Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Avrupa

Herkes Duysun - Avrupa haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Avrupa haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

LNG talebindeki düşüş, Yunanistan'ın terminal projelerini olumsuz etkileyebilir Haber

LNG talebindeki düşüş, Yunanistan'ın terminal projelerini olumsuz etkileyebilir

Rusya-Ukrayna savaşı ile ortaya çıkan enerji krizinde ilk şokun atlatılmasının ardından Avrupa'da planlanan LNG projeleri yeniden gözden geçirilmeye başlandı. LNG terminalleri inşa ederek altyapısını güçlendirmeyi hedefleyen ülkelerden olan Yunanistan da bölgesinin gaz tedarikçisi olmayı planlıyordu. Plana göre, toplam 5 terminale deniz yoluyla gelecek LNG, bu tesislerde yeniden gazlaştırılarak boru hatlarıyla bölge ülkelerine iletilecekti. Atina'nın bu planı, devreye alınamayan terminaller ve ucuz Rus gazı ile rekabet edemeyen LNG'deki talep düşüşü nedeniyle sekteye uğramış görünüyor. Mevcut durumda, Yunanistan'ın faaliyetteki tek LNG terminali yıllık 7 milyar metreküp kapasiteli Revithoussa kara tesisi olarak biliniyor. Yunanistan'ın gaz iletim sistemi operatörü Desfa verilerine göre, terminale bu yılın ilk yarısında sadece 12 LNG tankeri gelirken, geçen yılın aynı döneminde bu sayı 26 olarak kayıtlara geçmişti. Ülkenin ikinci terminali ve ilk yüzer depolama ve yeniden gazlaştırma ünitesi (FSRU) olan Alexandroupolis'in ise gecikmelerin ardından işletmecisi Gastrade'in öngördüğü gibi ekim ayında faaliyete geçip geçmeyeceği ise belirsizliğini koruyor. YUNANİSTAN TALEP YETERSİZLİĞİ GERÇEĞİYLE KARŞI KARŞIYA Uluslararası düşünce kuruluşu Enerji Ekonomisi ve Finansal Analiz Enstitüsü (IEEFA) Enerji Analisti Ana Maria Jaller-Makarewicz, Yunanistan'ın da diğer Avrupa Birliği (AB) ülkeleri gibi, Avrupa için kilit bir gaz tedarikçisi olma arzusuna dahil olduğunu ancak gazın yeniden ihracatı için talebin yetersiz kaldığını söyledi. Jaller-Makarewicz, Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) verilerine dikkati çekerek, "Yunanistan'ın gaz tüketimi ocak-mayıs döneminde yıllık bazda yüzde 31 artış kaydetti, ihracatı ise azaldı. Bunun nedeni, Bulgaristan'ın Türkiye'den gaz ithalatını artırması. Sonuç olarak Yunanistan'ın 2024'ün ilk yarısında LNG ithalatı yıllık yüzde 38 azaldı." dedi. Yunanistan'ın faaliyet halindeki tek LNG terminali Revithoussa'nın kapasitesinin, ülkenin geçen yıl 4,7 milyar metreküp olarak kayda geçen gaz tüketiminden yaklaşık yüzde 50 daha fazla olduğuna işaret eden Jaller-Makarewicz, "Terminal, bu yılki yüzde 24 kullanım oranıyla iç talebi karşılamak ve komşu ülkelere ihracat yapmak için yeterli yedek kapasiteye sahip." bilgisini paylaştı. Jaller-Makarewicz, yıllık 5,5 milyar metreküp kapasiteli Alexandroupolis'in ise daha önce haziran ayı ortalarında faaliyete geçmesinin planlandığının ancak bu tarihin ertelendiğinin altını çizdi. Söz konusu FSRU'nun ekimde ticari faaliyete başlamasının beklendiğini belirten Jaller-Makarewicz, "Yunanistan Enerji Bakanı'nın kısa süre önce ülkenin LNG alma kapasitesinin fazlasıyla yeterli olduğunu söylemesinin ardından, ek projelerin devam edip etmeyeceği belirsizliğini koruyor. Bu ek terminallerin Yunanistan'ın yanı sıra Bulgaristan, Romanya, Macaristan, Slovakya, Moldova ve Ukrayna'ya da gaz tedarik etmesi planlanıyordu." diye konuştu. Jaller-Makarewicz, bu yıl bir miktar toparlanmanın beklendiği AB gaz talebinde tam tersi bir durumun yaşandığını ifade ederek, şöyle devam etti: "Avrupa'nın LNG ithalatı düşmeye devam ediyor. 2024'ün ilk yarısında AB'nin LNG ithalatı yıllık yüzde 11 düşüşle 60,1 milyar metreküpe, İngiltere, Norveç ve Türkiye'de dahil edildiğinde ise yıllık yüzde 20 düşüşle 72,6 milyar metreküpe geriledi. Doğal gaz ve LNG talebinin önümüzdeki yıllarda azalmaya devam etmesi beklenmekte, bu da yeni LNG terminallerine ihtiyaç olup olmadığı sorusunu gündeme getirmekte." MALİYETLER NEDENİYLE RUS GAZI LNG'YE TERCİH EDİLİYOR Güneydoğu Avrupa Enerji Enstitüsü (IENE) Başkanı Costis Stambolis de AB'nin 2027'ye kadar Rusya'dan gaz ithalatını sonlandırmayı planladığını ancak bunun kolay olmadığını anlattı. Stambolis, Avrupa'da Rus gazının LNG'den çok daha ucuz olduğunu belirterek, "Rus enerji şirketi Gazprom'un fiyatları düşürmesi nedeniyle gaz ithal eden ve dağıtan şirketler Rus gazını LNG'ye tercih ediyor. Yunanistan'da son birkaç ayda ithal edilen gazın yüzde 50'sinden fazlasının Rusya'dan geldiğini görüyoruz. Bu durum 12-18 ay önce tamamen farklıydı. Maliyetler nedeniyle sorunumuz var ve bu büyük bir zorluk." ifadelerini kullandı. Yunanistan'ın Revithoussa'daki kara tabanlı LNG terminalinin ardından ikinci terminalini devreye almaya hazırlandığını kaydeden Stambolis, "2 veya 3 terminal daha planlanıyor ancak LNG talebinin düşmesi nedeniyle bunlardan sadece birinin gerçekleştirileceğini düşünüyorum." dedi. Stambolis, söz konusu projelere ilişkin, şunları kaydetti: "Alexandroupolis FSRU şu anda testlerden geçiyor. Ekim itibarıyla ticari faaliyete geçmesini bekliyoruz. Dioriga Gas olarak adlandırılan ve ileri aşamada olan bir proje daha var. Ufuktaki büyük projelerden biri de bu. Diğer FSRU ünitelerinin ise arkalarında büyük şirketler olduğu için iyi desteklenmiş ve finanse edilmiş olsalar da nihai yatırım kararı alıp alamayacakları belli değil. Bence ertelenecekler. Hatta bazıları iptal bile edilebilir." Bunun nedenlerine de değinen Stambolis, "En başından beri bu kadar çok FSRU terminalinin faaliyette olmasını beklemek gerçekçi değildi. Çünkü buradaki amaç sadece, örneğin Türkiye pazarına kıyasla küçük bir pazar olan Yunanistan pazarına hizmet etmek değildi. Asıl amaç Güneydoğu Avrupa pazarına hizmet verebilmekti. Şimdi Rus gazının bu kadar ucuz olması nedeniyle ilgi eksikliği var." değerlendirmesinde bulundu. Stambolis, LNG'ye ilginin küresel gelişmelere ve fiyatlara bağlı olarak değişebileceğini dile getirdi. Depolanabilir olması nedeniyle daha fazla LNG kapasitesine sahip olmayı "akıllıca bir politika" olarak değerlendiren Stambolis, yer altı gaz deposu bulunmayan Yunanistan'da depolama ihtiyacının kısmen FSRU ve LNG terminalleriyle karşılandığını böylece enerji güvenliğine katkı sağlandığını sözlerine ekledi. Stambolis, enerji güvenliği için bölgesel işbirliğinin önemine de vurgu yaparak, sözlerini şöyle tamamladı: "Enerji güvenliğinin güçlendirilmesi sadece ulusal bir perspektiften bakmamız gereken bir konu değil, çok büyük bölgesel bir öneme sahip. Bu, Yunanistan ve Türkiye'nin bölgenin ve Avrupa'nın enerji güvenliğini güçlendirmek için işbirliği yapabileceği bir alan. Çünkü Türkiye, Rus gazının yanı sıra Azerbaycan, İran ve belki de çok yakında Irak gibi, diğer kaynaklardan da büyük miktarda gaz alıyor ve ayrıca büyük bir LNG kapasitesine sahip. Türkiye, Yunanistan ile işbirliği içerisinde Güneydoğu Avrupa ve Avrupa için enerji güvenliğini güçlendirebilir."

Avrupa'nın lideri İstanbul Havalimanı: Günlük ortalama bin 250 uçuş gerçekleşiyor Haber

Avrupa'nın lideri İstanbul Havalimanı: Günlük ortalama bin 250 uçuş gerçekleşiyor

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyeti Teşkilatı’nın (Eurocontrol) Avrupa Havacılık Genel Bakış Raporu’nu değerlendirdi. Bakan Uraloğlu, açıklamasında şunları kaydetti; 17-23 Haziran tarihleri arasında ülkemiz havalimanlarından günlük ortalama 3 bin 894 uçuş ile Avrupa’da en yoğun trafik hacmine sahip ülkeleri arasında 6. sırada yer aldı. İstanbul Havalimanı ise günlük ortalama bin 520 uçuş ile Avrupa’nın en yoğun havalimanı oldu. Türk hava sahası uçuş başına 0,5 dakikanın altındaki gecikme süresi ile Avrupa’nın en verimli hava sahaları arasında yer aldı. Raporda yer alan küresel ölçekli 25 havalimanı içerisinde 17-23 Haziran tarihleri arasında ortlama 768 günlük uçak kalkışının gerçekleştiği İstanbul Havalimanı dünya genelinde de 7. sırada yer aldı. Antalya Havalimanı ise günlük ortalama 992 uçuş ile aynı listede 8. sırada, Rome Fiumicino ve Munich Havalimanlarının önünde kendisine yer edindi. Bu verileri 2019 yılının aynı dönemi ile karşılaştırdığımızda İstanbul Havalimanı günlük ortalama uçuş sayısında yüzde 21’lik, Antalya Havalimanı da yüzde 12’lik bir artış kaydetti. Ayrıca, Türk hava sahası, uçuş başına 0.5 dakikanın altındaki gecikme süresi ile Avrupa’nın en verimli hava sahalarından biri oldu. Ulaştırma alanında yaptığımız yatırımlar sayesinde Avrupa ve Dünya’da söz sahibi ülke olma yolunda çok büyük mesafeler kaydettik.

Küresel piyasalarda gözler ABD'nin büyüme verilerine çevrildi Haber

Küresel piyasalarda gözler ABD'nin büyüme verilerine çevrildi

ABD'de açıklanan makroekonomik veriler güçlü sinyaller vermeye devam ederken, söz konusu veriler Fed yetkililerinin enflasyonun soğuduğuna dair daha fazla kanıt görmek istedikleri ve faiz indirimi konusunda aceleci davranılmaması gerektiğine yönelik sözle yönlendirmelerini destekledi. Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic, politika faizini değiştirmeden önce enflasyonun yüzde 2 hedefine gideceği yol konusunda biraz daha sabırlı ve emin olmaları gerekebileceğini belirterek, "ABD'de yüzde 2'lik enflasyona ulaşmanın diğer yerlere göre daha uzun sürmesi beni şaşırtmaz." değerlendirmesinde bulundu. Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller, "Veriler enflasyonun artmadığını gösteriyor ve ben politika faizindeki daha fazla artışın muhtemelen gereksiz olduğuna inanıyorum." ifadelerini kullandı. Para politikası duruşunun gevşetilmesini rahatlıkla destekleyebilmesi için birkaç ay daha iyi enflasyon verilerinin görülmesi gerektiğini vurgulayan Waller, veriler güven verirse bu yılın sonunda faiz indirimini düşünebileceklerini bildirdi. Fed'in denetimden sorumlu başkan yardımcısı Michael Barr, enflasyonla ilgili hala yapacak işleri olduğunu ifade ederek, daha önce düşünülenden daha uzun süre para politikasını sıkı tutmak gerekeceğini belirtti. Öte yandan, Fed'in politika faizini yüzde 5,25-5,50 aralığında sabit tuttuğu, 30 Nisan-1 Mayıs'ta düzenlenen toplantısına ilişkin yayımladığı tutanaklar, son verilerin dezenflasyon sürecinin beklenenden daha uzun sürebileceğini gösterdiğini ve bazı banka yetkililerin gerekmesi halinde faiz oranlarını artırmaya açık olduğunu ortaya koydu. Tutanaklarda, "Bazı yetkililer, enflasyona yönelik risklerin gerektirmesi halinde politikayı daha da sıkılaştırma isteğinden bahsetti." ifadesi kullanıldı. Böylece para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in eylülde ilk faiz indirimine gitme ihtimali yüzde 65'ten, yüzde 50'ye geriledi. Bankanın faiz indirimine başlama ihtimali kasımda yüzde 63 ve aralıkta yüzde 80 ihtimalle fiyatlanıyor. Orta Doğu'da yaşanan gelişmeler yakından takip edilirken, İran devlet televizyonu, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan’ın helikopter kazasında hayatını kaybettiğini duyurdu. Bu gelişmelerle birlikte, ABD'nin 10 yıllık hazine tahvil faizi geçen hafta yaklaşık 5 baz puan artışla yüzde 4,47'ye çıktı. Dolar endeksi de yüzde 0,2 artışla 104,7 seviyesine çıktı. Altının ons fiyatı, Fed'in politika faizini beklenenden daha uzun bir süre yüksek seviyelerde tutabileceğine yönelik öngörülerin güçlenmesiyle haftayı yüzde 3,33 azalışla 2.334,17 dolardan tamamladı. Brent petrolün varil fiyatı ise dünyanın en büyük petrol tüketicisi ABD'deki petrol talebine ilişkin endişelerle geçen hafta yüzde 2,2 azalışla 81,9 dolara geriledi. ABD'de seçim dönemi yaklaşırken, ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin, yaz sezonunda fiyatları düşürmek amacıyla kuzeydoğudaki rezervlerden 1 milyon varil benzini satışa sunacağı bildirildi. Bakırın libresi ise Çin fabrikaların rekor fiyatlar ödemekten kaçınması sonrasında talebin azalması ve Fed yetkililerinin açıklamalarıyla haftayı yüzde 7,3 düşüşle 4,75 dolardan tamamladı Ethereum borsa yatırım fonu (ETF) başvurularının onaylanacağına ilişkin haber akışının ardından, 71 bin doların üzerini test eden Bitcoin, geçen hafta yüzde 2,5'in üzerinde değer kazanarak 68 bin 500 doların üzerinde dengelendi. NEW YORK BORSASI KARIŞIK SEYRETTİ New York borsasında geçen hafta ABD'de açıklanan verilerin ekonomik aktivitedeki canlılığa işaret etmesinin ardından Fed'in ilk faiz indirimine ilişkin beklentilerin yılın son çeyreğine ötelenmesiyle risk algısı arttı. Ülkede açıklanan verilere göre, öncü imalat sanayi, hizmet sektörü ve bileşik Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) beklentileri aşarak, ülkede ekonomik faaliyetin hızlandığına işaret etti. ABD'de imalat sanayi PMI mayısta aylık 0,9 puan artarak 50,9'a, hizmet sektörü PMI 3,5 puan yükselerek PMI 54,8'e ve bileşik PMI 3,1 puan artarak 54,4 ile öngörülerin üzerine çıktı. Ülkede ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı, 18 Mayıs ile biten haftada 215 binle beklentilerin altında kalırken, yeni konut satışları da nisanda aylık bazda yüzde 4,7 azalışla 634 bine düşerek piyasa tahminlerinin altında gerçekleşti. Ülkede, dayanıklı mal siparişlerinin tutarı nisanda aylık bazda azalış beklentilerinin aksine yüzde 0,7 arttı. ABD'de Michigan Üniversitesince ölçülen tüketici güven endeksi, mayısta yukarı yönlü revize edilerek 69,1 oldu. Tüketicilerin kısa vadeli enflasyon beklentisi, mayısta yüzde 3,2'den 3,3'e yükselirken, uzun vadeli enflasyon beklentisi yüzde 3'te kaldı. Kısa vadeli enflasyon beklentisine ilişkin öncü veri yüzde 3,5 ve uzun vadeli enflasyon beklentisi yüzde 3,1 olarak açıklanmıştı. Ayrıca Fed'in "ABD Hanehalkı Ekonomik Refahı" raporu, yüksek fiyatların çoğu hane için sorun olmayı sürdürmesi ve iş gücü piyasasının güçlü kalmaya devam etmesi nedeniyle geçen yıl mali refahın 2022'ye göre neredeyse hiç değişmediğini ortaya koydu. Analistler, ekonomik canlılığa ilişkin olumlu veri akışının Fed'in politika faizini daha uzun süre yüksek tutma ihtimalini artırdığını ifade ederek, işsizlik maaşı başvurularındaki düşüşün de ABD'de istihdam büyümesinin yavaşlasa da iş gücü piyasasının güçlü kalmaya devam ettiğini gösterdiğini dile getirdi. ABD'de 30 yıl vadeli mortgage (konut kredisi) için ortalama faiz oranı yüzde 7,01'e inerek, üst üste üçüncü haftada düşüş kaydetti. ABD'de ikinci el konut satışları da nisanda yüzde 1,9 azalışla beklentilerin altında gerçekleşti. Öte yandan Nvidia'nın, 28 Nisan'da sona eren 3 aylık dönemde elde ettiği gelir yıllık yüzde 262 artışla 26 milyar dolara çıkarak rekor tazeledi. Gelirini bir önceki çeyreğe göre de yüzde 18 artıran şirket, geçen senenin aynı çeyreğinde 7,2 milyar dolar gelir elde etmişti. Bu gelişmelerle Nvidia'nın hisseleri geçen hafta yüzde 15'in üzerinde değer kazandı. Microsoft, Qualcomm'un yapay zeka çiplerine sahip yeni "Surface" bilgisayarlarını tanıttı. Microsoft'un hisseleri yüzde 2,4 kazançla haftayı tamamlarken, Qualcomm'un hisseleri yüzde 8,4 yükseldi. JPMorgan Chase'in hisseleri ise şirketin üst yöneticisi (CEO) Jamie Dimon'un emekliliğinin belirtilenden daha erken olabileceğinin sinyalini vermesiyle yüzde 2 düştü. Bu gelişmelerle, Nasdaq endeksi yüzde 1,41 artarken, S&P 500 endeksi yüzde 0,02 ve Dow Jones endeksi yüzde 2,33 azalış kaydetti. Nasdaq endeksi, 16.920,79 puanla tüm zamanların en yüksek kapanışını gerçekleştirdi. Gelecek hafta salı tüketici güven endeksi, Dallas Fed imalat aktivite endeksi, çarşamba Richmond Fed sanayi endeksi, perşembe büyüme, toptan stoklar, bekleyen konut satışları, cuma kişisel gelir ve harcamalar takip edilecek. AVRUPA BORSALARI NEGATİF SEYRETTİ Avrupa borsalarında, geçen hafta negatif bir seyir öne çıktı. ECB'nin haziranda ilk faiz indirimine gideceğine kesin gözüyle bakılmasına karşın ECB yetkililerinde temkinli açıklamalar geldi. Berlin'de düzenlenen DZ Bank Sermaye Piyasaları Konferansı'nda konuşan Almanya Merkez Bankası (Bundesbank) Başkanı Joachim Nagel, Avro Bölgesi'nde enflasyonun hala inatçı olabileceğini belirterek, Avrupa Merkez Bankasının (ECB) haziran ayında faizlerde olası ilk indirimden sonra ne olacağı konusunda taahhütte bulunamayacağını söyledi. Verilerin ECB'nin haziran ayında yapılacak toplantısına kadar yüzde 2'lik enflasyon hedefine ulaşılması noktasında güveni artırması halinde bankanın haziranda bir faiz indiriminden yana olacağını belirten Nagel, "Ancak böyle bir hamle mutlaka bir dizi faiz indirimi gerektirmeyecektir." dedi. Öte yandan, İngiltere'de açıklanan makroekonomik verilere göre, ülkede Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) nisanda aylık yüzde 0,3 ve yıllık yüzde 2,3 artarak öngörüleri aştı. Para piyasasındaki fiyatlamalarda enflasyon verileri sonrası, İngiltere Merkez Bankasının (BoE) eylülde faiz indirimine gitme ihtimali yüzde 76'ya gerilerken, yıl genelinde 2 kez faiz indirimine gideceğine ilişkin öngörüler de zayıfladı. İngiltere'de perakende satışlar aylık bazda yüzde 2,3 ve yıllık yüzde 3 azalışla öngörülerin oldukça altında gerçekleşti. Almanya'da 1. çeyrek Gayrisafi Yurt içi Hasıla (GSYH) çeyreklik bazda yüzde 0,2 artarken, yıllık bazda yüzde 0,2 geriledi. Öte yandan, avro/dolar paritesi, haftayı bir önceki kapanışın yüzde 0,2 altında 1,0850 seviyesinden tamamladı. Bu gelişmelerle, , haftayı İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 1,22, Almanya'da DAX endeksi yüzde 0,06, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,89, İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 2,56 değer kaybıyla tamamladı. Gelecek hafta pazartesi Almanya'da Ifo iş dünyası güven endeksi, çarşamba Almanya'da enflasyon, perşembe Avro Bölgesi'nde tüketici güven endeksi, cuma Avro Bölgesi'nde büyüme verileri takip edilecek. ASYA BORSALARI SATIŞ AĞIRLIKLI SEYRETTİ Asya pay piyasalarında, satış ağırlıklı bir seyir hakim olurken, Fed'in gelecek dönem politikalarına yönelik belirsizliklerin söz konusu fiyatlamalarda etkili olduğu görülüyor. Japonya'da açıklanan verilere göre, ülkede yıllık enflasyon yüzde 2,5'le beklentilerin üzerinde gerçekleşse de, enflasyonun yavaşlaması Japonya Merkez Bankası'nın (BoJ) politika alanını daralttı. ABD ile Japonya arasındaki faiz farkı Japon yeni üzerindeki satış baskısının güçlü kalmasına neden olurken, Japonya'da enflasyonun istenilen seviyeye çıkmaması BoJ'u faiz artırımı konusunda sınırlıyor. Bu gelişmelerle, dolar/yen paritesi geçen hafta 157 seviyesinin üzerini test etti. Çinli elektrikli araba üretici Li Auto'nun zayıf finansal sonuçları da Asya piyasalarındaki negatif seyirde etkili oldu. Şirket, bir önceki yıla göre yüzde 52,9'luk bir artışla yaklaşık 80 bin 400 araç teslim ettiğini bildirmesine rağmen yüzde 36,7'lik bir net gelir düşüşü ve 584,9 milyon yuan faaliyet zararı açıkladı. Li Auto'nun Nasdaq'da işlem gören hisseleri de haftayı yaklaşık yüzde 18,4 değer kaybıyla tamamladı. Japonya'nın en büyük üç finans şirketi olarak bilinen Mitsubishi UFJ, Sumitomo Mitsui FG ve Mizuho Financial'ın 2023 mali yılı toplam net karının ilk kez 3 trilyon yeni aşarak şimdiye kadarki en yüksek yıllık seviyesine ulaştığı bildirildi. Japonya'da öncü imalat sanayi PMI 50,5 ile öngörüleri aşarak, Haziran 2023'ten bu yana ilk kez 50 seviyesinin üzerine çıkarken, hizmet PMI 53,6'ya geriledi. Ülkede, dış ticaret açığı 462,5 milyar yen ile beklentilerin altında kalmasının yanı sıra yıllık ihracat ve ithalatın yüzde 8,3 artışla öngörüleri karşılayamaması ülke borsalarının negatif seyretmesine neden oldu. Çin Merkez Bankası (PBoC) bir ve beş yıllık gösterge kredi faiz oranlarını (LPR) beklentiler doğrultusunda sırasıyla yüzde 3,45 ve yüzde 3,95'te sabit tuttu. Güney Kore Merkez Bankası politika faizini değiştirmeyerek, yüzde 3,50 seviyesinde sabit tutarken, kararın ardından açıklamalarda bulunan bankanın başkanı Rhee Chang Yong, faiz artırım ihtimalinin sınırlı olduğunu söyledi. Öte yandan, Yeni Zelanda Merkez Bankası, politika faizinin beklenenden daha yüksek seviyelerde kısıtlayıcı kalması gerekebileceğinin sinyalini vererek, üst üste yedinci toplantısında da politika faizini yüzde 5,50'de sabit tuttu. Bu gelişmelerle haftalık bazda Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,36, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 1,35 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 4,83, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 2,07 değer kaybetti. Gelecek hafta pazartesi Çin'de sanayi karları, çarşamba Japonya'da tüketici güven endeksi, cuma Japonya'da Tokyo TÜFE, sanayi üretimi, perakende satışlar, Çin'de PMI açıklanacak. BORSADAN HAFTALIK KAPANIŞ REKORU Yurt içinde ise Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi haftayı 0,31 artışla 10.676,65 puandan tamamlayarak tüm zamanların en yüksek haftalık kapanışını gerçekleştirdi. Dolar/TL, haftayı bir önceki kapanışın yüzde 0,1 üstünde 32,2274'ten tamamladı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyonu düşürmeye kararlı olduklarını belirterek, "Gelecek sene enflasyonu yüzde 14'e, bir sonraki sene de tek haneye düşürmek için maliye, para ve gelirler politikasında geri adım atmayacağız." dedi. Şimşek ayrıca "Programımızın ana hedefi dezenflasyondur. Açık veya örtülü bir kur hedefimiz bulunmamaktadır" ifadesini kullandı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) politika faizini yüzde 50'de sabit bırakırken, bankadan yapılan duyuruda "Nisan ayında aylık enflasyonun ana eğilimi sınırlı bir zayıflama kaydetmiştir. Yakın döneme ilişkin göstergeler, yurt içi talepte ilk çeyreğe kıyasla yavaşlamaya işaret etmiştir." ifadeleri kullanıldı. TCMB'nin faiz kararının ardından açıkladığı duyuruda ise makro finansal istikrarın korunması, parasal aktarım mekanizmasının desteklenmesi ve likidite fazlasının sterilizasyonu amacıyla TL mevduat ve KKM hesaplarına uygulanan zorunlu karşılık oranlarının artırıldığı belirtildi. TCMB Başkanı Fatih Karahan, "Son verilerimize göre Türk lirası bazlı mevduatın payı Ağustos 2023'teki en düşük seviyesi olan yüzde 31'den yüzde 45'e yükseldi." dedi Yapı ve Kredi Bankası'nın uluslararası bir müşteriye satılabileceğine ilişkin haber akışı BIST 100 endeksindeki yükselişte etkili olurken, bankanın hisse fiyatı geçen hafta yüzde 4,13 arttı. Koç Holding hisseleri de yüzde 1,39 yükselirken, şirketin piyasa değeri haftayı 19,5 milyar doların üzerinde tamamladı. Öte yandan Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS), düşüş eğilimini sürdürerek 263,1 baz puan ile Şubat 2020'den bu yana en düşük seviyesine geriledi. Gelecek hafta pazartesi reel kesim güven endeksi ve imalat sanayi kapasite kullanım oranı, çarşamba ekonomik güven endeksi ve dış ticaret dengesi, cuma büyüme verileri takip edilecek. Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.600 ve 10.500 seviyelerinin destek, 10.800 ve 11.000 puanın direnç konumunda olduğunu kaydetti.

Gürcistan Başbakanı Kobakhidze: AB'ye üyelik bizim için önceliktir Haber

Gürcistan Başbakanı Kobakhidze: AB'ye üyelik bizim için önceliktir

Gürcistan Başbakanı İrakli Kobakhidze, başkent Tiflis'te "Avrupa Günü" vesilesiyle düzenlenen törende konuştu. Ülkesinin, Avrupa Birliği (AB) ile devam eden entegrasyon sürecine değinen Kobakhidze, "Elbette yolumuz, sadece Avrupa Birliği'nden geçiyor ve dış politikada ana önceliğimiz, Avrupa Birliği'ne üyeliktir." dedi. Kobakhidze, Gürcistan'ın, AB'nin değerlerinin daha da güçlendirilmesine ve kalkınmasına büyük katkı sağlayacağına inandığını vurgulayarak, "Elbette Gürcistan'ın Avrupa Birliği'ne üye olması için her şey yapılıyor." ifadesini kullandı. Gürcistan'ın, AB'ye aday ülkeler arasında demokrasi, hukukun üstünlüğü ve ekonomik kalkınma gibi konularda lider konumunda olduğunu söyleyen Kobakhidze, "Yakın gelecekte, en geç 2030'da, Gürcistan'ın kesinlikle Avrupa Birliği'ne üye olacağına inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu. AB-GÜRCİSTAN İLİŞKİLERİ Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra yeniden bağımsızlığına kavuşan Gürcistan, 1991-1992 döneminde Avrupa ülkeleri ile ilişkileri tekrar kurmaya başladı. AB ile Gürcistan arasında 1996'da Lüksemburg'da Ortaklık ve İşbirliği Anlaşması imzalandı. Bu anlaşma, 1999'da yürürlüğe girdi. AB, 2017'de Gürcistan vatandaşlarına vize serbestisi hakkı tanıdı. Gürcistan, 2022'de AB'ye hızlı katılım başvurusu yaptı. AB, Gürcistan'a 2023'te "adaylık" statüsü verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan 9 Mayıs Avrupa Günü mesajı Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan 9 Mayıs Avrupa Günü mesajı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 9 Mayıs Avrupa Günü için mesaj yayımladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İletişim Başkanlığı tarafından yayımlanan mesajda, "AB'nin ülkemizle ilişkileri adil ve sonuç odaklı yaklaşımla yürütmesi, ilişkilerimizi çıkmaza sokan politika ve söylemlerden kaçınması hayati öneme sahiptir" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mesajında şu ifadeler yer aldı: “Avrupa bütünleşmesinin temellerini atan Schuman Deklarasyonu’nun yayımlandığı 9 Mayıs, Avrupa Birliği’ne (AB) adaylık statümüzün tescil edildiği 1999 yılından bu yana ülkemizde de “Avrupa Günü” olarak idrak edilmektedir. 9 Mayıs Avrupa Günü, sadece Avrupa'nın siyasi ve ekonomik birliğinin başlangıcı olmakla kalmayıp aynı zamanda onlarca yıl süren ortak çabanın meyvesi durumundaki barışın ve istikrarın anılmasına da imkân sağlamaktadır. Ancak, küresel düzeyde ve yakın bölgemizde yaşanan savaşlar, çatışmalar, terör eylemleri, düzensiz göç ve iklim değişikliği gibi birçok meydan okuma, tüm dünyada olduğu gibi Avrupa Kıtası'nda da düzeni tehdit etmektedir. Kıta genelinde giderek tırmanan İslam düşmanlığı, yabancı karşıtlığı ve ırkçılık, Avrupa’da hayatlarını sürdüren insanlarımız ve göçmenler için en büyük endişe kaynaklarından biridir. Avrupa Türk toplumuna yönelik ayrımcılık ve nefret suçları günden güne olağan hale gelmektedir. Bugüne kadar 15 bini çocuk toplam 35 bin Filistinlinin katledildiği Gazze krizi bağlamında bazı Avrupa kurumlarının ve ülkelerinin izlediği politikalar ise Avrupa değerlerine yönelik inancın sarsılmasına sebep olmuştur. Avrupa’yı ve müşterek coğrafyamızı etkileyen krizler, çatışmalar ve savaşlar çözümsüzlüğe mahkûm oldukça bu değerlerin sorgulanması artarak devam edecektir. Mevcut jeopolitik konjonktürde, AB'nin, geniş Avrupa coğrafyası ve Akdeniz Havzası’nda kapsayıcı, iş birliğini önceleyen ve adaletli politikalar izlemesi, Kıtamızın geleceği açısından her zamankinden daha önemli hale gelmiştir. Genişleme politikasının ivme kazandığı bu kritik dönemeçte, ülkemiz ve AB’nin, ilişkilerinin temeli olan katılım müzakereleri dahil her alanda iş birliğini geliştirmesi ve daha sağlam bir zemine oturtmasının vakti çoktan gelmiştir. AB'nin ülkemizle ilişkilerini ahde vefa ilkesi çerçevesinde adil ve sonuç odaklı bir yaklaşımla yürütmesi, ilişkilerimizi çıkmaza sokan politika ve söylemlerden kaçınması hayati öneme sahiptir. Avrupa Birliği’nin küresel güç olmasını da olumsuz anlamda etkileyen ülkemize yönelik dışlayıcı politikalar karşısında, Türkiye; sahip olduğu stratejik imkân ve kabiliyetlerini kullanmaktan ve geliştirmekten geri durmayacaktır. Türkiye olarak, gelecekte daha müreffeh, daha dayanışmacı, daha açık, ülkemizin hak ettiği yeri aldığı bir Avrupa tablosu için birlikte çalışmaya hazır olduğumuzu bu vesileyle bir kez daha hatırlatmak isterim. Bu düşüncelerle, vatandaşlarım başta olmak üzere tüm Avrupalıların 9 Mayıs Avrupa Günü'nü tebrik ediyorum."

Küresel piyasaların gözü İngiltere'nin faiz kararında Haber

Küresel piyasaların gözü İngiltere'nin faiz kararında

Küresel piyasalarda, odak noktası bu hafta Fed'in faiz kararı ve Fed Başkanı Jerome Powell'ın sözle yönlendirmeleri oldu. Fed, politika faizini 23 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 5,25-5,50 aralığında sabit tuttu. Bankadan yapılan açıklamada, son aylarda yüzde 2'lik enflasyon hedefine yönelik ilerlemenin sağlanamadığı belirtildi. Faiz kararının ardından Fed Başkanı Jerome Powell da düzenlediği basın toplantısında, faiz oranlarının beklenenden daha uzun süre yüksek kalabileceği sinyalini verdi. Bu yıl, şu ana kadarki verilerin fazla güven vermediğine işaret eden Powell, "Daha önce de belirttiğim gibi enflasyona ilişkin veriler beklentilerin üzerinde geldi. Böyle büyük bir güvenin kazanılmasının beklenenden daha uzun sürmesi muhtemel." açıklamasında bulundu. Powell, politika odağının para politikasının ne kadar süre kısıtlayıcı tutulacağı olduğunu ifade ederek, "Bir sonraki politika hamlesinin faiz artırımı olmasının muhtemel olmadığını düşünüyorum." dedi. Politika metninden ve Fed Başkanı Jerome Powell'ın açıklamalarından alınan sinyallerin küresel piyasalarda fiyatlamaları zorlaştırmasına karşın ABD'de istihdam artışının yavaşladığına işaret eden verilerin etkisiyle, bankanın yakın zamanda faiz indirimlerine başlayabileceğine dair beklentiler arttı. Piyasalarda, bankanın eylülde faiz indirimine gideceğine yönelik ihtimal yüzde 63'ten yüzde 68'e çıktı. Bu gelişmelerle birlikte ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yaklaşık 17 baz puan azalışla 4,5030'a geriledi. Dolar endeksi yüzde 1 azalışla 105,03'e indi. Altının ons fiyatı ise haftayı yüzde 1,5 azalışla 2 bin 302,25 dolardan tamamladı. Orta Doğu'da tansiyonun azalmasıyla Brent petrolün varil fiyatı, yüzde 6,1 düşüşle 82,7 dolara geriledi. NEW YORK BORSASI POZİTİF SEYRETTİ New York borsasında, ABD'de açıklanan istihdam verilerinin Fed'in faizleri daha uzun süre yüksek seviyede tutacağına yönelik artan endişeleri azaltması ve ABD'de yoğunlaşan bilanço sezonunda şirket karlılıklarının ağırlıklı olarak beklentilerden iyi gelmesiyle pozitif seyir izlendi. ABD'de açıklanan makroekonomik verilere göre, ülkede tarım dışı istihdam, nisanda 175 bin kişi artarak beklentilerin altında gerçekleşirken, işsizlik oranı yüzde 3,8'den yüzde 3,9'a çıktı. Fed'in dikkatle izlediği ortalama saatlik kazanç da yüzde 0,2 ile beklentilerin altında artış kaydetti. İstihdam raporu, sıkı iş gücü piyasasında bir miktar soğuma yaşandığını ortaya koydu. ABD'de ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı, 27 Nisan ile biten haftada değişim göstermedi ve 208 bin ile beklentilerin altında gerçekleşti. Ülkede, tarım dışı iş gücü verimliliği bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 0,3 ile beklentilerin altında artış kaydederken, Fed'in takip ettiği enflasyon göstergelerinden biri olan birim emek maliyeti ise aynı dönemde yüzde 4,7 yükselişle öngörülenin üzerine çıktı. Öte yandan, ABD'de yoğunlaşan bilanço sezonu devam ediyor. ABD'li e-ticaret devi Amazon, yılın ilk çeyreğinde gelirinin, geçen senenin aynı dönemine kıyasla yüzde 13 artarak 143,3 milyar dolar olduğunu bildirdi. Geliri beklentilerin üzerinde gerçekleşen şirketin hisseleri bu hafta 3,5'in üzerinde değer kazandı. İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları nedeniyle protesto ve boykot kampanyalarıyla karşı karşıya kalan şirketlerden Starbucks'ın geliri ise ocak-mart döneminde azaldı. Beklentilerin altında finansal sonuçlar açıklayan kahve zincirinin hisseleri, bu hafta yüzde 17'nin üzerinde değer kaybetti. Çip şirketi AMD'nin hisseleri yüzde 4'ün üzerinde geriledi. Apple'ın geliri, yıllık yüzde 4 azalmasına karşın 90,8 milyar dolarla piyasa beklentisinin üzerinde gerçekleşti. Şirket, 110 milyar dolarlık da hisse geri alımı açıkladı. Apple'ın hisse fiyatı haftayı yüzde 8'in üzerinde artışla tamamlarken, Qualcomm'un hisseleri de finansal sonuçlarının beklentilerin üzerinde gelmesi sonrası yüzde 8'in üzerinde değer kazandı. ABD Hazine Bakanlığı, bu yılın ikinci çeyreğine ilişkin borçlanma tahminini 243 milyar dolara çıkardığını açıkladı. Haziran sonu nakit dengesinin 750 milyar dolar olacağının öngörüldüğü kaydedilen açıklamada, borçlanma tahmininin ocak ayında duyurulan tahminden 41 milyar dolar yüksek olduğu belirtildi. Öte yandan, Tesla, Çinli yetkililerin, ülkenin veri güvenliği gerekliliklerini geçtikten sonra arabalarına yönelik kısıtlamaları kaldırdığını bildirdi. Böylelikle şirketin ikinci büyük pazarı Çin'de otonom sürüş teknolojisini yakın zamanda kullanıma sunacağına dair beklentilerin artması sonrasında Tesla hisseleri yüzde 7'nin üzerinde değer kazandı. Hollanda merkezli elektronik şirketi Philips'in hisseleri de şirketin bazı uyku apnesi cihazlarının geri çağrılmasıyla bağlantılı yaralanma iddiaları için 1,1 milyar dolarlık uzlaşmaya varması sonrasında yaklaşık yüzde 27'nin üzerinde yükseldi. Ayrıca eski ABD Başkanı Donald Trump'ın medya şirketi Trump Media & Technology Group'un hisselerinin yüzde 15'ten fazla değer kazanması dikkati çekti. Bu gelişmelerle New York borsasında Nasdaq endeksi yüzde 1,55, S&P 500 endeksi yüzde 0,57, Dow Jones endeksi yüzde 1,14 artış kaydetti. Gelecek hafta çarşamba toptan stoklar, perşembe haftalık işsizlik maaşı başvuruları, cuma Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi, hazine bütçe dengesi takip edilecek. AVRUPA BORSALARI İNGİLTERE HARİÇ SATIŞ AĞIRLIKLI SEYRETTİ Avrupa borsalarında ise İngiltere hariç düşüşler görüldü. Analistler, bölgede açıklanan verilerin enflasyonla mücadelede sona yaklaşıldığının sinyallerini vermeye devam ettiğini belirterek, Avrupa Merkez Bankasının (ECB) gelecek dönemde atacağı adımlara ilişkin banka yetkililerinin sözle yönlendirmelerinin de sürdüğünü bildirdi. ECB Başkan Yardımcısı Luis de Guindos, Avro Bölgesi'nde enflasyonunun yüzde 2'ye dönme yolunda bulunduğunu ancak bu sürecin inişli çıkışlı olacağını ve jeopolitik gerilimlerin fiyat artışları üzerinde yukarı yönlü risk oluşturduğunu dile getirdi. Hollanda Merkez Bankası Başkanı ve ECB üyesi Klaas Knot da bankanın haziranda atacağı ilk faiz indirim adımı sonrasındaki sürece ilişkin, "Belirli bir zaman patikası için önceden taahhüt yok" ifadesini kullandı. Başka bir ECB üyesi Pierre Wunsch ise "Her toplantıda faiz indirimi yapacağımızı söylememeliyiz." diyerek, temmuzda ikinci bir faiz indiriminin çok ileri gidebilecek bir yeniden fiyatlandırmaya yol açabileceği konusunda uyardı. Öte yandan, Almanya'da açıklanan verilere göre, martta yüzde 2,2 olan yıllık enflasyon, geçen ay da değişmeyerek, Nisan 2021'den bu yana en düşük seviyede kalmayı sürdürdü. Tüketici Fİyat Endeksi (TÜFE) aylık bazda da yüzde 0,5 artışla beklentilerin altında kaldı. Analistler, bölge genelinde açıklanan imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verilerinin 50 seviyesinin altında kalmaya devam etmesine karşın beklentilerin üzerinde gelmesinin, ekonomik aktiviteye ilişkin olumlu sinyaller verdiğini dile getirdi. Nisanda imalat sanayi PMI, Almanya'da 42,5 ve Avro Bölgesi'nde de 45,7 ile öngörülerin üzerinde geldi. Bu gelişmelerle, bu hafta İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,90 artarken, Almanya'da DAX endeksi yüzde 0,88, İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 1,81, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 1,62 azalış kaydetti. Gelecek hafta pazartesi Almanya'da ve Avro Bölgesi'nde hizmet sektörü PMI, Avro Bölgesi'nde Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), salı Almanya'da fabrika siparişleri, Avro Bölgesi'nde perakende satışlar, çarşamba Almanya'da sanayi üretimi, perşembe BoE faiz kararı, cuma İngiltere'de büyüme izlenecek. Analistler, BoE'nin gelecek hafta faizleri sabit bırakmasının beklendiğini ancak haziranda faiz indirimlerine başlayabileceğini söyledi. ASYA BORSALARI ALIŞ AĞIRLIKLI SEYRETTİ Asya borsalarında, bu hafta pozitif seyir öne çıktı. Hafta başında 160,24 seviyesini test ederek Haziran 1986'dan bu yana ilk kez 160'ın üzerine çıkan dolar/yen paritesi, Japonya Merkez Bankasının (BoJ) muhtemel müdahalesi ve doların önemli para birimleri karşısında değer kaybetmesinin de etkisiyle haftayı yüzde 3,1 azalışla 153,00'dan tamamladı. Analistler, Japonya Merkez Bankasının muhtemel son müdahalesinin yaklaşık 20 milyar dolardan fazla olabileceğini dile getirdi. Öte yandan, Çin'de açıklanan verilere göre, imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) nisanda 50,4 ile beklentilerin üzerinde gelse de önceki aya göre yavaşlamaya işaret etti. Ülkede aynı dönemde hizmet sektörü PMI 51,2 ile tahminlerin altında kalırken, bileşik PMI 51,7 oldu. Caixin imalat sanayi PMI ise 51,4 ile öngörüleri aştı. Japonya'da açıklanan verilere göre ise martta işsizlik oranı yüzde 2,6'ya tekrar çıkarken, öncü sanayi üretimi yüzde 3,8 ile tahminlerin üzerinde artış kaydetti. Bu gelişmelerle haftalık bazda Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,79, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,77, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 4,67, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,52 değer kazandı. Gelecek hafta perşembe Çin'de dış ticaret dengesi, cuma Japonya'da dış ticaret dengesi takip edilecek. BORSA GÜNÜ REKORLARLA TAMAMLADI Yurt içinde ise Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi haftayı 3,64 artışla 10.276,88 puandan tamamlayarak tüm zamanların en yüksek günlük ve haftalık kapanışını gerçekleştirirken, gördüğü en yüksek seviye rekorunu 10.286,57 puana taşıdı. Dolar/TL, haftayı bir önceki kapanışın yüzde 0,44 altında 32,33372'den tamamladı. Öte yandan, İslam Kalkınma Bankasının (İKB) 50. yıl dönümü dolayısıyla Riyad'da düzenlenen İKB Yıllık Toplantıları kapsamında "Guvernörler Diyaloğu-Türkiye" oturumu düzenlendi. Toplantıda konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin gelişmekte olan çoğu ülkeye göre çok daha iyi bir hikayeye sahip olduğunu belirterek, "Türkiye'nin kamu borç stokunun milli gelire oranı yüzde 29,5 ile gelişmekte olan piyasalar ortalamasının yarısından daha az." dedi. Bu arada, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's (S&P), Türkiye'nin kredi notunu "B"den "B+"ya yükseltirken, kredi notu görünümünü "pozitif" olarak korudu. Gelecek hafta pazartesi reel efektif döviz kuru, çarşamba hazine nakit dengesi, cuma işsizlik oranı ve sanayi üretimi takip edilecek. Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.300 ve 10.400 seviyelerinin direnç, 10.200 ve 10.100 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.