Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Cenaze

Herkes Duysun - Cenaze haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Cenaze haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Sessiz sinemanın unutulmaz ismi Charlie Chaplin’in cenazesi nasıl çalındı? Haber

Sessiz sinemanın unutulmaz ismi Charlie Chaplin’in cenazesi nasıl çalındı?

ASLI YEŞİLYURT/HERKES DUYSUN Sessiz sinema döneminin önde gelen isimlerinden biri olan Charlie Chaplin, filmlerindeki ‘Şarlo’ adlı karakteriyle hafızalara kazındı. Usta oyuncu 25 Aralık 1977’de 88 yaşında ona yakışan bir sessizlikle uyurken hayata veda etti. Bu kayıp tüm sevenlerini yasa boğdu. Chaplin, Cenevre Gölü yakınlarındaki Cimetière de Corsier-sur-Vevey Mezarlığı'nda son yolculuğuna uğurlandı. CENAZESİ HEDEF OLDU Ancak Charlie Chaplin’in cenazesi, kısa yoldan zengin olmak isteyenleri harekete geçirdi. Polonyalı Roman Vardasa ve Bulgar Ganco Ganev isimli otomobil tamircileri, zengin olmak için ne yapacaklarını düşünürken dünyaca ünlü Charlie Chaplin’in cenazesini mezarından kaçırmaya karar verdi.  Vardasa ve Ganev, ilk olarak birkaç gün boyunca Chaplin’in defnedildiği mezarlığa keşif yaparak usta oyuncunun cenazesini mezarlıktan nasıl çıkaracaklarının planlarını yaptı. Bu keşiflerin bir plana bağlanmasının ardından iki hırsız 1 Mart günü harekete geçerek Chaplin’in cenazesini olduğu yerden çaldı. Chaplin’in mezarının boş olduğunu ise ilk olarak Corsier-sur-Vevey'deki mezarcı fark etti.  Mezarcı Etienne Buenzod, akıllara durgunluk veren olayı şu sözlerle ifade etti: Bu mümkün değil. İtalya'da fidye için ceset çalıyorlar. İsviçre'de daha önce hiç olmamıştı. Polisi aradım. Buna hala inanamıyordum. Ta ki tüm polisleri mezarın etrafında görene kadar. ÇEŞİTLİ TEORİLER ÜRETİLDİ Usta oyuncunun cesedinin çalınması, o dönemde 10 hafta süren küresel çapta bir operasyona ve çeşitli spekülasyonlara yol açtı. Chaplin’in cesedinin çalınma olayı ile ilgili Nazi teorisi bile üretildi. Chaplin’in Büyük Diktatör’üne sinirlenen Nazilerin cesedi çalmış olabileceği teorisi ortaya atıldı. Bir diğer teori ise usta oyuncunun Britanyalı hayranlarının onu doğum yeri olan Britanya’ya yeniden gömme umuduyla çalmış olabilecekleriydi. Roman Vardasa ile Ganco Ganev, cenazeyi çaldıktan sonra Chaplin’in aile evinin yakınlarındaki bir bölgeye gömdü ve Chaplin’in eşi Oona O’Neill’den 600 bin dolar fidye talep etti. Polis, fidyecileri yakalamak için hemen harekete geçerek tuzak planı yaptı. Chaplin’in eşi Oona O’Neill, fidyecilere diş göstermeyi de ihmal etmedi. O’Neill iki hırsıza “Fidyeyi ödemeyeceğim. Charlie bunu çok saçma bulurdu. O cennette ve benim kalbimde. Dünyadaki kalıntıları önemli değil” sözlerini söyledi. POLİSİN PLANI SUYA DÜŞTÜ Polislerin planına göre, iki hırsız ve Oona O’Neill buluştukları sırada polisler onları yakalayacaktı. Ancak polislerin planı başarıyla sonuçlanmadı, şantajcılar O’Neill ile kararlaştırdıkları yere gitmedi. Planın bozulmasının ardından polis, fidyecilerin tekrar arayacaklarını düşündükleri için Oona O’Neill’in evinin yakınlarındaki tüm telefon kulübelerini gözetlemeye başladı. Polisin sıkı takibi bu sefer başarıyla sonuçlandı ve 11 hafta sonra Vardasa ve Ganev yakalanarak tutuklandı. Tutuklu olarak sorgulanan iki şantajcı, tabutu nereye gömdüklerini de itiraf etti. TEKRARLANMAMASI İÇİN ÖNLEM ALINDI Chaplin’in cenazesinin bulunmasının ardından usta oyuncu için Cimetière de Corsier-sur-Vevey Mezarlığı'nda ikinci bir cenaze töreni düzenlendi ve bu olayın tekrarlanmaması için Chaplin’in tabutu, oldukça kalın bir betonun altına yerleştirildi. Usta oyuncunun cesedini çalan hırsızlardan Vardasa, 4 buçuk yıl ağır hapis cezasına çarptırılırken, diğer hırsız Ganev’e ise 18 ay tecilli hapis cezası verildi. “RAHATSIZLIK DUYMADIM” Fidyeci Vardasa duruşmada kan donduracak sözler sarf etti. Roman Vardasa, “Tabuta müdahale etmekten özellikle rahatsızlık duymadım” dedi.

Alev Alatlı son yolculuğuna uğurlandı Haber

Alev Alatlı son yolculuğuna uğurlandı

Yazar Alev Alatlı, çoklu organ yetmezliğine bağlı olarak tedavi gördüğü hastanede dün 82 yaşında hayatını kaybetti. 2014 yılında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'ne layık görülen, Kelebek Etkisi Söyleşileri, Batı'ya Yön Veren Metinler, Dünya Nöbeti ve Suç Ortağı Hollywood Kaan'ın Kitabı gibi eserlere imza atan yazar, Eyüp Sultan Camii'nde düzenlenen cenaze namazının ardından son yolculuğuna uğurlandı. Cenaze törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı. Cenaze namazını Diyanet İşleri Eski Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez kıldırdı ve dua ederek tezkiye konuşması yaptı. Cenaze töreninde Alatlı'nın ailesini Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra eşi Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İstanbul Valisi Davut Gül, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı, AK Parti İstanbul Milletvekili Yücel Arzen, AK Parti Kayseri Milletvekili Ayşe Böhürler, Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, tarihçi yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, sanatçı Orhan Gencebay, siyaset, sanat ve iş dünyasından dostları yalnız bırakmadı. "ABLALARIN ABLASINI UĞURLUYORUZ" Cenaze namazının ardından konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gerçekten şu anda ebediyete Hakk'a ablaların ablasını uğurluyoruz. Muhabbetinde hep şunu söylerdi. 'Anneciğim, ablacığım' hep bunları söylerdi. Böyle bir güzelliği vardı. Tabii, hem bizim Cumhurbaşkanlığı'nın ödüller ödülünden bir tanesini alan bir ablamızdı hem bizimle birlikte yol arkadaşlığını yapan bir ablamız, bir hanımefendiydi. Az önce, hocamın da ifade ettiği gibi o güzelliklere sahip bir abla, bir anneydi. Rabbim mekanını cennet eylesin. Bizi inşallah cennetinde bir arada haşrucem eylesin. Ben tüm ailesine de baş sağlığı dilerken, toprak anamız evet, ebediyete uğurlanıyor. O gerçekten toprak ana olmayı sürekli bizlere de ifade ederdi. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Eyüp Sultan Hazretlerinin hemen bu hazirede olması bizler için onunla bu dünyada çok daha fazla bir arada olmayı inşallah bizlere nasip edecektir. Geldik, gidiyoruz ve tabi ki şu anda özellikle ebediyete uğurladığımız Alev anamız, ablamızla da ebediyette Rabbim bizleri haşrucem eylesin. Hocam zaten kelamların en güzelini ifade etti" diye konuştu. Yazar Alatlı'nın naaşı kılınan cenaze namazının ardından, Mihrişah Valide Sultan Haziresi'ne defnedildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan da tabuta omuz verdi. "TÜRKİYE'Yİ BİRLEŞTİREN BİR MAYAYDI" AK Parti Kayseri Milletvekili Ayşe Böhürler, "Büyük bir kayıp. Hoca, Türkiye'yi birleştiren bir mayaydı. Türkiye meselesini, Türkiye'nin güçlenmesini nasıl daha iyi olura kafa yoran, yerli bir aydındı. Kendi batı kutbundan doğu kutbuna hicret ettim diye tanımlıyordu. Son ana kadar şuurunu hiç kaybetmedi, bilincini hiç kaybetmedi. Son ana kadar Türkiye için ne yapabiliriz meselelerini hasta yatağında konuşurdu. Etrafıyla yaptığı bütün sohbetlerde de bunu hep taşıdı. Bilgisiyle, birikimiyle, çok çeşitli felsefeden, ilahiyata, ekonomiye çok çeşitli alanlardaki eğitimiyle Türkiye'nin en büyük birikimlerinden birisiydi. Müthiş bir aydındı, müthiş bir zekaydı. Her şeyden önce bir dosttu. Kapadokya'da bir üniversite açmayı bozkıra bir çekirdek bırakmak gibi görmüştü. Alev Alatlı, hepimiz için arkamızda dağdı. Ruhu şad olsun" dedi. Yücel Arzen de, "Alev Alatlı yazdıklarıyla, öğrencileriyle hür fikir dünyamızın binlerce yıldır getirdiğimiz bize ait düşünme biçimimizin çok önemli isimlerinden bir tanesiydi. Önemli bir mayaydı. Bu mayayı gelecek kuşaklara çalmak adına fikir dünyasını temsilen çalmak adına önemli bir çabanın ismidir. Kendi vasiyetinde Türkiye'yi ve Türkleri benzetebilecek onca güzel şey varken bir çalıya benzetmesi de müthiş mir metafor. Nasıl bir çalı bu? Elbette, zalimlerin, ayağına dolanan bir çalı. Türklüğü böyle ifade eden bir insan. Bizim zihin dünyamızın hürlüğü, özgürlüğü açısından bize çok şey katmıştır. Allah rahmet eylesin" diye konuştu.

Sahilde cesedi bulunan Merve'nin cenazesi babasına teslim edildi Haber

Sahilde cesedi bulunan Merve'nin cenazesi babasına teslim edildi

Üniversite eğitimi alabilmek için İstanbul’dan Antalya’ya gelen Akdeniz Üniversitesi Gastronomi Bölümü 1’inci sınıf öğrencisi 18 yaşındaki Merve Şevval Elmas’tan 18 gündür haber alınamıyordu. En son Muratpaşa ilçesindeki Düden Park’ta bir işletmenin kameralarına takılan Merve'yi bulmak için arama çalışmaları aralıksız sürmüştü. Geçtiğimiz gün ise Kadriye Turizm Merkezi'ndeki otelin sahilinde çalışanlar, bir kişinin kıyıda hareketsiz yattığını fark etti. İhbarla sahile polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ekiplerin bir kadına ait olduğunu belirlediği cansız beden, savcının incelemesinin ardından Antalya Adli Tıp Kurumuna götürüldü. Cesedin Antalya'da 18 gün önce kaybolan Merve Şevval Elmas'a ait olma ihtimalini değerlendiren polis, genç kızın İstanbul'daki yakınlarını çağırdı. Kızını arama çalışmalarını gözyaşları içerisinde yakından takip eden baba Osman Elmas, bu kez bulunan cesedin kızına benzerliği nedeniyle DNA testi vermek için İstanbul’dan Antalya’ya geldi. Anneden ise DNA örneği İstanbul’da alındı. GÖZYAŞLARI ARASINDA TESLİM ALINDI İstanbul’a dönmeyip sonucu Antalya’da bekleyen Osman Elmas, Antalya Adli Tıp Kurumundan gelen haberle adeta yıkıldı. DNA örneğinin kızına ait olduğunu öğrenen acılı baba, sabah erken saatlerde cenazeyi almak için Adli Tıp Kurumu morguna geldi. Cenazeyi beklerken zaman zaman gözyaşlarına hakim olamayan acılı baba, işlemlerin ardından kızının cenazesini teslim aldı. Kızının cenazesini aldıktan sonra ayakta durmakta zorlanan baba Osman Elmas, cenaze aracının içerisine bakarak gözyaşı döktü. İstanbul’a götürülecek olan cenazenin yarın Fatih Camii'nde kılınacak olan cenaze namazının adından Kayaşehir’de dedesinin yanına defnedileceği öğrenildi. "ACIYI İNSAN TELEVİZYONDAN İZLEDİĞİ GİBİ YAŞAMIYOR, SÖZÜN BİTTİĞİ YERDEYİZ" Morg önünde basın mensuplarına açıklamalarda bulunan acılı baba Osman Elmas, "Kızımı sağ bulabilmek için çok uğraştık, herkes sesimiz oldu. Antalya kıyılarına son günlerde cesetler vurdu, onlardan bir tanesinin kızım olabileceği üzerinde duruldu. Yapılan DNA testinde cesetlerden bir tanesinin benim kızım olduğu ortaya çıktı. Allah kayıpları olan bütün vatandaşlarımıza sabır versin. Acıyı insan televizyondan izlediği gibi yaşamıyor, sözün bittiği yerdeyiz. Tek tesellimiz dua edebileceğimiz, hasretimizi giderebileceğimiz bir mezarımız olacak. Devletimiz kızımı bulabilmek için çok aradı, takdir böyle oldu. Alın yazımızda evlat acısı yaşamak da varmış, Rabbim herkese sabır versin. Fatih Camii'nde kılınacak olan cenaze namazının ardından, Kayaşehir’de dedesinin yanında toprağa vereceğiz. Rabbim bizi cennetinde kavuştursun” dedi.

Destici’nin babasının cenazesi, evine getirildi Haber

Destici’nin babasının cenazesi, evine getirildi

Eskişehir’in Odunpazarı ilçesine bağlı Emek Mahallesi’nde oturan, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici'nin babası Ali İhsan Destici, dün akşam saatlerinde evinde rahatsızlandı. Ambulansla Eskişehir Şehir Hastanesi’ne götürülen baba Destici’nin kalp krizi geçirdiği belirlenirken, doktorların müdahalesine rağmen hayatını kaybetti. Ali İhsan Destici’nin cenazesi hastanedeki işlemlerinin ardından Eskişehir’in Günyüzü ilçesine bağlı Gecek Mahallesi’ndeki evine getirildi. Mustafa Destici, evinin önünde taziyeleri kabul ederken, babasının araçtaki cenazesi başında dua etti. Babasının kendisi, kardeşleri ve arkadaşlarına hocalık yaptığını ifade eden Mustafa Destici, “Babam bana, kardeşlerine, pek çok arkadaşına, köy sakinlerine ve ilçede yaşayanlara hocalık yaptı. İlçemizde ve köyümüzde pek çok talebeleri vardı. Biz aynı zamanda hocamızı da kaybettik. Babam hayatını dümdüz, dosdoğru yaşamış bir insandı. Ben 5-6 yaşımdan itibaren hatırlıyorum. O yaşlarda tabii biraz daha böyle hayal meyal ama daha sonrasında berrak bir şekilde hatırlıyorum. 50 senesine şahitlik ettim. Elhamdülillah, hiçbir yanlışını görmedik. Hayatını inandığı gibi, emrolunduğu gibi, yüce Allah suresinde 'Emrolunduğu gibi dosdoğru yaşayın' diyor. Babamız da emrolunduğu gibi dosdoğru hayatını yaşadı. Buradaki bütün köylülerimizde, arkadaşları da talebeleri de tanıyan herkes, onun şahididir” ifadelerini kullandı. Günyüzü ilçesindeki Gecek Mahallesi’nde çok güzel zamanlar geçirdiklerini anlatan Destici şunları söyledi: “Çok güzel bayramlar geçirdik. Çok güzel yazlar, kışlar geçirdik. Ben kendisine Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanı cennet olsun. İyi, güzel bir insanı Kuran ahlakıyla ahlaklanmaya çalışan bir insanı kaybettik. İyi bir Müslümanı kaybettik. Bir iman erini, hayatında olduğu gibi dosdoğru yaşayan bir iman erini kaybettik. Tabii buradaki hemşerilerimiz, güzel bir komşularını, iyi bir hemşehrilerini kaybetti. Biz de babamızı kaybettik. Babamız bizim hayatımızda da hep örnek olmuştu. Güzel bir örnek olmuştu. Elhamdülillah hepimizi de sağlıklı bir şekilde, güzel bir şekilde yetiştirdi. Biz ona şükranlarımızı sunuyoruz. Teşekkür ediyoruz. Allah razı olsun. Biz ondan razıydık. Babamızdan razıydık. Rabbim de razı olsun inşallah. Buradan inşallah Hakk'a uğurlayacağız. Ben buraya kadar Türkiye'nin dört bir tarafından gelen bütün arkadaşlarımıza da bütün kardeşlerimize de akrabalarımıza da hemşerilerimize de dava arkadaşlarımıza da misafirlerimize de teşekkür ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere Cumhurbaşkanı Yardımcımız, siyasi partilerimizin genel başkanları, bakanlarımız, milletvekillerimiz, sivil toplum örgütlerimizin temsilcileri, basınımızın, medyamızın kıymetli isimleri, Anadolu'dan her tarafından partili, partisiz binlerce, on binlerce arkadaşımız dünden beri bizi arıyor. Ben kendilerini de acımızı paylaştıkları için çok teşekkür ediyorum. Sağ olsunlar, Allah onlardan da razı olsun diyorum.” Destici’nin vefat eden babası Ali İhsan Destici, Günyüzü ilçesine bağlı Gecek Mahallesi’nde ikindi namazına ardından toprağa verilecek. 

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.