Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Boşanma

Herkes Duysun - Boşanma haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Boşanma haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kilolu eşine duygusal şiddet uyguladı: Bakın mahkemenin kararı ne oldu Haber

Kilolu eşine duygusal şiddet uyguladı: Bakın mahkemenin kararı ne oldu

Ankara'da ikamet eden M.S.A. adlı koca, 2019'da avukatı Aykut Özdemir aracılığıyla eşi V.A'ya boşanma davası açtı. Davacı M.S.A, dava dilekçesinde eşinin, özellikle kilosunu gerekçe göstererek kendisine "duygusal şiddet" uyguladığını ve bunu ayrıca cinsel isteksizliğe dönüştürdüğünü öne sürdü. Aynı ücreti almalarına rağmen evin maddi yükünü kendisinin üzerine bırakan karısının ev işleriyle de ilgilenmediğini savunan koca, boşanma dışında eşinden 30'ar bin lira maddi ve manevi tazminat talep etti. Aynı dönemde kadın da M.S.A'ya "karşı dava" açtı. Kocasının fiziksel özelliklerini bilerek evlendiğini, aşağılamanın, duygusal şiddet uygulamanın ve evin giderlerine katılmamanın söz konusu olmadığını ifade eden kadın, eşinin kendisinden habersiz kredi çektiğini, bu borcu ödemeye zorlandığını, haciz tehdidi altında huzurunun bozulduğunu anlattı. Kadın, eşinin kendisini sevmediğini sık sık dile getirdiğini kaydetti ve 70 bin lira maddi, 100 bin lira manevi tazminat istedi. MAHKEME KADINI HAKSIZ BULDU Ankara 7. Aile Mahkemesi, tarafların boşanmalarına karar verdi, kadını ise haksız buldu. Mahkemenin gerekçeli kararında, yargılamada toplanan deliller ve tanık beyanlarına göre, kilolu olması sebebiyle kocasına küçük düşürücü ifadeler kullanması, diyet ve spor programları uygulaması ve cinsel birliktelikten kaçınması nedeniyle kadının kusurlu olduğu belirtildi. Gerekçeli kararda, kocanın, kadından habersizce borçlanmasına ilişkin, "Kadının tanığının, taraflarla birlikte yaptıkları konuşmada kadının durumdan haberdar olduğunu belirtmesi ve sonrasında tarafların birlikte yaşamaya devam etmeleri nedeniyle kadının bu kusuru affettiği, en azından hoş görüyle karşıladığı kanaatine varılmıştır." değerlendirmesinde bulunuldu. Kadının, kocadan şiddet gördüğüne ve diğer iddialarına ilişkin somut delil ve tanık beyanı bulunmadığı bildirilen kararda, şunlar kaydedildi: "Somut olayda kocanın mutlu bir birliktelik için evlilik yaptığı, evliliğin ise kadın eşin tam kusuru sebebiyle son bulduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle tarafların ekonomik sosyal durumları değerlendirilerek koca yararına 15 bin lira maddi tazminata hükmedilmiştir. Boşanmayı doğuran fiiller değerlendirildiğinde, kadının davranışlarının kocanın kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olması nedeniyle, fiillerin haksızlık boyutları, nitelikleri nazara alınarak 5 bin lira manevi tazminata hükmedilmiştir." İstinaf mahkemesince de hukuka uygun bulunan kararın temyiz incelemesini Yargıtay 2. Hukuk Dairesi yaptı. Daire de Ankara 7. Aile Mahkemesinin kararını onadı.

TÜİK açıkladı: Boşanmalar 20 yılda ikiye katladı Haber

TÜİK açıkladı: Boşanmalar 20 yılda ikiye katladı

Türkiye'de son 20 yılda evlenme oranı düşerken, boşanma oranı yükseldi. 2004-2023 yıllarını kapsayan süreçte 1000 nüfus başına düşen evlenme sayısını ifade eden 'kaba evlenme hızı' yüzde 37 düştü, 'kaba boşanma hızı' yüzde 49 arttı. Kaba evlenme hızı 2004'te yüzde 9,10'dan 2023'te yüzde 6,63'e geriledi, kaba boşanma hızı ise yüzde 1,35'ten yüzde 2,01'e yükseldi. KADINLARDA 30-34, ERKEKLERDE 35-39 YAŞLARDA BOŞANMA FAZLA Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre; 2023 yılında gerçekleşen boşanmaların yüzde 33,4'ü evliliğin ilk 5 yılı, yüzde 21,7'si 6-10 yılı içinde gerçekleşti. Geçen yıl 165 bin 51 çift geçimsizlik, 137 çift zina, 60 çift cürüm ve haysiyetsizlik, 33 çift cana kast ve fena muamele gibi nedenlerden boşandı. Boşanmaların daha çok 30-39 yaşında gerçekleşmesi dikkati çekti. Boşanmalar kadınlarda en çok 30-34, erkeklerde 35-39 yaş grubunda görüldü. EVLENME YAŞI YÜKSELDİ Ortalama ilk evlenme yaşı 2023 yılında erkeklerde 28,3, kadınlarda 25,7 oldu. Erkek ile kadın arasındaki ortalama ilk evlenme yaş farkı 2,6 yaş olarak gerçekleşti. 2010 yılı verilerine göre; ortalama ilk evlenme yaşı erkekler için 26,5, kadınlar için 23,2, ortalama ilk evlenme yaş farkı 3,3 olarak kayıtlara geçti. EVLENENLERİN SAYISI YÜZDE 8 AZALDI 2004-2023 yıllarını kapsayan dönemde evlenenlerin sayısı azalırken, boşananların sayısı arttı. 2004 yılında Türkiye'de 615 bin 557 çift evlendi, 91 bin 22 boşanma oldu. 2023'te evlenenlerin sayısı 565 bin 435, boşananlar 171 bin 881 olarak kayıtlara geçti. 20 yılda evlenenlerin sayısı yüzde 8 azaldı, boşananların sayısı yüzde 89 arttı. 11 MİLYON 800 BİN 266 ÇİFT EVLENDİ Türkiye genelinde son 20 yılda 11 milyon 800 bin 266 çift evlendi. Yıllara göre; 2004'te 615 bin 557, 2005'te 641 bin 241, 2006'da 636 bin 121, 2007'de 638 bin 311, 2008'de 641 bin 973, 2009'da 591 bin 742, 2010'da 582 bin 715, 2011'de 592 bin 775, 2012'de 603 bin 751, 2013'te 600 bin 138, 2014'te 599 bin 704, 2015'te 602 bin 982, 2016'da 594 bin 493, 2017'de 569 bin 459, 2018'de 554 bin 389, 2019'da 542 bin 314, 2020'de 488 bin 335, 2021'de 563 bin 140, 2022'de 575 bin 891, 2023'te 565 bin 435 çift evlendi. 2 MİLYON 559 BİN 910 ÇİFT BOŞANDI Türkiye genelinde son 20 yılda 2 milyon 559 bin 910 çift boşandı. Yıllara göre; 2004'te 91 bin 22, 2005'te 95 bin 895, 2006'de 93 bin 489, 2007'de 94 bin 219, 2008'de 99 bin 663, 2009'da 114 bin 162, 2010'da 118 bin 568, 2011'de 120 bin 117, 2012'de 123 bin 325, 2013'te 125 bin 305, 2014'te 130 bin 913, 2015'te 131 bin 830, 2016'da 126 bin 164, 2017'de 128 bin 411, 2018'de 143 bin 573, 2019'da 156 bin 587, 2020'de 136 bin 570, 2021'de 175 bin 779, 2022'de 182 bin 437, 2023'te 171 bin 881 çift boşandı.

Cinayette kan donduran detay: Boşanma davası sonrası... Haber

Cinayette kan donduran detay: Boşanma davası sonrası...

Olay, 1 Nisan’da öğle saatlerinde Diyarbakır'ın Kaynartepe Mahallesi 212’inci Sokak’ta 2 katlı evin girişinde meydana geldi. Adem Meşe, aile mahkemesinde görülen boşanma davasının ardından Sevda Meşe ile yanındaki sevgilisini olduğu iddia ettiği Mehmet Sadıç’ı, takip etti. Adem Meşe, 212’nci sokakta bulunan eve girmek üzere olan Sevda Meşe ve Mehmet Sadıç’ın yanına gelerek, başlarına tabanca ile ateş etti. Meşe ve Sadıç yere yığılırken, Adem Meşe olay yerinden kaçtı. İhbarla olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yapılan kontrolde Sevda Meşe ve Mehmet Sadıç’ın hayatını kaybettiği belirlendi. Olay yeri incelemesinin ardından Meşe ve Sadıç’ın cenazeleri otopsi için Adli Tıp Kurumu’na götürüldü. Yapılan otopsinin ardından Meşe ve Sadıç’ın cenazesi yakınlarına teslim edilerek toprağa verildi. Olayın ardından Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, Adem Meşe’nin yakalanması için çalışma başattı. Yapılan araştırmada Sevda Meşe ve Mehmet Sadıç’ın yaklaşık 1 hafta önce 212’inci Sokak’taki evde beraber yaşamaya başladığı öğrenildi. Adem Meşe’nin kent merkezindeki bir evde saklandığı belirlendi. Meşe, adrese düzenlenen operasyonla yakalanarak gözaltına alındı. Meşe’nin 1 Nisan’daki mahkemede Sevda Meşe’den anlaşmalı olarak boşandığı ve cinayetleri de 1 saat sonra işlediği ortaya çıktı. Adem Meşe’nin emniyetteki işlemleri devam ediyor.

Boşandıktan sonra hayatının şokunu yaşadı Haber

Boşandıktan sonra hayatının şokunu yaşadı

Antalya’da bir otelin mutfağında çalışan Hüseyin A., 17 yıldır evli olduğu eşi 3 çocuk annesi Ş.T. (33) ile geçen yıl ekim ayında anlaşmalı olarak boşandı. Boşanmanın ardından Hüseyin A, komşularının, çocukları için DNA testi yaptırmasını söylemesi üzerine avukatı aracılığıyla Antalya 13’üncü Aile Mahkemesi’ne babalık davası açtı. Mahkeme, çocuklar E.A. (15), H.A. (12) ve E.A.’nın (9) DNA testlerinin yapılması için Antalya Adli Tıp Grup Başkanlığı’ndan inceleme istedi. Çocuklardan alınan örnekleri inceleyen biyoloji ihtisas dairesi, DNA profil karşılaştırması sonucunu geçen ay mahkemeye gönderdi. Sonuçlara göre Hüseyin A.’nın, oğlu E.A.’nın yüzde 99,99 ihtimalle biyolojik babası olduğu tespit edildi. Hüseyin A.’nın kızları H.A. ile E.A. için ise biyolojik babalığı reddedildi. ‘EŞİMLE YILLARDIR ANLAŞAMIYORDUK’ DNA test sonuçlarının ardından 3 çocuktan 2’sinin kendisinden olmadığını öğrendiğini anlatan Hüseyin A., “Eşimle yıllardır anlaşamıyorduk. Sonra anlaşmalı boşanmaya karar verdik. Boşandıktan 3 gün sonra komşumdan bir telefon geldi. ‘Senin kuzenin yıllardır senin evine girip çıkıyordu. Çocuklarına bir DNA testi yaptır’ dedi. Ben de bunun üzerine avukatım aracılığıyla babalık davası açtık. DNA testleri Antalya Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Bunun sonucunda 3 çocuğumdan 15 yaşındaki oğlum benden çıktı. 12 ve 9 yaşlarındaki kız çocuklarının biyolojik babası ben olmadığım netleşti. Eski eşime DNA test sonuçlarından sonra ‘Çocukların babası kim?’ diye sorduğumda, ‘senin kuzenin M.K.’ diye cevap verdi” dedi. ‘12 YIL DOST HAYATI YAŞAMIŞLAR’ Yaşadıklarının ardından ruh sağlığının bozulduğunu ifade eden Hüseyin A., şunları söyledi: ''Eski eşim önce ‘Bana tecavüz etti’ dedi, ama 12 yıl dost hayatı yaşamışlar. Benim evimde, benim soframda, benim yatağımda yıllarca dost hayatı yaşamışlar. Ben otelden gelip, akşam da inşaatlarda çalışmaya gittiğimde bunlar evde hayatlarını sürdürmüşler. Bu beni psikolojik olarak yıktı. Komşularımın hepsi kuzenimin eve girip çıktığını görmüşler, ama akrabam olduğu için böyle bir şeye ihtimal vermemişler. Boşandıktan sonra bana bilgi verdiler. Gece geldiğini, balkonda oturduklarını, kahve içtiklerini görmüşler, ama öz kuzenim olduğu için farklı düşünmemişler.” ‘O ÇOCUKLARIN GELECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM’ Çocukların, şimdiye kadar babalarının kendisi olduğunu bildiklerini söyleyen Hüseyin A., “Çocuklar bu yaşa kadar beni baba olarak bildiler. Bu çocukların hiçbir suçu günahı yok. Ama karşı taraf kabul etmiyor. ‘Çocukların benden olduğu ne belli?’ diyor. Kendilerinden eminlerse DNA testi yaptırsınlar. Bu çocukların hayatı ve geleceği söz konusu. Ben şimdiye kadar biyolojik babaları değildim, ama bu çocuklara babalık yaptım. Bu çocukların gereken, ne yapılması gerekiyorsa adaletten bunu bekliyorum. O çocukların geleceği, hayatlarını düşünüyorum. Çünkü soy bağı reddedilecek. Psikolojik olarak o çocuklar çökecek. Ben yıllardır çalışıp çabaladığım, emeklerimin boşa gitmesini istemiyorum. Boşanma döneminde çocukları bana göstermediler. Çocuklar beni reddetti. Annelerinin söylediklerini yapmaya başladılar. 15 yaşındaki oğluma durumu anlattım, o şimdi benimle yaşıyor” diye konuştu. MÜSTEHCEN FOTOĞRAFLARINI AKRABALARINA GÖNDERMİŞ Kendine ait müstehcen fotoğrafları, eski eşinin akrabalarına gönderdiğini belirten Hüseyin A., “Eski eşim, boşanma aşamamızda, benim çıplak fotoğraflarımı telefonumdan alarak bütün tanıdıklara gösterdi. Beni rezil etmeye çalışarak insan içine çıkamaz hale getirmeyi amaçladı. Bu fotoğrafları bazı akrabalarıma da WhatsAppp’tan göndererek beni rezil etmeye çalıştı. Bununla ilgili de özel hayatın gizliliği ihlal suçundan suç duyurusunda bulunduk” ifadelerini kullandı.

Yargıtay kararı verdi: 'Alo' boşanma sebebi sayıldı Haber

Yargıtay kararı verdi: 'Alo' boşanma sebebi sayıldı

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi boşanma davalarında emsal olacak bir karara imza attı. Samsun’da görülen bir boşanma davasında ilk derece mahkeme, eşlerin birbirlerine farklı şekilde kusurlu davranışlarının olmasının yanında taraflardan birinin eşine “Alo” diye hitap etmesini ayrıca kusur saydı ve boşanmalarına karar verdi. Her iki taraf avukatı davada alınan bazı kararlara itiraz ederek istinaf incelemesi için Bölge Adliye Mahkemesine başvurdu. İstinaf taleplerinin incelenmesinin ardından tarafların talepleri reddedilince bu kez temyize gidildi. Temyiz incelemesi neticesinde Yargıtay 2. Hukuk Dairesi de tarafların itirazlarını bu yönde reddederek eşine “Alo” diye hitap etmenin kusurlu bir davranış olduğuna karar verdi. Konu ile ilgili değerlendirmede bulunan Avukat Fatih Karamercan, kararın doğru yorumlanması gerektiğini söyledi. Karamercan, “Alo” şeklindeki hitabın boşanma sebebi sayılabilmesi için üçüncü şahısların da bunu duyup eşin küçük düşürülmüş olması durumun yaşanması ve bunun süreklilik arz etmesi gerektiğini belirtti. “Alo” sözcüğünün artık boşanma sebebi sayılabileceğini duyan vatandaşlar ise Yargıtay’ın verdiği bu kararı şaşkınlıkla karşıladı. “ALO” ŞEKLİNDE HİTAP ETMEK BOŞANMA SEBEBİ SAYILDI Karara ilişkin değerlendirmede bulunan Avukat Fatih Karamercan, “Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, boşanma davaları açısında eşlerin birbirlerine karşı hitap şekillerinde eşine ‘Alo’ diye hitap etmenin boşanma sebebi olduğuna karar verdi. Taraflar birbirlerine karşılıklı boşanma davası açmışlar ve farklı şekilde kusurlu davranışlarının olmasının yanında taraflardan birisinin eşine ‘Alo’ diye hitap etmesi mahkeme tarafından kusurlu davranış olarak addedilmiş ve tarafların boşanmalarına karar verilmiş. Taraflar istinaf incelemesine gidilmesi için kararı istinaf etmişler ve istinaf talepleri de ayrı ayrı reddedilmiştir. Temyiz incelemesi neticesinde Yargıtay 2. Hukuk Dairesi tarafların itirazlarını bu yönde reddederek eşine ‘Alo’ diye hitap etmenin kusurlu bir davranış olduğuna karar vermiştir. Bu kararı şu şekilde yorumlamak daha doğru olur; Şaka amaçlı ‘Alo’ demenin boşanma sebebi olacağını düşünmüyorum. Ancak bunun bir süreklilik arz etmesi ve üçüncü şahısların da bunu duyup eşin buna karşı küçük düşürülmesi gerekiyor” dedi. “ ‘ALO’ SÖZCÜĞÜ BİR TEK TELEFONDA KALSIN, EŞLER BİRBİRİNE SAYGI İLE SEVGİ İLE YAKLAŞSIN” Yargıtay’ın “Alo” sözcüğünü boşanma sebebi sayması kararına vatandaşlardan da yorum geldi. Bülent Bozkurt isimli vatandaş, “ ‘Alo’ demenin de yöntemi var. ‘Alo’ dersin normal ama ne söylediğin değil, nasıl söylediğin önemlidir. Hani ‘Alooo’ diye, bu tarzda söylersen hakaret oluyor. Tarz önemli. Aşağılayıcı bir tavır gibi düşünülüyor eşler arasında. Normal yani, dava açtıysa, şikayetçiyse demek ki durumdan şikayetçi. Yoksa normal ‘Alo’ sözcüğünde bir şey yok yani. Biz 30 senelik evliyiz. Sevgi, saygı, birbirine empati yapma, anlama, yardımlaşma, hayatı birlikte paylaşmayı öneriyorum” dedi. Eşi Ayşe Bozkurt ise, “Başka problemler de varmış demek ki. Biz tatlı konuşuyoruz; ‘Aşkım, canım’ gibi. ‘Alo’ sözcüğü bir tek telefonda kalsın, eşler birbirine saygı ile sevgi ile yaklaşsın” diye konuştu. “GRAHAM BELL BUNU DUYSA İCATTAN VAZGEÇERDİ” Yargıtay’ın bu kararını şaşkınlıkla karşılayan Yaprak Yılmaz isimli genç, telefonun ve "Alo" sözünün mucidi Alexander Graham Bell'i de anarak, “İlk defa duydum. Bu devirde boşanmak çok kolaymış. Böyle ise eğer, bir ‘Alo’ demeye. Graham Bell bunu duysa icattan vazgeçerdi” derken, Can Durgun isimli genç de, “Ben de ilk defa duydum. Kadın bahane olarak kullanmış. Kadın zaten boşanmak istiyordu, bahane olarak kullanmış. Bence öyle” şeklinde konuştu. “BENCE BİR EVLİLİK İÇİN ÇOK KÜÇÜK BİR ŞEY. SABIR, EMPATİ LAZIM” Eşi ile 45 yıldır mutlu bir evlilik sürdürdüklerini söyleyen Hatice Aslan isimli kadın, “Bence bir evlilik için çok küçük bir şey. Birtakım şeyleri hoş göreceksin, sabredeceksin ki sürecek. Eski evliliklerle yeni evlilikler çok farklı. Sabır, empati bunların olması lazım. Taşınamayan şeyler var ise evet o zaman, ama onun önünde de en ufak şeyler için değmez. Öncelikle çocuklara yazık. Belki her iki taraftan biri de biraz sonra yaptıklarından, söylediklerinden pişman olacaklar. O anda duymamak, başka zamanda onu sakince izah edip konuşmak, ama ondan rahatsız olduğunu da mutlaka karşıya bildirmek lazım. O zaman sen sorumluluğunu ona vermiş, vazifeni yapmış oluyorsun” dedi. Eşi Remzi Aslan ise, “Bence mantıksız. Sabırlı olmalarını tavsiye ediyoruz. Saygılı olmalarını tavsiye ediyoruz” ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.