TEK ÇALIŞABİLİR KİŞİSİYDİ Eşi Kamergul Maliki (38), oğulları yürüme engelli Sayid Mohammad (22), Pir Mohammad (16), işitme engelli Ali Rıza (13), Said Riza Nourtani (2) ve gelini Şaziye Mohammadi (19) ile 2 odası olan sobalı evde yaşadıkları görülen Nourtani'nin kaçak maden ocağında çalışarak ailesinin bakımını üstlendiği ve ailede çalışabilecek durumdaki tek kişi olduğu ortaya çıktı. YÜZ BÖLGESİ YANMAMIŞ Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede; yanmış halde bulunan cesedin kimliği, yüz bölgesi yanmadığı için 'kayıp şahıs' bildiriminden tespit edildiği belirtildi. İddianamede 'eylemin kişi ve toplum üzerindeki olumsuz etkisi ve şüphelilerin suça konu olayın ortaya çıkmasını engellemek amacıyla yapmış olduğu davranışların vahameti göz önüne alınarak' soruşturmanın derinleştirildiği vurgulandı. MADENDEN ÇIKARILDIĞINDA HAYATTAYDI Afgan madencinin gündelik işçi olarak kaçak maden ocağında çalıştığı belirtilirken, 9 Kasım'da saat 20.00 sıralarında S.K. ile yer altında geçirdiği kaza neticesinde ağır şekilde yaralandığı, ocaktan çıkarıldığında ise hala hayatta olduğu ifadeler ile sabit olduğu iddianamede değerlendirildi. Afgan madencinin battaniyeye sarılıp, kamyonetin kasasına yüklendiği ancak kolluk veya sağlık birimlerine haber verilmediği için zamanında müdahale edilemediği belirtildi. İddianamede, S.K. ve E.D.'nin kamera kayıt cihazını kırmaya çalıştığı ve Afgan madenciye ait kıyafetleri yaktığı anların görüntüleri de yer aldı. 3 SAAT KASADA GEZDİRMİŞLER Afgan madencinin battaniyeye sarılı bir şekilde 3 saat boyunca kamyonet kasasında gezdirildiği belirtilen iddianamede A.Ç.'nin diğerlerinden ayrıldığı saat 22.45'te Ahmet Aydın'ın akaryakıt istasyonundan pet şişeye benzin aldığı ifade edildi. İddianamede '23.00 ile 00.00 aralığında olayı gizlemek amacıyla iştirak iradesi içerisinde maktulün cesedini yaktıkları, maktulün cesedi yakıldıktan sonra şüphelilerin benzin bidonunu ve maktulün taşındığı battaniyeyi olay yerinden farklı bir noktalara attığı' ifadeleri yer aldı. BİRÇOK YERİNDE KIRIK VARMIŞ Afgan madencinin baş, omuz ve ayakları haricinde bütün vücudunun yandığı belirtilen adli tıp raporunda vahşetin detayları da ortaya çıktı. Raporda, göğüs karın ve kasık bölgesinden omurga ve kaburga kemiklerinin görünür olduğu, her iki diz seviyesinden kemiklerin bütünlüğünün bozulduğu belirtildi. Ayrıca çene ve köprücük kemiklerinde kırık saptandığı ifade edildi. Cesedin, kömürleşme derecesinde yandığı için kesin ölüm nedeninin belirlenemeyeceği ifade edilen raporda; ölüm sonrası yakıldığı, olay sonrası 112'ye haber verilse ya da hastaneye götürülse kurtulma ihtimalinin olup olmadığının bilinmediği yer aldı. OCAK SAHİPLERİ ASLİ KUSURLU Öte yandan iş kazasına yönelik alınan bilirkişi raporunda, Afgan madenciye ocak içinde vagon çarpmış olabileceği belirtildi. Raporda, işçiyi gözetme yükümlülüğünü yerine getirmeyen ve kaçak ocakta sigortasız işçi çalıştıran Hakan Körnöş ile Enver Gideroğlu'nun asli kusurlu, Afgan madencinin ise iş kazası yönünden tali kusurlu olduğu aktarıldı. 'KASTEN ÖLDÜRDÜLER' İddianamede, 'iştirak' iradesiyle hareket ettiği belirtilen Hakan Körnöş, Enver Gideroğlu ve Ahmet Aydın, S.K., E.D. ve A.Ç.'nin suçlamaları 'kaçak ocakta meydana gelen kazanın ortaya çıkışını gizlemek, maddi getirisi düşünülerek kaçak ocağının kapatılmasına engel olmak ve haklarında adli ve idari işlem yapılmasına engel olmak amacıyla ocakta meydana gelen olay sonucunda alınan ifadelerle de sabit olduğu üzere hayatta olan maktulü kolluk birimlerine ve sağlık kuruluşuna haber vermeksizin kazanın meydana geldiği 20.00 ile yakıldığı 23.30'a kadar geçen süre zarfında araçlarında taşıyarak kasten öldürdükleri' sözleriyle anlatıldı. KAMYONETİN LASTİKLERİNİ DEĞİŞTİRMİŞ Enver Gideroğlu'nun Nourtani'nin ailesini arayıp işe gelmediğini söylediği belirtilen iddianamede, Hakan Körnöş'ün kamyonetin lastiklerini değiştirdiğine yer verildi. İddianamede şüphelilerin olayın başından beri irtibat halinde oldukları ve yabancı uyruklu olması nedeniyle takibinin zor olacağı düşünülen kişinin cesedini suçu gizlemek maksadıyla Ahmet Aydın, Körnöş ve Gideroğlu tarafından yakıldığı ifade edildi. İddianamede, sanıklar hakkında 'ceza alt sınırından uzaklaşma' takdiri mahkemeye bırakılırken; 'meydana gelen eylemin kişi ve toplum üzerindeki olumsuz etkisi, yaşanılan olumsuz olaylardan kaynaklı ülkemize sığınan yabancı uyruklu olması sebebiyle takibinin zor olacağı düşünülen kişinin cesedini suçu gizlemek maksadıyla yakılması yönündeki eylemin vahameti' ifadelerine yer verildi. İddianame, 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilerek sanıkların her birine 'iştirak halinde kasten öldürme' suçundan müebbet hapis istemiyle dava açıldı. 'DİRİ DİRİ YAKMAKTAN YARGILANMALARI GEREKİRDİ' İddianamenin eksik düzenlendiğini öne süren Nourtani ailesinin avukatı Kerim Bahadır Şeker ise "Sanıkların kasten öldürme suçundan müebbet hapis cezasıyla değil, ölmeden önce diri diri bir kimseyi yakmalarından ötürü ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanması gerekmekteydi" diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.