Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Afrika

Herkes Duysun - Afrika haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Afrika haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ekonomi programının önceliği enflasyonu tek haneye indirmek Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ekonomi programının önceliği enflasyonu tek haneye indirmek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda DEİK Genel Kurulu ve Ustalara Saygı Ödül Töreni'nde konuştu. Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti; Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu'muzun (DEİK) 37'inci seçimli genel kurulu ve 3'üncü Ustalara Saygı Ödül Töreni'miz münasebetiyle sizlerle bir aradayız. Türk özel sektörünün şimal yıldızı olan DEİK'in genel kurulunda siz kardeşlerimle bir araya gelmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bu güzel buluşmaya vesile olan DEİK yönetimine teşekkür ediyorum. Genel kurulda alınan kararların ülkemiz, milletimiz, iş adamlarımız ve siz değerli üyelerimiz için hayırlı olmasını diliyorum. 2023-2027 çalışma dönemi için seçilen DEİK yönetim kurulu üyelerini tebrik ediyor, görevlerinde mevladan muvaffakiyetler niyaz ediyorum. DEİK kurulduğu 1985 yılından bu yana Türk özel sektörünün dış ticaret, uluslararası yatırımlar, hizmetler, lojistik başta olmak üzere dış ekonomik ilişkilerini yürütme konusunda çok özel bir görev üstleniyor. Bu vesileyle kuruluşundan itibaren DEİK yönetiminde, iş konseylerinde, faaliyetlerinde görev alan iş dünyamızın temsilcilerini saygıyla anıyorum. Türkiye'nin gelişmesine, ekonomisinin büyümesine, ihracatının artmasına katkı yapan, istihdam oluşturarak insanımızın evine ekmek götürmesine vesile olan DEİK üyelerine en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Ebediyete irtihal eden DEİK mensuplarını rahmetle yad ediyorum. Marifet iltifata tabidir anlayışıyla ödüle layık görülen ustalarımızı tebrik ediyor, emekleri, gayretleri için kendilerine teşekkürlerimi iletiyorum. DEİK ticaret diplomasimizin çatı kuruluşu olmasının yanı sıra ülkemiz iş dünyasının önde gelen aktörlerini aynı zeminde buluşturan temsil kabiliyeti en yüksek platformdur. DEİK, 152 iş konseyi ve 5 bin üyesi ile özel sektörümüzün danyaya açılan penceresidir. DEİK'in bu kapsayıcılığı ve kuşatıcılığını ülkemiz adına önemli bir imkan, gerçekten büyük bir avantaj olarak görüyoruz. Resmi ziyaretler ve uluslararası toplantılar vesilesiyle nereye gitsek orada ticaret diplomasimizin bayraktarları siz kardeşlerimizin bir etkinliğine, iş forumuna veya farklı bir programına muhakkak rastlıyoruz. Güney Afrika'dan Malezya'ya, Türk Cumhuriyetlerinden Amerika'ya yer yüzünün hemen her karışında DEİK'in gönül elçileriyle karşılaşıyoruz. Az önce DEİK başkanımız Nail bey kurulumuzun kapasitesini, gücünü, faaliyetlerini ve vizyonunu bizlere detaylıca anlattı. Türkiye ile dünyanın geri kalanı arasında kurduğu ticaret köprülerini, gönül köprüleriyle perçinleyen DEİK camiasıyla iftihar ediyoruz. Yılda 2 bin etkinliğin düzenlenmesi azımsanmayacak bir başarıdır. Bu etkinliklerin bazılarına ben de şahsen iştirak ettim. Ayrıca DEİK üyelerimizle farklı vesilelerle bir araya geldik. İstişarelerde bulunduk, sorunlarımıza ortak akılla çözüm yolları aradık. Türk ekonomisine ve dış ticaretine dair her konuda sizlerle yakın diyalog içinde olmanın gayretindeyiz. "TÜRKİYE YÜZYILI İNŞASINA OMUZ VEREN HERKESİN YANINDAYIZ" Gazze'de 36 bin masumu şehit eden İsrail'i ateşkese zorlamak amacıyla aldığımız ticari işlemleri durdurma kararımızın sürecinde de iş dünyamızla iletişim kanallarımızı açık tutuyoruz. Netanyahu yönetimi Gazze'deki katliamlarına son verinceye kadar ticaret ve diplomasi alanında İsrail üzerinde baskı kurmayı sürdüreceğiz. DEİK ile önümüzdeki dönemde de meselelerimizi görüşmeye, konuşmaya, sıkıntılarınıza çare üretmeye devam edeceğiz. Şunu çok iyi bilmenizi isterim, Türkiye için çalışan, ihraç eden, Türk ekonomisine güvenerek yatırımlarını artıran, Türkiye Yüzyılı inşasına omuz veren herkesin yanındayız. Siyasi görüşlerimiz, düşünce dünyamız farklı olabilir. Hayata bakışımız, olaylara, sorunlara yaklaşımımız farklılık arz edebilir. Bunların tamamı Türkiye'nin büyüklüğünü, beşeri ve kültürel hazinesinin zenginliğini gösteren birer işarettir. Tüm farklılıklarımızı kucaklıyoruz. Herkesin fikrine, düşüncesine ve yapıcı eleştirisine saygıyla yaklaşıyoruz. Kalbi Türkiye için çarpan, Türkiye için hayal kuran, büyük ve güçlü Türkiye hayali ile heyecanlanan, Türkiye'nin müreffeh ve mutlu yarınları için ter döken herkesin başımızın üstünde yeri vardır. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun gerçeğe dönüşmesi için emek veren, taş üstüne taş koyan her bir insanımızla yol yürümekten şeref duyuyoruz. İşimiz, gücümüzü dünyaya taşımaktır vizyonunun hakkını veren siz kardeşlerim, yol arkadaşlığından memnunuz bahtiyarız. Bugün bir kez daha altını çizerek vurgulamak isterim ki, siz çalıştığınız, ürettiğiniz, yatırım yaptığınız, ihraç ettiğiniz, Türk ekonomisine katkıda bulunmak istediğiniz müddetçe biz de sizlerin yanında olacağız. Tüm Kabine üyelerimiz dahil bizimle birlikte çalışan her bir arkadaşımızın kapısı DEİK üyelerine ve müteşebbislerimize açıktır. İş dünyamız söz konusu olunca açık söylüyorum hiçbir bahaneyi kabul etmiyoruz. Bu konuda herhangi bir yerde eksiklik, ihmal ve yanlış görürsek gerekeni yapmaktan asla ve asla imtina etmeyiz. Rabbim muhabbetimizi, dayanışmamızı ve yol arkadaşlığımızı daim eylesin diyorum. "KÜRESEL EKONOMİ SON 5 YILDIR ZOR BİR SÜREÇTEN GEÇİYOR" Küresel ekonomi son 4-5 yıldır oldukça fırtınalı sularda seyrediyor. Covid salgınının tetiklediği ekonomik sıkıntılar bölgemizdeki çatışmalarla birlikte daha da çetrefilleşti. Nablul fiyatlarından ticaret kısıtlamalarına, enerji ve gıda fiyatlarındaki dalgalanmadan diğer belirsizliklere birçok meydan okuma ile karşı karşıya kaldık. Türkiye tüm bu sınamalara ilave olarak büyük bir deprem felaketi yaşadı. 6 Şubat depremlerinde 53 binden fazla insanımız hayatını kaybetti. Toplam 11 ilimizin ve 14 milyon insanımızın olumsuz etkilendiği depremin ekonomimize maliyeti 104 milyar dolardır. Sadece konutlar yıkılmadı, üretim tesislerimiz zarar gördü. Ticarethaneler yıkıldı, işletmeler kapandı, şehirlerimizin alt yapısında ciddi tahribat oluştu. Deprem bölgesinde kullanılamaz hale gelen 850 bin bağımsız bölümün 170 bini iş yeridir. Avrupa'sı ve Amerika'sı dahil ne kadar gelişmiş olursa olsun hiçbir ekonomi böyle bir badireyi kolayca atlatamaz. Depremin yanı sıra son bir yılda üst üste üç seçim geçirdik. Seçim gündeminin bürokraside işleri yavaşlattığını, iş dünyasında yatırım planlarını ertelettiğini, ticari hayatta temkinliği artırdığını genel olarak ülke ekonomisini durağan hale getirdiğini hepimiz biliyoruz. Tüm bu olumsuzluklara rağmen ihracattan büyümeye, istihdamdan yatırımlara kadar hiçbir alanda hamdolsun hedeflerimizden kopmadık. Burada bazı rakamları paylaşmak istiyorum. Siz DEİK üyelerimizin de çabalarıyla ihracatımız 255 milyar doları aşarak cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. Nisan ayı itibarıyla ise yıllık ihracat 257,6 milyar dolara ulaştı. 2024 yılının ocak-nisan döneminde ihracat bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 2,7 oranında artışla 82,9 milyar dolara yükseldi. 2002 yılında yüzde 0,55 olan toplam dünya ihracatı içindeki payımızı 2023 yılında yüzde 1,08'e çıkarttık. "MUHALEFETİN POPÜLİST SÖYLEMLERİNE RAĞMEN YOL HARİTAMIZA SADIK KALIYORUZ" Geçen yıl mayıs ayında 57 milyar dolara ulaşan yıllık cari açık mart ayında 31,2 milyar dolara kadar geriledi. Altın ve enerji hariç cari denge ise yıllık 36,1 milyar dolar fazla verdi. Cari açıktaki iyileşmenin devam edeceğine inanıyorum. Büyüme tarafında da sonuçlar umut vericidir yüzde 4,5 oranı ile Avrupa'da birinci, OECD ülkelerinde ikinci, G20'de ise dördüncü sıradayız. Milli gelirimiz tarihte ilk kez 1,1 trilyon doların üzerine çıktı. 2024 mart ayı işsizlik oranı yüzde 8,6'ya geriledi. Turizmden bilişime, sağlık turizminden lojistik ve müteahhitlik hizmetlerine pek çok başlıkta geçen seneyi güzel rakamlarla kapattık. Tüm dünya gibi bizim de ana sıkıntı kaynağımız olan enflasyon dışında hedeflerimizin de üstünde bir başarı sergiledik. Ekonomide yol haritamız Orta Vadeli Program ve 12'nci Kalkınma Planı'dır. Bölgemizdeki krizlere, mahalli idareler seçimlerine ve muhalefetin popülist söylemlerine rağmen yol haritamıza sadık kalıyoruz. Vatandaşlarımızın vaat yardımına tutulduğu 31 Mart öncesinde seçim ekonomisine tevessül etmedik. Başkaları gibi kendi siyasi ikbalimiz uğruna ülkemizin ve milletimizin geleceğini riske atmadık. Düne kadar seçim meydanlarına bol keseden vaat dağıtanlar görüyorsunuz bugün borç üstüne borç alıyor, zam üstüne zam yapıyorlar. Daha hısım akraba piyangosuna çevirdikleri atamaları saymıyorum bile. Çok kritik bir dönemeçte hükümetimizin nasıl tarihi bir karar verdiğini önümüzdeki yıllarda çok daha iyi anlayacağız. Ekonomi programımızın olumlu neticelerini almaya başladık. Geçen yıl mayıs ayında 97,1 milyar dolar olan brüt rezervlerimiz 42 milyar dolar artışla 140 milyar dolar seviyesine yükseldi. Swap hariç net uluslararası rezervlerde son 1,5 aydaki iyileşme 50,7 milyar dolar oldu.

Bakan Çavuşoğlu : "Savaşın masada bitmesini istiyoruz" Haber

Bakan Çavuşoğlu : "Savaşın masada bitmesini istiyoruz"

 Bakan Çavuşoğlu, Güney Afrika Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Dr. Naledi Pandor ile düzenlenen ortak basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Güney Afrika Cumhuriyeti ile Türkiye arasındaki dostluğun 19. yüzyıla dayandığını ifade eden Bakan Çavuşoğlu, "Bugün meslektaşlarımla birlikte ikili ilişkilerimiz ve uluslararası ilişkiler konusunda son derece derin değerlendirmelerde bulunduk. Bu yıl iki uluslu komisyon toplantısının ilk toplantıyı Türkiye'de gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Ticaret hacmimizi yüzde 50 oranında artırdık ve gerçekten 2022'de çok yüksek seviyelere ulaştı. Dördüncü karma ekonomik komisyon toplantısını yine ekonomik işbirliğimizi de değerlendirmek açısından Türkiye'de gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Bugün yine aynı zamanda iş forumunun düzenlenmesiyle ilgili ihtimali de değerlendirdik. Bu vesileyle altyapı ve enerji projeleriyle ilgili fırsatları da ele aldık. Aynı şekilde bilimsel ve teknolojik işbirliğiyle ilgili mutabakat zaptı da ilgili merciler arasında imzalandı. Bu çerçevede Türk Hava Yolları'nın Johannesburg ve Cape Town'a ilave uçuşlarının gerçekleşmesi hem ticareti hem turizmi artıracaktır. Bugün bu çerçevede pandemi öncesi seviyelere ulaşmamız ve hatta bunları aşmamız gerektiğine karar verdik. Bununla ilgili önemli bir potansiyel var. Güney Afrika ve Türkiye arasındaki bu potansiyeli teşvik etmeye devam edeceğiz. Türkiye İşbirliği ve Kalkınma Ajansı (TİKA) bu çerçevede 2017'de Pretoria'da bir ofis açtı. Halihazırda restorasyon, sağlık, eğitim ve yine mesleki eğitim alanlarında 50'den fazla projeyi birçok farklı alanda uygulamaya devam ediyor. TİKA yine aynı şekilde bu çerçevede Nisan ayındaki olaylardan sonra da ilk desteği veren kuruluşlardan bir tanesiydi. Mevkidaşımın bu konudaki görüşlerini biliyorum. Türk Maarif Vakfı Cape Town'da ikinci okulu en yakın süre içerisinde açacak, bildiğiniz gibi ilk okullarını 2021'de açmışlardı. Yunus Emre Türk Kültür Vakfı Johannesburg'ta 2017'den bu yana son derece önemli operasyonlar sürdürüyor. Yine aynı şekilde buradaki Türkiye burslarından yararlanan öğrenci sayısını artırmaya kararlıyız. Bu çerçevedeki rakamları da bugün görüştük. Yine bugün konsolosluk konularını da değerlendirdik ki vize konuları çalışma izinleri gibi. Bununla ilgili olarak da konsolosluk işleriyle ilgili Ankara'da bir konsültasyon gerçekleştirilmesine karar verdik. Bu yıl sıra bizde, dolayısıyla bir kez daha bunu Ankara'da gerçekleştireceğiz" dedi. "Hedefimiz kalıcı bir barış ve karşılıklı kabul edilebilir bir çözüm" Türkiye'nin, Rusya-Ukrayna savaşındaki müzakereci rolüne değinene Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'nin barışın sağlanması için yoğun bir çaba sarf ettiğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, savaşın başından beri ateşkesin ve kalıcı barışın sağlanması için çalışmalarını sürdüğünü de aktaran Bakan Çavuşoğlu, "Tabii ki hedefimiz kalıcı bir barış ve karşılıklı kabul edilebilir bir çözüm. Biz bu savaşın müzakere masasında sona ereceğine inanıyoruz ve bunu ne kadar erken gerçekleştirebilirsek o kadar iyi olacaktır. İşte bunun için zaten yoğun bir çaba sarf ediyoruz. Genel çerçeveye bakacak olursak bu İstanbul'da geçtiğimiz yıl Mart ayında aslında bir çerçeveye oturtulmuştu. Ama tabii ki yeni parametreler, gerçekler var. Rusya şu anda müzakerelere hazır olduğunu ifade ediyor. Zelenskiy ise 10 noktalı bir barış planı önerdi. Biz Türkiye olarak bu barış planını destekliyoruz ve bunun üstüne çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ve bir ya da birkaç tanesini başkanlık etmeyi hedefliyoruz. Aslında Türkiye gerçekten bu konuda çok yoğun çaba sarf eden bir ülke. Ve savaşa rağmen diplomasinin gerçekten sonuçlarını gördüğümüze inanıyorum. Yine savaş esirlerinin değişimi, Zaporijya görüşmeleri gibi birçok başka boyutta devam eden görüşmeler var. İstanbul'da özellikle bazı görüşmelere ev sahipliği yapıyoruz. Şunu ifade etmek istiyorum, evet, bir savaş devam ediyor ama biz her iki tarafla da bir etkileşim içerisindeyiz, bir angajman içerisindeyiz. Bu savaşa bir an önce son vermeye çalışıyoruz" açıklamasında bulundu. "Kesinlikle kabul edilemez" Brezilya'da seçim sonrası yaşanan protestolara da değinen Bakan Çavuşoğlu, yaşananların kabul edilemez olduğunun altını çizdi. Türkiye olarak, konuya ilişkin endişe duyduklarını söyleyen Bakan Çavuşoğlu, "Türkiye olarak biz bu konuyla ilgili saldırganlığı kınayan çok güçlü bir beyanatta bulunduk. Siz de tabii ki Cumhurbaşkanının görev tesliminde de oradaydınız. Ben de oradaydım. Bunun her şekilde Brezilya halkının iradesi olduğunu ve herkes tarafından kabul edilmesi gerektiğine inanıyorum. Bunun bir istikrara kavuşturulması gerektiğine inanıyorum" ifadelerini kullandı. "Afrika kıtasının çok daha fazla tahıl ve gübre alması gerektiğine inanıyoruz" Gıda güvenliği ve Afrika halkının desteklenmesiyle ilgili olarak da konuşan Bakan Çavuşoğlu, "Gerçekten çok ciddi problemlerle karşı karşıya kalınıyor. Bu krizi ve karşılaştığımız zorlukları değerlendirdik. Tabii ki gıda güvenliği, enerji güvenliği son derece önemli konular. Tahıl anlaşması aslında bu kıtanın halkları ve ülkeleri için ihtiyaç duydukları bir şey olduğundan onları rahatlatan bir düzenleme oldu. Gıda fiyatıyla ilgili olarak artışlar bu anlaşmadan sonra yüzde 9 oranında azaldı. Ve 2008'den bu yana artmakta olan fiyatların aslında düşmeye başladığını gördük. Ancak öyle bir noktadayız ki biz Türkiye olarak şuna inanıyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın savunduğu bir husus bu, Afrika ülkelerinin gerçekten çok daha fazla gübre ve tahıl alması gerektiğine inanıyoruz. Bununla ilgili olarak hem Rusya Federasyonu hem de Ukrayna'yla görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Türkiye bu anlamda Afrika'ya tabii ki bir serbest ihracatı gerçekleştirebilir. Evet Rusya'dan gübre ve amonyum ithalatı yapıldı. Bunun tabii ki kıtadaki tarımsal üretimi de etkilediğini biliyoruz. Çünkü Afrika'nın çok önemli bir potansiyeli var. Ama bunu yapabilmeleri için gübreye ve tahıllar ihtiyaçları var. Biz Türkiye olarak kalkınmakta olan ülkelerin, en az gelişmiş ülkelerin ve Afrika kıtasının çok daha fazla tahıl ve gübre alması gerektiğine inanıyoruz" dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.