Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Barış Manço

Herkes Duysun - Barış Manço haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Barış Manço haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Barış Manço'nun aracı başkonsolosla uğurlandı Haber

Barış Manço'nun aracı başkonsolosla uğurlandı

1960lı yıllarda Belçika'nın Liege kentine yerleşen, yaşamının bir bölümünü burada sürdüren Barış Manço'nun 1991 model Honda Prelude aracı, oğulları Doğukan Manço ile Batıkan Manço tarafından 3 sene önce bölgeyi vuran selde hasar almış halde bir depoda bulundu. Bunun üzerine Barış Manço'nun oğulları, aracın Moda'daki Barış Manço Müzesi'ne getirilebilmesi için yasal işlemler başlattı. 25 yıldır trafiğe çıkmayarak Türkiye’ye getirilmeyi bekleyen ancak yurt dışına çıkarılabilmesi için 30 yaşını doldurması gereken araç, tüm prosedürlerin tamamlanmasının ardından deniz yoluyla Türkiye'ye doğru yola çıkarıldı. Batıkan Manço, Belçika ve Türk makamlarının işbirliğinde yürütülen 6 - 7 aylık sürecin sonuna gelinmesinden duyduğu memnuniyeti ifade ederek, "Ben buradan gönderiyorum, ağabeyim (Doğukan Manço) orada karşılayacak. Aracın Türkiye'ye ulaşmasından sonra bir süreç daha var. Mekanik kısmında ağabeyim devreye giriyor. Rötuşları olacak. Aracın sağlığı için çalışır hale gelecek ama trafiğe çıkmayacak. Barış Manço Müzesi’nde sergilenecek. Araç, olması gereken yere gidiyor. Tüm Barışseverler için yerine getirmek istediğimiz bir görevdi. Barış Manço’nun yaşamına dair ipuçları o müzede sergileniyor. Dolayısıyla aracın yeri, Barış Manço Müzesi. Bu araç bana Belçika’daki yaşamımızı ifade ediyor. Ağabeyim ve ben burada doğduk. Okula burada başladık. Bizim buradaki aracımızdı" dedi. Batıkan Manço, aracın ailesinin Türkiye tatillerinde kendilerine eşlik ettiğini dile getirerek, unutamadığı bir anısını şöyle paylaştı; "Bir defasında dönüş yolunda, babam ve ağabeyim İzmir’den yola çıkarak aracı İtalya’ya getirmişlerdi. Onların yolcuğunu hep kıskanmışımdır. Biz İtalya’da buluştuk. Orada tatil yaptık. Yolun gerisini Belçika’ya karadan gittik Bu araçtaki en uzun yolculuğum o. Muazzam bir tatildi. En güzel anılarımın arasındadır. Uzun bir yolda bir baba ve iki oğlu yolculuktaydık." Batıkan Manço, araçla annesinin ağabeyiyle kendisini okula götürüp getirdiğini, kısa mesafe birçok gezi yaptıklarını anlattı. Babasının koleksiyonculuğunu da anımsatan Manço, bu araç örneğindeki gibi sadece klasik değil spor modellere de ilgisi olduğunu belirtti; "Aslında bildiğim kadarıyla bu aracı babam, annem için almış. Ancak babamın Japon kültürüne olduğu kadar, Japon teknolojisine de merakı vardı. Tesadüfen alınmış bir araç değil. Arabadan anlıyordu kendisi." Aracın uğurlanması için orada bulunan Brüksel Başkonsolosu Umut Deniz de; "Bugün bizim için çok büyük bir gün. Rahmetli Barış Manço’nun yıllar önce Belçika’da kullandığı arabasını Türkiye’ye gönderecek bir girişimin başlangıcındayız. Barış Manço, bizim için Türkiye - Belçika arasında kurduğu köprülerle yıllar önce gönüllerde yer etmiş bir insan. Hepimiz onun şarkılarıyla büyüdük ama sanatçı kimliğinin bu iki ülke arasında güzel işlere imza atarak daha da pekiştirdiğini düşünüyorum" diye konuştu. 2024'ün Türkiye - Belçika İşgücü Antlaşması’nın 60'ıncı yıl dönümü olduğuna değinen Umut Deniz, "Barış Manço’nun böyle bir yılda bu sembolleri kuvvetlendirerek etkinliklerin merkezinde yer alması bizi ayrıca mutlu ediyor. Kısa süre önce Liege’de Barış Manço’nun anısına yapılan duvar resminin açılışı yapıldı. Barış Manço, Türkiye ve Belçika’yı birleştirmeye devam ediyor. Bu güçlü sembolü hep beraber yaşatmaya devam edeceğiz" dedi.

Barış Manço, vefatının 24. yılında anılıyor Haber

Barış Manço, vefatının 24. yılında anılıyor

İsmail Hakkı Manço ile Türk sanat müziği sanatçısı Rikkat Uyanık çiftinin iki çocuğundan biri olan sanatçı, 2 Ocak 1943'te Üsküdar'da dünyaya geldi. Başarılı sanatçı, 3 yaşına geldiğinde anne ve babası ayrılınca, çocukluğunu babasıyla geçirdi. Kadıköy Gazi Mustafa Kemal Paşa İlkokulu'nu bitiren Manço, Galatasaray Lisesine devam etti. Sanatçı, ilk grubunu 1958'de Galatasaray Lisesinde okurken, "Barış Manço ve Kafadarlar" adıyla kurdu ve ilk bestesini "Dream Girl" adıyla çıkardı. Müzik hayatındaki ilk konserini de yine Galatasaray Lisesinin konferans salonunda veren sanatçı, 10. sınıftayken babasını kaybetti. Barış Manço, babasının vefatının ardından Galatasaray Lisesinden ayrılarak, Şişli Terakki Lisesine devam etti.  İlk plağını 1962'de çıkardı "Harmoniler" grubuyla 1962'de ilk 45'lik plağını çıkaran Manço, henüz 19 yaşındayken yayımladığı bu albümde, İngilizce sözlü "Twist in USA" ve "The Jet" isimli iki şarkıya imza attı. Usta sanatçı, bu albümden bir yıl sonra Belçika'da bulunan ağabeyi Savaş Manço'nun yanına giderek, Belçika Güzel Sanatlar Akademisine kaydoldu. Okulda resim, grafik, desen ve iç mimari okuyan Manço, bir taraftan da gece bekçiliği ve garsonluk yaptı. Müzikle bağını koparmayan sanatçı, bir röportajında kendisini şöyle anlatmıştı: "Barış Manço şarkı söyler, ikincisi çocuk programı yapar, üçüncüsü dünyayı gezer. Bu toplum beni şarkı söylerken tanıdı ve çocuklarla ilgilenirken bir daha tanıdı ve bu arada dünyayı dolaşıp başka insanları anlatan kişi olarak tanıdı. Ben bu dünyaya şarkıcı olarak gelmedim. Benim birinci işim bu değil. Ben düşüncelerimi bu dünyaya aktarmak için geldiğime inanıyorum. Bu düşünceler bazen müzik eşliğinde daha güzel, daha şirin, daha hoş algılanıyor. Onun için bana verilen bu nimeti kullandım." Barış Manço, yabancı müzisyenlerden oluşan "Vahşi Kediler" grubuyla da bir süre çalıştı. Sanatçının, 1964'te doldurduğu biri İngilizce, ikisi Fransızca üç şarkılık 45'liği Fransa'da yayımlandı. Paris'te 1965'te sahneye çıktı Paris Olympia'da 12 Ocak 1965'te konser veren sanatçı, Mazhar Alanson ve Fuat Güner'in öncülüğündeki "Kaygısızlar" grubuyla 1967'de "Kol Düğmeleri"ni çıkardı. Dönemin aranjman modasına tepki gösteren Barış Manço, "Kızılcıklar Oldu mu?", "Derule", "Kirpiklerin Ok Ok Eyle" adlı türküleri rock'n roll ve twist tarzlarında seslendirdi. "Sychedelic" müzik akımından da etkilenen Manço ve grubu, "Ağlama Değmez Hayat" şarkısıyla başarı yakaladı. "Altın Plak" ödülü kazanan albümün ardından Barış Manço ve Kaygısızlar, Fransa'ya gitti. Plak çalışması yapılsa da albüm uzun süre piyasaya sürülmedi ve Kaygısızlar ile yollarını ayıran sanatçı, 1970'te yurda döndü. Barış Manço'nun 1970'te bestelediği "Dağlar Dağlar" adlı esere yer verdiği plağı, kariyerinde bir dönüm noktası oldu ve sanatçıya Platin Plak Ödülü kazandırdı. Dönemin ünlü müzisyenlerinden Cüneyd Orhon'un da eşlik ettiği plak, kısa sürede 700 bin sattı. "Moğollar" ile de bir süre çalışan Barış Manço'nun, Anadolu turnesi sırasında otobüsü dinamitli saldırıya uğradı. Manço'nun saçlarının uzun olması dolayısıyla gerçekleştirildiği öne sürülen saldırıda sanatçılar yara almadı. Müzisyenlerden birinin yabancı uyruklu olması nedeniyle de Antalya'da gözaltına alınan Barış Manço, ilk duruşmada serbest kaldı.  "Baris Mancho" adlı ilk İngilizce albümünü 1976'da yayımladı Barış Manço, Moğollar'la yolları ayırıp "Kurtalan Ekspres"i kurdu. İsmini İstanbul'dan Güneydoğu'ya giden trenden alan grupta, Murat Ses, Nur Moray, Celal Güven, Özkan Uğur ve Engin Yörükoğlu yer alıyordu. Bir süre sonra, ayrılıklar yaşanan gruba, Manço'nun uzun yıllar birlikte çalışacağı Ahmet Güvenç ile Bahadır Akkuzu dahil oldu. Askerliğini yedek subay olarak Polatlı ve Amasya'da yapan Manço, vatani görevin ardından Kurtalan Ekspres ile Anadolu turnesine çıktı. İlk yıllarında kısa saçlı olarak sahneye çıkan usta sanatçının Türkiye'de herkesin hafızasına kazınan uzun saçları, otantik kıyafetleri, bilezik, yüzük ve kemerle tasarladığı imajı ile tiyatral yetenekleri oldukça ilgi çekti. Barış Manço'nun ilk uzunçaları (LP) "2023", 1975'te çıktı. "Progresif rock" esintileri taşıyan albümde, Cumhuriyet'in 100. yılı anısına sanatçının bestelediği enstrümantal şarkı "2023"ün yanı sıra "Yine Yol Göründü Gurbete" ve "Yol Verin Ağalar Beyler" adlı şarkılar beğeni topladı. Yurt dışında da başarılı olmayı hedefleyen Manço, Belçika'ya giderek, 1976'da "Baris Mancho" adlı ilk İngilizce sözlü albümünü yayımladı. "Yeni Bir Gün" albümünü ise 1979'da müzikseverlerin beğenisine sunan sanatçı "Hey" dergisinin, "Yılın Erkek Sanatçısı" ve "Yılın Albümü" ödüllerini aldı. Aynı yıl çıktığı Anadolu turnesinin tüm gelirini sağır ve dilsiz çocukların eğitimi ve tedavisi için bağışlayan Manço, daha sonra Hollanda, Belçika, İngiltere, Almanya ve Kıbrıs'ta konserler verdi. Kariyeri boyunca çok sayıda albüme imza attı Belçika'daki konserden dönerken 24 Ağustos 1979'da Edirne'de bir trafik kazası geçiren Manço, bir süre sahnelerden uzak kaldı. Barış Manço, 1981'in sonuna doğru "Sözüm Meclisten Dışarı" albümünü müzikseverlerin beğenisine sundu. "Gül Pembe", "Ali Yazar Veli Bozar" ve "Alla Beni Pulla Beni" adlı unutulmaz şarkıların yanı sıra "Dönence"nin de yer aldığı albümün pek çok şarkısı, bir süre TRT'nin denetleme kuruluna takılarak, televizyon ve radyoda çalınamadı. Halkla kurduğu bağı 1983'te "Estağfurullah Ne Haddimize", 1985'te "24 ayar", 1986'da "Sahibinden İhtiyaçtan" albümleriyle güçlendiren Manço, 1989'da "Darısı Başınıza", 1992'de "Mega Manço", 1995'te "Müsaadenizle Çocuklar", 1996'da ise "Live in Japan" albümlerini sevenleriyle buluşturdu. Manço, müzikte açtığı yolun yanı sıra şarkı sözleriyle de kültür hayatına önemli katkılarda bulundu. Birçok şarkısının son kıtasında, kendi ismine yer veren sanatçı, eserlerinde, unutulan değerleri hatırlattı, toplumsal konulara ve ailenin önemine dikkati çekti. Barış Manço, 1970'te kısa süren bir evlilik yaptı. Lale Çağlar 1979'da evlenen Manço'nun "Doğukan Hazar" ve "Batıkan Zorbey" ismini verdiği iki oğlu dünyaya geldi. 10 yıl "7'den 77'ye" adlı programı izleyiciyle buluşturdu İçindeki çocuğu hiçbir zaman kaybetmediğini her fırsatta aktaran usta sanatçı, yönetmen Oksal Pekmezoğlu'nun 1975'te çektiği "Baba Bizi Eversene" filminin başrolünde oynadı. Barış Manço, hazırladığı "7'den 77'ye" adlı programı, 1988'de TRT yönetimine kabul ettirmeyi başardı. Programda, çocuklara öğütler verdiği "Adam Olacak Çocuk", yaşlılara saygının önemine dikkati çektiği "İkinci Kahvaltı", dünyayı dolaştığı "Dönence" ve Türkiye'yi dolaştığı "Dere Tepe Türkiye" başlıklı bölümlere yer verdi. Program, 1988-1998'de 10 yıl boyunca her pazar öğleden önce TRT 1'de yayımlandı, daha sonra TGRT ve ATV'de de izleyiciyle buluştu. BBC'de 1991'de yayınlanan bir röportajında Türkiye'nin bazı ülkeler için "sözde Avrupa" ülkesi olarak görüldüğüne vurgu yapan sanatçı, "Biz ülkeleri, Türklerin dostu olan ve olmayan ülkeler diye ayırırız. Çünkü biz kendimizi dünyanın merkezi olarak görüyoruz. (İngiltere) Dostumuz değil. Hayır. Geçmiş tarihe gittiğimizde dostumuz değil, hayır. 1. Dünya Savaşı'na gidersek, Arabistanlı Lawrence'ı bilirsin." ifadeleriyle dikkati çekmişti. "Modern halk ozanı" olmasının yanında, "Türk televizyonlarının ilk gezgini" olarak da gösterilen sanatçı, 5 kıtada, 140 yörede 800 bin kilometreye yakın yol katetti. Manço, Ertuğrul Fırkateyni'nin Japonya'ya gelişinin 100. yılı dolayısıyla 1990'da düzenlenen "Türk-Japon dostluğu" etkinlikleri için gittiği Japonya'da büyük bir coşkuyla karşılandı. Şarkılarında Japonca sözlere de yer veren unutulmaz sanatçıya "Min-On Vakfı Yüksek Şeref Madalyası" verildi. Manço, buradaki konser kaydını da "Live in Japan" adıyla yayımladı.  40 yılda 200 besteye imza attı Albümlerinden birine Cumhuriyet'in 100. yılının kutlanacağı yıl olan "2023" ismini veren Barış Manço, bir röportajında, "Benim birkaç hayalim var, 80 yaşındayken elimde bastonum, belki kolumda Doğukan, onun yardımıyla çıkarım sahneye ve senfoni orkestrasına 2023'ü çaldırmak en büyük ideallerimden birisi." demişti. Müzik hayatını anlattığı "40. Yıl" şarkısını besteleyen Barış Manço, bir döneme damgasını vuran şarkılarını yeniden düzenleyerek seslendirdi. Sanatçı, 31 Ocak'ı 1 Şubat 1999'a bağlayan gece, saat 23.30 sıralarında ani tansiyon düşmesi sonucu fenalaştı. Ambulansla Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Merkezi'ne kaldırılan 56 yaşındaki Barış Manço, yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Barış Manço'nun cenazesi, Atatürk Kültür Merkezi'nde yapılan törenin ardından Kanlıca Mezarlığı'na defnedildi. Yaklaşık 40 yıllık sanat hayatında 200 besteye imza atan, ulusal ve uluslararası alanda pek çok ödüle layık görülen sanatçının aldığı ödüllerden bazıları şöyle: "1980'de "Altın Orfe" Ödülü, 1987'de "Belçika Kültür Elçisi", 1991'de "Türkiye Cumhuriyeti Devlet Sanatçısı", "Hacettepe Üniversitesi Onursal Doktora ve Japonya Soka Üniversitesi Kültür ve Barış Ödülü", 1992'de "Belçika Krallığı Leopold II Şövalyesi Nişanı" ve "Fransız Kültür Bakanlığı Edebiyat ve Sanat Şövalyesi Nişanı", 1994'te Kocaeli Üniversitesi Barış Diploması, 1995'te Türkmenistan Cumhurbaşkanlığı Türkmen vatandaşlığı, 1995'te Pamukkale Üniversitesinden onursal doktora, 1995'te "Japonya Min-On Vakfı Yüksek Şeref Madalyası", 1997'de "Belçika Liege Prensliği Onursal Hemşerilik Beratı"

Barış Manço'nun '2023' vasiyeti yıllar sonra gündeme geldi Haber

Barış Manço'nun '2023' vasiyeti yıllar sonra gündeme geldi

1 Şubat 1999'da hayatını kaybeden Barış Manço’nun vefatının üzerinden 24 yıl geçti. Manço, her yıl olduğu gibi çeşitli etkinliklerle anılacak. Anma etkinlikleri kapsamında, sanatçının Moda’daki evi, bugün saat 24.00’e kadar, ziyarete açık olacak. Ayrıca Barış Manço Vapuru, 5 Şubat’ta sanatçının sevenlerini ağırlayacak. Barış Manço'nun eşi Lale Manço Ahıskalı, 1975'te henüz 20 yaşındayken tanıştığı sanatçıyla dolu dolu 25 yıl geçirdiklerini söyledi. Barış Manço ile güzel bir tesadüf eseri karşılaştığını dile getiren Lale Manço Ahıskalı, "Hep böyle üçer yıl aralıklarla hayatımızda bir takım etaplar oldu. 1975'te tanıştık, 1978'de evlendik, 1981'de Doğukan, 1984'te Batıkan doğdu. Bu süreç Barış Manço'nun Türkiye'de çok popüler olduğu dönemlerdi. Muhteşem konserlerini yaptığı, harika bestelerini verdiği, çok güzel albümler çıkardığı sahnedeki Barış Manço dönemiydi" diye konuştu. Lale Manço Ahıskalı, televizyon tarihinin en önemli aktüel programlarından biri olan "7'den 77'ye" adlı yapıma 1988'de başladıklarını ve programın 10 sene ekranlarda izleyiciyle buluştuğunu söyleyerek, "Ölümüne kadar, 10 sene sürdü. 1998'de bitti. Zaten 1999'da Barış'ı kaybettik. O kadar bağlı olduğu bir şey belki onun hayatında bir eksiklik yaratmış da olabilir diye içimden geçirmiyor değilim. Çünkü insan tutkuyla yaptığı şeylere çok bağlanıyor, bir hayat motivasyonu oluyor" ifadelerini kullandı. "HÂLÂ BENİ YOLDA ÇEVİRİP, BOYNUMA SARILIP AĞLAYAN İNSANLAR VAR Barış Manço'nun hatırasının ölümünün üzerinden yıllar geçmesine rağmen hâlâ canlı olduğuna işaret eden Lale Manço Ahıskalı, şu ifadeleri kullandı: Bugüne kadar bizim karşılaştığımız ve temasta olduğumuz Barış Manço sevenlere baktığımız vakit, gerçekten bu sevgi hiçbir şey olmamış gibi devam ediyor. Hâlâ beni yolda çevirip boynuma sarılıp ağlayan insanlar var. Barış Manço tutkusu olan küçücük çocuklar var. Şimdi işte bu evimizde, Barış Manço Evi'ndeyiz. Burası müzeye dönüştü biliyorsunuz. Sadece ocak ayında 13 bin ziyaretçisi oldu. 24 sene sonra Barış Manço Evi'ne bir ay içerisinde 13 bin kişi gelebiliyorsa, bu sevginin ve tutkunun devam ettiğini gösteriyor. Neden diye sormak lazım. Bu da işte bir sanatçının en ulaşmak istediği bence nirvana noktası. Çünkü gönüllere girmesi, kalıcı olması, en büyük idealleri, yaptıkları eserler ve hayatta bıraktıkları her şeyin buna yönelik olduğunu düşünüyorum ve Barış Manço bunu başarmış insanlardan biri. Gönüllere öyle bir girmiş ki hala çıkmıyor. Ne mutlu. Lale Manço Ahıskalı, vefatından sonra da Barış Manço'nun şarkılarının gençlerin ruhuna dokunmaya ve beğenilerek dinlenmeye devam ettiğini vurgulayarak, "Barış Manço şarkısı söylediğiniz vakit, kendinize veya yaşadığınız ortama ait çok şey buluyorsunuz. Evet bu benim duygum, ben bunlarla yaşadım. diyebiliyorsunuz. Aktardığı şeyler yani en basit çocuk şarkısında bile ki Barış Manço bunu kabul etmezdi herhalde çünkü herkese şarkı yapan bir insandı. Sadece çocuklara yapmazdı ama çocuklar tarafından çok sevilen şarkıları oldu. Mesela 'Ayı' gibi... 'Ayı' bir çocuk şarkısı değil, bence toplumsal bir mesaj şarkısı. Toplumsal davranış biçimimizi belirleyen bir mesaj şarkısı olduğunu düşünüyorum ben. Ama tabii o ayı repliği çok tatlı, çok şeker" diye konuştu. "BARIŞ MANÇO'NUN KAYNAĞI HALKTI" Barış Manço'nun kaynağının halk olduğunu dile getiren Lale Manço Ahıskalı, hem mütevazı hem de insanlarla temas kurmayı çok iyi başaran biri olarak her gün Moda caddesi üzerindeki iş yerine yürüyerek gidip geldiğini, yolda herkesle konuşup sohbet ettiğinin altını çizdi. Lale Manço Ahıskalı, bir aile içinde, her yaştan Barış Manço hayranlarının bulunabildiğini vurgulayarak, "Barış Manço'nun hayatında özel şoförü, koruması olmadı. Çünkü 'Beni halkın sevgisinden koruyacak bir koruma düşünemiyorum. Beni koruyacak olan, onların sevgisidir' derdi." ifadelerini kullandı. Moda'daki Barış Manço Evi'nde kendi kullandığı arabasından sanatçının kişisel eşyalarına kadar pek çok şeyin görülebildiğini kaydeden Lale Manço Ahıskalı, "Biz bu evden her şeyi böyle bırakarak, olduğu gibi çıkıp buranın bir Barış Manço Evi'ne dönüşmesini çok arzu ettik" dedi. Barış Manço Evi'nin çok ciddi sayıda ziyaretçiyi ağırlandığına vurgu yapan Lale Manço Ahıskalı, müzeye ilişkin şunları söyledi: Küçük bir muhitte, sokak arasındaki bir sanatçı evine bu kadar yoğun bir ilgi olması çok önemli. Tabii ki bu Barış Manço'ya olan bir ilgi. Onun için burada da çok güzel değişik etkinlikler yapıyorlar. Hem sene içerisinde hem de özellikle sene-i devriyesinde. Mesela vefat ettiği, 31 Ocak'ı 1 Şubat'a bağlayan gece, müze gece 24.00'e kadar ve ücretsiz olarak açık. Bütün sevenlerinin gelmesi için bence de çok etkileyici bu. "2023'TE BARIŞ MANÇO'YU MUTLAKA SAHNEYE ÇIKARACAĞIZ" Barış Manço'nun 'Kayaların oğlu' ifadesinin yer aldığı şiirsel bir prologla başlayan '2023' eserinin çok enteresan bir beste olduğuna değinen Lale Manço Ahıskalı, "Türkiye Cumhuriyet'inin 2023'teki yani 100'üncü yılına atfedilerek yazılmış bir metin ve onun Türkiye Cumhuriyeti'ne inancını, onun gücüne ve nasıl ayakta duracağına inandığını gösteriyor. Çok etkileyici bir metin olduğunu düşünüyorum" dedi. Lale Manço Ahıskalı, '2023' eserinin bestelenmesinin üzerinden 50 yıl geçtiğini sözlerine ekleyerek, şunları söyledi: Barış Manço'nun bir de vasiyeti var '2023' parçasıyla ilgili olarak, "Ben 2023'te 80 yaşında olacağım. O zaman belki Doğukan'ın kolunda sahneye çıkacağım ve '2023' bestemi bir senfoni orkestrası eşliğinde icra edeceğim" demişti. Bu bizim vasiyet olarak kabul ettiğimiz bir şey ve yeine getirilmesi gereken bir emir diye kabul ediyoruz ve bunu mutlaka gerçekleştireceğiz. Barış Manço'nun hologramının da yer alacağı projeye ilişkin bilgi veren Lale Manço Ahıskalı, "Barış Manço'yu biz 2023te mutlaka sahneye çıkaracağız ve senfoni eşliğinde 2023te dinleyeceğiz." dedi. Ahıskalı, 22 senedir her yıl şubatın ilk haftası, Barış Manço adlı Şehir Hatları vapuruyla Kanlıca'ya gidip kabristanda dua ettiklerini ve yine vapurla geri döndüklerini kaydederek, "Onun için 5 Şubat'ı hatırlatmak istiyorum. İnşallah hava çok güzel olacak ve biz bu ziyareti yapacağız. Onun için bütün sevenlerini 5 Şubat'ta Kadıköy ve Beşiktaş iskelelerinde buluşmaya davet ediyoruz" diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.