Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Balıkesir

Herkes Duysun - Balıkesir haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Balıkesir haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Motokurye Ata Emre cinayeti: İlk duruşma başladı! Haber

Motokurye Ata Emre cinayeti: İlk duruşma başladı!

Olay, 11 Mayıs'ta, Balıkesir'in Karesi ilçesi Karaoğlan Mahallesi Emir Sokak'ta meydana geldi. Zincir restoranda kurye olarak çalışan Balıkesir Üniversitesi Turizm Fakültesi Turizm Rehberliği Bölümü öğrencisi Ata Emre Akman'ı, sipariş dönüşünde önünü kesen E.Ö., vücudunun 25 yerinden bıçakladı. Ata Emre Akman hayatını kaybederken, kaçan E.Ö. operasyonla yakalandı. E.Ö. ile oğlunu sakladığı iddia edilen Orhan Ö. gözaltına alındı. 'Kasten yaralama' ve 'tehdit' suçlarından 6 ayrı suç kaydı bulunan E.Ö. ile babası, polisteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. E.Ö. tutuklanırken, babası Orhan Ö. serbest bırakıldı, itiraz üzerine tekrar gözaltına alınarak tutuklandı. Öte yandan olay, yakındaki okulun güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde; Ata Emre Akman'ın vücuduna aldığı çok sayıda bıçak darbesiyle motosikletinin üzerine düştüğü görüldü. Ayrıca olaydan bir hafta önce Ata Emre Akman'ın, ailesiyle gittiği tatilden görüntüleri de ortaya çıktı. Akman'ın kameraya el salladığı, gitar çalıp, kız arkadaşıyla şarkı söylediği anlar da kameraya yansıdı. BABA İÇİN DE İDDİANAME HAZIRLANDI Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmayı tamamlayıp, cinayetle ilgili ilk iddianamesini E.Ö. için hazırladı. E.Ö. hakkında 'canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme’ suçundan 18 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası istendi. Ayrıca 'ruhsatsız silah taşıma' suçundan 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı, E.Ö.'nün babası Orhan Ö. için de iddianame hazırladı. Orhan Ö. için 'canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmeye azmettirme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. BABADAN 'ÖLDÜR' TALİMATI İddianamede; Orhan Ö.’nün dini nikahla yaşadığı Sultan Durmaz ile ayrıldıktan sonra Durmaz'ı sürekli rahatsız ettiği, işlediği başka suçtan hükümlü olarak bulunduğu İzmir Buca Açık Ceza İnfaz Kurumu'ndan 2 Mayıs'ta izinli çıktığı belirtildi. Orhan Ö.'nün çıktıktan sonra Durmaz'ın yaşadığı evin önüne gelip, birilerinin başına bir iş geleceği yönünde tehdit ettiği de iddianamede yer aldı. Ayrıca E.Ö.'nün olaydan önce aradığı Durmaz'a babası Orhan Ö.'nün talimatıyla kendisini öldüreceğini söylediği belirtildi. TANIK İFADELERİ DOĞRULADI İddianamede; E.Ö.'nün, Orhan Ö.'nün ceza infaz kurumunda bulunduğu sürede Sultan Durmaz'a yönelik herhangi bir eyleminin bulunmamasına karşılık, Orhan Ö.'nün cezaevinden çıktığı dönemde, oğlunun Durmaz'ın evinin önüne gidip Ataman'ı öldürmesinin Orhan Ö.'nün 'azmettirici' olduğunu gösterdiği; olayla ilgili alınan tanık ifadelerin de bunu doğruladığına yer verildi. Bu iddianame de Balıkesir Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. İddianameleri kabul eden Balıkesir Ağır Ceza Mahkemesi açılan davaların birleştirilmesine karar verdi. HASTANE KAYITLARINDA YOK Balıkesir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tensip zaptı düzenledi. Tensip zaptında mahkeme tarafından E.Ö.'nün, nüfus ve hastane kayıtlarına göre 24 Nisan 2007'de doğduğu belirtilerek, nüfusa ise 14 Ağustos 2009'da kaydının gerçekleşmesi hususu yer aldı. Orhan Ö.'nün düşük ve ölüm de dahil başka bir çocuğu olup olmadığının araştırılması istendi. Ayrıca Balıkesir İl Halk Sağlığı Müdürlüğüne müzekkere yazılarak 24 Nisan'da 2007'de topuk kanı alınıp alınmadığı soruldu. Yine E.Ö.'nün tüm hastane kayıtları hakkında mahkemeye bilgi verilmesi, 24 Nisan 2007 tarihi öncesinde herhangi bir kayıt bulunup bulunmadığı bilgisi istendi. Balıkesir İl Sağlık Müdürlüğü tarafından mahkemeye E.Ö.'nün topuk numunesinin bulunmadığı ve anneye ait 2007 doğumlu bir bebeğin kayıtlarda olmadığı bildirildi. Balıkesir 1’inci Ağır Ceza Mahkemesinde davanın ilk duruşması görülmeye başlandı. Duruşmaya sanıklardan E.Ö. Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanırken, babası Orhan Ö., Ata Emre Akman'ın annesi Zuhal Akman, babası Erol Akman, Akman ailesinin avukatı Özden Başak ve İbrahim Erenci, Balıkesir'deki kurye dernekleri üyeleri katıldı. '18 YAŞINDAN KÜÇÜK OLDUĞUNA HİÇ KİMSE İNANMIYOR' Duruşma öncesi adliye önünde Avukat Özden Başak basın açıklaması yaptı. Başak, "11 Mayıs'tan itibaren süregelen durum bugün artık bir noktaya geldi. Davanın ilk duruşması birazdan görülecek. Katilin 18 yaşından küçük olduğuna dair iddialar var. Fakat hem suçu işleme tarzı hem görüntüleri hem bu işi planlayabilmesi, artı tanık ifadelerini dikkate aldığımızda biz katilin 18 yaşından büyük olduğu iddiasındayız ve onunla ilgili savcılık safhasında bir talepte bulunmuştuk. Tutuklu olduğu için bir an önce iddianamenin yazılması anlamında sayın savcılık makamı ilk bunu değerlendirmedi, mahkemeye bıraktı. Bugün de bu talebimizi yineleyeceğiz. Aileyle İstanbul'dan geldik. Görüntü itibariyle katilin 18 yaşından küçük olduğuna hiç kimse inanmıyor. Dolayısıyla Türk Ceza Kanunu'ndaki yaş indiriminden faydalanmaması gerektiğini düşünüyoruz" dedi. 'BURADAN HEPİMİZİN VİCDANINI RAHATLATAN BİR KARAR ÇIKACAK' Başak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunun dışında bu tarz eylemleri yapan failler genelde haksız tahrike sokmak ister. Hep denk geldiğimiz bir durum. Burada öyle bir durum da yok. Görüntüleri dikkatle incelediğinizde çocuğumuzun olaya herhangi bir dahli yok. Yani doğrudan öldürmek kastıyla bir arabanın arkasından ona karşı hareket eden bir şahıs söz konusu. Daha birinci saniyeden sol eliyle bizim çocuğumuzun boynunu tutup bir iki saniye sonra da zaten icra hareket başlıyor. Hepinizin de bildiği gibi onu mermi gibi yetiştiren babası da şu an azmettiren sıfatıyla yargılanıyor. Bu davanın bir milat olacağını, bu tarz can yakıcı davaları da sayın mahkemenin önüne tarihi bir fırsat geldiğini düşünüyoruz. Umarım buradan hepimizin vicdanını rahatlatan bir karar çıkacak. Tabii bugün için böyle bir beklentimiz yok ama hep birlikte yargılama sürecinde bizleri birazcık soğutacak bir karar çıkacağına inanmak istiyoruz." 'BUGÜN ATA EMRE'NİN ADALETİNİ ARAMAYA GELDİK' Kurye Hakları Derneği Başkanı Mesut Çeki ise kurye dernekleri adına yaptığı açıklamada, "Burada Emekçi Motokuryeler Derneği, Motokuryeli İşçiler Derneği, Bursa Motosikletli Kuryeler Derneği ve Ankara Kurye Esnaf Odası'ndan arkadaşlarımız var. Ata Emre kardeşimiz için geldik. Ata Emre kardeşimiz ne ilk ne de son olacak. Biz bunu biliyoruz, çok acılıyız. Ailenin acısını yürekten paylaşıyoruz. Ata Emre, karanlık bir sokakta bir cani tarafından katledildi. Çalışırken katledildi. Siparişini teslim ederken katledildi. Ailesi onun görüntülerini izlemeye dayanamadı. Biz de dayanamadık. O yüzden burada konuşurken gerçekten çok zorlanıyorum. Çünkü bugün aynı zamanda Ankara'da Samet Özgül davası görülüyor. O da üniversiteli, kurye arkadaşımızdı. 2 yıl önce 3 trafik magandası tarafından boğazından bıçaklanarak öldürüldü ve ailesi 2 yıldır adalet arıyor. Biz de bugün Ata Emre'nin adaletini aramaya geldik. Bu bizim ilk duruşmamız. Ama Ata bizim ilk kaybımız değil. 2022'de en az 58 arkadaşımızı kaybettik. 2023'te en az 68. 2024'ün ilk 6 ayında 30 arkadaşımızı kaybettik. Biz her gün ölüyoruz. Dövizlerimizde yazıyor, biz tehlikeli meslek yapıyoruz ama henüz çok tehlikeli meslekler arasında değiliz" ifadelerini kullandı. 'BUGÜN ADALETİN KAPISINI ÇALIYORUZ' Çeki, sözlerini şöyle sürdürdü: "Trafikte bize birisi vurursa, Yunus Emre Göçer davasında gördük birkaç ay hapis bile yatmadan çıkanlar var. Canımıza 27 bin 300 TL fiyat da biçildi. Katillerimiz 3-5 ay içerisinde salındı, 6 ayrı suç kaydı olan birisi Ata kardeşimizi öldürebiliyor. Bu dava sadece Akman ailesinin davası değildir. Bu dava sadece kuryelerin davası değildir. Bu dava bütün Balıkesir'in, bütün Türkiye'nin davasıdır. Aileler gerçekten yasını tutmadan adalet aramak zorunda kalıyor. Buradan bütün basın mensuplarına ricamız şudur; ailenin çığlığını yetkililere duyursunlar. Lütfen duyurun. Artık biz ölmek istemiyoruz. Öldürüldüğümüzde de katillerin çok az cezalar alarak, elini kolunu sallayarak hapisten çıkmasını istemiyoruz. Buradaki mahkeme heyeti de lütfen elini vicdanına koysun. Biz motokuryeyiz. Her gün ilaç taşıyoruz. Yiyecek taşıyoruz. Hepinizin kapısını çalıyoruz. Biz bugün adaletin kapısını çalıyoruz. Adalet istiyoruz. Ata için adalet istiyoruz. Bütün motokuryeler için adalet istiyoruz. Artık çalışırken ölmek istemiyoruz."

Motokurye Ata'nın cinayetinde ilk ifadeler! Haber

Motokurye Ata'nın cinayetinde ilk ifadeler!

Olay, 11 Mayıs'ta, Balıkesir'in Karesi ilçesi Karaoğlan Mahallesi Emir Sokak'ta meydana geldi. Zincir restoranda kurye olarak çalışan Balıkesir Üniversitesi Turizm Fakültesi Turizm Rehberliği Bölümü öğrencisi Ata Emre Akman'ı, sipariş dönüşünde önünü kesen E.Ö., vücudunun 25 yerinden bıçakladı. Ata Emre Akman hayatını kaybederken, kaçan E.Ö. operasyonla yakalandı. E.Ö. ile oğlunu sakladığı iddia edilen Orhan Ö. gözaltına alındı. 'Kasten yaralama' ve 'tehdit' suçlarından 6 ayrı suç kaydı bulunan E.Ö. ile babası, polisteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. E.Ö. tutuklanırken, babası Orhan Ö. serbest bırakıldı, itiraz üzerine tekrar gözaltına alınarak tutuklandı. Öte yandan olay, yakındaki okulun güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde; Ata Emre Akman'ın vücuduna aldığı çok sayıda bıçak darbesiyle motosikletinin üzerine düştüğü görüldü. Ayrıca olaydan bir hafta önce Ata Emre Akman'ın, ailesiyle gittiği tatilden görüntüleri de ortaya çıktı. Akman'ın kameraya el salladığı, gitar çalıp, kız arkadaşıyla şarkı söylediği anlar da kameraya yansıdı. BABA İÇİN DE İDDİANAME HAZIRLANDI Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmayı tamamlayıp, cinayetle ilgili ilk iddianamesini E.Ö. için hazırladı. E.Ö. hakkında 'canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme' suçundan 18 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası istendi. Ayrıca 'ruhsatsız silah taşıma' suçundan 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı, E.Ö.'nün babası Orhan Ö. için de iddianame hazırladı. Orhan Ö. için 'canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmeye azmettirme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. BABADAN 'ÖLDÜR' TALİMATI İddianamede; Orhan Ö.'nün dini nikahla yaşadığı Sultan Durmaz ile ayrıldıktan sonra Durmaz'ı sürekli rahatsız ettiği, işlediği başka suçtan hükümlü olarak bulunduğu İzmir Buca Açık Ceza İnfaz Kurumu'ndan 2 Mayıs'ta izinli çıktığı belirtildi. Orhan Ö.'nün çıktıktan sonra Durmaz'ın yaşadığı evin önüne gelip, birilerinin başına bir iş geleceği yönünde tehdit ettiği de iddianamede yer aldı. Ayrıca E.Ö.'nün olaydan önce aradığı Durmaz'a babası Orhan Ö.'nün talimatıyla kendisini öldüreceğini söylediği belirtildi. TANIK İFADELERİ DOĞRULADI İddianamede; E.Ö.'nün, Orhan Ö.'nün ceza infaz kurumunda bulunduğu sürede Sultan Durmaz'a yönelik herhangi bir eyleminin bulunmamasına karşılık, Orhan Ö.'nün cezaevinden çıktığı dönemde, oğlunun Durmaz'ın evinin önüne gidip Ataman'ı öldürmesinin Orhan Ö.'nün 'azmettirici' olduğunu gösterdiği; olayla ilgili alınan tanık ifadelerin de bunu doğruladığına yer verildi. Bu iddianame de Balıkesir Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. İddianameleri kabul eden Balıkesir Ağır Ceza Mahkemesi açılan davaların birleştirilmesine karar verdi. HASTANE KAYITLARINDA YOK Balıkesir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tensip zaptı düzenledi. Tensip zaptında mahkeme tarafından E.Ö.'nün, nüfus ve hastane kayıtlarına göre 24 Nisan 2007'de doğduğu belirtilerek, nüfusa ise 14 Ağustos 2009'da kaydının gerçekleşmesi hususu yer aldı. Orhan Ö.'nün düşük ve ölüm de dahil başka bir çocuğu olup olmadığının araştırılması istendi. Ayrıca Balıkesir İl Halk Sağlığı Müdürlüğüne müzekkere yazılarak 24 Nisan'da 2007'de topuk kanı alınıp alınmadığı soruldu. Yine E.Ö.'nün tüm hastane kayıtları hakkında mahkemeye bilgi verilmesi, 24 Nisan 2007 tarihi öncesinde herhangi bir kayıt bulunup bulunmadığı bilgisi istendi. Balıkesir İl Sağlık Müdürlüğü tarafından mahkemeye E.Ö.'nün topuk numunesinin bulunmadığı ve anneye ait 2007 doğumlu bir bebeğin kayıtlarda olmadığı bildirildi. Balıkesir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesinde davanın ilk duruşması görülmeye başlandı. Duruşmaya sanıklardan E.Ö. Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanırken, babası Orhan Ö., Ata Emre Akman'ın annesi Zuhal Akman, babası Erol Akman, Akman ailesinin avukatı Özden Başak ve İbrahim Erenci, Balıkesir'deki kurye dernekleri üyeleri katıldı. '18 YAŞINDAN KÜÇÜK OLDUĞUNA HİÇ KİMSE İNANMIYOR' Duruşma öncesi adliye önünde Avukat Özden Başak basın açıklaması yaptı. Başak, 11 Mayıs'tan itibaren süregelen durum bugün artık bir noktaya geldi. Davanın ilk duruşması birazdan görülecek. Katilin 18 yaşından küçük olduğuna dair iddialar var. Fakat hem suçu işleme tarzı hem görüntüleri hem bu işi planlayabilmesi, artı tanık ifadelerini dikkate aldığımızda biz katilin 18 yaşından büyük olduğu iddiasındayız ve onunla ilgili savcılık safhasında bir talepte bulunmuştuk. Tutuklu olduğu için bir an önce iddianamenin yazılması anlamında sayın savcılık makamı ilk bunu değerlendirmedi, mahkemeye bıraktı. Bugün de bu talebimizi yineleyeceğiz. Aileyle İstanbul'dan geldik. Görüntü itibariyle katilin 18 yaşından küçük olduğuna hiç kimse inanmıyor. Dolayısıyla Türk Ceza Kanunu'ndaki yaş indiriminden faydalanmaması gerektiğini düşünüyoruz dedi. 'BURADAN HEPİMİZİN VİCDANINI RAHATLATAN BİR KARAR ÇIKACAK' Başak, sözlerini şöyle sürdürdü Bunun dışında bu tarz eylemleri yapan failler genelde haksız tahrike sokmak ister. Hep denk geldiğimiz bir durum. Burada öyle bir durum da yok. Görüntüleri dikkatle incelediğinizde çocuğumuzun olaya herhangi bir dahli yok. Yani doğrudan öldürmek kastıyla bir arabanın arkasından ona karşı hareket eden bir şahıs söz konusu. Daha birinci saniyeden sol eliyle bizim çocuğumuzun boynunu tutup bir iki saniye sonra da zaten icra hareket başlıyor. Hepinizin de bildiği gibi onu mermi gibi yetiştiren babası da şu an azmettiren sıfatıyla yargılanıyor. Bu davanın bir milat olacağını, bu tarz can yakıcı davaları da sayın mahkemenin önüne tarihi bir fırsat geldiğini düşünüyoruz. Umarım buradan hepimizin vicdanını rahatlatan bir karar çıkacak. Tabii bugün için böyle bir beklentimiz yok ama hep birlikte yargılama sürecinde bizleri birazcık soğutacak bir karar çıkacağına inanmak istiyoruz. 'BUGÜN ATA EMRE'NİN ADALETİNİ ARAMAYA GELDİK' Kurye Hakları Derneği Başkanı Mesut Çeki ise kurye dernekleri adına yaptığı açıklamada, Burada Emekçi Motokuryeler Derneği, Motokuryeli İşçiler Derneği, Bursa Motosikletli Kuryeler Derneği ve Ankara Kurye Esnaf Odası'ndan arkadaşlarımız var. Ata Emre kardeşimiz için geldik. Ata Emre kardeşimiz ne ilk ne de son olacak. Biz bunu biliyoruz, çok acılıyız. Ailenin acısını yürekten paylaşıyoruz. Ata Emre, karanlık bir sokakta bir cani tarafından katledildi. Çalışırken katledildi. Siparişini teslim ederken katledildi. Ailesi onun görüntülerini izlemeye dayanamadı. Biz de dayanamadık. O yüzden burada konuşurken gerçekten çok zorlanıyorum. Çünkü bugün aynı zamanda Ankara'da Samet Özgül davası görülüyor. O da üniversiteli, kurye arkadaşımızdı. 2 yıl önce 3 trafik magandası tarafından boğazından bıçaklanarak öldürüldü ve ailesi 2 yıldır adalet arıyor. Biz de bugün Ata Emre'nin adaletini aramaya geldik. Bu bizim ilk duruşmamız. Ama Ata bizim ilk kaybımız değil. 2022'de en az 58 arkadaşımızı kaybettik. 2023'te en az 68. 2024'ün ilk 6 ayında 30 arkadaşımızı kaybettik. Biz her gün ölüyoruz. Dövizlerimizde yazıyor, biz tehlikeli meslek yapıyoruz ama henüz çok tehlikeli meslekler arasında değiliz ifadelerini kullandı. 'BUGÜN ADALETİN KAPISINI ÇALIYORUZ' Çeki, sözlerini şöyle sürdürdü Trafikte bize birisi vurursa, Yunus Emre Göçer davasında gördük birkaç ay hapis bile yatmadan çıkanlar var. Canımıza 27 bin 300 TL fiyat da biçildi. Katillerimiz 3-5 ay içerisinde salındı, 6 ayrı suç kaydı olan birisi Ata kardeşimizi öldürebiliyor. Bu dava sadece Akman ailesinin davası değildir. Bu dava sadece kuryelerin davası değildir. Bu dava bütün Balıkesir'in, bütün Türkiye'nin davasıdır. Aileler gerçekten yasını tutmadan adalet aramak zorunda kalıyor. Buradan bütün basın mensuplarına ricamız şudur; ailenin çığlığını yetkililere duyursunlar. Lütfen duyurun. Artık biz ölmek istemiyoruz. Öldürüldüğümüzde de katillerin çok az cezalar alarak, elini kolunu sallayarak hapisten çıkmasını istemiyoruz. Buradaki mahkeme heyeti de lütfen elini vicdanına koysun. Biz motokuryeyiz. Her gün ilaç taşıyoruz. Yiyecek taşıyoruz. Hepinizin kapısını çalıyoruz. Biz bugün adaletin kapısını çalıyoruz. Adalet istiyoruz. Ata için adalet istiyoruz. Bütün motokuryeler için adalet istiyoruz. Artık çalışırken ölmek istemiyoruz. ATA EMRE'Yİ ÖLDÜREN SANIK: SULTAN'IN EVİNİ TAŞLAMAK İÇİN GİTMİŞTİM Balıkesir'de bir zincir restoranda motokurye olarak çalışan Ata Emre Akman'ı bıçaklayarak öldüren E.Ö., mahkemedeki ifadesinde Ata Emre Akman'ı tasarlayarak öldürmediğini ileri sürdü. E.Ö., “Kimseyi tasarlayarak öldürmedim. Sadece Sultan Dönmez'in evini taşlamak için gitmiştim. Babaannemin yanında büyüdüm. Üç kardeşiz. Sultan Dönmez'in kızı babama mesaj atıyordu. Sürekli bizimle uğraşıyordu. Bizimle görüşmek istedi. Sultan Dönmez, 2012-2013 yıllarında bizden çek çaldı. Sürekli bizi tehdit ediyordu, babam ile Sultan arasında anlaşmazlık vardı, onlardan kaçıyorduk. 2020 yılı öncesinde Sultan ile anlaşmazlık yoktu. Sultan'ın beraber yaşadığı Yaşar ile aramızda anlaşmazlıklar oldu. Sultan ile ilgili olarak babamla özel bir görüşmemiz olmadı. Babamın cezaevinden çıkmasından sonra Sultan ile iletişimimiz olmadı. Sultan ile olay tarihine kadar aramızda 2 bin 654 dakika telefon görüşmesi gözükse de bu görüşmeleri ben yapmadım" dedi. 'O GÜN NEYİN BENİ BUNA SEVK ETTİĞİNİ HATIRLAMIYORUM' E.Ö., sözlerini şöyle sürdürdü: "Olay günü 11 Mayıs'ta 13-14 tane bira içtim. Babam ile vakit geçirdik. Sonra arkadaşlarımın yanına gittim. Bira içtik. Babamlar geldi. Sonra eve gittik. Saat 23.30-00.00 arasıydı. Sultan ile evimizin arası 5-6 dakikalık yürüyüş mesafesinde. Olay günü babamla Sultan ile ilgili hiçbir şey konuşmadık, sızdı kaldı. Sultan'ın küçüklüğünden beri bize yaşattıklarını düşünmeye başlayınca öfkelendim. Yanıma bıçağımı aldım ama amacım onun evini taşlamaktı. Giderken yoldan taş aldım. Sultan'ın yaşadığı binaya geldim. Genç motokuryeyi gördüm. Yanına gidip Sultan'ın evde olup olmadığını sordum. 'Motorla mendil mi satıyorum görmüyor musun?' dedi. 'Sultan Durmaz'a mı geldin?' deyince 'Ebru Gündeş'e geldim' dedi. 'Neden beni tersliyorsun?' dedim ve boğuşma oldu. Bıçağı bir kere salladım. Sonrasını hatırlamıyorum. Maktule 25 kere bıçak sallamışım. 25 kere sallasam da o gün neyin beni buna sevk ettiğini hatırlamıyorum. Olay öncesinde babam beni Sultan'a karşı doldurmadı. Babamın yönlendirmesi olmadı." 'SULTAN BANA TAKINTILIYDI' E.Ö.'nün babası sanık Orhan Ö. ise mahkemedeki ifadesinde, “Uzun süreli telefon görüşmesini oğlum değil, ben yaptım. Sultan'ın kızıyla görüştüm. Benden yardım istedi. Sultan bana takıntılıydı. 2010-2013 yılları arasında Sultan ile ilişkimiz oldu. Sonra gitti ve benim arkadaşlarımdan biriyle evlendi, kurtuldum diye sevindim. Ailemle yaşadığım eve 'Çocuk hasta' diyerek geldi. Sonra babam, Sultan'ı bıçakladı. Ben onu uzak tutmaya çalıştıkça bize yapıştı. Bu kadın şeytanın ta kendisi. Ben 10 yıldır suç işlemiyorum. Cezaevinden çıktıktan sonra bana yeniden ulaştı. Sultan'a karşı en ufak hakaretim yoktur. Sultan'ın çocuğumu karnında taşırken fuhuş yaptığını öğrendim" diye konuştu. 'OĞLUMLA ASAYİŞ ŞUBE'DE KARŞILAŞTIK' Orhan Ö., mahkemedeki ifadesinde olay gününü de anlattı. Orhan Ö. oğlu E.Ö. ile eve geldiğini ve direkt uyuduğunu söyledi. Olayı polisin eve gelmesiyle öğrendiğini söyleyen Orhan Ö., "Oğlumla da Asayiş Şube'de karşılaştık. 'Ne istedin insanlardan. Kendini de yaktın beni de yaktın' dedim. Üzerime atılanlar iftiradır. Ben Sultan'ı bu zamana kadar hiç bıçaklamadım" dedi. Orhan Ö.'ye tanık ifadelerinde yer alan ve 'Ben bu saatten sonra hiçbir şey yapmam, yaparsa da oğlum yapar' sözlerinin sorulması üzerine bu cümleyi kurmadığını söyledi. ‘VİCDAN' DİYECEĞİM AMA O DA İNSANLARA MAHSUS' Duruşmada söz alan Ata Emre Akman'in annesi Zuhal Akman, "Baba ve oğlu arasındaki ifadeler arasında çelişkiler var. 'Vicdan' diyeceğim ama o da insanlara mahsus. Biz oğlumuzun çalıştığını bile sonradan öğrendik. Çocuğumu canice öldüren şahıslardan şikayetçiyim" dedi. Baba Erol Akman da "Davanın adı Ata Emre ama bu zamana kadar Ata ile ilgili hiçbir şey konuşulmadı. Adını dahi hatırlamadıklarım oğlumu canice katlettiler. En ağır şekilde cezalandırılmalarını istiyorum" ifadelerini kullandı. "ÇOCUĞUM YÖNÜNDEN TANIKLIK YAPMAK İSTEMİYORUM" Orhan Ö.'nün eşi, E.Ö.'nün öz annesi tanık Ayfer Songül ise "Çocuğum yönünden tanıklık yapmak istemiyorum. 8 yıl Orhan'la evli kaldık. 2 çocuğum oldu. Öldürme olayıyla ilgili hiçbir şey bilmiyorum. Yaşanan olayla ilgili bilgim yok. E.Ö.'yü 2007 yılında eski doğumevinde doğurdum" dedi. CHP’Lİ BAĞCIOĞLU: AKMAN AİLESİNİN YANINDAYIZ CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu da Akman ailesine destek için Balıkesir Adliyesi’ne geldi. Adliye önünde açıklamalarda bulunan Bağcıoğlu, "Bugün, 11 Mayıs 2024 günü canice katledilen Ata Emre Akman'ın başlayan adliye sürecinde ilk duruşmayı takibe ve değerli annesi ve babasına Cumhuriyet Halk Partisi'nin desteğini iletmeye, süreci takip etmeye geldik. Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel de ilk günden itibaren, bu süreci yakından takip ediyor. Sevgili Ata'nın babası Erol Bey'le de irtibat kurdu. Her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu iletti. Ben ayrıca burada sokaklarında gençlerimizin rahatça dolaşabildiği, kadınlarımızın öldürülmediği, huzur ve güvenin tesis edildiği bir Türkiye isteyen bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, nerede bir mağdur varsa onun yanında olan Cumhuriyet Halk Partisi'nin genel başkan yardımcısı, 2 erkek çocuğu babası bir kişi ve emekli bir asker olan Sayın sevgili Ata'nın babasına destek veren eski bir silahlı kuvvetler mensubu olarak bulunuyorum" dedi. 'CAYDIRICI TEDBİRLER ALINMALI' Bağcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Milli güvenlik konusunda sadece topla, tüfekle ülkelerin birbiriyle savaşması veya teröristle mücadele değil insanlarımızın güvenliği ve bekası da önemli. Eğer hala okul müdürleri, öğretmenler, çocuklar, çocuk yaştaki suçlular tarafından katlediliyorsa, Ata gibi gençlerimiz evlerine, harçlıklarına, ev bütçesine katkı sağlamak için çalışırken hunharca, canice katlediliyorsa bunun bir çözümü olmalı. Önleyici tedbirler arttırılmalı. İnfaz düzenlemeleri, adalet sistemi baştan gözden geçirilmeli ve caydırıcı tedbirler alınmalı. Kederli aileye, canice kurban edilen Ata'nın sevgili annesine, babasına desteğe devam edeceğiz. Hukuki süreçte her türlü desteğimizi sağlayacağız. Tekrar sevgili Ata'nın manevi huzurunda kendisine rahmet ve minnet diliyorum. İnşallah adalet tecelli edecek."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.