Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Bakanbozdağ

Herkes Duysun - Bakanbozdağ haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bakanbozdağ haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bakan Bozdağ: Cumhurbaşkanımızın önünde hiçbir engel yoktur Haber

Bakan Bozdağ: Cumhurbaşkanımızın önünde hiçbir engel yoktur

Adalet Bakanı Bozdağ. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın adaylığı konusunda açıklama yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2023 seçimlerinde Cumhur İttifakı’nın ortak adayı olduğunu söyleyen Bozdağ, “Adaylığı Anayasal bir hakkıdır. Hiçbir hukuki engel söz konusu değildir. Cumhurbaşkanımız devletin başı yürütme organı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk Cumhurbaşkanı olarak 2018’de seçilmiştir. Şu anda yapılacak seçim ikinci seçimdir. Devletin başı yürütme organı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ikinci Cumhurbaşkanı olarak adaydır. İkinci adaylığıdır. Herhangi bir anayasal engel yoktur. Bu yorumu yapanlar yürürlük maddesine baktığında anayasanın 75-77 ve Cumhurbaşkanlığı Seçimi’ne ilişkin 101. Maddesinin yürürlük tarihini çok net bir şekilde 2018’de yapılan Cumhurbaşkanı Parlamento Seçimi ile yürürlüğe girdiğini ifade ediyor. 101. Maddenin ilk uygulaması anayasaya göre de 2018’de olmuştur. İkinci uygulaması 2023’te olacaktır. Hukuk bunu söylüyor. Kendilerine göre hukuk oluşturmaya çalışanlar iddia ediyor. Bizimki iddia değil, hukukun söylediği ifadedir. Hiçbir sıkıntı yok. Sayın Cumhurbaşkanımızın adaylığı anayasal hakkıdır. Önünde hiçbir engel yoktur. Böyle hukuk uydurmak yerine herkes seçime çalışsın, meydanda rekabetimizi yapalım” açıklamasında bulundu. SEÇİM TAKVİMİ NASIL İŞLEYECEK? Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, seçim tarihi için 14 Mayıs'ı işaret etmesinin ardından gözler seçim takvimine çevrildi. Yüksek Seçim Kurulu'nun takvimi 21 Mart'ta başlatması bekleniyor. Bu durumda Cumhurbaşkanı adayları için son başvuru tarihi 26 Mart olacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçim tarihi ile ilgili 14 Mayıs'ı işaret etti. Açıklamanın ardından gözler yol haritasına çevrildi. Buna göre, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) seçim takvimini 21 Mart'ta başlatması bekleniyor. Cumhurbaşkanı adayları için son başvuru tarihi de 26 Mart olacak. Kamu görevlileri ile belediye başkanlarının ise 17 Mart'a kadar istifa etmeleri gerekiyor. Kamu görevlisi veya belediye başkanı olan Cumhurbaşkanı adayı, aday listesinin kesinleştiği tarih itibarıyla görevinden ayrılmış sayılacak. İstifa eden kamu görevlileri, adaylığı veya seçimi kaybetmeleri halinde bir ay içinde görevlerine dönebilecek. Ancak belediye başkanları ile parti yöneticileri yürüttükleri göreve dönemeyecek. EN AZ 360 MİLLETVEKİLİNİN KABUL OYU GEREKİYOR Seçimi öne çekme kararının Meclis'te alınması için en az 360 milletvekilinin kabul oyu kullanması gerekiyor. Cumhur İttifakı'nın ise Meclis'te 334 oyu var. Ancak 134 sandalyeli CHP ile 37 sandalyeli İyi Parti, 6 Nisan'dan sonraki bir tarihte seçim olmasına destek vermeyeceğini açıkladı. Muhalefet, Meclis onayı kapısını kapattı. TRT'de yer alan bilgilere göre, 360 vekilin oyu bulunamadığı takdirde seçim kararının doğrudan Cumhurbaşkanı'nın kararıyla yürürlüğe girmesi bekleniyor. Kulislerde, Erdoğan'ın kararnameyi 10 Mart Cuma günü imzalayabileceği konuşuluyor. ADAYLIK BAŞVURULARI 26 MART'TA SONA ERECEK 21 Mart'ta başlayacak Cumhurbaşkanı adaylık başvuruları sonraki 5'inci günde bitecek. Partilere, Cumhurbaşkanı adaylarını YSK'ya bildirmeleri için 26 Mart Pazar akşamına kadar süre tanınacak. Seçmenden 100 bin imza talep edecek adaylar da 5 Nisan'da YSK'ya başvuracak. Cumhurbaşkanı kesin aday listesinin Nisan ayının ilk haftasında açıklanması bekleniyor.

Bakan Bozdağ: Cumhurbaşkanımız verdiği sözde durur Haber

Bakan Bozdağ: Cumhurbaşkanımız verdiği sözde durur

Bizim sözümüzle bize verdiğiniz taahhütleri yerine getireceksiniz. NATO'ya girişinize vize vereceğiz. Eğer sözlerini yerine getirmezlerse NATO'ya giriş vizesini Türkiye'den alamazlar” dedi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Yozgat Ticaret ve Sanayi Odası ziyaretinde basın mensuplarının İsveç’in NATO üyeliği ile ilgili sorularını cevapladı. “Üçlü bir mutabakat metni imzalandı” Bakan Bozdağ, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği için müracaat ettiğini hatırlatarak, “Madrid'de yapılan zirvede Türkiye, Finlandiya, İsveç arasında üçlü bir mutabakat metni imzalandı. Hem Finlandiya hem İsveç, bu mutabakat metni çerçevesinde Türkiye'yle iş birliği ve dayanışma içinde olmaya, Türkiye'nin terörle mücadelesine destek vermeye ülkelerinde teröristleri barındırmamaya, hukuk sistemlerini terörle mücadeleye etkin bir şekilde yürütecek şekilde revize etmeye ve Türkiye'ye dönük savunma ambargolarını kaldırmaya dair sözleri oldu. Tabii sadece suçluların iadesi değil pek çok konuda Türkiye'ye söz verdiler. Bir de bu sözlerin yerine getirilip getirilmeyeceğini takip eden bir takip mekanizması da kuruldu ve karşılıklı ziyaretler, görüşmeler yapıldı” dedi. “Bu olay Türkiye açısından kabul edilemez” İsveç'in başkenti Stockholm'de terör örgütleri tarafından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, maketinin asıldığı olayı hatırlatan Bozdağ, bu olayın Türkiye açısından kabul edilemez olduğunu söyledi. Bakan Bozdağ, “Son yaşanan olaylar gösterdi ki İsveç hükümeti verdiği sözleri gereğini yerine getirmedi. Çünkü İsveç'te Sayın Cumhurbaşkanımızın maketini asan teröristler bunu İsveç polisinin müsaadesi ve seyrederken gözleri önünde yaptı. Bir terör grubu eylem yapıyor ve Türkiye Cumhurbaşkanı'na hakaret ediyor ve orada iğrenç bir gösteri yapıyor. Hem İsveç polisi buna müsaade ediyor. Hem de bu olup biteni seyrediyor. Bu Türkiye açısından kabul edilemez. İsveç hükümeti bununla ilgili gerekli girişimleri yapmalıdır. Bu eyleme katılan teröristleri tespit edip yakalamalı, yargıya teslim etmeli ve bunların hesabını yargıya vermesini sağlamalıdır.” şeklinde konuştu. “Türkiye'ye verdiği sözü tutmaya bir kez daha davet ediyoruz” Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik olaylarla ilgili soruşturma başlattığını da belirten Bozdağ, “Biz istinat yoluyla adli yardım talebinde bulunduk. Ve bu çerçevede de Türkiye'de bu konunun takipçisi olacaktır. Tabii teröristleri de, İsveç hükümeti iadesini istediklerimizi de bugüne kadar maalesef iade etmedi. Sayın Cumhurbaşkanımızın bizzat isim vererek istediği teröristler oldu. Buna rağmen iade yönünde kararlar çıkmadı. Biz İsveç hükümetinden çok net bir şekilde teröre karşı Türkiye'nin yanında tutum almaya, terörün finans kaynaklarını kesmeye ve teröre müsamaha gösteren uygulamalara son vermeye, teröre karşı yasaları etkin bir şekilde uygulamaya eğer yeteri yasal düzenleme yoksa yasal düzenlemeleri terörle mücadele etmeye elverişli hale getirecek biçimde değiştirmeye, teröristleri iade etmeye en nihayetinde Türkiye'ye verdiği sözü tutmaya bir kez daha davet ediyoruz. Bu olup bitenler, Türkiye-İsveç ilişkilerine zarar vereceği tartışmasızdır. Eğer İsveç NATO'ya girmek istiyorsa sözünde durmalıdır. Çünkü Türkiye, Cumhurbaşkanımız verdiği sözde durur. Bizim sözümüzle bize verdiğiniz taahhütleri yerine getireceksiniz. NATO'ya girişinize vize vereceğiz. Eğer sözlerini yerine getiremezlerse NATO'ya giriş vizesini Türkiye'den alamazlar. Teröristler de dayanışma içinde olanlar işbirliği içinde olanlar ya da onların eylemlerine göz yumanlar Edenler ya da polisin gözetiminde eylem yapmasına izin verenler Türkiye'den NATO üyeliğine izin vermesini beklememelidir. Bunları düzeltmek istiyorlarsa bundan sonra bu tür hadiselerin tekrarına izin vermemeleri gerektiği gibi Türkiye'nin taleplerini yerine getirmeye özen göstermeliler” ifadelerinde bulundu.

Bakan Bozdağ'dan Sinan Ateş açıklaması Haber

Bakan Bozdağ'dan Sinan Ateş açıklaması

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Ankara'da medya kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelerek, soruları cevapladı. Bakan Bozdağ, hakaret suçlarında cezai yaptırımın siyasi yasakla bağının kesilmesine ilişkin değerlendirmeler sorulması üzerine, cezasızlık algısını ortadan kaldırmak amacıyla yürüttükleri bir çalışma olduğunu söyledi. Bozdağ, "Ceza miktarı düşük olan suçlarda farklı bir yöntem belirledik; çünkü miktar çok düşük. 'Hakaret' bir suç, cezası da var; ama yatarı yok. Cezası düşük suçlar işlendiğinde caydırıcı bir yaptırımla karşılaşılmadığında daha nitelikli bir suçla karşı karşıya kalınıyor. Hakaret de bu açıdan değerlendirilecek konulardan bir tanesi ve diğer bazı suçlar da bu açıdan değerlendirilecek" dedi. 'SİYASİ YASAĞI ANAYASA KOYUYOR' Bozdağ, 'taksirli suçlar hariç toplam 1 yıl veya daha fazla hapis cezası alan kişi milletvekili olamaz' şeklindeki Anayasa'nın 76'ncı maddesini hatırlatarak, "Siyasi yasağı Anayasa koyuyor, kanun koymuyor. Anayasa koyduğu için 'hakaret' suçu cezası 1 yıl olduğu zaman siyasi yasağı Anayasa koyuyor. Hakim sadece Anayasa’nın bu hükmünün kararını yazıyor. Farz edin yazmadı hakim, uygulanmayacak mı? Yine uygulanır. Çünkü o, hakimin yazmasına bağlı bir sonuç değil. Hakimlerin hiçbiri kendisinden kanunda yazmayan Anayasa’nın emretmediği bir şeyi kararına yazamaz. Bu 'cezasızlık' algısını ortadan kaldırmak için atacağımız adımın Türkiye'de pek çok tartışmayı sona erdireceğine de ben inanıyorum. Çalışma sürüyor. Dünyayı da inceliyoruz. Şu anda aldığımız veriler çok güzel. Bu konuda bir bilim komisyonu kurduk. Komisyon çalışıyor" dedi. 'YAPMAMIZ GEREKEN KARARA SAYGI DUYMAKTIR' Bakan Bozdağ, HDP'nin kapatılması davasıyla ilgili sorular üzerine, yargı sürecinin devam ettiğini belirterek, "Mahkemenin kararı her ne yönde olursa olsun bizim yapmamız gereken o karara saygı duymaktır. Bundan daha fazla söylememiz de yanlış olur" diye konuştu. Bakan Bozdağ, cezaevlerinde yönetmelik değişikliğine gittiklerini belirterek, "Cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin özel olarak kullandıkları araç, gereç ve malzemenin elektrik ücretini mesken tarifesi üzerinden onlardan biz tahsil edeceğiz. Ama bakanlık olarak ilgili yere yine ticari tarifeden ödemesini biz yapacağız. Bundan sonra elektrik ücretleri ne olursa olsun hepsi mesken tarifesine tabi olacaktır" ifadelerini kullandı. 'İADE TALEPLERİNDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ' Bakan Bozdağ, İsveç ve Finlandiya'dan örgüt mensuplarını iade taleplerine ilişkin soru üzerine, "Özellikle Amerika ve Avrupa Konseyi ülkeleri, Avrupa Birliği ülkeleri FETÖ, PKK, DHKP/C ne kadar terör örgütü varsa bunlardan Türkiye’nin iadesini istediği kişilerin bu güne kadar bize doğrudan iadesi söz konusu değil. Bunları özel olarak bu ülkeler himaye ediyorlar. Hiçbir ülkede yargı dış politikayı belirlemez. O yüzden de siyasi irade bunu verme taraftarı olmadığı için topu yargıya atıyor. Biz  Amerika’ya şunu da söyledik; 'FETÖ ele başı başta olmak üzere diğerlerinin dosyalarını siz gönderin yargıya.' Amerika bir tanesinin dosyasını yargıya dahi bizim talebimize rağmen göndermedi. FETÖ ile ilgili bizim gönderdiğimiz dosyalar delil bakımından en kuvvetli dosyalar. Buna rağmen iade yapılmıyor. Yani burada çok açık bir şekilde ülkelerin bu konuda himayesi var. Biz bunu görüyoruz. Ona göre de politikaları üretiyoruz. Israrlı bir şekilde Türkiye bu iade taleplerini somuta dönüştürüp, bunların iadesini sağlamaya devam edecektir. Onlar reddetti diye biz vazgeçmedik, vazgeçmeyiz" dedi.  'CHP GENEL MERKEZİNDEN HAKİM Mİ BULACAĞIZ' Bozdağ, kamuoyunun takip ettiği davalarda iktidarın yargıya müdahale ettiği eleştirilerinin hatırlatılması üzerine, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun mahkum edildiği davayı hatırlatarak, "Hakimi kim değiştirmiş? Adalet Bakanı'nı mı değiştirmiş? Hakimi Hakimler ve Savcılar Kurulu 1'inci Dairesi değiştiriyor. Bizim bir alakamız yok. Siyasetle irtibatlandı. Bu hakimi Sayın İmamoğlu ve avukatları reddettiler; 'bize karşı tarafsız değil' diye. Üç defa reddedildi, itiraza götürdüler. Şimdi kendi reddettikleri, 'tarafsız değil' dedikleri hakimi göklere çıkarıyorlar. Ondan sonra yerine gelen hakim karar verdiğinde de ona da yapmadıkları hakareti, yapmadıkları saygısızlığı bırakmıyorlar. Bu hakimi de reddettiler. Ne yapacağız? CHP Genel Merkezi'nden hakim mi bulacağız? Böyle şey mi olur? Hakimler bu milletin hakimleridir. Kanunları uyguladı diye linç edilen bir hakimi görüyoruz. Bunu biz kabul edemeyiz" dedi.  'HER YÖNÜYLE AYDINLATILACAKTIR' Bakan Bozdağ, eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesiyle ilgili soruşturmaya ilişkin soru üzerine, "Şu ana kadar 13 kişi hakkında tutuklama kararı verildi ve tutuklandılar. 3 kişi hakkında adli kontrol kararı verildi. 1 kişi aranıyor. İnşallah yakın bir zamanda o da kolluk güçlerimiz tarafından yakalanıp adalete teslim edilecek. Bu konuda  Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve kolluk güçleri büyük bir titizlik ve itinayla  soruşturmayı yürütmektedir. Kısa süre içerisinde soruşturmayla ilgili adı geçenlerin tamamına ulaşıldı. Biri de ismi tespit edildi. Bu konu bütün boyutlarıyla soruşturuluyor. Karanlıkta kalan hiçbir yön olmayacaktır. Ve konu her yönüyle aydınlatılacaktır. Bundan da kimsenin şüphesi olmamalıdır. Yargı işliyor. Meselenin üzerine ciddiyetle gidildiği çok açık ortada. Ama buna rağmen bu konu üzerinden de bir istismar siyaseti üretiliyor. Bu da fevkalade yanlış bir şey. Burada kolluğun yapması gerekip, veyahut da yargının yapması gerekip de yapmadığı bir şeyi kimse iddia edemez. Önümüzdeki günlerde de inşallah bu tetikçi olduğu iddia edilen kişi de yakalanıp adalete teslim edilecektir" diye konuştu. Bozdağ, şüphelinin yurt dışına kaçıp kaçmadığına yönelik soru üzerine, "Şu anda bir bilgi yok bu yönde elimizde. Ama resmi yollardan çıkması mümkün değil. Zaten tabii hakkında yakalama kararı olduğu için resmi yollardan çıktığına dair hiçbir veri yok. Ama kaçak yollardan çıkmış olabilir mi? Onunla ilgili de bir bilgi elimizde yok. O yüzden arama-tarama kolluk tarafından titizlikle yürütülüyor. Ben yakın bir zamanda kolluğun ona da ulaşacağına inanıyorum" dedi. 'SİVİL BİR DARBEDİR' Bozdağ, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun ortak imza ile karar alınacağına ilişkin açıklamasıyla ilgili "Bu sistemsizlik önerisi. Sistem yok ortada. Çünkü bizim Anayasamızın 8’inci maddesi çok açık; 'yürütme yetkisi ve görevi Anayasa ve kanunlara göre Cumhurbaşkanı tarafından kullanılır' diyor. 104’üncü madde de 'Cumhurbaşkanı, devletin başıdır, yürütme yetkisi ve görevi Cumhurbaşkanına aittir.' Dolayısıyla Cumhurbaşkanına ait yetkileri başkalarının kullanmak istemesi ve 'kullanacağız, imzamız olmadan olmaz, protokole yazacağız' demesi bana darbecileri hatırlatıyor. 27 mayıs darbesinde Milli Birlik Komitesi vardı, 12 Eylül darbesinde Milli Güvenlik Konseyi vardı. 15 Temmuz darbe teşebbüsünde Yurtta Sulh Konseyi vardı. Şimdi bu bunlar darbecilerin 27 Mayıs’ta ve 12 Eylül'de yaptıklarını demokratik bir seçimle Cumhurbaşkanı adaylarına şimdiden kabul ettirmeye çalışıyorlar. Bu, Anayasa’nın yürütmeye ilişkin hükümlerinin, kısmen askıya alınmasıdır ve hükümetin görevinin başkaları tarafından Anayasaya aykırı, fiilen gasp edilmesidir. Ve o anayasayı ihlal olur ve sivil bir darbedir. Bu darbe teşebbüsü değil sivil darbe. Halkın yetki vermediği yetki kullanamaz. Millet bunlara itibar etmez" dedi. 'CUMHURBAŞKANIMIZIN ADAYLIĞI HAKKI' Bozdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın adaylığı üzerinden yapılan tartışmalarla ilgili "Bunlar hukuk uydurmaya çalışıyorlar. Ya böyle bir şey yok. Sayın Cumhurbaşkanımızın adaylığı Anayasa'ya da, yasalara da uygundur. Aday konusunda hukuken herhangi bir şüphe yoktur. Adaylık Anayasa'ya göre Cumhurbaşkanımızın anayasal hakkıdır. Siz yürürlüğünü 2018’de başlatan Anayasa hükmüne rağmen 'geçmiştekinin adı da Cumhurbaşkanıydı, o da iki defa seçiliyordu, sizin bu yeni hakkınızı geçmişteki hakkınızdan mahsup ederiz' diyen bir yorum yapılıyor. Bu kabul edilemez. Hiçbir hak bir defa geçmişte kullanıldı diye mahsup edilemez. Herkesin Cumhurbaşkanımızın adaylığını tartışma konusu yapmayı bırakıp önüne bakması lazım. Boş yere orada enerji harcamalarına hacet yok. Engelleyecekleri bir şey yok. Çünkü Anayasa açık. Yasa açık. Anayasa Mahkemesi kararı açık. Burada herhangi bir Anayasa’ya aykırılık kesinlikle söz konusu değil. Cumhurbaşkanımızın adaylığı hakkıdır. 2028’i düşünsünler onlar. Bunu da yanlış anladılar. Yani 2028’de biliyorsunuz parlamento karar alırsa Cumhurbaşkanı 3'üncü defa da aday oluyor, 4'üncü defa da aday olma hakkı var. Ama parlamento karar almadığı takdirde 2 ile sınırlamışlar" dedi. 'COVİD İZNİNİ KALICI HALE GETİRME DÜŞÜNCEMİZ YOK' Bozdağ, hükümlülerin Covid-19 izinleri ile ilgili, "Covid iznini kalıcı hale getirme gibi bir düşüncemiz yok. 31 Temmuz'da bakacağız şartlara. Eğer Covid'le ilgili durum varsa ona göre bir değerlendirme yapacağız. Ama şu anda da Covid'le ilgili durum oldukça olumlu bir duruma doğru seyrediyor. Bizim öngörümüz bu alanda yeni bir uzatma yönünde değil" dedi. '2 KİŞİ HAKKINDA RAPOR ÇIKTI' Bakan Bozdağ, cezaevlerinde yaşı ilerlemiş ve hasta hükümlülerle ilgili yönetmeliğe ilişkin soru üzerine, "Biz genelgemizi güncelledik. Adli Tıp Kurumu sadece sürekli hastalık, sakatlık ve kocama hali olup olmadığına dair teşhis ve tespit yapacak. Derecesini de yazmayacak. 'Kocama vardır' o kadar, 'sakatlık vardır' o kadar, 'sürekli hastalık vardır' o kadar. Onun dışında geri kalan konu Cumhurbaşkanının takdirine aittir. Onu affeder etmez, veyahut cezasını azaltır azaltmaz onun takdirinde. Bundan sonraki süreçlerle ilgili konu devam edecek" diye konuştu. Bozdağ, cezaevinde bulunan Kenan Deniz ve İlhan Kılıç'la ilgili bu raporların çıktığını belirterek, "Bunların kocama haline ilişkin raporları adli tıptan çıkmış durumda. Bu süreç devam ediyor. Tabii o Ceza İşlerine gelecek, Ceza İşlerinden Cumhurbaşkanına iletilecek, süreç işliyor" dedi. 'ÇOCUKLARIN İHTİYAÇLARINI DEVLET KARŞILAYACAK' Bozdağ, cezaevinde annelerinin yanında kalmak zorunda olan çocuklarla ilgili de yeni karar aldıklarını belirterek, "Bunların A'dan Z'ye bütün ihtiyaçları devlet tarafından karşılanacak. Bundan sonra çocuklarla ilgili ne varsa tamamı devlet tarafından karşılanacak" dedi. 

“Bunlar Türkiye’yi yönetecek cumhurbaşkanı adayı değil” Haber

“Bunlar Türkiye’yi yönetecek cumhurbaşkanı adayı değil”

AK Parti İstanbul İl Başkanlığı tarafından Bahçelievler Kongre Merkezi’nde “Avukatlar Buluşması” programı düzenlendi. Programa, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, Bahçelievler Belediye Başkanı Dr. Hakan Bahadır ve çok sayıda avukat katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan programda kürsüye gelen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 2023 yılı seçimlerine ve 6’lı masaya ilişkin açıklamalarda bulundu. Etkinlik basına ayrılan sürenin dolmasıyla, soru-cevap şeklinde devam etti. “Yargıda birliğini kim tesis etti? 6’lı masadakiler mi? CHP’nin zihniyeti mi?” Bakan Bozdağ programda yaptığı konuşmada, “Askeri yargıyı kim kaldırdı? Askeri Yargıtayı, Askeri Yüksek İdare Mahkemesini kaldırarak yargıda birliği, hukuk devletinin gereği olarak kim tesis etti? Bu 6’lı masadakiler mi? CHP’nin zihniyeti mi? Bunların hepsi onların ürünü. Ama biz ne yaptık? Hukuk devletini gereğine uygun yargıda birliği hayata geçirdik. Cumhurbaşkanının cezai sorumluluğu sadece vatana ihanet ile sınırlıydı, şimdi cumhurbaşkanının yaptığı her eylemden ve söylemden cezai sorumluluğu tam hale getirildi. Yargı denetimi sonuna kadar açık hale geldi” dedi. “Bunlar Türkiye’yi yönetecek cumhurbaşkanı adayı değil, 6 lideri idare edecek özel kalem müdürü arıyor” Konuşmasına 6’lı masanın uzun süren toplantılarını eleştirerek devam eden Bakan Bozdağ, “Bu memleketin meselelerini çözmek ve istişare kararı almak için bir yıl toplan toplan dağıl yapacaklarsa o zaman vay bu milletin haline. Diyorlar ki cumhurbaşkanı her ne karar alacaksa bizim imzamızla alacak. Bunlar Türkiye’yi yönetecek bir cumhurbaşkanı adayı aramıyor. Kendilerine itaat edecek emir eri arıyor. Ama şimdi dün dinledikten sonra bunu değiştiriyorum. Bunlar, 6 tane lider Türkiye’yi yönetecek bir cumhurbaşkanı adayını değil 6 lideri idare edecek bir özel kalem müdürü arıyor. Bunlar imzalayacak, o gereğini yapacak” diye konuştu. “6’lı masanın yaptığı ‘Anayasayı ayaklar altına alıp Türkiye’yi öyle yöneteceğiz’ demektir” Bakan Bozdağ, “Peki anayasayı ne yapacak? Anayasa 104 yetkiyi kime vermiş? Yüzde 1 oy bile alamayan Türkiye’nin yönetimine çöksün diye mi vermiş? Yüzde 1’i bulmayan adam yüzde 51 ile oy almış cumhurbaşkanına emir ve talimat versin diye mi onları koymuş? Bu nedir? Çok açık ve net söylüyorum. ‘Biz, millet yetkiyi verirse anayasayı çiğneye çiğneye ayaklarımızın altına alacağız, Türkiye’yi öyle yöneteceğiz’ demektir. Bu anayasaya fiili bir darbedir” ifadelerini kullandı. “Türk milleti, toplasan bir Tayyip Erdoğan etmeyen birilerine bu ülkeyi emanet etmez” Türk milletinin kararlarına da değinen Bakan Bozdağ, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan gibi güçlü, dirayetli ve cesur bir lider ile yönetilen aziz Türk milleti 6’lı masanın etrafında toplanmış. Toplasan bir Tayyip Erdoğan etmeyen birilerine bu ülkeyi emanet etmez. Türk milleti 6’lı masanın ya da Biden’ın ya da ABD’nin ya da terör örgütlerinin ya da Türkiye’nin bağımsızlığı ve gücü, kudretinden rahatsız olan çevrelerin güdeceği birini cumhurbaşkanı değil, hiçbir vasfa seçmez. 6 masa, yüz masa, ABD’si, AB’si kim ne yaparsa yapsın milletin üstünde bir güç oluşturamayacak” şeklinde konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.